@oyle.biryazar
|
-Karşınızda uzun bir bölüm. İyi okumalar. Kitap ve Bölüm hakkındaki düşünceleriniz benim için önemli. O yüzden oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Tekrardan iyi okumalarrrrrr.
-2.Bölüm: BİLİNMEYEN Yaşadığım şoku atlatmam 1 saat sürdü neredeyse. Zeyno’yu arayıp duyduklarımın hepsini ona da anlattım. Şok oldu tabi ki de. Buluşmayı iptal etmemekte ne kadar ısrar etsem de Zeyno’nun inadını kıramadım. Birazdan bize gelecek. Odamdaki su bittiği için aşağı inemem gerekli. Yukarı çıkacakken kapı çaldı. Zeyno gelmiştir. Kapıyı açtığımda karşımda bir kurye vardı. “Alya Çeteci?” dedi “ Evet benim.” Bir zarf uzattı. “Bu zarf size.” Dedi. Şaşırdım, acaba kimden. “Teşekkürler” diyerek zarfı aldım. Kapıyı kapatıp, içeri salona girdim. Koltuğa oturup zarfı açtım. “Alya Çeteci kardeşlerini biliyorum./Bilinmeyen.” Yazıyordu. Biri benimle dalga mı geçiyor acaba? Ama ailemin üvey olduğunu tek bir kişi biliyor oda Zeynep. Yok ya o yapmaz. İnanmak istiyorum ama istemiyorum da. “Of ne yapacağım. Buna inanıp o kişiyi mi bulacağım yoksa inanmayıp çöpe mi atacağım.” İkilemler arasında kalmaktan nefret ediyorum. “Böö!” yerimden sıçradım. Arkama baktığımda Zeyno’yu gördüm. “Kızım sen salak mısın? Ödüm koptu.” “Ay tamam kızma biraz aksiyon yapmak istedim.” dedi. “Sağ ol ya zaten hayatımda hiç aksiyon yoktu. Hem sen eve nasıl girdin ki?” dedim şaşkın şaşkın. “Geçen bize geldiğinde anahtarını bizde unutmuşsun. Bende hazırlanırken buldum.” Dedi. “Ne? O anahtar sizde miydi? Kaç gündür onu arıyorum.” Sesim biraz sitemli çıktı. “Sayemde anahtarında ortaya çıkmış oldu.” “ Sen gelmeden 5 dakika önce bana bir zarf daha doğrusu not geldi. Al oku.” Zarfı ona verdim. “ Kanka bence biri seninle dalga geçiyor. Çünkü eğer annen ile baban bu bilgiyi başka birine söylemedilerse kimse bilmiyor ki.” Dedi ve oldukça haklı. “Ama ya doğruysa?” dedim. “Bilmiyorum, olabilir. Tamam hadi biri cidden doğru söylüyor o zaman kim bu?” dedi. “ Keşke biliyor olsam. Ama maalesef bilmiyorum.” Dedim. “Ay neyse şimdi bu konuyu bir kenara bırakalım. Film izleyelim ne dersin?” “Valla çok iyi olur derim. Mısır da patlatalım.” Ayağa fırladım. Zeynep te benimle birlikte kalktı, koşarak mutfağa gittik. “ Hangi filmi izleyelim?” dedim. Oda “ Dabbe 1 izleyelim.” Dedi. Biraz korksam da tamam dedim. Filmi açmamızla korkmam bir oldu. Korkudan Zeyno ile birbirimize sarılıp oturuyorduk ki kapı çaldı. Ben tabi yerimden sıçradım. Zeynep ile korka korka gidip kapıyı açtık. Yerde bir not vardı. Tam o anda ilerden bir dal çıtırtısı sesi geldi. “KİM VAR ORADA?” dedi Zeynep. Karanlıkta biri koşuyordu. Bir anda Zeynep’te o şahısa doğru koşmaya başladı. “ZEYNEP DURR!” diye bağırdım ama beni dinemedi. Bunun üzerine hemen içeri koşup telefonumu aldım. Telefonum ışığını açıp koşmaya başladım. İleriden “AHH!” diye bir ses duydum. Bu sesi nerede duysam tanırım. Galiba Zeynep düştü. Sesin geldiği yöne doğru koşar adımlarla yürümeye başladım. Bir yandan da Zeynep diye sesleniyordum. “Zeyno neredesin? Ses ver.” Diyerek telefonun ışığını etrafa tutmaya başladım. “Alya, buradayım.” Dedi. Zeynep yerden bana el sallıyordu. “İyi misin?” diyerek yanına çömeldim. “Of ayağımı burktum galiba, üstüne basamıyorum.” Dedi. “Ya kızım sen niye bir anda karanlıkta koşmaya başlıyorsun?” dedim