Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3- Bölüm

@oylesinebirokur_1

Şuan hapishanedeydik o kadar dövüşsekte koruma sayısı artmıştı ve bizi direk odalara hapsettiler oda dedimde böyle güzel birşey sanmayın fareyi getirseler yaşamaz burda

O sırada kulaklığımdan ses geldi "dışarıyı gözetleyin biraz" Dedi bu albayın sesiydi direk kameramı açtım kimseye görünmeden ve biraz ilerledim

"Lan tuvalette mi yok burda" Diye bağirdim

"Şuan tuvalet saati değil" Dedi bir gardiyan "bana bak gardiyan seni havada ters döndürüp üstünde tuvaletimi yaparım" Dedim

Gardiyan gülüp "ordan anca çıkarsan" Dedi ve o sırada biri arkasındsn tutup yere fırlattıp yumruklamaya başladı

Robert?

Robert bana bakıp "Haydi çıksana güzellik" Dedi Robert

Direk kapıyı açtığımda zorlanmadan açılmıştı bir anahtar bana fırlattıp "şimdi bu kattaki herkesin kapısına anahtar fırlat herkes sırasıyla çıkıştan çıksın" Dedi Robert

"Nasıl yaptınız bunu siz" Dedim "bilemesin onu güzelim haydi" Dedi Robert daha çok konuşmadan koşarak herkese dağıtmaya başladım onlarda çıkışa koşuyorlardı o sırada bizimkiler yanımıza geldi

Onlarda katları bitirmişti son katta çıkıp anahtarları sırasıyla dağıttık

Ve onlarda çıktığına emin olup aşağı kata indik o sırada kulaklıktan albayın sesi duyuldu "hemen ordan çıkın çocuklar" Dedi albay hepimiz birbirimize baktık ve tam merdivenlerden çıkarken müdüre hanımları yukardan gelirken gardiyanlarında aşağıdan geldiğini gördük bizimkilerle

Hepimiz yutkundum ve durmadık koştuk yukarıya doğru

Müdüre hanımları tutup aşağıya fırlattık ve kendimiz hızla geçtik bir odaya girdik burası müdüre hanımların odasıydı direk kapıyı kilitledik

Ve tuvalette girdik o sırada kapı açılmak üzereydi havalandırma gördük onu kırmaya çalıştık kapı hayla zorlanıyordu havalandırma kırıldığı an kapıda açıldı hepimiz gidip tuvalet kapısınıda kilitledik herkes havalandırmaya girdi bende girdiğim sırada Robert bizi izledi

"Gelsene " Dedim "yok siz gidin" Dediği sırada kaşlarımızı çattık "Robert haydi gel zamanımız yok" Dedim o sırada tuvalet kapısı kırılmak üzereydi

"Robert gel buraya" Dedim ama kapıya doğru yavaş yavaş gidiyordu kapı kırılmak üzereyken

Robert'in kolundan tutup içeri çektim havalandırmadan hepimiz inerken kolunu bırakmadım

neden? Dedi iç sesim

kaplumbağa deden iç ses kaçar diye tutuyoz dedim içimden

ama bundan sonra gitmez zaten dedi iç sesim

sus artık dedim içimden

İç sesimi aldırış etmeden hayla koşuyorduk karşıda havalandırma görmüştük

Koşup kırmaya çalıştık o sırada aşağıdaki havalandırmadan ses gelince bu havalandırma olmicağini anladık

"Bunların ben havalandırmalarını perde yardımıyla götlerine sokim" Dedi James

"Bu sefer küfür hakkında sana hak veriyorum" Dedi melis

"Nerden çıkıcaz" Dedi mete Han

"Bence çıkamıcaz" Dedi James'in kardeşi

"Siktir olup gitsinler ben onlara bu sarayı yedirmesem banada James'in kardeşi demesinler" Dedi, James kardeşinin kafasına yapıştırdı bir tane

"Repliklerimi çalma çöpten bulunmuş çocuk" Dedi James

Herkes güldü

"Arkadaşlar nerde olduğumuzu ve nerden çıkıcağımızı belirlemeliyiz" Dedim

"Katılıyorum sana maviş" Dedi Robert

niye sana sürekli lakap takıyor dedi içimden bir ses

taksın şuan o lakaplarıyla uğraşamayacak kadar yoğunum dedim içimden

anladım memnunsun dedi iç sesim

umursamadan plan düşünmeye başladım

"Arkadaşlar siz" Dedim hepimizin kardeşini gösterdim en üst kattaki en son erkekler tuvalettine girip havalandırmadan çıkın bizde onları oyalayıp kızlar tuvalettindeki havalandırmadan çıkarız" Dedim

"Ama o havalandırma çok bozuk" Dedi mete Han

"Abi sen göz kulak ol bunlara" Dedim itiraz istemeden

Abim onları hızla alıp gidince bizde aşağı inmeye başladık o sırada plan yaptım ve hepsi kolonların arkasına saklandı bende ıslık çaldım

