Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.bölüm

@oylesine1yazan

 

Selammmm.

 

DİLHUN'u düzenledim, çünkü hatalar vardı ve içime sinmiyordu.

 

Bölümlerde fazlası ile değişiklikler olacaktır!!!!!

 

Satır aralarında buluşalım mıı?

 

Oy vermeyi unutmayınız!

 

 

 

 

 

🎶Sena şener-bak bana

 

 

 

 

 

Belki de insan herşeyi içine

 

 

atmaktan boğuluyor zamanla.

 

 

 

~stefan zweig~

 

 

 

 

Keyifli okumalar🎀

 

 

°°°

 

Bir kız düşünün;

 

Kalbi parçalara ayrılmış, hayalleri çalınmış, bir kez bile sevilmemiş, hayattan hiç bir beklentisi kalmamış ve öleceği günü dört gözle bekleyen bir kız.

 

Hah, işte o kız benim.

 

Bilmiyorum.belki mutlu olmayı hak etmiyorumdur,ama çok iyi bildiğim bir şey var oda acınacak halde olduğum. Çünkü ben kendime çok acıyorum.

 

Ah,ben size kim olduğumu söylemedim değil mi?

 

Ben Deniz. Deniz kılıç. Mardin'de sayılan bir ailenin en küçük çocuğuyum,ama inanın hiç olmak istemezdim.23 yaşındayım ama hissettiğim kesinlikle 80.

 

Soğuk iliklerime kadar işlerken omuzuma bırakılan ceket ile irkildim.kafamı kaldırıp baktığımda bana gülümseyerek bakan bir adet hasan abi vardı.yanımdaki sandalyeyi çekip otururken"niye uyumadın?"diye sordu.

 

Geldi sümsük.

 

Hasan abi amcamın oğluydu. Oda benim gibi kumral mavi gözlü bir insan yavrusu idi. Babam bütün kardeşleri ile miras yüzünden kavgalı ve küs olmasına rağmen o sürekli bizim evdeydi.

 

"Canım istemedi."dedim üzerimdeki ceketi geri iktirirken. Buralarda bir erkekle yan yana gelmek hoş görülmezdi. Birisi görmese bile ben rahatsız oluyordum."abi ben artık gideyim,geç oldu."

 

Ayağa kalkacağım sırada elini elimin üzerine bıraktı.hızla çektim."abi demesen."dedi.bana dokunulmasından nefret ediyordum.

 

"Büyüğüm sün diye birşey demiyorum ama bir daha elin bana değerse yemin olsun kırarım."dedim.ceketini üzerine attım,ama yanlışlıkla yüzüne gelmişti.odamın olduğu yöne döndüğümde abimle karşılaştım,her zamanki gibi bir yere gidiyordu."yine nereye gidiyorsun?"diye sordum.

 

"İşim var."diye cevapladı.

 

"Bu saatte?"

 

"Deniz git uyu, herşeye de karışma."

 

"Çok gezen ayağa bok bulaşırmış,eğer banada bulaştırırsan-"sözümü kesti."o ayağı keserim yine de sana bulaştırmam."dedi net bir dille."şimdi git uyu."sonrasında arkasına bile bakmadan Konaktan çıktı gitti.

 

Dışardan bakan herkesin cennet olarak gördüğü bu konak bana cehennemdi ve imrenerek baktığı bu aileye ben iğrenerek bakıyordum. Görünüşü sağlam olsa da içi çürüktü.

 

Bir kaç saniye daha arkasından bakıp odaya girdim ve kendimi direkt yatağa attım.

 

°°°

 

Üzerimi değiştirdiğimde aşağı indim.hiç yüzlerini görmek istemezdim ama karnım açtı yani.

 

Annem,"abini çağırda gelsin."dedi.oturup yemeğimi yemeye başladım."kime diyorum ben?"

 

"Yok.gece gitti gelmedi."dedim,ama gelip gelmediğini bilmiyordum.

 

Rahatça arkasına yaslandığında çayından bir yudum aldı."erkektir gezsin tabi."elimdeki domatesi kafasına atmamak için zor durdum.

 

Her ailede mutlaka vardır kız-erkek ayrımcılığı yapan birileri.oysa hepimiz insan değilmiyiz?erkeği de dünyaya getiren kadın değil mi? Bu kadınların küçük görülmesi sinirimi bozuyordu.

