Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@oylesineyazar00

Gözlerim aralandığında uyandığım için şükretmliydim sanırım . Sonuçta bu güne başlayamayada bilirdim

Sabah Saat 07:12'ydi ve günün en sevdiğim saat dilimiydi . Kuşlar ötüyor çalışanlar iş için yola çıkıyor ,

bazı insanlar uyuyor

Bazılarını uyku tutmuyor sabahlıyordu.

 

Saat dokuzda şirkette olmalıydım Ferit amir beni uğraştırmadan .gelmeden önce çalışan eksikliğini takip ettirmiş kadroda eksik olunca sahte kimlikle kayıt oluşturmuş mülakata girecektim Ferit amir onuda düşünmüş sorabilcekleri sorulara nasıl cevap vermem gerektiğini ufak dosya halinde vermişti bana biraz bakınmış gerekli olanları az buz ezberlemiştim.

 

Bordo saten bir gömlek siyah pantolon ve siyah kol çantasını kafamda dünden kombinlemiş hızlı bir şekilde giyinmiştim gömleğin alt kısmını pantolonumun

içine soktum

Bu kombini asla sırf ojelerimle uyumlu olsun diye yapmamıştım asla.

 

Solgun yüzümün göz altlarını kapamış renk vermesi için allık sürdükten sonra göz kapağımada azıcıcık nude renklerinde far sürüp bordo ruju tamammıyla değil azıcık sürüp dağıtmıştım fazlasını ilk iş günü için ağır geleceğini düşündüm

 

Yaşadığım yerin kapısını çekip kitledim aşağı inerken ev sahibim ayrıca komşum olan neydi adı ha Saliha hanımla karşılaştık yanındada genç bir adam vardı.

 

"Merhaba kızım nasılsın ?"

"İyiyim çok şükür Saliha hanım sizi sormalı günaydın bu arada."

dedim tebessümle,

"Günaydın kızım ,iyi şükür bizde iç güç benim oğlanı yolculuyordum." dedi yanındaki bizi dinliyen oğlunu göstererek.

 

 

Kafamı sallayıp onaylamışken elini uzatıp

"Merhaba Furkan ben. "

"Memnun oldum zifi- asin" diyip düzeltmiştim .tanıştıktan sonra

"Bir eksiğin gediğin varmı kızım ?"

diyerek sordu ince düşünen bir kadındı

"Yok saliha hanım saolun eksik olmayın."

"Nasıl beğendinmi peki sindimi içine?"

"Çok beğendim dizaynı olsun temizliği olsun çok güzeldi."

"İyi o zaman sevindim .... Kaç yaşındasın bakayım sen ?"

"23 oldum" dedim zoraki tebessümle ben bu seneryoyu bilmezmiydim hiç.

 

 

"Aa furkanda 25'inde"

"İyi ne güzel , ne güzel Allah uzun ömürler versin." diyerek

müsade isteyip binadan ayrıldım.

Peşimden Furkanda çıkmış isterse beni bırakabileceğini söylediğinde gideceğim yerin yakın olduğunu söyledim

Halbu ki yolum yarım saat vardı.

 

Yoğun stres anında bir şey yiyemesemde bu sefer kendimi zorlayıp dışarıda kahvaltı ettim saat'e göz atınca 08:19 olduğunu görüp caddeden taksi durdurup gideceğim yere varmıştım bile.

Şimdi ise up uzun tıpkı gökdelen gibi olan şirket binasına bakıyordum çok bilinen bir markanın otomobil üzerine

kurduğu şirketti.

Daha fazla durmadan içeriye girdim.

 

 

Beyaz , temiz fayanslar gri ,mavi duvarlar otomobil markasının amblemleri hoş bir lobi duvarda tablolar , resimler

Oldukça güzel göstermişti

Hayran bakışlarıma ara verip lobideki bayana doğru yürüdüm herzaman heyecandan gülerdim yine öyle oluyordu.

 

 

Kadında tebessüm ettiğinden gülüşüm hepden büyüdü

"Merhaba buyrun ?"

"Merhaba ben iş için mülakata girecektim bugün çağırmıştınız da."

"Kimliğinizi görebilirmiyim ?"

"Tabi." diyerek sadece Tc si farklı

olan kimliği uzattım.

