Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.bölüm

@oylesineyazar00

Bu evi ev diye tanımlayamıyordum hiçbir zaman. yaşadığım ,kaldığım , barındığım yerdi ama asla bir ev değildi.

kapıya vurup bekledim çok geçmeden ablam dağılmış bir vaziyette kapıyı açtı onu görünce olan stresim un ufak oldu dağıldı aniden tebessüm edip hoşgeldin dedikten sonra sarıldı morali bozuk gibiydi sanki onunda .

 

Elimdeki poşeti mutfağa bırakıp kutuyu'da odama ablamla ortak odamıza bıraktım salonu kontrol ettim, babam evde yoktu gerilmekte yoktu. öbür türlü babamın herşeyi çok sorgulayan bir karakteri vardı buda istemsiz gerilmemize sebep oluyordu.

 

Mutfağa geçtiğimde annem sandalyeye oturmuş ablamda tabaklara yemek dolduruyordu ablamın bariz morali bozuktu

"Abla?" Dediğimde duymadı

"Ablaa" diyerek hafif sesimi yükseltince

"Efendim." diye cevap verdi yemeği doldurmaya devam ederken sesi dalgındı.

"Canın sıkkın sanki senin?"

"Yok ablam sana öyle geliyordur iyiyim "

Diyip yalan söyleyen bir gülüş sergiledi

O zaman net bir sorun vardı.

 

O sıra kapı çaldı bütün ev halkı babam geldiğini öğrenince sıraya dizilir hoşgeldin dedikten sonra sarılırlar biri eksik olursa babam merak eder

gözü onu arardı .

Babam içeri girdiğinde annemi

sofraya geçmeden

"ablamın morali niye bozuk biliyormusun anne ?" Diye sorduğumda

annem gülmüştü .

"Bugün Serpil ablan geldi konuşma arasında öyle bir sende evde kaldın dedi ablana şaka mahiyetinde ablanda ay başı fazla alındı üzerine."

 

"Anne lütfen, şaka anlamında söylemediğini anlamamış olamazsın." dedi ablam dolan gözleriyle

"Uff aman Asuman sende şaka yaptı abartma işte" demişti annem

"Gel abla." diyerek Ablamı kolundan tutup odamıza götürdum yatağa oturtup gözünden sızan yaşları

elimle sildim sarılıp.

"Serpil abla şu oğluna seni düşünüpte senin red ettiğin kadın değilmi ?"

"Hıı o " dedi ablam isteksizce

"Anlamıştım birşey olduğunu.."

"Asin, biliyorsun ben öyle kolay

sinirlenip darılmam. "

"Evet ablacım biliyorum bilmezmiyim"dedim

"Ama dalga geçer gibi söylüyor kadın alttan alttan laflar çakıyor annemde ısrarla red edip çocuk gibi gülüyor hayır sanki kabul etmek zorundayım ya !"

 

"Ben gösteririm ona." diye sessizce fısıldadım ama ablam duymuştu

"Sakın !" ,

"Asin sakın." Demesine kalmadan çoktan ayaklanmıştım bile

Önce annemin yanına gittim

"o serpilin ay Serpil ablanın dairesi hangisi?"

dediğimde annem eliyle göstermiş

"ne oldu kız bir şeyinimi unutmuş yoksa dediğinde "he öyle olmuş" diyip kapıya doğru ilerlerken ablam sürekli peşimde dolaşıyordu.

 

"Asin ,lütfen gerek yok!" telkinlerine aldırmadan kapılarına dayanacakken babam çıkmıştı üstünü değiştirdiği odasından.

"Ne oluyor ?" dediğinde

"Bir şey yok, çöp varmış onu atıcam.

var dimi anne? "

diyip kapıda durup bize bakan anneme dönüp sordum

"Yok attın ya sabah"

"he öyleydi evet olsun ben bir

çıkayım yinede "

"Otur,oturduğun yere yemek yiyeceğiz."

Diye yüksek sesle ikaz ettiğinde mecburen durulmuştum şimdilik ...

 

Babamdan sonra anneminde çayını doldurup yerime oturdum.

