Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.bölüm

@oylesineyazar00

Ne olmuştu ne oluyordu bir dakika idrak etmeme Fırsat vermeden ablama

durumu özet geçmiş beni

idare etmesini söyleyerek,

Taksiye atlamıştım arıyordum bir yandan ama açmıyordu istemsiz bir endişe duyuyordum kim neden yapardı?

 

Yağız'a ulaşamayınca arkadaşı samet'i aradım olanları anlatıp ulaşamadığımı evine doğru yola çıktığımı söyledim oda bilmediğini ama kendininde

geleceğini söylemişti.

Ücreti ödeyip indim hala aramaya devam etmiştim kendilerine ait müstakil evlerine geldiğimde kapıya vurmuştum açılmasını beklerken sametde gelmişti.

 

"Allah Allah açmıyorda telefonlarını." demişti bana bakarken,

"Senden bir haber varmı ?"

"Yok en son bir saat önce gelmiş fotoraf sonrası yok." demiştim telaşlı halde üst üste tekrar vurdum tık yoktu.

 

"Lan Samet. yedek anahtar var filan diyordu yağız neredeydi o ?" diye sordum

"Aa doğru neredeydi ya ha saksını altına koymuştu bir tane " dediğinde bütün saksıları altına baktığımda nihayet bulmuştum hemen kapıya koşup bir kaç denemede açılmıştı.

Samet'ile temkinli bir şekilde girmiştik etraf sessizdi ben banyoya bakerken Samet yağız'ın odasına bakmak için yönelmişken adımları durdu gözlerinden anlık bir endişe geçti.

 

"Odasında yok büyük ihtimal diğer odalara bakalım."dediğinde

"Bakmadın bile!" diyerek yanından odaya girmek için geçerken kolumdan tuttu.

"Gitme ,yoktur orda girme."

"Bakmadan emin olamam belki uyuyor yazık yüzü ne haldeydi. "

Yine bırakmadı kolumu

"Asin, girme !"

 

Bu sefer kolumu kurtarıp normalde yapmayacağım şeyi yapıp kapıyı çalmadan kolunu indirdim gördüğüm şeyin şaşkınlığıyla göz bebeklerinin büyüdüğüne yemin edebilirdim

"Sikeyim." diye yankılandı sesi

"Sen nerden çıktın asin?"

"İşinizi bitirip gelin." dedim

bunu diyebildim.

 

Benim arkadaşım benim koskoca 8 yılım benim sevgilimle nasıl aynı yatakta olabilirdi nasıl midesi kaldırır vicdanı rahat ederdi?!

Algılarım kapanmıştı benim ellerimle hasta olduğunda duşa soktuğum arkadaşımın bedeni onun yatağındaydı ulan bu adam benim hayatımın bir senesinde vardı peki ya o,

koskoca sekiz yıl...

 

Duvara yasladım Naciz bedenimi .

Samet yanıma gelmişti şokla olanları hazmetmeye çalışıyordu yanıma vardığında

Cebinden çıkardığı mendili yanağıma sürtüyordu ben ağlıyormuydum ,

peki ya değermiydi?

Kapı açıldığında benden önce samet yapışmıştı yakasına.

"Adamlığını sikeyim ben senin adi herif ,nasıl yaptın oğlum kafan yerindemi senin ?"

 

Bir an bile ayırmıyordu gözlerini üstümden ona bakmasamda hissediyordum sonra peşinden 8 yıllığım çıktı o sekiz yıl o kardeşlik o dostluk kapıdan dışarı onla beraber çıkıp gitti o karşımda ağlar vaziyette kaldı.

 

Sametin yanına gidip ellerini ayırdım

buram buram arkadaşım kokan bedeninden

"Açıkla !" Dedim gözlerimdeki yaşları saklamaya çalışırken

"Açıkla kendini ,neden ?"

