Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Kıskandırmak

@ozican

Li Mei odada kahkahalar atarak şarkı söylüyor, dans ediyor. Aref'in kucağından içki sunumu yapıyordu. Bu kadı bu kadar cilveli bulmak güldürmüştü. Elinden kayıp gidecek gibi imparatora yapışmıştı. İmparator da halinden memnundu gerçi. Aref'in kıskandırmak adına yaptığı hareketler umrumda değildi. Umursamazlığım onu daha da sinirlendiren gerek. Sabahtan beri temizlik, ikram. Ha bir de Li Mei hanımı da unutmayalım onu memnun etmeye çalışmak en önemli görevdi. İkisini de bayılana kadar sarhoş etmeliydim. Son kez savaş planımı bakmalıydım.

 

Sarhoşluktan gözleri görmüyordu. Biraz sonra bu iki kumruyu yatağa taşımıştım. Sonunda Kubai' de geldi. İki elden aramak tek kişiden iyidir. Yatağın kenarındaki vazoya dokunduğum an gizli bir yer açıldı. Oldukça küçüktü. Elimi uzattığımda bir şeyler bulmuştum. Heyecanla Kubai'yi çağırdım.

Koşarak yanıma geldi.

_Evet! İşte bu!

Sonunda ele geçirmistik. Sevinç çığlıkları atamıyorduk atama Kubai'yle sarılarak kutladık bu olayı. Sonunda buradan gidebilecektik. Sarayında konumunu öğrenmiştim bu süreçte işler bizden yana olacaktı.

Aref gözlerini hafif aralamıştı. Bitmiştik.

Bize pusu kurmuş. Gerçekten akıllıydı. Yavaşca yataktan doğrularak kalktı.

_Demek ana sebebin buydu. Sen bir düşmandın Ayana.

Sinirleri gerilmişti. Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Yavaş yavaş yanıma geliyordu. Sesinin hiddeti beni ürkütmüşü. Tanrılar dünyasında tanımasam bu Aref değil derdim. Ki bu Dünyada'da sakin bir insandı.

_Sana olan aşkımı göstermedim mi Ha?

_Neden ha neden?

Masayı devirdi. Kubai önume geçti beni korumak için pozisyon altı. Ona sakin kalması ve geri çekilmesini söyledim. Pek emin olamasa da çekilmek zorunda kaldı.

_Sana buraya gelmeni emrediyorum!

_Ne hakla Aref? Senin benim üstümde hiçbir hükmün yok.

Kahkahalar attı. Ağlamaya dönüştü.

_Demek öyle haa! Benim neler yapabilecegimi bilmiyor musun? Hahahaha!

_Ben ulusun yüce imparatoruyum. İstediğim her şeyi elde edebilirim. Elde ettim de.

_Seni de edeceğim.

Sayısız imparatorluklar, devletler umrumda mı sanıyorsun sen Ayana. Seni Elde etmek için her şeyi feda ederim. Bu yaptığının cezası benimle sonsuza dek kalmak. Bırakmam seni!!

Benim olacaksın.

 

_Askerler! Askerler! İçeri girin.

 

Kaçamayacağımızı anladım. Kubai'ye planı verdim hemen askeri kampa götürmesini istedim.

_Olmaz! Seni bırakmam. Bunu benden isteme.

_Sana emrediyorum! Üstünü dinlememek vatan hainliğidir. Benim de sözümü çiğnemek. Bunun üstüne arka kapıya açılan bir başka gizli yerden gitmek zorunda kaldı.

 

Askerler etrafımı kapladı, bir kısım boğuşmalardan sonra ellerine düşmüştüm. Sersemlik bedenimi sarıyordu. Zehirlenmiştim. Aref'in planı mükemmel işlemiş. Kendi kazdığım kuyuda olmak önemli değildi. İstediğim amaca yaklaşmıştım. Aref'in yanıma gelerek:

_ Sana benimsin, benim olacaksın demiştim. Beni bırakamazsın. Kadınım olacaksın.

 

Yüzüne tükürdüm. İki Dünya'da da bu kadar iğrençleştiğini hatırlamıyordum. Gerçekten bu Aref'in gerçek benliği olabilir miydi? Yoksa bu insanlığın bir kusuru mu?

Olduğum yerde tokatı yedim.

Pislik herif .

_Zehirlenmeseydim sana gösterirdim. Askerlerin baskısı bikeklerimi acıtıyordu.

_ Bırakın! Ben halledeceğim.

_Ama efendim! Olmaz yapmayın.

_ Kes sesini.

Kucağına aldı. Beni yatağa attı. Ellerimi yatağa bağladı.

_Buradan kaçamazsın. Artık elimdesin.

Sana her şeyi verebileceğimi gösterdim. Ama sen naptın beni elinin tersiyle ittin. Seni benden daha çok kimse sevemez. İddia edenlerin sonu ölüm olur.

 

 ...

Yorgundum. Yorgunluk beni mahvetmişti. İki gündür aç ve susuzdum. Aref zorla yemek yedirmeye çalışıyordu. Ama imkansızdı. Sinirden her yeri altüst ediyor, hizmetcilere ve askerlere işkence ediyordu. İyice zıvanadan çıktı.

_Neden yemiyorsun ha! Ölerek benden kurtulacağını mı düşündün. Ölemezsin. Ben burada olduğum müddetçe ölmezsin.

İlaç içirmek istedi. Reddettim.

Eliyle boğazıma yapıştı. İçmezsen ne olacağını gösteririm sana.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%