Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Bölüm 6

@ozge24

Hazan elindeki acıyı umursamadan sakin kalmaya çalıştı. En sonunda daha fazla dayanamayıp lavaboya doğru gittiğinde Dusan insan formuna girip genç kıza yaklaşacağı sırada Hazan bir elin ona uzandığını görünce hemen geri çekildi.

"Sizde kimsiniz?"

"Afedersin korkuttum seni. Sizi böyle görünce yardım etmek istedim. Kötü bir şey yoktur umarım." Genç kız adamdaki iyi niyeti fark ettiğinde

"Avuç içi biraz fazla kaşıntı yaptı." Dusan bakmak için izin isteyince ilk başta izin vermesede daha fazla dayanamayıp izin vermişti. Genç kızın narin ellerini kibarca tuttuğunda Hazan acı içinde kıvranıyordu. "Ssst sakin olmalısın." Demesiyle güç bela sakinleştirdi.

Avuç içini tamamen açtığında gördüğü sembolle kaşlarını çatarak Hazan'a baktı. Kralın bunu görmemesi lazım. Hatta hiç kimsenin! Yutkundu genç adam. Avuç içine yaptığı masaj Hazan'ı rahatlattığını gördüğünde çok rahatlamıştı.

"İyi misin?"

"Çok daha iyim teşekkür ederim. Moraliniz neden birden düştü ne gördünüz?" Anlatamazdı ki neyi anlatacaktı? İç çekti genç adam

"Bir seh görmedim. Lütfen dikkatli ol Hazan!"

"Ama neden?"

"Sen sadece dikkatli ol!" Dediğinde genç kıza yaklaştığında Hazan geri geri gittiğinde biranda durdu. Dudaklarını yanağına doğru götürüp sıcak bir öpücük bıraktı. Hazan sanki bu adamı tanıyordu. Dokunuşu, öpüşü, korumacı tavrı. Genç adam gideceği sırada elini tuttu. İkisinin ruhları cayır cayır yaniyordu adeta. Teşekkür ettikten sonra tebessüm etti genç adam. Hemen ardından genç kız hızla elini çektiğinde

"Şey boşver." Çağırmaktan vazgeçti genç kız. Genç adam hızlı bir şekilde yanından ayrıldıktan sonra gömleğin düğmesinin üç tanesini açtı. Sakinleştidiğinde senden nasıl uzak kalacagim ben! Eğer sen Sahmaransan gözüm ve kulağım sen olacaksın Hazan! Lanet olsun şuan sana deli gibi sarılmak istiyorum ama yapamam sevgilim.

Bedenim, ruhum seni isterken bu eziyet bize çok ağır. Seviyorum seni Hazan. Seni çok seviyorum. Yemin ederim seni herkese karşı koruyacağım. Bu babam dahi olsa. Kendi kendine konuşmayı bitirdikten sonra karşıda duran iki kişiye sihirle kavga etmelerini sağlarken diğer yandan iki kişiye de nefret tohumunu ekleyip tartışmalarını sağladığında etrafta kargaşa çıkmıştı.

Hazan'ın gelmesiyle bu kargaşa son bulup normale dönmüştü her şey. Dusan seslerin neden gelmediğini görünce arkasına döndüğünde Hazan'ı gördü. İçinden siktir! Çektiğinde alnına vurdu. Benim seninle başım belada Hazan. Anlaşıldı kimliğin ortaya çıkmaması için adam akıllı yanında kötülük yapmayacağım. Of Hazan offf! Diye isyan bayrağını çekti.

Genç kız tebessüm ederek yürüdüğünde sanki etraftaki herkes onun yürüyüşüne zarafetine bakıyordu. Güzelliği dillere destandı. Annesi güzel bir kadındı evet ama aşırı bir güzelliği yoktu. Fakat Hazan hem çok güzel bir kadın hem de aurası çok yüksekti. Genç kız yerine oturduğunda bacak bacak üstüne attığında Yalın iyi olup olmadığını sorunca iyi olduğunu dile getirdi. Hazan telefonunj eline alıp tekrar ayağa kalktığında telefonla konuşmaya başladı.

Fakat yanında nefes hissettiğinde irkilmedi değildi. Barış Bey'e arkadaşlarıyla olacağını ve geç geleceğini söylediğinde yaşlı adam sadece dikkatli olmasını istedi. Arkasına döndüğünde gördüğü kişiyle çığlık atacağı sırada genç adam eliyle ağzını kapatarak

"Şimdi lavaboya gidiyorsun ve ben arkandan geliyorum anlaşıldı mı?" Dediğinde genç adamı onayladı. Hazan bir elini sıkarken diğer elini boğazına götürdüğünde ovaladi. Korkusunu belli etmeden lavaboya gittiğinde genç adam hızlıca tuvaletin kapısını kapatıp kilitledi. Hazan yutkunarak genç adama baktı. Genç adam her yaklaştığında genç kız kendi kendine korkma! Sen çok güçlüsün korkma! Diye kendi kendine söylendiğinde iki elini duvara koyduğunda genç kızın kalp atışını hissetti.

"Kimsin sen?"

"İblis."

"Ne istiyorsun benden?" Diye merakla sorduğunda yutkundu.

"Seni ve gücünü." İyide Hazan'ın gücü yoktu ne saçmalıyordu bu böyle? Aklını kaybetmiş ruh hastası. Normal biri böyle düşünmez!

"Benim bir gücüm yok!" Gideceği sırada öfkeyle omzunu sertçe duvara çarpmasına sebep olduğunda genç kızın acıyla inlemesine neden oldu. "

Senin gücün var ve ben onu istiyorum!" Hazan icinden birinin kurtarması için dua ederken. Genç adam göğsün hızla inip kalktığını görünce

"Korkuyorsun!"

"Senin gibi çirkin yaratıktan mı?" Olumlu anlamda başını salladı genç adam

"Korkmuyorum!" Elini genç kızın beline koyduğunda kendine çekti. Kokusunu içine çekerek nefes aldı. Hazan igrenircesine baktığında adeta tepkisizdi. Büyünün etkisindeydi sanki. Tam öpeceği sırada birinin boynundan tutmasıyla yere yapışması bir oldu.

Hazan çığlık attığında Dusan yerde yatan genç adama yumruğu attığında Hazan'ın yanına gitti, omuzlarından tutarak

"İyi misin?" Korku dolu gözlerle simsiyah çehreye bakıp olumlu anlamda başını salladı.

"Ba_ba_bana!"

"Ssst! Dersini vereceğim ona, beni burada bekle tamam mı?" Başını salladı sadece kaşlarını çatarak yerde yatan adamın yakasından tuttuğu gibi yukarı çıktığında üst zemin eski haline gelmişti. Hazan hemen elini yüzünü ve boğazını yıkadı. Dusan öfkeyle

"Ne dedim lan ben sana? O kıza dokunmayacaksın demedim mi?" Diye bağırdığında adeta yer yerinden oynuyordu gökyüzünde dört mevsim aniden yaşandı sanki.

"Onu neden tercih ettiğini fark ettim. Çok güzel kadın, aurası muazzam ve çok güzel kokusu..." Öfkeyle bütün gücünü genç adama doğru tuttuğunda sihirle eline ön tarafı üç taraflı olan şeytan mızrağını genç adama doğru uzattığında genç adam şaşkınlıkla

"Bir kız için mi gerçekten?"

"Herhangi bir kız değil! Benim sevdiğim." Genç adam kahkaha attığında

"İblis ve insan aşık olamaz seni aptal!" Genç adam çenesini sıvazladığında

"Merak ettiğim bir şey var, Şu tecavüz olaylarını sen mi çıkarıyorsun?" Genç adam teslim olur gibi ellerini kaldırıp indirdi.

"Evet lordum. Ben çıkardım. İnsanlara istek tohumunu yükledim, o kişiyi arzulaması için her şey yaptım. Ben kötüyüm Dusan görevim bu!" Genç adam öfkeyle mızrağı karnında geçirdi.

"Lan gencecik insanlardan ne istedin? Onların ölümüne niye sebep oldun?" Acıyla güldü genç adam

"İnsan gibi davranıyorsun aptal! İblislerin efendisi bir insanla takıla takıla onun gibi olmaya başladi." Diye alayla söylediğinde karnından çıkardığı mızrağı başından aşağıya doğru geçirdiğinde bedenin iki yana ayrılarak buhar olup uçmasını sağladı. Şerefsiz onca insanın suçu neydi he, suçu neydi? Sertçe yutkundu. Hemen üzerini düzeltip Hazan'ın yanına gittiğinde genç kız hala oradaydı. Genç adamı görünce yüzüne baktı.

"Geldin."

"Beklemişsin." Başıyla onayladı. Filiz geldiğinde onu bir şekilde oyaladı onu orada bekleyecekti.

"İyi misin? Kimdi o adam?" Genç kızın saf haline gülmemek için kendini zor tutarak

"Şuan iblisle konuştuğuna göre oda bir iblis." Dediğinde gülmemek için kendini zor tuttu.

"Benim bir gücüm varmış siz biliyor musunuz?" Genç adam iç çekti. Ona yaklaştığında korkmamasi için uyararak elini kalbine koyduğunda

"Kalbin sana hissettirecek o gücü. Hazan eğer bir gücün varsa ulu ortada kullanmamalısın, özellikle iblislerle karşı!" Eli hala kalbindeydi genç adamın. Yutkundu genç kız, parça parça bir şeyler hatırladığında genç adam gitmek için hareketlenecekti ki elini tuttu.

"Seni tanıyorum sanki!" Tuttuğu eli bırakmasını sağlayarak yüzünü iki elin arasına aldı.

"Belkide tanımaman daha iyi güzelim. Hem ben bir iblisim unutma, aslında ben yokum!"

"Sana dokunuyorum, seni görüyorum sen varsın!" Bıkkınlıkla iç çekerek genç kız en sonunda

"Seni bir daha görebilecek miyim?"

"Tehlikede olduğun heran yanındayım."

"O zaman bende başımı derde koyacak bir şey bulurum."

"Ona ne şüphe? Hem gücüne kavuştuğunda bana ihtiyacın kalmayacak?"

"Biliyorum. Bir erkekten bir şey beklemem ben ama nieyse sürekli seni görmek istiyorum."

"Beni hatırladığında görmek istemeyeceksin." Dediğinde gitmişti genç adam genç kız lavabodan çıktığında masaya doğru gittiğinde o sırada masadan kalkmışlardı. Bara gitmek için motora binmislerdi. Yalın kaskın birini Hazan'a verdiğinde takmasinda yardımcı oldu. Genç adam motora bindiğinde Hazan'da arkasına binip beline sarılmıştı.

"Hazır mısın leydim?"

"Hadi bas gaza!" Demesiyle Emreyle yarışa girmişlerdi. Hazan bir elini serbest bırakırken rüzgarın esintisini vücudunda hissettiğinde titremesine neden oldu. En sonunda bara geldiklerinde genç adam motoru park ettiğinde kaskları çıkarttı. Emreyle Filizde kaskları çıkarınca motordan indiklerinde hep beraber bara girdi.

Hazan'ın içeri girmesiyle tüm gözler genç kıza çevrilmişti adeta. Hazan bakışlardan rahatsız olsada belli etmeyip yerlerine geçtiler. Barmenden kırmızı şarap aldığında diğerleride içki almayı ihmal etmedi. Hazan hemen ilkte bir bardak bitirdi. Hemen ardından bir bardak daha. Kendini müziğin ritmine öyle bir kaptırmıştı ki, deli gibi dans etmeye başladı. Yaptığı dansla herkesi hayran bırakmıştı. Gözlerinin önünde beliren silüetle başını tuttu.

Aylardır sanki bu adamı tanıyordu. Hatırlıyor muydu yoksa unutmuş muydu bilmiyordu. Ruhu acıyordu. Hissediyordu, yakınlarda bir yerdeydi bu adam. Bir şey onu ona unutturdu farkındaydı bunun. Kalbini tuttuğunda Yalın gideceği sırada Filiz izin vermeyip endişeyle kolundan tuttu.

"İyi misin?" Gözünden akan yaşı serbest bırakıp olumsuz anlamda başını salladı.

"Çok özlüyorum Filiz. Onu çok özlüyorum."

"Kimi?" Diye merakla sordu genç kız.

"Bilmiyorum ama kalbim birini hissediyor, onu çok özlüyor. Ben hiç böyle olmamıştım." Genç kızın sırtını sıvazlayarak tesellide bulundu. Ateşle aralarında bir sorun olduğunu fark etmişti fakat aralarına girmek istemedi. Biranda gülmeye başladı.

"O iblis varya o iblis ondan bunun acısını çıkartacağım." Yalın kimden bahsettiğini Filiz'e sorduğunda bilmiyorum dercesine omuz silkti. Yalın genç kızın belinden tutarak gideceklerini sırada Hazan geri çekildi.

"Rahat bırakın beni gelmek istemiyorum!"

"Hazan sarhoşsun farkında mısın?" Hazan ona doğru yaklaşan genç adamı görünce adamın yanına yaklaşıp

"Kumralım. Sen mi geldin?" Diyerek genç adama sarıldığında. Düşecek olan kızın belini tuttuğunda

"Ben geldim." Hazan güldüğünde, Yalın omuzundan tutup adamdan kurtaracağı sırada Hazan omuz silkip bırakmasını sildi. Yalnız bir dakika bu koku Dusan'a ait değildi. Hazan kaşlarını çatarak geriye doğru savruldu. Elini genç adama doğru uzatıp bir yandan gülerek

"Sen, sen benim kumralım değilsin. Onun kokusu çok başka!" Dediğinde ağlamaya başladı.Genc kızın bileğinden tutup götüreceği sırada Hazan bu duruma öfkelenerek

"Benimle geliyorsun!" Ayağa kalkıp öfkeyle bileğini tutan adamın bileğini tutarak büktüğünde

"Bırak dedim sana!" Genç adam acı içinde kıvranırken gözlerinde beliren kıvılcımla genç adam korkmuştu. Adeta genç kızın göz rengi değişmişti. Hemen yanlarından uzaklaştığında herkes rahatladı. Filiz merakla

"Nasıl kaçırdın?"

"Bilmem. Benle baş edemeyeceğini anladı herhalde." Hazan çalan şarkıyı söylemeye başladı.

Sana dair hasretim yüzyıllardan kalma

Aklımı kaçırıyorum bu cinnet akşamlarında

Orda her kiminleyse

Belki sevgilinleysen

Şöyle kumralım için sızlamaz mi? Diye bağırdığında Filiz genç kıza neden bağırarak söylediğini sorduğunda

"Belki sesimi duyarda gelir..." Filiz gelen kişiyi görünce çok sevinmişti. İşte dediği olmuştu, Ateş sesi duyduğu gibi gelmişti. Filiz heyecanla genç adamın yanına gittiğinde

"Selam Ateş."

"Selam."

" Ateş Hazan burada ve baya sarhoş onuda geçtim, kumralım diye diye ağladı." Genç adam şaşkın genç kızı dinliyordu.

"Filiz belki bilirsin ama biz ayrıldık. Şimdi izninle arkadaşımın yanına gideceğim."

"Hazan'ı bu halde mi bırakacaksın?"

"Onun sorunlarıyla uğraşamam!" Diyerek gittiğinde Filiz genc kızın yanına gittiğinde omzunu sıvazladı. Hazan karşıda gördüğü adama tebessüm ettiğinde heyecanla ayağa kalkıp

"Filiz bu o!" Diye heyecanla söylendiğinde çocuk gibi etrafında dönüp düşeceği sırada Yalın tuttu.

"Dur deli kız dur. O kim?"