Oda çocuk gibi ağlıyordu karşımda

"Bir anlık oldu." Dedi

"Bir anlık oldu öylemi ?" Dediğimde kafasını sallamıştı mahcupca.

 

Elimi kaldırıp bakmaya bile kıyamadığım yaralı yüzüne bastım tokadı

"Tüh ,benimde bir anlık oldu ama acıttım dimi canını?... dahada yansın!"

"Ama -"

"Sakın ihtiyaç bu diye geçme benim karşıma sakın !"

 

"Ne dedim ben sana hı ? Ne dedim ben sana !"diyerek ben yapıştım yakalarına

"İstersen dedim dimi ,istersen seni zorluyorsam bitirelim sürdürmek zorunda değilsin dedim sen ne anladın?"

 

"Yazıklar olsun sana duydun mu. yazıklar olsun... zaten olmuşda." dediğimde sertçe onu fırlatır gibi yakalarını bıraktım.

"Ben iki ayağım bir papuçta beyfendiyi arıyorum beyfendi derin kuyularda yazık sana adam diyenlere."

dedim ve duvara doğru ittim öyle güçsüz duruyordu ki koca bedeni duvara çarpmıştı.

 

8 yılımın karşısına geçtim

"Eyme kafanı yüzüme bak!" dediğimde ağlamaları şiddetlenmişti.

"Bak gözlerime bak ne görceksin bak korkma ısırmazlar ama kırıkları batabilir ona bir şey diyemem."

"Arkadaşının gideremediği ihtiyacı sen üstlendin değilmi arkadaşlar bugünler için vardır çünkü anlıyorum..."

Cevap vermiyordu sadece kafasını yere eğmiş ağlıyordu.

 

"Anlamadım mı sanıyorsun ha aptalmı sanıyorsun beni ? Sadece sana yediremedim belki dedim olabilir insanız bana öyle geliyordur dedim üstelemedim kendime kızdım Berfin ya o ,berfin hastane köşelerinde beraber sabahladığınız ,yeri geldiginde bir simit'i bölüştüğünüz berfin. sekiz yılım o benim dedim. kızdım kendime."

"Eline sağlık yediğim en lezzetli kazıktı gerçekten." diyerek ekledim.

 

"En azından ya en azından bir gitmemi bekleseydiniz sonra yeseydiniz ya ne halt yiyeceksiniz." diyip yağız'a döndüm

"Ayrılalım çünkü ihtiyaçlarımı gideremiyorum ama arkadaşın çok istekli bu konuda bende dünden razıyım yabancıya gitmem en azından

deseydin ya!"

Dedim gözümden damlayan

bir damla yaşı silip atarken.

 

"Ama sen ne dedin ben seviyorum seni, gerek yok ,sen düşünme bunları,

yalancı !" Dediğimde

"Yalan değildi seviyorum seni

gerçekten." dedi yağız

"Karnım fazlasıyla doydu yorma kendini."

Berfinin üstündeki kıyafet

dikkatimi çekmişti .

Üst kıyafetini ben hediye etmiştim pantolonu ise yine beraber almaya gitmiştik ama onun yatağından kalkıp telaşla geldiği için dağanıktı.

 

Samatten aldığım mendili eline tutuşturdum

"Her zaman yakışıyordu bugün ayrı bir yakışmış" dedim omzunu pat patlayarak anlamıştı o.

Kapıya doğru ilerlerken yağız dibime girip ağlıyordu içim parçalansada yüzümü diğer tarafa çevirdim

"Ne olur inan asin çok seviyorum seni Allah belamı versin ki çok seviyorum."

"Vermiş zaten sus ,ve çekil önümden." Demiştim ama gitmiyordu.

 

"Ahım bir ömür yakanızda sizi Allah'a emanet etmiyor havale ediyorum nasıl biliyorsa öyle yapsın. ikinizde çıkmayın sakın karşıma şuandan sonra dışarıdaki insanlar neyse oysunuz !" Deyip kapıdan samet'ile beraber çıkarken berfin'in ağlamaları bağırma aşamasına gelmişti

Berfin'e döndüm onunlada

son göz göze gelişimizdi.

