Tamam senin dediğin olsun. Hemen ölmek onlara kurtuluş demek olur. Bu yüzden yavaş yavaş yok olmalılar.

_Yanıma gel!

Ayana gözleri yerde yanına gitti. Barkan zaferi kazanmıştı. Ondan mutlu kimse olamazdı.

_Sana daha önce demiştim. Neden beni dinlemezsin!

Ayana yanına vardı.

_Sana yakından bakmama izin ver.

Ayana başı dik ona bakıyordu. Gerçekten çok güzelsin. Sen o musun?

_Kendimi fazlasıyla kaptırmama sebep oluyorsun. Aynı kişi olmasanız bile senin farklılığın da beni etkiledi.

_Neden susuyorsun? Bu kadar itaatkâr olduğunu görmemiştim Ayana. İtaatkâr olmana alışık olmasam bu da sana yakışıyor.

Arkadan ayak sesleri geliyordu. Ayana şaşkınlık içindeydi.

_Olamaz!

İçeri giren kişi Aref'ti. Anlaşılan işlerin arkasında o vardı. Barkan'ın ortaya çıkmasında. Ay imparatorluğa saldırmasında.

_Bu gerçek olamaz! Aref! Neden?

Aref bir süre sessizce yürüdü. Ayana'ya yaklaştı.

_Neden mi? Beni güldürme? Sebebini çok iyi biliyorsun Ayana. Dememe gerek var mı? Ha!

_Beni bu hale sen getirdin. Bu halde olmamın eseri sensin Ayana! Sen!

_Kendini kandırma Aref. Sensin. Bu pislik çukuruna kendini sen yuvarladın. Şimdi utanmadan beni hangi yüzle suçlarsın.

_Senin yüzünden neler oldu farkında mısın? İnsanlık, tanrılar alemi karıştı. Zulme uğrayan onca suçsuz insan.

_Benimle olsaydın bunlar olmayacaktı Ayana. Ama ne oldu bak! Şimdi burada kapana kısıldı. Beni görmedin! Beni duymadın!

_Sadece yerde yatan şu pisliği gördün.

_Ayana! Ayana!

Çığlıklar bütün sarayı inletti. Ayana şimdi ne yapmalıydı?

Usulca Barkan'a yaklaştı. Sen haklıydın Barkan. Seni başından dinlemedim. Çok üzgünüm. Duygularımı şimdi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.

Gözyaşları süzülür.

_Tamam. Ağlama. Bundan sonra benim dediğinden çıkmadığın sürece sorun olmayacak.

...

Haftalar geçti. Erlik ve Kubai yeraltı hapisindeydi. Uğradıkları işkence devam ediyordu. Bu süre zarfında Ayana sakın kaldı. Kalmak zorundaydı. Aslında bunlar yalandan ibaretti. Barkan'ı alt etmenin en iyi yolu şu anlık onun suyuna gitmekti. Barkan, kendince evlilik hazırlıklarına başlamıştı.

Ayana'yla evlendiğinde tanrılar aleminde güçlü bir ittifaka sahip olacaktı. Ay imparatorluğu dahil toprak imparatorluğunu da ele geçirecekti. Bir taşla kaç kuş. Barkan'ın planları tıkır tıkır işliyordu.

Aref baş yardımcı olmuştu. Tanrıların yüz karası! Lanet olsun ona! Bu düğümü o atmıştı.

...

Odaya Aref girdi.

_ Sevdiğinden ayrı kalmak nasıl bir duygu Ayana?

_Benim yaşadıklarımı sen de yasayacaksın. Çektiğim acı ve azabı sen de tadacaksın. Sevdiğine kavuşamamak nasıl bir duygu tat bakalım Ayana.

Ayana,aynanın karşısında onu görmezden geliyordu.

_Cevap versene!

_Şimdi de beni görmezden mı geliyorsun!

Sana kötü haberlerim var. Artık sana senden daha yakın olacağım.

Ayana'nın cevap vermemesi onu çılgına çevirdi. Saçlarından tuttu.

_Sana cevap ver dedim!

Sadece bakıyordu Ayana. Yapacağını çoktan yapardı da ama daha iyi planı vardı. Mazlumu oynamak.

_Bırak beni! Bırak!

_Barkan! Barkan!

Barkan odada belirdi. Gördüğü manzara hiç hoş değildi. Ayana ondan yardım istiyordu.

_Bu ne cüret! Ne yapıyorsun?

_Aman efendim! Yanlış anladınız. Bu sadık kulunuz ne yapabilir.

_Barkan yardım et!

Barkan hiç affetmedi. Aref'in boynunu gözünü kırpmadan kırdı. Tıpkı kırılan dal gibi yerdeydi.

Planın ilk adımı iyi işlemişti. Şimdi ikinci adım Barkan.

_Yanıma gel. Çok korkuyorum! Sarıl bana.

Barkan tereddüt etmedi. Zavallı görünüş ona dokunmuştu.

_Korkma! Ben buradayım.

Ayana'ya sıkıca sarıldı. Ayana kafasında takılı olan tokasını çıkarır. Ve Barkan'ın kalbine saplar.

(Toka, bir zamanlar Tamara'ya hediye ettiği toka.)

Tokadan ışıklar belirir. Barkan kan içinde kalmıstı. Eline dolan kanlar şimdi de derisine işlemiş gibiydi. Evet, izler çıkıyordu. Bu rüyasındaki kanlı ellerdi.

Işık gittikçe parlak oldu. Kanlı tablo belirmişti. İçinden Tamara ve Dian'ın ruh parçaları çıktı. Toz zerreciğini andıran bu parçalar bir bütün haline geldi. Evet bu gerçekten Tamara ve Dian'dı. Şimdi onlar için hesaplaşma vaktiydi. Tamara ve Dian, Ayana'ya selam verdi. Kırık aynanın parçaları ellerindeydi. Barkan dehşete kapılmış onlara bakıyordu. Aynanın parçaları ok halini aldı. Ve şimsek gibi Barkan'ın kalbini delip geçti.

Barkan yok olmuştu. Şimdi acı içinde yardım isteyen o iki çift gülümsüyordu. El ele tutuşarak kapıdan çıktılar. Ve o an ruh parcaları dağılıp kayboldu. Sonunda intikamlarını almışlardı. Ayana'da öyle.

...

Ayana, Erlik ve Kubai'yi çıkartmıştı. Hemen toprak imparatorluğuna döndüler. Ülgen,Erina ve diğer ulu tanrıça gelmişti. Gök Tengri çağrılmıştı. Kubai çok kötü yaralanmıştı. Öncelikle o tedavi edilmeliydi.

...

Neyse ki bunlarında üstesinden gelindi.

Zaman her şeyi düzeltti. Kubai ve Ayana'nın evlilikleri kesinleşti. Üç imparatorlukta büyük bir düğün töreni yapıldı. Ayana, her iki imparatorluğun baş kraliçesi ve tanrıçası oldu. Gücüne güç kattı.

Bir süre sonra ikiz hamilelik gerçekleşti.

İki kız çocuğu olacaktı. Ay

ana'nın tarafından olsa gerek. Şimdi daha nice zamanlar onları bekliyordu.