Emre stüdyosuna girdiğinde Gökhan onun masasında oturuyordu.
- Sen ne yapıyorsun lan burda?
- Defne’nin yerine geldim.
- Defne nerde?
- Söz için hazırlık yapılması gerekiyormuş, gelemeyecek.
- Kimden izin almış?
- Patronun kardeşinden, derken arsız arsız sırıtıyordu.
- Senin işin yok mu? Yok kendime izin verdim.
Gökhan çalışma sandalyesinde dönüp duruyordu.
- Neden burdasın Gökhan?
- Annemden kaçıyorum.
- Çok mu panik?
- Hı-hı
- Babam nasıl dayanıyor bu duruma, diye sordu gülerek.
O sırada içeriye uzun boyuyla, gerginlikten kızarmış suratıyla Hikmet girdi. Onu görünce Gökhan, abisine kaşlarıyla babasını işaret ederek kıkırdadı. Hikmet hiç selam vermeden lafa daldı. Sinirliydi ve ellerini, kollarını aça aça konuşuordu.
- Çikolatacı bulacakmışım. Öyle paket çikolata olmazmış. Moda değilmiş, ayıp olurmuş. Fakir görünürmüşüz. Ulan biz evlenirken..
Babalarının az sonra küfretmeye başlayacağını anlayan Emre:
- Aman baba, diye söze daldı. Adamı sakinleştirmek için en yakındaki koltuğa oturttu. Sonra devam etti:
- Özel çikolata mı yaptıracakmışız?
- Öyleymiş. Lan a…
- Tamam baba, ben halledeceğim. Sen sakin ol.
Emre babasının bu haline alışkındı. Hikmet çabuk parlayıp çabuk sönen adamlardandı. Öfkesinden de pek zarar gelmezdi. Aksine onu tanıyanlar bu durumla çok eğlenirlerdi.
Emre de şu an eğleniyordu. Ayrıca aklına çikolataları sipariş etmek için çok ama çok güzel bir yer gelmişti.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
6.9k Okunma |
906 Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |