Tanıtım2

"Bazı sırlar kelimelerle anlatılamaz, bazı gerçeklerse yalnızca karanlıkta fısıldanır."

Ateş Kaya… dışarıdan bakıldığında her şeyi olan bir adam. Başarılı, hırslı, kontrollü. Fakat kimsenin bilmediği bir şey vardı: Onun içinde, insana ait olmayan bir gerçek saklıydı. Geceleri gördüğü rüyalar, zihninde yankılanan bir kadının fısıltıları, ve içinde uyanan tuhaf bir karanlık... Hepsi, Ateş'in basit bir insan olmadığının işaretiydi.

Ama Ateş bunu kabul etmiyordu. İnsanlar arasında yaşıyor, onların dünyasında ayakta durmaya çalışıyordu. Ta ki bir anlaşma gereği Hazan'la evlenmek zorunda kalana kadar. O kız, sıradan bir insan gibi görünse de onun da karanlık bir geçmişi vardı. Ve Ateş, kendini kontrol etmeye çalışırken, Hazan'ın varlığı her şeyi alt üst ediyordu.

"Neden beni değiştiriyorsun, Hazan? Sen bana ne yaptın?"

Ateş'in kalbinde yeşeren bu yeni his, onu hem korkutuyor hem de çekiyordu. Çünkü o, sevginin ne olduğunu bilmiyordu. O yalnızca güce, öfkeye ve karanlığa hakimdi. Ama Hazan... ona dokunduğunda, içindeki insan olmak isteyen varlıkla yüzleşiyordu.

Ne var ki, rüyaları gitgide daha gerçek hale geliyordu. Kadim bir kehanet kulağında çınlıyordu: "Şahmeran geri döndüğünde, karanlık ve ışık birbirine karışacak. Adalet, zehirle yazılacak."

Ateş, içinde büyüyen karanlığın onu Hazan’a zarar vermekten alıkoyamayacağından korkuyordu. Çünkü o bir insandan fazlasıydı. İnsan suretinde bir yaratık, bir iblisti. Ve Hazan’ın da sırlarını öğrendikçe, kaderin onları nasıl bir sona hazırladığını görmeye başlıyordu.

"Ateş Kaya... ya da bizim dünyamızda bilinen adıyla Dusan. Bir iblis, bir yargıç. Şimdi aşkın ve kehanetin ortasında kendi adaletini arıyor."

Peki ya kehanet doğruysa? Hazan gerçekten onun kurtuluşu mu olacak, yoksa yok oluşunu mu getirecek? Ve bu hikayede kim haklı, kim suçlu?

Tanıtımları nasıl buldunuz??

Hikayeme hazır mısınız??

​​​

​​​

​​​​