"Benim kumralım!" Dediğinde heyecanla genç adamın yanına gittiğinde Hazan gülerek yanına vardığında genç adamın eli yanındaki kızın bacağındaydı ve onu öptüğünü gördüğünde Hazan'ın elindeki bardak yere düştü. İki çift genç kıza baktığında Hazan düğüm düğüm olan boğazını en sonunda çözdüğünde

"İblis! Sen aşağılık bir iblissin!" Gözyaşını serbest bırakıp oradan uzaklaştığında her ne kadar ondan nefret etmesini sağlasada ağlamasına dayanamazdı. Hazan gittiği sırada Ateş genç kızın arkasından gittiğinde

"Hazan dur!" Genç adam hız gücünü kullanarak önüne geçti. Yalın gitmek için hareketlenecekti ki Filiz engel oldu.

"Kozlarını paylaşsınlar rahat bırak!" Ateş gözlerine baktı genç kızın.

"Neden ağladı?" Genç kız kahkaha attığında

"Birde soruyor musun? Kızla öpüşüyordun!"

"Bu seni neden ilgilendirsin?" Düşününce mantıklı geldi. Sahi neden böyle davranıyordu ki.

"Bilmiyorum ama seni görünce çok heyecanlandım. Kalbimin aradığı kumral tenli sensin Ateş." Genç adamın elini tutup kalbine götürdü.

"Baksana nasıl atıyor?" Ateş genç kızın kalbinden elini çekip öfkeyle

"Saçmalık! Ben sana, sen bana yasaksın Hazan!" Genç kız bir şey diyeceği sırada sızdığında genç adam hızlıca belinden tutarak düşmemesini sağladı. Eliyle genç kızın yüzünü okşayarak gülümsedi. Genç kızı kucağına aldığında ellerini genç adamın boynuna sardı. Hazan başını genç adamın boynuna koyarak kokusunu içine çekerek

"Sensin o kumralım." Diye mırıldandı. Genç kıza bakarak gülümsedi. En sonunda kartal formuna dönerek genç kızı eve bıraktı. Hande Hanıma durumu anlattığında onayladı. Genç kızın babası o sırada uyuyordu. Genç adam Hande Hanım'ın tarifiyle Hazan'ın odasına girdiğinde Hande Hanım kapıyı açtı.

Yaşlı kadın gittiğinde genç adam genç kızı yatağına koydu. Hazan genç adamın elini tutarak "gitme!" Diye mırıldandı. Ateş hep aynı döngü içinde olmaktan sıkılmıştı. Onuda bırakamıyordu. En sonunda genç adam gittiğinde Hazan uykuya dalmıştı.

....

Filiz koşar adımlarla genç kızın yanına geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Hazan sakin olması gerektiğini söylediğinde meraklı gözlerle ona ne olduğunu sordu.

"Hadi gidiyoruz."

"Nereye?"

"Göbeklitepe gezisi var kızım! Aylardır bu anı bekliyordum. Sırlar, kehanetler, büyüler." Hazan bunu duyduğunda gülmüştü genç kıza. Yalın ve Emre'de o sırada geldiğinde Emre gülerek

"Sevgilim. Kehanetlere fazla mi kaptırdın?" Olumsuz anlamda başını salladığında ona katılmadığını öne sürdü.

"Kehanetler ve büyüler gerçek. Buna inanmanız gerekiyor sadece!" Yalın ve Emre baş edemeyeceğini anladığında çoktan pes etmişti. Genç kıza geleceklerini söylediğinde hemen asistanın yanına gittiklerinde isimlerini yazdırdılar.

"Çok eğleneceğiz akşam saat sekizde okulun önünde otobüs kalkacakmış." Genç kızı heyecanını Emre hayranlıkla izlediğinde Hazan ikiliye gülümsedi. Hazan birden tuvalaete gitmesi gerektiğini anlayınca yanlarından ayrılıp hemen merdivenlerden aşağıya inerek tuvalete gitti.

Burada yaşadığı anı hatırladığında başını tuttu kısa bir sürede kendine geldi. Tuvaletteki işini bitirdiginde lavabonun önüne gelerek musluğu açtığında ellerini yıkamaya başladı.