 

"Ne ölüne ,Ne ölüme !"

 

Yağız devamlı önüme geçmeye çalışıyor bırakmıyordu adımlarım durdu kafamı kaldırıp son kez baktım

yüzsüz olan yüzüne.

Yaraları vardı dudağının kenarı ,kaşı elmacık kemiği gözünün altında

 

"Yemin ederim bir anlıktı asin. nolur biraz içmiştim dayakta yedim sana atmıştım ama mesaj onada gitmiş buraya geldi bir anda oldu ."

 

"Tamam çıkma bir daha sakın yoluma

Yüzünede pansuman yaptır sonra kızlar beğenmez falan."

diyerek arabayı işaret edip beni bekleyen samet'i gördüm oda sonkez arkadaşı olacak adi ye baktı iğrenirmişçesine .

yan koltuğa geçip oturdum daha bakmadım yüzüne.

 

O evden çıkan yanlızca ben değildim bir sekiz yıl çıktı o kapıdan zor sığdı ama çıktı ,dostluk çıktı mesela ,mutluluk , güven , ihanet çıktı saçıldı heryere öyle bir saçıldıki herkese sıçradı cam gibi battı hem ayağıma hem kalbime ,

belki birazda gözüme.

Samet bir sey demeden yaşadığım

yere sürmeye başladı.

 

O yataktaki başka bir kadın olsaydı tanımadığım yine belki bir nebze daha az acırdı ama aynı anda iki hançeri nasıl kaldırırdı bir ruh ?

"Dedim ona, zorlar seni bitirilelim, sevdiğimden değil aksine çok sevdiğimdendi. "

"Sana bir şey diyeyimmi ?" dedim onunda öfkeli gözlerine bakarak

"Berfin'in hançeri daha keskinmiş saplanıp kaldı."

 

sonra gülmeye başladım.

"Pardon sinirlerim bozuldu" diyordum ağzımı kapamaya çalışarak gülüşlerim dahada büyüdü kahkahaya döndü nefes alamıyordum gülmekten samet ise endişeli gözlerle yoldan fırsat bulduğu kadar bana bakıyordu. Kahkahalarım ağlamaya dönüşüyordu.

 

Gözlerim titriyen ellerime döndü

Siktir şuan hiç vakti değil hayır ,hayır ordan bacaklarıma kaydı oda ellerimle yarışıyordu hangimiz dahada titreyip asini sinir edeceğiz dercesine çenem, birbirine çarpan dişlerimdi değilmi ?

 

Öyle bir ses çıkıyordu ki çenemden Samet'de dönüp bana bakıyordu

"Kenarda indirirmisin beni ?"

"Olmaz saat geç oldu evine

bırakayım seni"

Yine güldüm

"Evim?"

"Sağda indir beni lütfen birini arayacağım alır o beni teşekkür ederim"

"Peki dikkat et kendine." normalde olsa diretirdi ama şuan hiç normal bir zaman değildi neticede hergün aldatılmıyordum, bir dakika. ya hergün aldatılıyorsam?

 

Kapıyı açıp indim bacaklarım yürüme işini askıya almış gibi zorlayarak giderken bu sefer gözlerim buğulanıyordu onlara izin verdim temizlesinler kendini o kirli anılardan diye,

Çantamda telefonu ararken bulduğum bir banka oturdum telefonu buldum ama titriyen ellerim işimi güçleştiriyordu.

 

Aradığım kişi ilk çalışta açmıştı hiç bir şey diyemedim yanlızca titreyen çenemin ve sık nefeslerimin sesi geliyordu

"Zifir ?"

"Abi."

"Ne oldu?"

"Ne olmadı ki"

"Nerdesin abim ?"