 

Önündeki bilgisiyara tc 'yi girip

"Buyrun asin hanım." diyerek

geri bana uzattı.

"Mülakatımız tam saat dokuzda başlayacak isterseniz şurada bekleyebilirsiniz"

 

"Tamam teşekkürler"diyip kafam eğik

Kimliği cüzdanıma koymaya çalışıyor bir diğer kolumlada çantayı tutuyordum bekleyeceğim koltuklara doğru ilerlerken,

Ne olduğunu anlamadan kafam ve vücudum bir yere çarptığında geriye doğru sendeledim

bir el koluma yapışıp tuttu.

elimde ne var ne yoksa yere yapıştı

Gözlerim hala yerdeyken erkek ayakkabıları olduğunu fark ettim.

 

"Dikkatli olun hanımefendi!"

dediğinde kafamı kaldırıp baktım

"Kusura bakmayın lütfen"

Amman yarabb bu nee ? kendi gibi uzun kirpikleri bana baktığı için aşağı doğru gözlerini gölgölemiş hafif kavruk teni

Ona Yakışmıştı koyu nerdeyse haki yeşili diyebileceğim yeşilleri vardı saçları siyah olmaktan son anda vazgeçmiş ama yinede tıpkı kömür gibiydi.

 

"Geçebilirmiyim müsadenizle?"

dedi kolumu bırakırken

"Tabii buyrun"dedim ona yol açtım

Ve eğilip eşyalarımı çantama attım

Hayır yani insanda eğilir bir yardımcı olur toplamak için ... Yani dizilerde öyle olmuyormuydu ?

Bekleyeceğim alana oturdum ve telefonumdan saati konturol ettim yaklaşık 18 dakikaya yakın vakit vardı canıma minnet yapabildiğim kadar gözlem yapardım bende.

 

 

Yaklaşık 20 kat vardı benim sayabildiğim

Her katta 7 oda vardı kapıların orada yazılan yazılara çarptı gözüm,

Ticari departman ,halkla ilişkiler,finans bölümü, üretim ,pazarlama vs idi

Genel kordinatör , reklam , editör

Asistanlar vs çalışanlar içinde

ayrı odalar, ofisler vardı

Çarptığım adam yani bizzati araştıracağım adam, bu tarafa doğru gelirken gördüm yanında da onla neredeyse aynı yaşlarda biri daha vardı o sürekli hararetle bir şey anlatıyor o ise sakince dinliyor arada konuşuyordu.

 

 

Gözü bana değdiğinde bakışlarımı ilk ben çektim oda lobiye yönelmişti

"Zeynep seri bir şekilde mülakata girecekleri gönder acelem var biraz."

Dedi kolundaki siyah kayışlı saate bakarken uzağımdalardı ama duyamayacağım kadar değil

"peki yiğit bey hemen yönlendiriyorum odanıza değilmi?"

"Evet" deyip yukarı kata çıkmak

için asansöre bindi.

 

O sırada ismi zeynep olan orta

yaşlarda çalışan yanıma geldi

"Asin hanım sizden önce bir kaç kişi var onları alıyorum öncelikle. sıranız geldiğinde bilgilendireceğim .mülakatı yiğit bey, yarı cio'muzun yapacak diyebiliriz."

"Tamam teşekkürler" dedim tebessümle.

 

 

biraz değil baya gerilsemde korkunun ecele faydası yoktu çantama koyduğum notlarımı alıp tekrarladım daha iyi bir izlenim verip kabul görülmek için.

ne kadar süre geçti bilmiyordum ama Zeynep hanım tekrar gelip sıranın bende olduğunu söylemişti.

 

İstersem burası bana ait olsun çok çok iyi işim gücüm olsun ben yinede stres yapacak bir şey bulurdum ellerimin titremesini arkama alarak gizledim Zeynep hanım bana eşlik etmiş hatta kapıyı bile o çalmıştı

"Giir" komutundan sonra girdim utanmasam Zeynep hanımında yanımda durmasını içten içe isterdim.

 

"Merhaba" diyerek girdim

"Merhaba buyrun, oturun" diyip koltukları gösterdi ama kafası önündeki bilgisiyardaydı oturdum gözlerimi ellerime indirdim tırnaklarımla uğraşmaya başladım

 

"İsminiz ?"