Kıvranmak yerine en iyisi söylemekti

"Bugün işe gittiğimizde patronumuz hepimizi toplayıp bazılarımızı Antalya'daki şubeye alacağını söyledi " dediğimde hepsinin dikkati bana dönmüştü babam TV programından annem telefondan ,ablamda oturduğu yerde dikleşip bana bakerken

 

"Güvendiği çalışanları olarak benide istedi o şubeye,ve bende

gitmek istiyorum."

Dediğimde kimsenin gık'ıçıkmıyordu

"Ücretinde iyi zaten kısa vadeli gidiyorum yine döneceğim." dediğimde

ilk tepki ablamdan geldi .

 

"ciddimisin?"

" Evet hiç olmadığım kadar

ilk söylediğinde yanaşmadım ama düşününce mantığıma yattı" demiştim ki

Babamdan beklenen yanıt geldi

"Yok öyle dünya unut !"

 

"Baba iş teklifide iyi istediğim yerde çalışmam içinde yeterli parayı

kazanıyor ve kazanmaya da devam ediyorum gidicem sadece haberiniz olsun diye söylüyorum."

 

Dediğimde evet canıma susamıştım neredeyse hiç bir zaman babama böyle bir tepki vermemiş hep istediği gibi dizinin dibinde olmuştuk bugün bu kadar kararlı olmam bütün aile için beklenmeyen bir durumdu .Babam bir hışımla elini masaya vurdu.

 

"NE DİYORSUN KIZIM SEN ,NE ZAMAN BENİM LAFIM'IN ÜZERİNE LAF SÖYLER OLDUNUZ GİTMEYECEKSİN DEDİM BİTTİ BAŞLARIM SENİN İŞİNE!"

demişti tir tir titrer vaziyette karşı çıkmaya çalışıyordum çünkü mecburdum hiç yapmak istemediğim şeyi yaptım bağırdım

 

"BEN EĞİTİM HAKKINI PARAYI BAHANE EDEREK ALDIĞIN O KIZ ÇOCUĞU DEĞİLİM ARTIK .BİR KARAR VERDİM BELKİDE OLMAYAN GELECEĞİM İÇİN DÜZGÜNCE ÇALIŞMAK İÇİN RIZANIZI ALMAK İSTEDİM GİTMEDEN ÖNCE BENDE HATA Kİ BİR DÜZGÜNLÜK BEKLEMİŞİM ."

Dediğimde hepsi sessizleşmişti

 

 

"Bir kere be baba. bir kere deki ben arkandayım Kızım. gel astı , astarına konuşalım, neymiş, çalış geleceğini kurtar bir kere ya çok mu şey istedim baba ya ?

"Ya biz ablamla yıllarca sizin hatalarınız 'ın bedelini ödedik .bittik biz baba ya bittik .biz kendi isteğimizle değilki sizin yönlendirmenizle yaşadık hayatımızı sunduğunuz akvaryum kadar gezdik ,gördük, öğrendik."

diyerek sitem ettim.

 

"Millet destekler kızını git dersini al öğren ,çalış der ,yap der ,öğren der ,sen ev hanımı olalım istedin bu yaşımızda.ya ne yapsak yaranamadık ya baba ona yanıyorum ben. gitme dedin gitmedik otur dedin oturduk gel dedin geldik yap dedin yaptık yine hayırsız biz olduk ya ben ona yanarım...

ama buraya kadar anladın mı .biz bu evin annesi değiliz bir hayatımız var sürekli sizle olamayabiliriz büyüdük söylediğim şeyleri 15'indeki asin den dinlersen bağırır kızarsın böyle. ben 23 yaşındaki asin hani o hep büyük görüp büyük sorumluluklar yüklediğiniz istediğiniz oldu asin büyüdü sayenizde." diyerek kalktım gözlerim dolu ,dolu .

 

Ağlıyordum durdurmuyordum bu sefer çünkü zaten sebebi fazlaca bastırıp fırsat vermemekti şimdi gözlerimdeki bulutlar'a izin vermiştim kurumuş kalbime bir nebze yağmur olsun diye.

Ablam çok olmadan gelmişti yanıma hala gidicek olmamın şok'unu yaşıyordu hiç bir şey demeden omzumu kafasına yaslayıp saçlarımı okşadı sessizce salonda yüksek sesle tartışıyorlardı annemle babam .