Suyu boynuna sürdüğünde ferahlamasını saglayinca kendine geldi. Ellerini peçeteyle kuruttuktan sonra Üzerindeki v yaka tişörtü düzeltip çantasında rujunu çıkartıp makyajını tazeledi. Hemen ardından telefonuna mesaj geldiğinde gelen numara gizliydi.

Şahmeran!! Diye yazmıştı biri genç kıza. Ne alakaydı şimdi? Genç kız kaşlarını çatarak mesaja cevap verdi.

Yanlış kişiye yazdınız herhalde? O sırada lavabodan çıktığında anında mesaj geldi.

Kendin hakkında gerçekleri bilmiyorsun Sahmaran! İntikam alma sırası sende. Gerçekleri öğrenmen için biran önce Göbeklitepeye gitmen lazim. Ayrı yeten aşkını hatırla Sahmaran! Yutkundu genç kız Filiz Hazan'ın panik halini görünce elini tuttu.

"İyi misin?" Olumlu anlamda başını salladı. Hemen ardından bir mesaj daha geldiğinde hemen telefonuna baktı.

Annenin ruhuna sahip çık Sahmaran! Onun ruhu sende ve intikamı sen alacaksin, öldürmen gereken insanlar var! Yutkundu genç kız. Saniyesinde bir mesaj daha geldi.

Bu insanlar yakınında kimseye guvenme! Hazan derse girdiğinde bir yandan hocaya konsantre olmaya çalışırken bir yandan aklı telefondaydi. Hemen sıranın altında telefonu alıp

Kimsin? Sana neden inanayım? Anında mesaj geldi genç kızın telefonuna

Haklısın bana güven demiyorum ama dikkatli ol Sahmaran. Seni kaybetmek istemiyorum. Kendini korumalısın yalnız... Cümlenin devamını getirmedi? Hazan ardı ardına

Yalnız ne?

Yalnız ne?

Yalnız ne?

Hey orda mısın gizemli? Dese bile cevap gelmemişti. Telefonu bırakıp derse odaklanmaya karar vermişti. Dersin bitimiyle Hazan başını sıraya koyduğunda biraz kestirmek istedi.

Kayıp diyarın prensesi sesime gel, kayıp diyarın prensesi sesime gel! Ruhun ele geçirilmeden bul beni! Hazan başını anı refleksle kaldırdığında sanki bedenini başka biri hareket ettiriyordu. Yalın genç kızın bu halini gördüğünde hemen kolunu tuttu.

"Hazan!" Genç kız gözlerini açıp kapadigi anda kendi gelince

"Yalın oraya hemen gidebilir miyiz lütfen?"

"Hazan tehlikeli olabilir." Hazan hemen ardından bir ses duydu.

"Ben götürürüm seni. Zaten memlekete gidecektim." Yalın merakına yenilerek kaşlarını çattı

"Sende kimsin?"

"Ateş Kaya. Geçen gün barda tatsız bir şekilde tanıştık. Hazan geliyor musun?" Dediğinde yüzünü genç kıza döndürdü. Evet anlamında başını salladığı anda hemen çantasını alıp çıkacağı sırada

"Annemleri siz halledersiniz!" Filiz genç kızın koşturduğunu görünce

"Hey nereye?"

"Göbeklitepeye orada buluşuruz!" Ateş' in hızlı yürüdüğünü farkedince

"Ateş!" Nefes nefese kalmıştı genç kız.

"Biraz yavaşla çok hızlı yürüyorsun." Normal bir insanın hızlı yürüyüşünden daha hızlıydı. Ateş en sonunda genç kıza yaklaştığında kollarının arasına aldı. Genç kız kollarını boynuna sararak

"Çok güzel fikir. Yoksa narin ayaklarım topuklulardan dolayı yara olacaktı."

"Çok mu konuşuyorsun?" Bir eli genç adamın boynundayken bir yandan konuşup diğer eliyle hareket ediyordu.