"Asin yazgı." büyük ihtimal dosyam ekranındaydı

Ufak bir şaşkınlık geçer gibi oldu ama çabuk geçti

"Memnun oldum yiğit baltacı."

Sanki bilmiyorduk ... Demedim tabiki.

"Müsadenizle bir kaç soru soracağım size" dedi parmağında çeviriyordu kalemini

"Tabi bunun için buradayım zaten"

"Ne okudunuz ne mezunusunuz ?"

"Muhasebe okudum mezunda oldum çalışmak için sınava girecektim

nasip olmadı."

"Anladım dil bilginiz varmı ?"

"Orta düzeyde İngilizce, çok az Fransızca "

"Tamamdır." diyip not aldı.

 

 

"Peki neden çalışacağınız daha iyi bir yer varken şirketimizi tercih ettiniz."

Haklıydı sorgulamakta bir şirketin en alt mertebesinde çalışmaktansa muhasebeci olarak güzel paralar kazanabilirdim.

"Ne paradan nede başka sebeblerden değil burda başlama isteğim .otomobillere ilgi duyuyorum çocukluğumdan beri ve yaşadığım yerede yakın bu kadronun bir parçası olmak istiyorum arkadaşımda önerisiyle yani anlayacağınız." dedim ellerimle oynamaya devam ederken

Yalan değildi otomobillere ilgim vardı.

 

 

"Anladım peki o zaman bildiğiniz

üzre size alt departmanda reklam görevi kabul ediyormusunuz?" dedi ve bir dosya uzattı imzalamam için ben okurken o konuşmaya devam etti

"İşinizde iyi görürsek

departmanınızı yükseltiriz"

"Tamam"

"Gizlilik önemli bu yüzden mülakatlara ben katılıyorum "

Kafamı salladım ve iyice okuduktan sonra sahte bir imza attım.

 

 

"Hayırlı olsun"

"Sağolun"

Ayağa kalkıp el sıkışırken benim ellerimin aksine elleri sıcaktı soğuk ellerim anlık ısınmış ayırdığımızda eski haline döndü.

Tekrar çantamı alıp içinden bir şeyimi unuttummu diye kontrol edip bir kaç adı atmışken sesi geldi.

"Yarın başlıyabilirsin"

"Aslında bugün işim yok biraz alışmam

iyi olur" dediğimde de şaşırmıştı

ağzı açık kalmıştı,

"Tamam nasıl istersen"

Yine tebessüm ederek çıktım odadan.

 

Elimdeki yiğit beyle benim imzaladığım iş dosyasını lobide Zeynep hanıma teslim ettim. oda beni ufak camlı bir odaya yönlendirmişti.

"Burası odanız asin hanım yerleşebilirsiniz

sistemi tanıtayım isterseniz kısaca"

"zahmet olmayacaksa çok iyi olur aslında"

"estağfirullah ne zahmeti"

dedikten sonra kısaca tanıttı teşekkür ettikten sonra kendide işinin başına dönmüştü.

 

 

Önümdeki bilgisayarı

incelemeye başladım.

Ciddi bir güvenlik sistemi olduğu belliydi

Sadece olduğum alana giriş yapabiliyordum ne kadar kurcalasamda pek bir şey açılmıyordu,

Zordu belki açmak ama imkansız değildi

Eğer bunu şuan yaparsam acale etmiş olurdum.

Kendi görevimi yaparken birde bu iş çıkmıştı başıma önümdeki mailleri incelemeye başladım bir kaç kişiden

İş birliği reklam teklifi gelmişti

Teklifleri onaylamış gerekli olan şirketin numaralarını maillerine atmıştım

 

 

 

Odanın kapısı aniden açılınca bilgisiyardan kafamı kaldırıp baktım Zeynep hanımelinde dosyalar vardı beni görünce şaşırıp mahcup bir hal sergiledi

"Siz gitmediniz mi asin hanım kusura bakmayın daldım aniden."

"Önemli değil olur öyle birde adımla hitap ederseniz çok sevinirim hanıma gerek yok tahminen benden büyüksünüz zaten ... Ama tabi gençsinizde."

"Peki olur ama sende aynı şekilde

hanımı kaldırırsan "

"Peki" dedim gülerek

Elinden dosyaları alıp koydum ve teşekkürüde ihmal etmedim ve

dosyaları çözdüm.

