Gök Tengri beni ana salonda karşıladı. Sevinç içerisinde kutsal kuş Aner'in yanına gittik. Acılar içerisinde kalmıştı bu ilahi kuş. Gök Tengri belirli otlarla daha karıştırdı ve yaptığı ilacı kuşa içirdi. Nihayet daha iyi olacaktı. Çıkışta peşimde yine Aref belirdi. Sessiz sessiz adımlıyordu.

Yüzükten sesler belirdi. Bu konuşmak için iyi bir zaman olabilirdi. Arkamı döndüm. Aref karşımdaydı. Gömeç yüzükten çıktı. Kaldığımız yerden yüzleşmeye devam edecektik.

...

_ Gömeç açıkla bakalım. Bütün bunlar senin başının altından çıktı.

_Aman tanrıçam. Kötü bir niyetim yoktu. Bağışlayın. Siz eski iki tanıdığı bir arada görmek beni mutlu etti.

Aref bir hareketle yanına çekti Gömeç'i.

_Ooo! Uzun zaman oldu. Seni görmek imkansız olmuştu.

_Ayana. Bu yaratık bir zamanlar benim klanımın en iyi habercilerindendi. En güvenilir ruhlardan biriydi. Sonra bir anda çıldırdı. Değerli hazinelerimi talan edip kaçtı. Elime geçtiği anda onu yok edecektim. Şu ise bak ki buluşmamıza vesile oldu. Bu yüzden bağışlıyorum seni.

...

Günler sonra Kubai'nin yüzünü ancak görebildim. Bu zamanlarda annesiyle ve kardeşiyle fazlaca vakit geçirmis olmalı. Onlar adına seviniyordum. Uzun ayrılık sonrası yine yan yana geldiler.

Dersler kaldığı yerden devam ediyordu. Kubai'yle her şey çok güzel gidiyordu. Hiç bitmesin istiyordum. Erlik şeytanı yine alemliklerine devam ediyordu. Ölümlü dünyadan bu yana aramızdaki buzlar erimiş gibiydi. Şu anlık iyi gidiyordu.

...

Söylentiler çıkmıtı. Bana tıpatıp benzeyen bir kadın etrafta belirmiş. İki Alemde karışıklık çıkarmış. Şimdi her yerde onu arıyorlardı. Kim? Neyin nesi ?

Tanrılar dünyasında bakmadığımız yer kalmamıştı. Sonra Güneş tılsımlı bir kadın belirdi. Gerçektende ikizimdi. Ama zıt kutuplardık.

_Merhaba Ayana. Ben Arora. Senin ikizin diyebiliriz.

_Beğendin mi beni?

_Neyin peşindesin?

_Hiçbir şeyin.

_Ben senin yansımandan doğdum. Ölümlü dünyada çektiğin acı ve nefretten. Yarım kalan hayallerinden. Senin için şimdi o intikamı alıyorum.

_ Hayır! Öyle bir şey istemedim ben.

Masumları katlettin sen. Bu benim isteğim değil. Çok yanlış yoldasın. Bunu bırak ve bana teslim ol.

Kubai'yi ve Aref'i yanımda görür.

_Herkes burada ha ! Aman ne güzel.

_Aref senin sıran şimdi. Seni yok etmeliyim. Halâ o acıları hissediyorum.

...

_Arora yeter artık! Sana zarar vermek istemiyorum. Başka kimseye zarar vermeye çalışma.

_ Bana onu mu savunuyorsun?

_Hayır. O zaman hepimiz imtihandan geçiyorduk. Bunun sonuçlarını bizde böyle beklemiyorduk.

Arkadan büyülü ok Arora'nın omzunu deler. Duyduğu öfke ve acı onu daha da güçlendirir.

_Bir dakika, zihni kontrol eden flütü kullanmam gerekiyor.

Arora sakinleşmeye başlamış gibiydi. Güneş tılsımı da etkisini yitiriyordu. Hemen ölümsüz ipliklerle bağladılar. Ne olacağını bilmiyorduk. Kadim kitapların araştırılması gerekiyordu.

...

Araştırmalara göre gerçek kişinin kanı akıtılıp bu nefrete son verilmeliydi. Oluşan bu varlık insana dönüşme şansını yakalar ve gerçek kişinin imtihanını kolaylaştırırdı.

Arora sakinleşip her şeyi unutmuştu. Şimdi son yapılacak kutsanmalarla ölümlü dünyaya gönderilecekti.

Son kez baktım. Şimdi mutlu bir hayat onu bekliyordu. Dünya'da ona eşlik etmesi için Kubai'nin ruhsal ışığındanda bir benzeri var oldu. İkisinin başlangıcı şimdi başlayacaktı.