@ozican
|
Çesitli yemeklerin olduğu ortam çok güzeldi. Her şey yerinde ayarlanmıştı. Ay kuşum benim küçük yaratığım. Yine yaramazlığı tutmuştu. Ortada yoktu neredeydi? _Ah mızmız! Ah! _Şimdi onu bulmak var. Elime geç bakalım seni küçük yaratık! ... Her yere baktım bulamadım. Bir yerden sesler geliyordu. Oraya doğru adımlamaya başladım. Sesler daha da yaklaşıyordu. _Bir dakika! Bu benim kuşumun sesine benziyor. Zavallıcık cırpınıyordu. _O kimdi? _Barkan! _Ne yapıyorsun kuşuma? _Bırak!
Zavallıcık uçup yanıma geldi.
_Tatlı uykumu böldü kuşun. Bir de utanmadan bana üzüm taneleri fırlattı. Ben de ona küçük bir ders vermek istedim. Almış gibi görünüyor. _Ah! Neden yerinde durmuyorsun sen? Bak şu haline? _Yine de küçük bir hayvan. Bu kadar uğraşmaya gerek yoktu. _Kendi küçük ama hınzırlığı değil. _O konuda haklısın. _Neyse rahatsızlık için üzgünüz Kibirli. _Ne? Kibirli mi oldum şimdi de? _Ha ha ha ha! _Güldürdün beni. Daha önce kimse yüzüme karşı böyle dememişti. Sen ilksin. Ne ilginç birisin. _Sana karşılaşacağımızı söylemiştim. Demek ki kadermiş. Bu daha da ilginç oldu. _Hıhh! Kadermiş. _Burada ne arıyorsunuz? _Size pek uyan bir yer değil. Şaşırtıcısınız gerçekten. _Neden bana uymasın? Beni ne kadar tanıyorsun? _Haklısın seni tanımıyorum. Gerek duymuyorum. _Oovvv! _...( Ters bakışlar.) _Gerçekten de bakışlarınız anlatıyor her şeyi. _Neyse Efendim. Gitmem gerek. Size iyi uykular dilerim. _Uyku kalmadı. Kuşun sağ olsun!
...
Tanrı Vadisi çok kalabalıktı. Her bin yılda mutlaka buraya geliniyordu. Güzellik ve birçok şeyi barındırdığı için bu fırsat kaçmazdı. Tanrı ve tanrıçalar bu günde buluşuyor. Barkan'da gelmişti. Herkes şaşkındı. İlk kez katılıyordu. Ve sakindi. Barkan'dan beklenmeyecek hareketlerdi. Tabii ki tanrılar diken üstünde hissediyordu. Ama yapacak bir şey yoktu. Sadece seyredebilirlerdi. Tamara, dikkat çekici bir tanrıçaydı. Şimdiden dillerdeydi.
...
Erkek tanrıların oynadığı top oyunu vardı. Buna bayılırlardı. Ölümlü alemden öğrenilmiş ve daha da geliştirmişlerdi. Birçok teknik vardı. Ölüm vuruşu, yükselen hareket gibi. Tamara'da diğer tanrıçaların aksine bu oyuna ilgi duyardı. Bu narin kişiliğin böyle özelliklere sahip olması ilginçti. Yarışma için Barkan ve diğer tanrılarda katılmıştı. Şu an Tamara sessizce beklemedeydi. Oyun başlamıştı. Güzel şekilde devam ediyordu. Tanrılar iki gruba ayrılmıştı. Diğer gruptan bir tanrı yaralanmıştı. Oynayacak başka bir tanrı yoktu. Kim olacaktı? Sessizlik devam ediyordu. Yeşil elbiselerin içinde. Tamara ortaya çıkmıştı. Yeşil maskesi de ona eşlik ediyordu. Böylece kimse hangi tanrıça olduğunu anlamayacaktı. Tanrılar için olur şey değildi. Bir kadın tanrıçanın böyle oyun oynaması. İtiraz sesleri her bir yerden yükseldi. Ama Tamara kulağını tıkamıştı. _Benden bu kadar mı korkuyorsunuz? Yoksa yeteneğinize mi güvenmiyorsunuz? _Sizi dinlemeyeceğim. Ben bu oyunda olacağım Sessizlik devam etti. İstemeselere kabul ettiler. Bu güçlü kişiliğe hayır demek kolay değildi. Sakıncalı olabilirdi. Tamara karşı takıma geçmişti. Şimdi onunla göz göze... Tamara çok rahattı. Kendinden bir o kadar emindi. Kimse bilmese de o, bu oyunda çok iyiydi. Gizlice erkek kılığında çok oyunlara katılmıştı. Ama bu farklıydı. İlk kez tanrıça kimliğiyle ortaya çıkmıştı. Bu ona daha da cesaret vermişti. Bir de karşısın da o kibirli Barkan varken.
_Oyun başlasın!
|
0% |