 

 

Boynumun ağrısıyla kafamı kaldırdım dosyalardan,saat altı civarıydı yapıştığım koltuktan kalktım esnedim

çoğusu bitmişti

Ve artık çıkabilirdim sanırım.

Odadan dışarı çıktım

Çıkış kapısında bir gurup insan gülüp, konuşuyorlardı lobiye yönelip şirketin telefonuyla konuşan zeynep

ablaya baktım.

 

"Ee işim bitti benim Zeynep abla çıkabilirim değilmi ?"

"Tabi canım, ayrıca abla çok daha iyi bana uzakta olan kardeşimi anımsattın" dediğinde gülümsedim ,

Ben kapıya doğru giderken Zeynep abla o gurubun yanına gitmiş benide çağırmıştı

Yanlarıa ulaştığımda üçünün kadın ikisinin erkek olduğu bir gurup olduğunu fark ettim.

"Bu asin bugün mülakatta girdi ve reklam bölümünde." dedi zeynep abla

sırtımı sıvazlayarak.

 

 

"Memnun oldum bahar ben" dedi bir kız hevesle gözlerimle onaylayıp el sıkıştım

"Mercan bende" dedi yanındaki kız

"Aslı" dedi yüzünü buruşturarak bitsede gitsek der gibiydi bakışları .belkide gibisi fazlaydı bende çok meraklıydım ya senin nur cemalini görüp tanışmak için

Varlığını unuttuğum adam elini uzattı

"Aras çok memnun oldum"

dedi gözleriyle süzerken,

"Tekrar tanıştığıma memnun oldum

iyi günler" diyip onları arkamda

bırakıp çıktım,

 

 

Taksiye atlayıp en yakın

markete gelmiştim,

Genel kuru gıdalar olmak üzere alışveriş yapmış bir kaçda atıştırmalık alıp

Yapa yanlız yaşadığım yere gelip kapıyı açtım elimde poşetlerle

"Huuuh ne gündü ama" diye konuşmaya başladım ablam olsa ona anlatırdım ama yoktu bende kendime anlattım kafamda muhasebe etmek adına.

 

"Şuna bak ya yüz buruşturmalar filan sanki ölüp bitiyordum o muazzam ismini duymaya ha!" dedim tencereye su koyup altını açarken

"Ulan o dosyalar neydi öyle karman çorman şeyler.anlasam içim acımayacak gözlerim akıcak sandım bir an"

Üstümü çıkarıp duşa attım kendimi saçlarım temizdi dün banyo yaptığımdan vücudumu yıkayıp çıktım en sevdiğim pijama takımımla.

 

Su kaynadığında şu dünya üzerinde en sevdiğim olan hazır mantıyı döktüm tencereye el yapımı daha çok seviyordum ama fırsatım yoktu ki ablam olsa...

Gözlerim dolduğunda eş zamanla boğazımdada bir yumru oluştu

Sarımsakları o kadar minik doğramıştım ki orada olduğundan şüphe edilirdi, Çünkü ağzıma değince sevmiyordum yanlızca yoğurda lezzet versin diye kullanıyordum.

 

 

Mantı haşlanana kadar biraz telefonumla vakit geçirmiş evde bir nebze ses olsun diye televizyonu açıp reklam seyretmeye başladım mantım hazır olduğundaysa büyük bir açlıkla mideme

löp diye indirdim,

Bulaşıklarımı kaldırıp tekrar koltuğa attım kendimi televizyonun kısık sesi beni daha çok Mayıştırırken güçlükle yatağa attım kendimi.

 

 

Ertesi sabah ise siyah dantalli bir büstiyerin üzerine salaş bir gömlek

giymiş altımada

Beyaz pantolon giyip saçlarımı tarayıp

Aşağıdan sıkı bir topuz yaptım kalan perçemlerimi yüzümde bırakıp birazda yüzümü renklendirmiştim küçük ofisim için küçük not defteri bir kaç kalem ve minik fesleğenimide götürecektim.

 

 

Çantamıda alıp çıktım taksi beklerken bir yandanda kendi kendime konuşuyordum

"Olmaz ki ama böyle sürekli taksi,taksi ohoo fırsat bu fırsat ufak bir araba şart oldu valla" telefonumdan hesabıma girip ne kadar paramın olduğuna baktım

32,bin 457 türk lirası şimdilik bana yeterdi ama bir dört bin civarını ablamın hesabına yatırdım o ihtiyacı olsada babamdan istemeye çekinirdi .