 

"Anne..."sözümü tamamlama izin vermeden"başlama yine kız erkek eşittir diye."diye tersledi."abin akşama kadar çalışıyor,sen ne yapıyorsun?anca akşama kadar öküz gibi yatıyorsun."

 

Annemin sözleri kirpinin okları gibiydi, yaklaştığında o okları atıyor ve canını yakıyordu.

 

mesela ben hiç annemle dertleşemedim,çünkü ne zaman bir şey anlatmak istesem bana dediği"senin ne derdin olabilir"veya ne zaman yoruldum desem"taş mı taşıdın da yoruldun?"derdi.

 

İnsan bazen de olsa anlaşılmak istiyordu...

 

Söylenecek çok şey vardı ama sustum.işte benim de en büyük hatam buydu,susmak.

 

Herkes masaya oturduğunda abim de geldi."hoş geldin aslanım."dedi annem.Abim ise yandan bir bakış atıp yerine oturdu.

 

Birinin seni sevmesi için böyle mi olmak gerekiyordu?seven birine karşılık vermediğinde mi seviliyordun,yoksa bu bir kural mıydı?

 

Yemek yenilip herkes kalktığında ilk önce yardımcımız Esma ile masayı topladık, sonrasında ise bulaşıkları yıkadık.

 

Elinde çekirdek ile mutfağa yengemle annem girdi. Küslük bu ikisini etkilemiyor üstüne üstlük toplanıp diğerlerinin dedikodusunu yapıyorlardı.yengemin elindeki çekirdeği aldım."bir daha çekirdeğimi almazsan sevinirim."dedim ama benim değildi.

 

çekirdek benim için bir yaşam biçimi.sen çitlersin çitlemezsin beni ilgilendirmez.

 

Hava yavaş yavaş kararırken yine aynı yere gittim.çanakları ve tahtaları çürük olduğu için kimsenin çıkamadığı çatıya.burası konağın dışında yan tarafında kalıyordu ama konak ile birleşikti.

 

Buranın çatısını seviyordum ama altındaki yerden nefret ediyordum, çünkü orası benim asıl cehennemim idi.

 

Karşısında ise küçük bir ev vardı.kimse yaşamıyordu ama genellikle geceleri biri veya birileri oluyordu evde. İn mi,cin mi?yoksa insan mıdır bilinmez.

 

"Deniz!"diye böğüren babamın sesini duydum,ama cevap vermedim."nerde bu gerizekalı?"

 

Birkaç dakika sonra tepemde bitti."nerdesin kız sen?iki saattir seni arıyorum."

 

"Burda olduğuma göre,acaba neredeyim?"diye sordum.

 

"Ters ters konuşma benimle.içeri gel konuşacaklarım var."bir şey dememi beklemeden gitti. Ayağıma kadar gelip beni çağırıyor ise konuşacağı şey pekte hayırlı değildi.

 

Ayağa kalktığımda bastığım yerden çatırtılar geldi,ama pekte umursamadım,hatta üst üste bir kaç kere zıpladım. Çökmeyeceğini anladığım da ise içeri geçtim.

 

Abim hariç ev halkı koyun gibi bir odaya toplanmıştı. Köşeye bir yere oturduğum da peder konuşmaya başladı."bu gün eşref ağa haber göndermiş. Denizi istiyorlar."

 

Annem,"kuyumcu dükkanları olan eşref ağa mı?"diye sordu.

 

Babam kafasını sallarken"yarın akşam gelecekler."dedi.

 

"Büyükleri dururken küçüğü vermek nerden çıktı Ahmet bey?hem onların bekar oğlu yoktur ki."

 

"Oğluna değil zaten kendine istiyor."dediğinde kafamdan aşağı kaynar sular döküldü."sen ne dediğinin farkında mısın ya?"diye sordum,çünkü o adam kendinden bile büyüktü.

 

Beni duymadı bile."bende münasiptir yarın gelsin istesinler dedim."ablam ayağa kalkıp"ben evlenmeden deniz evlenemez!"diye bağırdı.

 

Burda önemli olan benim babam yaşındaki adama vermeleri değildi,burda önemli olan benim abim ve ablam dan önce evlenecek olmamdı. Bir kaç saniye sadece babamın yüzüne baktım."sattın değil mi?"diye sordum."para karşılığında sattın değil mi?!"

 

Sorduğum hiç bir soruya cevap vermiyordu,ama bundan sonrası umrumda bile değildi."hepinizden ayrı ayrı nefret ediyorum.sen varya para için kendini bile satabilecek şerefsiz bir adamsın."cümlemi bitirdiğim gibi yüzüme de bir tokat indi.

