Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Ay imparatorluğu

@ozican

Şeytanlar, Ay topraklarına saldırdı. Boş bulunduğunu düşündükleri için pek keyifliydiler. Haber hemen toprak imparatorluğuna ulaştırıldı. Ayana ana salona çağrıldı. Durum tartışması yapıldı. Ayana çok öfkeliydi. Garip olan şu ki Erlik bu sefer bu işin içinde yoktu. Antik şeytanlar ortaya çıkmıştı. Tanrı Ülgen evrenin başlangıcında hepsine son vermişti. Şimdiki iblisler bile onları yenmekte zorluk çekeceklerdi. O kadar kinleri birikmişti ki. Şimdiki iblislere bile saldırıyorlar. Çaresiz kaldıkları için tanrılar diyarından yardım istemişlerdi. Hele ki Ay toprakları olunca tanrıça Ayana'nın yanında bulmuşlardı kendini. Erlik, Kubai ve ben durumu tartışmaya aldık ne yapacaktık? Uzunca düşünüldü.

Antik şeytana Barkan deniliyordu. Ay İmparatorluğunun eski tanrısıydı. Bu yüzden bu toprağa tekrardan gözünü dikmişti. Ayana ile de kutsal kan hısımlığına sahipti. Yeniden ortaya çıkmaları da meçhuldü.

...

Ayana saklı bahçede tek başına çiçeklerin tadını çıkarıyordu. Ateş kelebekleri dans ederek etrafta dolaşıyorlardı. Bir ses geldi. Güllerin olduğu diğer taraftan birisi Ayana'ya doğru yürüyordu. Yürüdükçe kızıl alevler yeni güllere dönüşüyordu. Sol gözünün kenarında bir işaret vardı. Ateş simgesinin sembolü. Gri saçlı, beyaz giyimli biriydi. Elbisesinin işlemeleri altın rengiydi. Gözleri de kehribar. Kim olabilirdi?

 

...

 

_Burada ne arıyorsun? Benden başka buraya kimse giremez?

_Ben girebilirim?

_Seninle aynı mistik kana sahibiz.

_Yoksa sen...

_Evet tahminin doğru. Ben Barkan.

_Hakkında çok şey duydum Ayana.

_Eşşiz bir güzelliğe sahipsin gerçektende. Benim imparatorluğumun gelecek kraliçesi olmaya layık görünüyorsun. Ne yazikki aynı tarafta değiliz

 

Oturduğum yerden hareket edemiyordum.

_Bana ne yaptın seni iblis! Doğru oynamıyorsun.

_Hahaha! Hiçbir şey yapmadım. Birazcık sakin kalmanı istedim.

Hırçın bir tanrıça olduğunuda duydum.

_Seni pislik!

_Aaaa! Öyle olmaz.

_Senin gibi bir güzelliğe böyle konuşmak yakışmıyor tatlım.

 

Ellerim şimdi sırtıma kenetlenmişti. Yanıma geldi. Yüzümü sıkıca tuttu. Daha detaylı bakmaya çalıştı.

_Gerçektende eşşiz güzelliktesin.

_Gözlerin parıl parıl.

_Kanının kokusu daha da muhteşem.

_Benim olmalısın.

_Rüyanda görürsün!

_Kucakladığı gibi kendimi farklı bir yerde buldum.

 

Ay imparatorluğu sınırları içerisinde kalan gizli ve eski bir alandı. Benim bile böyle bir yeri bilmemem fazla şaşırtıcıydı. Renk renk şarapların aktığı nehirler vardı. Ortalık kırmızı güllerden geçilmiyordu. Camdan yapılmış bir saray vardı. Kehribar renginde. Tıpkı Barkan'ın gözleri gibi.

Ana odaya götürmüştü. Bir şeytan demek imkansızdı. Tıpkı biz tanrılar gibiydi. Erlik şeytanının iblis imparatorluğunun aksine çok farklıydı. Beni daha da meraklandırmıştı. Bu durum.

 

...

 

_İndir beni seni iblis! Emrediyorum!

_Ovvv! Daha önce kimse bana emir yağdırmamıştı.

Sen ilksin Ayana. Cesaretin beni etkiledi.

Benden korkmuyor musun?

_Senden korkmak mı? Beni güldürüyorsun. Şuracıkta canımı alsan bile senden korkmuyorum.

 

...

 

Israrla beni indirmedi. Ana odaya geçtiğimizde yanına oturttu. Kan şarabını hizmetliler getiriyordu. Bu şarabın özelliği o mistik güllerden yapılıyor olmasıydı.

Sonunda beni serbest bıraktı.

_Al bakalım şu şarabı tat. Beğeneceğine eminim.

_Ne kadar da Eminsin Barkan.

_Eminim tabii ki. Şu ana kadar hiç yanılmadım. Yanılmam da.

Gerçektende haklıydı. Ona belli etmemeye çalıştım ama o

sinsi gülüşlerini çoktan bana yöneltmişti.

 

 

Loading...
0%