Altı binini de başka birine transfer ettim.

 

Bu sırada bir taksiye binip vaktinde yetişmiştim lobideki Zeynep ablaya selam verdim ve ufak ofisime geçtim çantamı koltuğa bırakıp havalanması için camı açtım fesleğenide güneş görecek şekilde

Koydum ve bilgisayarın başına geçtim ve Kendime Kolay gele diyerek besmeleyle başladım .

 

Parmaklarımın ağrısıyla durdum nefeslenmek için camın kenarına gittim

Bura bir şirketti ama yakınlarda çiçekler ve cam ağaçlarıda vardı kokusu rüzgar sayesinde burnuma dolmuş iyi hissettirmişti biraz nefes almak için ofisin kapısını çekip çıktım.

 

Zeynep abla bilgisiyarla ilgilendiğinden rahatsızlık vermeden kapının önüne çıkıp oturdum ve gelen gidenleri seyrettim arkamda var olan gölgeyi gördüğümde

Fevri davranmadan başımı çevirip baktım

En son fevri davrandığımda bulut yerde baygındı .

 

Bu adam dün yiğit beyin yanında olan o adamdı .

"Otura bilirmiyim ?"

"Tabi buyrun." dediğimde pantolonunun diz kapaklarından tutup yukarı kaldırdı ve yanıma oturdu

"Sen o kızsın değilmi ?" diye sordu gülerek

"Dün bizimkine yani yiğite çarpan kız"

dediğinde mahcup bir hal

takındım rol icabı,

"Şey evet ya biraz dikkatsizim malesef "

"İsmin neydi ?"

"Asin."

"Enver bende, memnun oldum"

"Bende memnun oldum"

 

 

Biraz susup bir etrafı izledik

"Nasıl Alışabildinmi ?"

"Yani biraz alıştım. insanoğlunun alışamayacağı şey yok "

"Evet , elbette öyle" bir sigara çıkarıp normal bir çakmakla yaktı

"Hayret sizin gibi iş adamlarının zipposu olmazmıydı ?" Dediğimde güldü

"Şu kadarcık sigara için koca Zippo taşıyamam ben.Yiğit taşıyor ... Ama gerçi onun babasından hatıra."

dedi gözleri önüne dalarak,

"Vefat mı etti ... Babası" diye sordum bilmiyormuş gibi, halbuki dersime

iyi çalışmıştım.

"Evet üç sene evvel ... Çok ,çok iyi bir adamdı" Dedi resmen ondan bahs ederken gözleri patlamıştı.

 

 

"Enver neredesin lan sen kaç saattir seni arıyorum?!" dedi yiğit bey hala bize doğru yürürken gözleri banada takılmıştı

"Burdayım oğlum işte." dedi

"Yürü işimiz gücümüz var

oturmuşsun buraya!"

Enver bey kalkıp yiğit beyle gidecekken

"Sevdim kız seni yiğitin beni zorla kaldırmayacağı bir gün sohbet

edelim yine"

"Olur Enver bey " dedim gülerek

"Bey ne ya,Poff Enver kafi."

dedi bezmiş şekilde

"Peki" dediğimde fark ettim bu sırada yiğit bey pinpon topu gibi bir bana bir enver'e bakıyordu.

 

"Sohbet , muhabbetin bittiyse Enver,yürü kardeşim

...yürü!" dedi.

net yiğit bey daha çok bezmişti

Arkalarından güldüm ama gülüşüm soldu

Yeni başlamış olabilirdim ama kendime taviz verirsem o taviz

diğer tavizi doğururdu

Bu mertebe bir şeylere ulaşmak için yeterli değildi daha fazla çalışmam lazım

Diyerekten kalkıp dosyalara gömüldüm.

 

 

 

 

 

 

Selam arkadaşlar bir şey söylemek istiyorum. Şuan yayımladığım

ASİN kurgusunu wattped'dende yayınladım orada 34 bölüme kadar bölüm var orayada sizleri bekliyorum.

Hesabım yine aynı isme sahip

Oylesineyazar00

Kendinize iyi bakınn

Loading...
0%