@ozgefanfic
|
Jenna Sommers...Ondan kalan son şey isminin süslü harflerle yazıldığı bu mezar taşıydı.Herkes elindeki kırmızı gülleri tek tek mezarına koyuyordu.Souzha mezarın başında duran Jeremy ve Elena'ya baktı."Yeğenleri bunlar olmalı" diye düşündü.Elindeki gül buketini koymak için mezara yaklaştı.Elena arkasını dönüp gülümsedi.Souzha birden Elena'nın boğazına yapışıp onu duvara yasladı."Katherine? " dedi kızı sıkarak.Caroline'nın çığlıklarını umursamadan Elena'yı boğmaya devam ediyordu.Stefan geldi ve Souzha'nın elinden çekip kurtardı Elena'yı."O Katherine değil.Bırak onu" dedi.Souzha bu sefer daha şaşırmış görünüyordu."Stefan...Gerçekten sen misin? " Yüzünde bir tebessüm belirdi ve sarıldı ama Stefan onun gibi sevinmiş görünmüyordu.Muhtemelen Elena'yla birlikteliği yüzündendi."Seni bir daha göreceğimi hiç düşünmemiştim"
*** Müzik yavaş ve baş döndürücü bir şekilde çalıyordu.Klaus,Souzha ve Rebekah bir o masaya bir diğer masaya gidip eğleniyorlardı.Elijah ne kadar izin vermese de onu dinlemeyip üç kardeş eğlenmeye gitmişlerdi.Kendilerine göre haklıydılar.Mikael'dan kaçarken bir an olsun kafalarını dağıtmak istemişlerdi.Rebekah her tanıştığı erkekle flörtleşiyor.Klaus ise ordaki herkese içki ısmarlıyordu.Souzha sanki eğlenmeye gitmemiş gibi asık bir suratla içkisini yudumluyordu.Yanına gelen her erkeği telkin edip uzaklaştırıyordu.Müzik ve burdaki insanlar canını sıkıyordu.Zaten o her zaman insanları küçümserdi.Yan masadaki erkek grubu sesli bir şekilde gülmeye başladı.Souzha sabrını taşıran son damlaya gelmişti."Buraya müzik dinlemeye geldim sizi değil" dedi.Masadaki erkekler tekrar kahkaha attılar.Hepsi zil zurna sarhoştu ve kadınları zorbalamaya bayılırlardı."Çok özür dileriz tatlım.Seni rahatsız mı ettik yoksa"dedi dalga geçerek.Souzha ona baktı.Bunun nasıl mümkün olabileceğini düşündü.Kehanet doğruydu.Daha önce Amara'nın doppalganger'ını görmüştü ama Silas'ı görmemişti.Onun Silas olmadığına çok emindi.Silas'ı tanırdı.Enerjisini bilirdi."Ettiniz ve eğer hayvanat bahçesine kapatılan maymunlar gibi davranmayı bırakmazsanız hepinizin kafasını gövdesinden ayırmak zorunda kalacağım.Bunu istemezsin değil mi tatlım?" Klaus araya girdi."Sakin olun millet.Gece daha yeni başlıyor.Sevgili kardeşim gecenin ilk saatlerinde herkesi öldürüp keyfimizi bozmak istemezsin değil mi?Bu benim sevgili dostum Stefan Salvatore.Kendisi de bizim gibi bir vampir.Stefan bu da ikizim Souzha Mikaelson.Kendisi biraz aksidir." Stefan Souzha'nın elini öptü.Nazik ve güzel bir öpüştü bu."Memnun oldum Stefan ama bir dahaki sefere soyundan geldiğin atalarına daha saygılı ol.Belki de bu dalga geçtiğin kızın soyundan geliyorsun dur" dedi alaycı bir şekilde."Eğer öyleysem bu benim için bir şeref olur.Sizin gibi güzel bir kadının soyundan gelmek için her şeyimi verebilirdim" dedi elini tekrar öperek.