"Konuşmayı çok severim. Hatta bayılırım. Ayrı yeten, müzik dinlemeye bayılırım, günlük tutmayı, hala bebeklerimle bile oynarım." Okuldaki herkes Ateşe bakarak Cok yakışıklı çocuk kim acaba? Hazan'da ne buldu? Gibi sorular soruyordu. Genç kız sesleri duyduğunda

"Size ne be ne bulduysa buldu işinize bakın?" Genç adam şaşkınlıkla genç kıza baktığında

"Ne çok konuştun? Hem ne dediler ben duymadım?" Hepsini duymuştu yalancı! Hazan omuz silkti. En sonunda okuldan çıktıklarında Siyah mercedese yaklaşmıştı. Ateş genç kızı indirdiğinde kollarını yere doğru savurdu.

"Çok ağırmışsın!" Hazan kaşlarını çatarak öfkelendi. Genç adamın etrafında bir tur attı, hemen ardından kendi etrafında dönerek ellerini incecik beline koydu.

"Hiçte bile gayet zayıfım. Sen formundan düşmüşsün!"

"Dilinde pabuç gibi!"

"Öyledir tatlım." Dediğinde arabanın anahtarıyla arabayı açtı. Kendisi şoför koltuğuna oturduğunda Hazan hala kapının önünde bekliyordu. Sağ koltuğun camını açtığında

"Gelmiyor musun?"

"Camı aç oturayım."

"Keyfin bilir bende kendim giderim." Diyerek arabayı çalıştırınca genç kız arabanın kapısını açıp bindi. Kapıyı örttüğünde

"İblis!" Demesiyle genç adam çarpık gülümsemeyle baktı genç kıza. Hemen ardından gözlüğünü çıkardı tanıyıp tanımasına emin olmak için gözlerine baktı. Kısa bir süre göz göze geldikten sonra tanımadığına emin oldu. Hemen ardından genç kız. Müzik çalardan müzik açtığında Naz Dej geceler çalmaya başladı. Kendini müziğe kaptırmaya başladı genç kız. Genç kız dans etmeye başladığında Ateşte kendini kaptırıp kontrolü kaybetmemek için başını hareket ettiriyordu. Hazan en sonunda

"Ateş."

"Evet."

"Arabanın üstü açılıyor mu?" Evet anlamında başını salladığında

"Açabilir misin?"

"Saçların bozulmasın?" Önemli değil dercesine omuz silktiğinde genç adam arabanın üstünü açtı. Hazan topukluları ayağından çıkartıp koltuğa basarak ayağa kalkıp bağırarak şarkıyı söylemeye başladı. Genç adam genç kızın bu haline kahkaha atarak güldü.

"Müziğin sesini aç kaptan!"

"Emrin olur güzelim." Diyerek müziğin sesini açmıştı. Rüzgarın saçlarını savurmasına izin vererek dans ediyordu. Hemen ardından iki tane genç adam genç kıza yiyecek gibi bakmasindan rahatsız olunca koltuğa oturdu. Ateş şaşkınlıkla

"Ne oldu?"

"Bir şey olmadı."

"Emin misin? Bir şeyden mi rahatsız oldun?" Dediğinde genç adamın başı derde girmesin diye susmayı tercih etti.

"Gerçekten önemli bir şey değil. Hafif üşüdüm sadece." Genç adam ne olduğunu düşünceni okuyunca anlamıştı. Hemen parmağını çevirip onlardan uzaklaşınca ikisininde kaza yapmasını sağladı. Ateş arabayı durdurduğunda

"Hey ne oldu?" Genç adam ceketini çıkardığında genç kıza doğru yaklaşıp omzuna ceketini örttüğünde gülümseyerek tebessüm etti genç kız. Ateşe ne oluyordu böyle? Gerçekten aşık mı oluyordu bu kıza?

 

 

 

 

Hello yeni bölümü nasıl buldunuz?

Ateş ve Hazan arasında neler olacak?

Göbeklitepedeki sır ne?

 

​​​

​​​​

Loading...
0%