@oylemiolmus
|
Bu hayattaki en büyük pişmanlığım konuşmam gereken yerde konuşmamış olmamdı sanırım. Sessizce anlatılanları dinleyerek herkesin penceresinden bakmaya çalışmak görevimmiş gibi davranıyor olmakta en büyük yanlış ve hatalarımdan birisi olabilir. İç dünyamla olan konuşmamdan sıyrılmak için kafamı sağa sola sallayarak aynaya bakmaya devam ettim. Ellerimi musluktan çekerek yüzüme getirdiğimde tekrar düşündüm, gerçekten bazen güzel bazen çirkin nasıl hissedebiliyorum hiç anlamıyorum. Siyah saçlarım belime kadar uzanıyordu uçları dalgalı olan saçlarıma birde perçem eklemiştim güzel mi çirkin mi oldu çözemesemde tatlı olduğundan şüphem yoktu. Kahverengi gözlerime ve lifting yaptırdığım kirpiklerime baktım en sevdiğim yer gözlerimdi sanırım. Daha fazla oyalanmadan ıslak saçlarıma kremimi sürerek dışarı çıktım. Masa başında oturmaktan aşırı sıkıldığım için elimde olan telefondan kartımda olan para miktarına bakarak yeterliyse dışarı çıkmak için hazırlanma kararı verdim. İnsanlarla ne kadar gözgöze gelmek istemesem dahi daha ne kadar evde tıkınıp kalacağımı düşünemiyorum. Son kez kendime on saniye kuralını hatırlatarak fazla düşünmeden ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledim. Elimi cebime atarak telefon ve kart kontrolünü yaparken eğilip spor ayakkabımı ayağıma geçirmeye başladım. Kapının iç tarafında olan kilidi çevirerek kapıyı açtığımda gereksiz bir ürperme vücuduma yayıldı sanki hata yapıyormuş gibi bir elim kapı kolunda bir elim anahtar üzerinde durdu bi süre. Cidden paranoyaklaşmaya başladığımı düşünmek istemediğim için anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Dışarı çıkarak anahtarı takıp tekrar kilitledim kapıyı ne olur ne olmaz. Anahtarımı cebime atarak asansörü es geçerek merdivenle aşağı inmeye başladım. Bazen bu merdiven kenarlarından kayanlara hep özenmişimdir hiçbir zaman beceremedim kenardan kaymayı maximum üç dört basamaklık kayabilmişimdir. Bu düşüncelere dalmışken son basamağı da inerek apartman kapısını açıp kendime doğru çekip çıkmak için adımı attım gerçekten bu kapılar neden bu kadar ağır spor yapar gibi hissettiriyorlar. Kapının önüne çıktığımda derin bir nefes aldım. İşte şimdi başlıyorduk. Ellerim yanımda sallanmasın diye ceketimin cebine koyarak kafamı eğip hızlıca yürümeye başladım. Hangi markete gitsem diye düşünmek yerine en yakın hangisiyse ona gitme kararı alarak caddeden sağa döndüm. Metr marketinde istediğim şeyler vardır umarım canım aşırı derece tatlı şeyler istiyordu. Hızlı hızlı yürüyerek marketin önünde gelince içeriye baktım fazla kalabalık durmuyordu ki gerçi bu soğukta kim niye çıksın herkes eve istİyor zaten. Otomatik kapı beni görünce açıldı görmese nasıl açılsın bazen çok saçmalıyorum gerçekten. Kendi dediğime kendim gülerken kafamı kaldırıp içeri girdim. Elime aldığım market sepetiyle raflarda gezmeye devam ettim. Gözgöze geldiğim 13-14 yaşlarındaki çocukla daha fazla dalmamak adına hızla gözümü çekerek kafamdan şarkı mırıldanmaya başladım ama garip bir şekilde gözlerine dalmamam gerektiğini beynime kod gibi ileterek gözlerine tekrar baktım. Çocuk usulca yanıma yaklaşarak ' Abla burdan geçen küçük çocuk görüdün mü?' demesiyle atrafa baktım 'Hayır görmedim' diyerek tekrar gözlerine baktım. Gerçekten duymuyordum, ben cidden başardım sanırım bunu, aptal gibi gülümseyerek çocuğa bakmaya devam ederken çocuk başını teşekkür niyetinde sallayarak rafların arasına bakmak için ilerlemeye devam etti. Hâla inanamıyorum az önce resmen kafasındaki sesleri duymak istemediğim için duymamıştım ben yapmıştım bunu ya ben. Hızlıca raflarda gezerken sonunda aradığım çikolata reyonunu bulduğum için yavaşlayarak ilerlemeye devam ettim. Orda çikolata seçen teyzeyle göz göze gelince bi an duyacağım korkusuyla gerilsemde hiçbir şey olmamış teyze bana hafif gülümseyerek reyondan çikolata seçme işine devam etmişti. İçimi garip bir his kapladı birden gerçekten duymak istemediğim için mi duymuyordum yoksa istesemde duyamaz mıydım? Boş versene bu senin için daha iyi değil mi diye düşünürken elimi seçtiğim bi kaç çikolata üzerinde gezdirip almak istediklerimi seçerek elimdeki küçük sepetin içine bıraktım. Sanırım bu kadar yeterliydi. Elimi cebime atarak kartımı çıkarırken aynı zamanda kasaya doğru ilerleme başladım. Kasada bulunan genç kıza hafif gülerek gözlerinin içine baktım şu his o kadar güzel ki dlediğim gibi gözün içine bakabilmek, artık gözlerimi kaçırmama gerek yok. Duymak istemiyorsam duymuyorum zaten ya da