 

"Sen benimle ne biçim konuşuyorsun kaltak?"ağzıma metalik bir tat geldiğinde dudağımın patladığını da anlamış oldum. Kafamı tekrar ona çevirdim."yalan mı?senin yapamadığın babalığa sıçayım."tekrar tokat yediğimde eli saçlarıma dolandı.

 

"Allah belamı versinki seni gebertir sonra da ibreti alem için meydana asarım."dedi dişlerinin arasından.

 

"Yapmazsan adam değilsin."dedim.

 

Eli hala saçlarımda iken beni de kendi ile beraber çekmeye başladı."senin iyice dilin uzamış,ama ben o dili koparmasını iyi bilirim!"beni arkasından sürüklerken ağzımı bile açmadım,zaten istediğim de buydu.

 

Beni avlunun ortasına fırlattığın da elini beline attığında silahını çıkardı."sana iyilik yaramıyor,nankör orospu!"silahı tutan elinde ise kopan saçlarım sallanıyordu. Annemler ise sessizce bir köşede izliyordu.başka zaman olsa babamdan korkuyor derdim,ama benim yerimde abim olsaydı şimdi kendini o silahın önüne atmış olurdu.

 

"Amca yapma!"diyen ses hasan abinin idi.

 

Aynı anda"sen karışma!"diye bağırdık. O öldürmek ben ise ölmek istiyordum,o yüzden kimsenin karışmasına gerek yoktu.

 

"Biliyor musun?sen baba olmayı bile beceremeyen zavallı bir insansın.çok mu zordu ya kızım deyip kopardığın saçlarımı okşamak?"

 

"Ablama gösterdiğin sevginin ilginin birini bile bana göstermedin.ben ne yaptım da sen bana bu kadar düşman oldun?"

 

Elindeki silahı yere tekmesini de karnıma atmıştı.bir kaç saniye nefesim kesildiğinde ağlamamak için dişlerimi sıktım."hasan götür şu kahpe'yi ahıra kapat,kapat ki benimle nasıl konuşması gerektiğini öğrensin."

 

Ona yalvarmamı bekliyordu,çünkü biliyordu oradan korktuğumu,biliyordu karanlıktan korktuğumu.

 

°°°

 

Ağlamaktan ve bağırmak tan kısılan sesimle tekrar bağırdım."abi!"ama sesimi duyan kimse yoktu ve ben artık kafayı yemek üzereydim, çünkü beni izleyen gözler ve bana uzanan eller vardı.

 

Ne kadardır burada kapalıydım bilmiyorum ama hava iyice kararmıştı, çünkü ahırın içi çok karanlıktı.

 

Ne zaman o adama karşı gelsem beni hep buraya kapatırdı. Eskiden kapının önüne sandalye atar benim bağırışlarımı ona yalvarışlarımı dinlerdi.

 

Bende mi bir sorun vardı,yoksa onun bana verecek sevgisimi kalmamıştı. Zaten bana gelince hepsi bitiyordu.

 

Yüzüme ışık vurduğunda "deniz."diyen abimin sesi doldu kulaklarıma.

 

"Abi."dedim titreyen sesimle.

 

"iyi misin?"diye sordu.kafamı salladım ama hiç iyi değildim.elimden tuttuğunda oturduğum yerden kaldırdı.

 

Abim beni oradan çıkardığında işi olduğunu söyleyip yine gitmişti. Konağın kapısını açtığımda etrafta kimse yoktu.yavaş adımlarla odama doğru ilerledim, çünkü karnım çok acıyordu.

 

Odaya çıktığımda banyoya geçtim.üzerimdeki kıyafetleri çıkardığım da karnımda yeni morarma ya başlayan büyük bir yer vardı. Kendimi suyun altına bıraktığım da göz yaşım da su ile beraber akmaya başladı.

 

Bir kaç sonra duştan çıktım ve üzerimi giyindim. Yatağa uzandım ama bütün gece ağrıdan uyuyamamıştım. Sabah ezanı okunurken kalkıp abdest aldım ve sabah namazını kıldım.

 

Şimdi aşağıdaki herkes hiç bir şey olmamış gibi davranacaktı. Onlar alışmıştı öyle davranmaya,ama benim için bundan sonrası aynı olmayacaktı.