İlk danslarını o gece etmişlerdi.Tüm gece sohbet etmişlerdi.Souzha için bu çok tuhaftı.Yüzyıllardır tanıdığı bedeninin içine farklı bir ruh girmiş gibiydi ama şuna emindi ki Stefan asla Silas'la kıyaslanamazdı.Nazik,saygılı,eğlenceli biriydi.Souzha resmen etkilenmişti ondan.Stefan için de durum farklı değildi.Katherine'dan sonra ilk kez birine aşık olmuştu.Kızıl parlak saçları,beyaz teni ve o vanilyayla karışık çiçek kokusu..."Yarın beraber kahvaltı edelim mi? Pankek yapmakta berbatımdır ama çok güzel kahve yaparım." Souzha'nın yüzü düştü.Gitmesi gerektiğini biliyordu.Mikael peşlerindeydi ama Stefan'ın yanında kalmak istiyordu.Gülümseyerek boynundaki kolyeyi çıkarıp avucuna koydu."Kahvaltı için söz veremem ama bu kolyeyi bana geri getirdiğinde o mükemmel kahvenin tadına bakmak isterim.Bana kızıcaksın ama seni de tehlikeye atamam." Stefan elindeki kolyeyi sıkarak " Ya seni bulamazsam o zaman ne olucak? Benim için birkaç saat takıldığım bir kız olmanı istemiyorum.Sen bundan çok daha fazlasını hak ediyorsun." Souzha elini yanağına koyarak " Sen bir vampirsin Stefan.Beni bulmak için çok fazla zamanın var ve benim de seni beklemek için" diyerek onu öptü ve arkasına bakmadan gitti çünkü arkasına dönerse orda durup kalacağını biliyordu.
***
Jenna'ya veda ettikten sonra Elijah ve Stefanla beraber Klaus'un yanına gittiler.Bir sürü konteynırın olduğu bir yerdi burası.Yol boyu Stefan'la hiç konuşmamıştı.Onu bulduğunda böyle olacağını hiç hayal etmemişti.Klaus'un durduğu yere ilerlediler.Üç tabut vardı.Souzha Klaus'a hem sinirli hem de kırgın bir bakış atarak Rebekah'nın tabutunu açtı ama içi boştu.Daha sonra koşup Kol'un tabutunu açtı.Onun da boş olduğunu görünce Klaus'u tutup duvara fırlattı."Seni alçak.Onları hançerlemen yetmedi bir de bedenlerini mi yok ettin?" Tam o sırada biri ona seslendi."Abla... " Arkasına döndü.Rebekah sarı saçlarıyla öylece duruyordu karşısında.Ardından Kol daha yeni beslenmiş olmalı ki ağzındaki kanla geldi.Souzha koştu ve kardeşlerine sarıldı.Bu iki küçük kardeşini o büyütmüştü.İkisi de onun için çok değerliydi."Bu kadar duygusallık yeter ama ben hala açım" dedi Kol her zamanki haylazlığıyla.Souzha onlara sarılırken imrenerek bakan Finn'i gördü.Ondan nefret ediyordu.Esther'ın kuklasıydı.Annesinin gözüne girmek için kardeşlerini satmıştı.Souzha Finn'i hiç umursamadan döndü gitti.