kızgınca. “Tamam kızma. Belki bir ümit koşan kişiyi yakalarım diye koştum peşinden.” Önce ayağa kalktım daha sonra onun elinden tutup kaldırdım. Kolunu omzuma attı, ona destek olarak eve doğru yürümeye başladık. O telaşla yerden notu alamamıştım. Evin önüne geldiğimizde direkt kapının önüne baktım ama not orada değildi. “Zeynep not yerde değil.” Dedim. “Onu sen almadın mı?” “ Hayır senin peşinden geleyim diye onu almadım.” Dedim. Zeyno ile içeri girdik. Onu salondaki koltuğa oturttum, ayağı için buz getirmeye mutfağa gittim. Buz acıtmasın diye peçeteye sardım. Salona giderek buzu ona verdim ve ayağına koymasını söyledim. O dediğimi yaparken bende telefonumun ışığını açarak tekrardan notu bulmak için dışarı çıktım. Sağa baktım yok, sola baktım yok, biraz ileriye baktım orada da yoktu. Kafayı yiyeceğim, küçücük not kağıdı 5 dakika da nereye kaybolur. Tekrardan baktım her yere ama yoktu. Biri onu bize getirmişti ama biri de onu biz daha almadan geri almıştı. Madem bize vermeyecekti neden gelmişti. Oflayarak eve girdim. “Alya, bulabildin mi?” dedi Zeyno. “ Hayır yok hiçbir yerde.” Diyerek salona girdim, kendimi koltuğa bıraktım. “Alya özür dilerim, tatlım. Bir an koşmasaydım sen o notu alabilecektin.” Çok üzülmüştü. “Sorun değil be Zeynom.” Gözümü kapattım. “İyi misin?” diye sordu Zeynep. “Of bugün yaşadıklarım çok fazla.” Uykulu bir sesle. “Seçil Teyze ile Çağrı amca nerede?” diye sordu. “Şirkette işleri çıktı sabah anca gelirler.” Dedim yorgun bir sesle. “ Bu gece seninle kalayım mı?” “Tabi ki de evet. Şuan sadece birine sarılıp uyumak istiyorum. Sanki uyuyup uyanınca normal hayatıma döneceğim gibi geliyor. Bu aksiyon bana fazla. Ama kardeşlerimi de bulmak istiyorum. Düşünebiliyor musun Zeyno? Benim abim ablam varmış. Ama kimler bilmiyorum. Onlar bir birlerini bulabilirler belki de buldular. Ama ben o zaman bebek olduğum için beni tanımaları zor.” “ Seni anlıyorum kuzum. Merak etme elbette onları buluruz. Bu süreçte ben senin hep yanındayım. Bunu unutma sakın, tamam mı?” dedi. Gözlerim doldu. “Unutmam Zeynom. İyi ki varsın. Teşekkür ederim.” İstemesem de sesim titriyordu. Sımsıkı sarıldım Zeynebime. Bir süre öyle kaldık. “Seni çok seviyoruumm.” Gözyaşlarıma engel olamadım. “Bende seni çok seviyorum, kardeşim. Hadi yukarı çıkalım artık uyuyalım.” Demesi ile ayrıldık. Merdivenlere gittik, yukarı odama çıktık. Ona kendi pijamasını verdim. Sürekli bizde kaldığı için dolabımda onunda pijaması ve diş fırçası vardı. Pijamalarımızı giyindik, banyo ya gidip dişlerimizi fırçaladık. Yatağa yattık ve birbirimize sarıldık. “Alya?” “ Efendim.” Dedim. “Kardeşlerini bulunca beni bırakmazsın dimi?” sorduğu soru ile kaşlarımı çatarak ona baktım. “ Saçmalama Zeynom. Ben seni bırakmam. Çünkü bu yalanların içinde sen benim tek gerçeğimsin. Bir daha da böyle bir soru duymayacağım tamam mı?” “Tamam, tamam.” “ Şimdi izninle uyumak istiyorum.” Dedim. “ Özür dilerim kuzum.” “Özür dilenecek bir şey yapmadın ki.” Dedim ve geri yerime yattım. “Olsun bir tanem. Ben seni üzmek kırmak istemem” “ iyi düşüncelerin için teşekkürler. İyi geceler Zeynom.” “ İyi geceler balım.” Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
-1000 kelimelik bölüm. Nasıl buldunuz? Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, lütfen. SİZLERİ SEVİYORUMM
|
0% |