 

Çocukluğumuzdan beri kavga gürültü içinde büyüdük anne ve babamın normal konuşup anlaştığı zamanları çok nadir hatırlıyordum birbirlerini sevdikleri zamanları geçin normal konuştukları zamanlar nadirdi ve en kötüsü de bunlara Şahit olup ablamla düzeltebileceğimize inanıp hiç bir şey yapamamamız babam herzaman sert biri değildi bazen komikdi

bazen eğlenceli ama serti çok pisti anneme sinirlerin bize surat asardı istemediği en ufak bir şey yapalım günlürce yüzümüze dahi bakmazdı .ama hatanın bir kısmıda bizdeydi neden ? Çünkü biz hayatımıza müdahil olmalarına izin veriyorduk ama itiraf edelim ki korktuğumuzdan yapıyorduk.

 

 

annem bu sefer bizi savunmak amaçlı kavgalar başlatıyor tatsızlık büyüyordu cesaretli gibi gözüküyorum ama sadece gözüküyorum. ben korkarak,

korkutularak büyüdüm.

Aman babamdan önce evde olmalıyım kızar .telefonu bırakayım elinizden düşürmüyorsunuz der ben babamın yanında arkadaşlarımla telefondan konuşamıyordum hiç konuşmamıştım . Hep birileri der diye bu hale düşmedik mi zaten?

 

Bütün hafta okulda geçiriyor cumartesileri boş oluyordum ama arkadaşlarım ısrarla pazar günü buluşmak istediğinde ise reddetmek zorunda kalıyordum. pazar günlerini sevmiyordum hatta bu sevmeme nefret aşamasındaydı babam evde oluyordu ve o kahvaltı boğazımızda düğüm oluşturuyordu çünkü kavgasız sonlanmıyordu babam bazen komik olduğunu düşündüğü ama yanlizca bizi kötü hissettirdiği müthiş espirilerini yapıyodu biz hiç dikkate alınmiyorduk ki bizim ne istediğimizi önemi yoktu o son sözü söylediyse. hep belirsilikle büyüyüp babam gibi dengesi olmayan bir insan oldum kabul ediyorum öyle oldum ve bu yüzden bir nebze kendimide sevmiyordum .

 

"Baba bugün piknik yapmaya

gidelim mi ?"

"Bakarız." (asla bakamadık )

"Bir kaç eksiğim var onları almaya gitsek."

"Daha geçen almadıkmı hiç bitmiyor eksiğiniz!" (3 ay önceydi)

"Peki dondurma alalım mı ?"

"Kızım daha geçen yediniz ya."

( bir hafta önceydi )

"biraz para bırakabilirmisin ?"

Diye sorduğumuzda yanıt şaşırtmıyordu

"Ne yapıcaksın parayı herşeyin var zaten" diyor hevesim kırılınca ancak Bırakıyordu parayı.

 

sonra zaman geçti aradan büyüdük ve bir şeylerin farkına vardık bu sefer babam soruyordu tatlı alayım mı size gezdireyim mi bir şeye ihtiyacınız varmı bu seferde ben susuyordum olabilir ,

bakarız diyordum

Bunu cidden yapıyordum o küçük asin bu sefer babasının teklif etmesine şaşırıp kafasını hevesle onaylar biçimde sallıyorken şuan ki asin o kızın kafasını tutuyor artık gereği olmadığını söyluyordu o kız ise hayalkırıklığıyla kafasını yere eğiyordu.

 

 

Bir şey paylaşmak istiyordum onunla güzelce dinliyor nasihatlerini sıralıyordu arada gelip öpüyordu nasılsın diyordu kendime diyordum ki asin sen nasıl bir kızsın bak baban seviyor seni sen kafanda kuruyorsun ablan'ıda seviyor nankörlük etme ! Sonra bir bakıyordum ....

 

Şimdi sorsanız hala seviyorum eksiğiyle yarımlığıyla kırılmış parçalanmış vaziyette ama seviyorum çünkü babam ve beni üzsede üzerimde olan hakkını ödeyemezdim . Ama Allah'ta vardıki içimdeki kız çocuğu çok kırgın 'dı hani onu içimde affetsem o kız çocuğu terk ediyordu beni .affetmesem sırtımda bir ömür taşıyordum öyle araftay 'ım işte .