Ertesi gün Rebekah ile birlikte okula gittiler.Caroline ordaydı.Gösteri için kızlara liderlik ediyordu.Caroline hep böyleydi.Partilerde ve gösterilerde en ön planda olurdu.İki kız kardeşinin de tanışıp iyi anlaşmalarını istedi ama bu pek mümkün değildi.Caroline ablasına sarılmıştı.Rebekah onu kıskanıyordu.Ablasını paylaşmak istemiyordu.Onun tek kız kardeşi olmak özel hissettiriyordu."Sen buna dans mı diyorsun" dedi kızlara bakarak.Caroline bu durumdan hiç hoşnut olmamıştı.Rebekah kızların yanına gidip onlarla arkadaş oldu."Vampirliğini kullanarak işimi elimden alıyor.Buna dayanamıyorum." dedi elindeki süsleri yere fırlatarak.Süslerden biri Klaus'un ayağına doğru yuvarlandı."Sonunda Rebekah'dan nefret eden biri daha.Bu dünyada tek olmak yorucuydu" dedi yerdeki süsü Caroline'a uzatarak."Kusura bakmayın hanfendi.Kim olduğunuzu biliyorum elbette ama isminizi yine de sizden duymak isterim" dedi eğilerek.Sanki bir kraliyettelermiş gibi hissetmişti."Caroline" dedi yüzündeki memnuniyetsizlikle.Bu şekilde tanıştılar.Klaus'un birçok kızla takıldığını görmüştü ama hiç birine bu kadar güzel bakmamıştı.Tyler,Elena,Stefan ve Matt yanlarına geldi.Caroline ablasını onlarla tanıştırırken çok heyecanlı görünüyordu.Sanki küçük bir kız çocuğu gibiydi.Tyler Caroline'nın sevgilisiydi.Souzha sebepsiz yere ona kendini çok yakın hissetmişti.Gözü Elena'ya takıldı.Katherine ile hiç benzemiyordu.Katherine asil ve aynı yüze sahip olmalarına rağmen daha güzeldi.Sonra gözü boynundaki kolyeye takıldı.Bu onun Stefan'a verdiği kolyeydi.Ondan yediği ilk darbe buydu."Benim kolyemin sende ne işi var? Seni küçük fare sen ne hakla benim kolyemi çalarsın? " Gözleri kırmızıydı.Elena'nın üstüne yürürken Stefan önüne geçip " O senin kolyeni çalmadı.Ben ona hediye olarak verdim." Souzha büyük bir şoka uğradı."Sevgili kız arkadaşına başka bir hediye bulamadın ve benim kolyemi mi verdin gerçekten? Madem beni sevmiyordun ve bu kolye senin için bir anlam ifâde etmiyordu o zaman neden onu çöpe atmadın? Emin ol bu daha az canımı yakardı." Stefan yüzüne bile bakamıyordu.Suçlu olduğunun farkındaydı."Souzha lütfen... " dedi ve lafını tamamlamasına izin vermeden "Bu hikayenin diğer kadını ben olmayacağım Stefan üzgünüm.Senden nefret ediyorum"
Rebekah ve Souzha eve döndüğünde sadece Finn ve Elijah vardı.Klaus ve Kol her zamanki gibi eğlenmeye çıkmışlardı.Kol açlığını bastırmak için avlanıcaktı.Klaus ise Caroline avına çıkmıştı.Salonun ışıkları kapalıydı.Souzha büyüyle tüm mumları yaktı ve öyleyece bakakaldı.Önünde tüm hayatını cehenneme çeviren kadın duruyordu.Esther Mikaelson... "Anne? Ne işin var senin burda" dedi Rebekah.Bir tarafı kırgın olsa da onu seviyordu."Evlatlarımı özlemiş olamaz mıyım? " Buna kimse inanmazdı.Annesi için canını verebilecek Finn bile. "Olamazsın.Defol git evimden hemen." dedi Souzha öfkeyle.Ondan en çok nefret eden oydu."Sana dememiştim zaten Souzha.Sen benim kızım değilsin.Sana baktığımda bir canavardan fazlasını görmüyorum." Kendi elleriyle dönüştürdüğü canavarı canavar olmakla suçluyordu."Evet öyle.Ben senin kızın değilim.Ben Liz Forbes'in kızıyım." Esther yüzünü buruşturdu."Büyü güçleri elinden alınmış bir cadı bozuntusu tam sana layık bir anne.Hamileyken seni doğuracağımı bilseydim karnımı deşer gebertirdim seni." Souzha bu laflara o kadar alışmıştı ki üzülmüyordu bile."Eğer sesini kesmezsen ben de senin karnını deşip bağırsaklarını köpeklerime akşam yemeği yapacağım Esther." Finn araya girdi."Yeter.Kesin şunu.Yarına düzenlememiz gereken bir balo var.Mystic Falls'da tekrar hakimiyet sağlamalıyız."
|
0% |