Zarif,dans eder edayla Tamara şimdi meydandaydı. Oyun başlamıştı. Hakem zili çalarak başladığını haber veriyordu. Heyecan doruktaydı. Kıskanç dolu bakışlar da...

Öncelik hakkı Barkan'ın grubundaydı. Güçlü bir atış hamlesi barkan'dan gelmişti. Top şimdiden doğer grubun iki adamını yaralamıştı. Ama durmak yok devamdı. İkinci atış Tamara'nın grubundaydı. Tamara başlatmıştı. Bir farklılık vardı. Tamara gözleriyle kontrol ediyordu topu. Maskenin altından bile o keskinlik belli oluyordu. İtirazlar yükseliyordu. Herkes bu maskeli tanrıçanın hile yaptığını söylüyordu. Ama doğru değildi. Öyle bir kural yoktu. Bu da demek oluyor ki Tamara hile yapmıyordu. Zekânın işe yaradığı noktalardan biriydi. Avantaj Tamaradaydı. Oyun kaldığı yerden devam ediyordu. Yukarı bir uçma. Barkan hemen peşindeydi. O da ne? Sinsi tanrılardan biri gizlice Tamarayı vurmuştu. Tamara ayağından yaralanmıştı. Yere doğru düşüyordu. Acı katlanılacak gibi değildi. Ama bu onun başarısına engel değildi. Berabere olan durumu tersine çevirmeyi başarmıştı. Barkan'ın dikkat dağınıklığı da olunca kazanmak kaçınılmaz olmuştu.

...

Acım tarif edilmezdi. Düşüyordum. Düşüyordum.

Gözüm kapanıyor gibiydi. Sonra sırtımda bir el.

Barkan! Oyunu kaybedecek olsa da beni düşünmüştü. Gerçekten etkileyiciydi. Bu gaddarın da nazik bir tarafı varmış.

Yere doğru indik. Nezaketini bakışlarından hissediyordum. Teşekkürlerimi sundum. Diğer oyuncular çoktan yanımıza üşüşmüştü.

Sağlık tanrısı Dian'da buradaydı.

Dillerde olan o tanrı...

Beklenmedik şekilde etkileyici bir gelişi vardı. Yüzünün yarısını oluşturan bir maskeye sahipti.

Bir elinde de yelpaze. Ölümlü dünyada bulunan benzerlerden.

Merak uyandırıcıydı. Eşşiz bir kokusu vardı. Çok uzaklardan bile hissedilebiliyordu.

Şimdi gelmişdi.

Elini uzattı. Sessizdi. Hiç konuşmadı. Gerekli tedavi bitene kadar suskun kaldı.

_O nasıl iyi mi?

_...

_Efendimiz pek konuşmayı sevmez. Sevgili tanrıça iyi. Daha da iyi olacak siz merak etmeyin Yüce Barkan.

Son kez bakıp kayboldular. Garip ve yakışıklı bir tanrı.

(Gerçi Barkan'ında hakkı yenilmez. )

Barkan'ın beni başından beri tanıdığı gayet ortadaydı. Maskeyi çıkardım. Tanrı ve tanrıçalar şaşkın içinde kalmışlardı.

_Ne! Bu tanrıça Tamara!

_Gözlerime inanamıyorum!

_Biri koluma çimdik atsın.

Barkan çok endişelenmişti. İyi olduğumu hissettikten sonra biraz daha rahatlamıştı.

Zafer şarapla taçlandırılmalıydı. Kaybeden taraf ilahi şarap sunmak zorundaydı. Üç defa içme şerefine sahip olmak Tamara için bir onurdu. Barkan'da son kadehi Tamara adına kaldırdı.

Tamara zevkle kabul etti.

_Sevgili tanrıça ben de bu şerefe dahil olabilir miyim?

Sağlık tanrısı Dian'dı.

_Tabii.

_ Ama kendi yaptığım şarabı tercih ederim.

_Siz bilirsiniz!

Cüretkâr tavırları göze batmıyordu.

Tabii bir kişi için bu geçerli değildi. Barkan.