Hepsi erkekler tuvaletine yönelmeye gidecekken bana döndüler

"Ben burda tek kaldım biraz eğlenceye ne dersiniz" Diye bağırdığımda hepsi sırıttı

sen şimdi James'in dediği gibi bunlara bu hapishaneyi perde yardımıyla götlerine şok dedi iç sesim

daha beterini yapmasam banada birşey demesinler dedim içimden

Gardiyanlar bana doğru koşarken kolonların arkasına saklananlar hepsine kırdıkları heykelleri atmaya başladılar ve hepimiz koşup tuvalette kaçtık

Bu sırada Roberttin kolundan tutmayı ihmal etmemiştim

Tuvalette geldiğimizde havalandırmayı zaten abimlerin açmış olduğunu gördük hepimiz önce Robert'i içeri geçmesini söyledik ve sonra sırayla bizde geçtik

En sonunda havalandırmada hepimiz oturduk yorulmuştuk

"Valla ben 1 yıl izin alıcam o kadar yoruldum" Dedi melis

"Ben yorgunluğumu dağda o piçleri sikeceğim sırada çekecem" Dedi James

"Ben 1 saat uyusam yeter bana" Dedim nefes nefese

"Belki kasıklarında sorun olur güzellik o yüzden hiç uyuyamazsın" Dedi Robert anlamamıştım ona 'ne diyon sen' bakışları atıyordum

"Anlarsın yakın zamanda dedi ve gözlerini kapattı kaşlarımı çattım ve eline vurdum " Öldün sandım" Dedim "güzellik sana ölürüm tek ben çünkü diğer türlü tek şehit olmak beni öldürür" Dedi Robert

"Alp abi duymasın keleni alır Robert" Dedi James

İkisine baktım "abimle ne alakası var" Dedim "onun dediği gibi yakında anlarsınız" Dedi James "anlarsınız mi? " Dedim

"Neyse haydi çıkalım" Dedi Robert "evet benim burda nefesim daralıyor" Dedi melis ve hepimiz sırayla çıktık

Bahçeye çıkmıştık koşarak çıkışa gittik ama kapılar kapalıydı "sikimde böyle işi" Dedi melis "başka yol var mı" Diye tekrar konuştu melis

"Benim sanırım bir fikrim var" Dedi Robert "ne fikri" Dedik aynı anda hepimiz

Robert çitleri gösterdi "çok can yakar ama denersek bir kez sorun olmaz" Dedi Robert

"Ben hayatta gitmem canımı yakar falan" Dedi melis

"Deneriz" Dedim İnanabilir misiniz düz duvarda en başa tutunup yukarı çıkmaya başladık ben melis başarmıştık sonra James çıktı ve en son Robert yukarı çıktı çitler bacağıma batmaya başlamıştı

Robert aşağı atladı ardından James melis ben ise bacağıma o kadar derin bir iz yapıyorduki bacağımı o çitler yüzünden kaldırmıyordum bacağımı kurtarmaya çalışırken bir anda aşağıya doğru düştüm

Robert beni tutmak için öne atladı ve üst üstte düşmüştük ona baktım o da bana bakıyordu "üstümden kalkmayı düşünüyor musun" Dedi Robert kendime gelip kalkmaya çalıştım ama bacağım kanıyordu olmiyordu "bacağım acıyor" Diyebildim tek çok kanıyordu

Melis ile James beni kaldırıp Robert'te kalktı yerden ayaklarıma baktı ve ben tam konuşacakken

Beni kucağına aldı

Şaşırmıştım ama cidden acıdığı için birşey demedim abimlerin olduğu yere gittik o kadar insan arabalara biniyorlardı

Abim beni gördüğü an kaşlarını çattı sonra ise bacağıma değdi gözleri bakışları yumuşamıştı o an ama koşarak yanıma geldi ve "abim iyi misin noldu bacağına" Dedi

"Abi bacağım ordaki çitler yüzünden böyle oldu" Dedim

"Neyse hastaneye gideriz" Dedi ve beni Robert'in kucağından aldı ve arabaya binmeye başladık mete Han hariç diğer kardeşler diğer arabaya binmişti benim canım acısada sorun etmemeye çalışıyordum

"Abi seni çok özledim" Dedim gözlerim dolmuştu "3 yıl boyunca çok ağladım iyiki geldin" Dedim

"Bende abim ama artık hep yan yana olucaz" Diyerek başımdan öptü o sırada diğerleri bizi izliyordu tebessümle "evet ortaklar görev başarıyla tamamlandı" Dedim hepsine çak versinler diye elimi uzatmıştım hepsi çak verdikleri an kulaklıktan albayın sesi yükseldi

"Görev bitmedi daha" Dedi albay "dinlenip odama gelin hepiniz" Dedi ve ses kesildi "emredersiniz komutanım" Dedik ve James konuştu "acaba ne görevi kaldı

" Bence bu iş bizim peşimizi kolay kolay bırakmıcak" Dedi melis

"Aslında mükemmel yapmıştık görevi" Dedi Robert

İçimde fırtına vardı şuan korkuyordum birşey olmasından

Abime dahada sığınmaya başladım birşey olmaz inşallah hiçbirimize

Ne olursa olsun hemen biter inşallah

Yutkunup yolu izledim.....

Loading...
0%