 

Ablam 'ın parmakları saçlarımda dolaşıyor burnunu hafif hafif çekiyordu ağlıyordu benim ablam.bu dünyaya tek tutunma sebebim diyebilirdim en çok ablamdan nasıl ayrılacağım

diye düşünüyordum.

Bir kız çocuğu ablasını nasıl annesi sanardı. o annemden çok yanımdaydı ve ben onu beş yaşına gelene kadar ablama anne diyordum kendi annem ise sürekli onun ablam kendisinin annem olduğunu söylüyor ben ise ısrarla ikisine anne diyordum .ablama anne diyince ablam oyun zannediyor olmalı ki eliyle ağzını kapayıp kıkırdıyordu . Yeri gelince babam oluyordu yeri gelince yemeyip bana yediren annem o herşeyimdi benim herşeyim.

 

Dizinden kafamı kaldırdım ve doğruldum eliyle hemen gözlerini silmeye çalıştı ellerini yakalayıp elime haps ettim

"Abla ?" Dediğimde deydi

gözleri gözlerime

"Gel beraber gidelim ,kazandığım para yeter bize bir ev tutarız ikimiz hayal ettiğimiz gibi nolur sende gel benimle" dediğimde ablam tebessüm etti

"Olmaz kuzum gelemem ben."dedi gözlerini kaçırırken.

 

 

"Neden abla daha ne kadar sabr ediceksin azat et kendiniartık rahat bırak kendini abla ne olur .benle gelmesende yap bunu! çıkar su prangaları ayaklarından."

"Sen peki sen çıkarabildin mi prangalarını? sen olabildin mi azad, olamayız hiç bir zaman olamıycaz asin . Biz okyanusta özgür olmak istiyeceğiz onlar bizi haps ettikleri akvaryumu büyütecek. olay bu ablam yıllardır böyle"

 

Sustum çünkü bir cevab'ım yoktu içerideki sesler azalmıştı dış kapının çarpma sesi geldi babam gitmişti evi terk ettiğini sanıyordu bilmiyorduki aslında içindekileri terk ediyordu

Babam gittikten sonra annem yanımıza gelmişti onlara tektar baştan yumuşatarak anlatmıştım .

 

Annemde ilk başta karşı çıkmıştı ama beni son derece istekli görmüştü. istenbulda yaşıyordum ama oldum olası bu kalabalık şehri sevmiyordum içinde ki gezilecek görülecek yerler çoktu ama ben kalabalık sevmiyordum bu yüzden çocukluktan hayalimdi zaten yanlızca sürekli dillendirmiyordum . Annemde ablam gibi biliyordu bunu. iki saat dil döktükten sonra annemin onay'ını alabilmiştim ya rab çok şükür.

 

Annem odadan ayrıldıktan sonra kapımızı kitleyip sesimiz duyulmasın diye camı açtım ablamın tekrar karşısına geçip asıl olanları anlattım. arada gözleri doluyor başka bir yolu yokmu diye soruyor bende tekrar tekrar kısa vadeli olduğunu ve önemini anlatıyordum . Öyle anlayışlıydı ki yanlız kalıcağını bilsede sesini çıkarmıyor sadece bana sarılıyordu manen hissettiriyordu desteğini. ablamın afilli cümlelere, kelimelere ihtiyacı yoktu ki ablamın sarılması tüm tesellilere yeterdi .

 

 

Yatağımda tavaf etmişken ablamın sesiyle başımı yan tarafıma çevirip ona baktım

"Herzamanki gibi uyuyamadın düşünmekten değilmi ?"

"Sende uyumamışsın." dedim oda

onaylar mırıltılar dökmüştü

"Abla ?"

"Hııı"

"Seninle uyusam olurmu bugün"diye sorduğum biraz çekinerek

"Olur gel " de

mişti koşarak üstünde olan örtüyu kaldırıp bende altına girdim kafamı ablamın göğsüne yaslayıp kollarımı ona sarıp bir zaman sonra karanlığa çekildim..

Loading...
0%