"Bilmiyorum ki"

"Ne var yakınlarında?"

"Hiç bir şey yok abi herkes gitmiş gibi."

"Etrafında ne var neredesin ?"

"Konum atamıyorum abi

ellerim çok titriyor."

 

"Konum atma tarif et neredesin?"

"Çenemde titriyor ama ....

Deniz sesi geliyor birde kokusu bir park var aileler var aha çocuk düştü babası kaldırıyor onu acıyan elini öptü babası bizimki niye dikkat etmiyorsunuz diye kızıyordu."dedim gülemeye başlayarak

 

"Bekle beni geliyorum ayrılma bir yere "

"Peki"

Bir mühlet etraftaki sabiler'i izledim Allah'tan karanlıktıda etraftakiler

bir şey görmüyordu.

Önümde postala benzer ayakkabılar durunca kafamı kaldırıp baktım

Hemen ayağa kalkarak

"Amirim ,abim." diyerek sarılmıştım

"Zifirim ne oldu ?"

 

Oturduk banka ben önüme Fırat ağabeyim bana bakıyordu

"zifir bugün dahada bir zifir." dediğimde kasları çatık dinliyordu

"Yağız'ı biliyorsun?" evet dercesine kafasıni salladı "Berfinle ...." Gerisini getirmemiştim ama o anlamıştı

"Siktir ,yok berfini tanıyoruz yapmamıştır o ,öyle bir kız değil çok seviyor

seni etmez ihanet!"

dediğinde kafamı sallayıp onayladım

"Bende öyle diyordum etti ama ,

hayatın acı gerçeği. "

 

"Böyle bir sızı yok ağabey ,

böyle bir acı yok."

"Bak bir hançerler hala orada ,onlar orda dursun ki unutmıyım acımı .unutmıyım ki aynı hataya bir kez daha düşmeyeyim birine güvenmeyeyim."

Ağzından mırıltılara benzer küfürler dökülüyordu

 

"Nasıl öğrendin ?"

diye sordu bir kaç dakika

cevap veremedim.

"Evine gittiğimde yakaladım surat ifadelerini görmen lazım.."

dedim yine gülerek. ağlamıyordum artık.

 

"Hayatında zelzele olmuş sen hala sallanmayı eğlenceli buluyorsun ,yapma! zifir rahat bırak artık kendini."

dedi beni kollarının arasına alırken.

"İzin ver kendine abim bırak acıysa acı iliklerine kadar yaşa bastırma "

Dediğinde ona katılmıştım kırkından bir ihtiyara göre nasihatleri çok iyi merhemdi

 

"Sen konuştun babamla değilmi

ikna ettin onu?"

"Sen nerden anladın kız."

"Ee ustam kim öğrenirim

tabi herşeyi şipşak."

"İkinci konuşmamda daha sakin karşıladı. ve o gece evden çıkmıştı zaten sende arayıp izin işini sormadığına göre."dedim

"Bu nasıl bir zeka be vay canına."

diyerek dalga geçmişti benimle.

 

"Yarın tamamıyla toplanıp sonraki gün gideyim diyorum daire işinide hallettim." dediğimde gözünden bir hüzün dalgası geçmiş sonra normale dönmüştü.

"Peki nasıl istersen abim."

"Napıcam sizsiz bak bir telefonla koşup geliyorsun yanıma orda kalıcam

tek başıma."

Dedim kafamı omzuna yaslayarak

Güldü o da benim gibiydi işte sıkışınca üzülünce gülüşlerinin arkasına saklanırdı .

 

Yazar:

Yazarken öyle bir empati kurdum ki iliklerime kadar hissettim ne acı bir şey

Yıllarca kardeş bildiğin insanın böyle bir âdilik yapması

 

Sizleri Allah'a emanet ediyorum kendinize

Çoh hoş bakın lscnodfkdjfh

Loading...
0%