 

Bende hiç bir şey olmamış gibi hazırlanıp aşağı indim. Annem ağlıyor ablam ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.gözleri bana çevirdi."abim soykanların kızını kaçırmış."

 

Omuz silktim."banane.kaçırmasaymış."

 

Mutfağa girdim."Esma çekirdek doldurda çitleyelim."kafasını salladı.tekrar dışarı çıktığ ımda masanın üzerindeki şeylerden yemeğe başladım.

 

Kapı hızla açılıp abim içeri atıldı.arkasından içeri giren adamın gözleri ilk beni buldu, sonrasında yerde yatan abimi.

 

Heyecanla ellerimi çırptığımda avludaki tüm gözler bana döndü."ay bir dakika durun."önce mutfağın kapısında dikilen esmadan içinde çekirdek olan tabağı,sonra masanın üzerindeki çay dolu bardağı aldım ve sedirlere koşup oturdum.

 

"Tamam,devam edebilirsiniz."dedim ve heyecanla çekirdeği mi çitlemeye başladım.

 

"Sen mi öldürür müsün ,yoksa ben mi öldüreyim?"diye sordu adam aynı sakinlikle.

 

Çayımdan da bir yudum aldım."ben öldüreyim mi?"herkesin bakışları tekrar beni buldu."ne bakıyorsunuz be?canım çekti."

 

Adamın silahı abime çevrili iken bizimkilerin hepsi adama çevriliydi,şimdi helal olsun adam tek gelmişti yani.

 

Annem öne atılarak"oğluma dokunma,önce beni öldür!"diye bağırdı.

 

Abim ise annemi yana itekledi."Helin benim karımdır azad ağa.ölüm dahi ayıramaz,ölsemde bırakmam!"salak işte geberecek haberi yok.

 

Maşallah Süphan Allah,demir demir değil taş olmuş mübarek.

 

Baba,"kimseyi öldürmeden işi halledelim."dedi.

 

"Nasıl olacak mış o?"diye sordu demir ağa.

 

Birden"Heline karşılık Zelal."dedi.

 

Ablamın sevdiği vardı,babam bunu bile bile oğlu için ablamı vermeye razı geliyordu.

 

Başka zaman olsa beni öne sürerdi,ama beni verecek birini çoktan bulmuştu bile. Abim burnundan akan kanı sildiğinde"Zelal olmaz."dedi.

 

Abim ablam ile küs olmasına rağmen onu koruması ayrı bir saçmalıktı.

 

Bunca derdin arasında birde çekirdeğin tuzu dudağımda ki yarayı yakıyordu.

 

Ablam,"ben evlenmem deniz evlensin."dedi

 

ben ortalık orospusu muydum?her canı isteyen beni veriyordu.

 

Demir ağa hiç bir şey demeden sadece dinliyordu. Çekirdek kabuğunu tükürdüğüm de gözleri tekrar bana döndü. Bu sırada baba,"en uygunu büyüklerin karar vermesidir. Oda da top-"

 

Silahını beline sokarken"hemen."dedi.

 

Arkasından babam da çıkarken annem abimi kaldırdı."ne bakıyorsun Esma?su falan getirsene. Ne hale getirmiş çocuğumu."

 

Elimdeki pamuğu sertçe kaşındaki yaraya bastırdığımda inledi. Annem koluma vurduğunda"kız acıtmasana canını."dedi.

 

Abime,"hani ayağını keser yine de bana bulaştırmazdın?"diye fısıldadım.

 

"Böyle olması gerekiyordu."dedi.

 

"Sen sevdin,kaçırdın diye ben niye evleniyorum,benim ne suçum var?"

 

Tekrar"böyle olması gerekiyordu,böyle oldu."dedi.

 

Bir şey söylemek için hazırlanıyordum ki babam geldi. Üzgün duruyordu. Başımıza zebani gibi dikildiğin de"akşam denizi istemeye gelecekler, hazırlık yapın."dedi.

 

Sadece güldüm, öldüğümü görmesi

nler diye güldüm.

 

 

 

 

 

°°°

 

 

 

 

Bölüm sonu

 

Nasıl buldunuz???

 

Umarım beğenmişsinizdir 💕

 

Bölümde ki değişiklikler nasıldı?????

 

Sizce diğer bölümde neler olacak?

 

Görüşürüz öptümm 💋

 

 

 

 

 

Tiktok: oylesine1yazan

 

 

 

 

 

Instagram: oylesine1yazan

 

 

 

 

 

​​​​​​

Loading...
0%