Yeni Üyelik
16.
Bölüm

Barkan

@ozican

Uyandığımda kendimi bahçede bulmuştum. Yaşananlar sanki bir rüyadan ibaretti. Şarabın tadını hâlâ hissediyordum. Haklıydı. Gerçekten enfes bir tadı vardı. Bugün Kubai'nin imparatorluğuna davet edilmiştim hem bu olayları hem de biraz gezi mahiyetinde orada bulunacaktım. Heyecanlıydım.

 

...

Gök Tengri'nin ulu kuşu Aner'de benimle olacaktı. Yolculuğumda bana eşlik edecekti.

Topraklar çok bereketliydi. Halk imparatora çok bağlıydı. Kubai'nin ırkına Türkler deniliyordu. İlahi savaş atları, tanrılar aleminde en üstündü.

Birlikler her yere konumlanmıştı. İmparatorluk iyi korunuyordu. Tanrıça Erina'da burada yaşıyordu. Kubai'den duyduğuma göre Tanrı Ülgen sessizlik içerisinde kalmış ve tanrıça burada yaşamaya başlamış. Tanrı Ülgen artık yaşlanmıştı. Ama Erina hâlâ o güzel gençliğiyle duruyordu. Güzelliği burada dillerdeydi. Gizli gizli genç tanrılar onu görmeye geliyormuş. Tanrıçalar da kıskançlığa kapılmış. Barkan'ında ilk aşkıymış. Tanrı Ülgen'in nefret etmesinin bir sebebi de buydu. Onu yok etmek, Erina'nın aklına girmesine engel olmak...

 

...

 

Ülgen, Erina'nın geldiği günlerde çok heyecanlıydı. Yeniden onu görebilmişti. Ama Erina'nın kalbi çoktan onun için buz kesmişti. Bunun farkındaydı. Sonuçta kendi elleriyle ölüme göndermişti. Erina, onu gördükçe tiksinti duyuyordu. Güzelliği hâlâ yerindeydi. Artık onun için feda etmeyecekti her şeyini. Ülgen'i içten içe lanetliyordu.

 

...

 

Bugün yapılacak toplantıda önemli gelişmeler olmuştu. Bunlardan biri Kubai'nin Ayana'ya aşk itirafı olmuştu. İmparatorlukta büyük yankı uyandırdı. Sevinçli bir haberdi. Henüz evlilik üzerine bir duyuru yapılmamıştı ama bu da önemli bir gelişmeydi. Böylece iki imparatorluk arasındaki gelişmeler ve ittifaklar daha iyi olacaktı.

Ay imparatorluğuna doğru yola çıkılmıştı. Kubai ve Erlik eşlik edecekti. Barkan'ın başını baştan kesmeliydiler. Topraklara adım atıldığında Ayana'nın Ay tacı parladı. Ateş kelebekleri ortaya çıktı. Kraliçesini karşıladı bu topraklar. Ne kadar da sessiz bir yerdi. Bir zamanlar burada yaşayan tanrıların olması çok garipti. Şimdi ölüm uykusunda olan bir yerdi. Barkan tam olarak nerede saklanıyordu bulmaları lazımdı. Üç kola ayrılmaya karar verdiler.

 

Bir ağaç kovuğu dikkatimi çekmişti. İçerisinde bir şey parlıyordu. Bu bir aynaydı. İçerisinde farklı yüzleri barındıyordu. Ağlama ve çığlıklar..

Bu neydi? Bunlar neydi? Paramparça olduğu için görüntüler tam seçilmiyordu.

_O da ne? Bir göz bana bakıyor.

 

Elimden yere düştü. Bu bakışlar çok kederliydi. Bir kadına aitti. Ne olmuş olabilirdi?

 

Beni içeriye çekti.

İlk gün yaşadığıma benzer bir durum yaşamaktaydım. Karşımda azap içerisinde görünen bir kadın ve bir erkek vardı.

 

_Acımıza son ver. Bizi kurtar. Acımıza son ver.

Düğün elbiselerinin içindeydiler.

_Kimsiniz?

_Acımıza son ver.

_O da ne?

_Elleri kanlı olan...

_Barkan!!

Loading...
0%