artık hiç duymuyorum sanırım. Genç kız sepetteki çikolataları alıp poşete koyarken kartımı elime alarak öbür tarafa geçip beklemeye başladım. Sonunda aldığımda fiyatı ödeyerek dışarı çıktım. Eve doğru yürürken elime aldığım bir çikolatayı ağzıma alıp yemeye başladım. Mahalleye hiç bu kadar dikkatli bakmamıştım sanırım gerçi bakılacak pek bir şeyi yok gibi sıradan apartmanların olduğu herkesin kendi kabuğunda kavrulduğu bi yerdi. Fakat aklım hâla gözelrine dalmadığım kişinin, düşünceleri okuyup okuyamadığım kısımdaydı. Bir günde geçip gidebilecek şey miydi bu yoksa gerçekten yönetebilmeyi mi öğrenmiştim. Bunu anlamanın bi yolu da denemekti sanırım. Adımlarımı evin yerine solda bulunan parka yönlendirdim soğuk havada pek olmasa bile bi kaç insan oturuyordu biriyle göz göze gelmem yeterliydi sanırım. Parkın içine girdiğimde gözüme kestirdiğim banka doğru ilerlerken elimdeki çikolata kabuğundan birini poşete koyup ilerlemeye devam ettim. Banka oturduğum gibi ürperti gelmesi bir oldu bu banklar cidden çok soğuktu keşke yerden ısıtmalı bank olsaydı. Saçma ama mantıklı düşüncelerimi yine rafa kaldırıp etrafa bakmaya devam ettim bir kaç genç kendi halinde oturup konuşuyordu onları es geçerek etrafa bakmaya devam ettim park gerçekten çocuklar yokken çok sessiz ve sıkıcı bi yerdi neşe kaynakları çocuklar sanrım. Kafamı kaldırıp derin bir nefes alırken karşı apartmanın balkonuna yaslanmış sigara içen çocuğu gördüm ne kadar doğru bilmiyorum ama bakışlarımı çekmeden devam ettim bakmaya. Bir şey düşünür gibi kafasını eğmiş elinde sigarası balkonun demirliğine yaslanmış şekilde duruyordu.Duymak istiyordum, evet gerçekten ne düşündüğünü duymak istediğimi hissttim. Kafasını aniden kaldırmasıyla küçük park mesafesinde olduğu kadarıyla göz göze geldik o an belki de hayatımın en korkunç anı oldu kafamda aniden yükselen karışık çığlık sesiyle gözlerim korkuyla açılıp kafama elimle bastırmaya başladım. Bu neydi böyle tekrar bakmaya korksamda elimi başımdan çekerek duymak istemediğimi hissederek balkona doğru baktım. Elindeki sigara aşağı düşmüş bi eli kafasında, kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Neydi yani bu şimdi anlamış mıydı? Hızlıca balkonundan içeri geçmesiyle korkuyla ayağı kalkıp çikolatalarımı alarak eve doğru koşmaya başladım. Ellerim titrerken anahtarı cebimden çıkarıp dış kapıyı açarak içeri girdim. Bu gerçekten unutamayacağım bi andı sanırım. Hızlıca merdivenleri ikişer üçer çıkarak daireme gelince kapıyı açıp içeri girdim. İşte şimdi rahat bir nefes alabilirdim. Bir elim kalbimde bu korkunç çığlığı düşünürken mutfağa doğru ilerleyip bi bardak alarak çeşmeden akan suyun altına koyduğum bardağın dolmasını bekledim, dolan bardağı kafama dikerek bardağı tezgaha koyup tekar düşündüm. Bir çığlık nasıl bu kadar korkunç olabiliyordu, kız erkek sesi karışımı olan bu çığlığı anlatamayacak kadar ürperticiydi. Odama doğru ilerlerken odamı pas geçip parkı gören salonun camına doğru ilerledim. İçeri hızlıca geçmiş olması benim için olacak değildi sonuçta değil mi? Kendimi avutmaya çalışarak tül perdeden parkta oturduğum banka doğru baktım ve o bankta oturan adamda bana. Tül perde ardında göremeyeceğini bilsemde burda olduğumu bilircesine buraya bakıyor olması bile bedenimi ürpertiyordu. Siyah gözlerini apartmanımdan çekerek hızlıca elini başına götürdü kafasını eğerek iki üç kere başına hafifçe vururken yavaşça o banktan kalkmasıyla o an başımda olan acıyı hatırlatırcasına şakaklarım sızlamaya başladı, elimi şakaklarıma koyarak bastırdım o ağrıyı ve çığlığı hiç unutamayacak gibiyim. Siyah gözlü adam elini başından çekince istemsiz benimde şakaklarımda olan elim yere doğru indi. Son kez olduğum pencereye bakan adam ilk buraya geleceğini sandığım adımını atarken sonra durmus tersi yönde evi olduğunu tahmin ettiğim yere doğru gözden kaybolana kadar ilerlemeye başlamıştı. Çığlık sesini düşününce kız çığlığı o kadar sesime benziyordu ki bu tekrar ürpermeme sebep oldu sanırım kimse gelmeden odama geçip uyusam iyi olacaktı.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gençler kafamda o kadar fazla kurgu var ki anlatamam bi yerden başlamak lazım dedim ve böyle bir şey yazmaya karar verdim. Yazım hataları ve anlatım tarzındaki acemilikler için şimdiden kusura bakmayın ama kitap okudukça geliştireceğimi düşünüyorum. Bu fantastik olsun istedim umarım beğenirsiniz.Her türlü eleştiri ve öneriye saygı çerçevesi dahilinde açığım.İyi okumalar cimcimeler : ) Seviliyorsunuz... |
0% |