@ozican
|
Aten daha fazla ileri gidemedi. Belen işini çok iyi bilen bir kadındı. Onda sinsilik ve şehvetin verdiği arzular sınırsızdı. _Artık dönmem gerek Aten. _Ama... Belen kesinlikle ciddi bakışları çoktan onun üstüne salmıştı bile. _Tamam!
Belen şimdi adım adım yaşattığı intikamın tadını çıkarıyordu. Mutluydu. Zafer hiç değilse bu konuda onundu. Bu gece tek başına içmeye devam etmek istiyordu. Kimse olsun istemiyordu. Yalnızlığından bu kez tat alabilecekti. Belki de öyle düşünüyordu. Bir nevi kendini kandırmak diyebiliriz. İçi yanıyordu. Azap hissediyor gibiydi. Tam olarak bu duygunun ne olduğunu çözemiyordu. Zada'nın bakışları aklına geldi. Derin bir kahkaha attı. Kahkahası yükseliyordu. Elindeki şarap ona eşlik ediyordu. Bir de yalnızlığı. Kahkaha yerini gözyaşına bırakıyordu. Adımları biraz sonra onu afallatmıştı bile. Etrafında çarpık yürüyüşlerle daireler çiziyordu. Yere yığıldı. Asıl Belen ortaya çıktı. Tabii ki kötü Belen sadece görebiliyordu.
_ Ovvv! Kimler buradaymış! Sayın benliğim hoş geldin! Uzun süredir seni görmüyordum iyilik budalası! Sen de hoş geldin!
Kötü Belen ona baktı. Asıl Belen'de sadece susuyordu. Suskunluk bu gecede ikisini kader arkadaşı bellemişti.
_Neden konuşmuyorsun haa! Zavallı! Suskunsun. Konuşsana !
Ne konuşayım haa! Bedenimi ele geçirdin! _Bedenimiz! Diyecektin. Unutma sen bensin,ben de senim. İkimiz bir ipliğin iki düğümüyüz. Yıllar önce lanetlenmemiś olsam bu noktada olmayacaktık. İlahi karma işte ! Bir şekilde işlemesini bildi.
_Seni suçlamıyorum. Sana çok haksızlık edildi.
_Sus! Sus! Konuşma! Sinirlerimi daha fazla bozuyorsun. Neden iyilik meleği olmak zorundasın. Seni kısıtladığım için beni suçlamıyor musun?
_Hayır. _Çünkü biz aynıyız. _Kaybol! _Zaten yok olacaksın. Kişiliğin doğuştan zayıftı bu zehiri daha fazla kaldıramadın.
_Biliyorum. _Ah! Daha fazla konuşma ve kaybol!
_O nasıl?
_Zada mı? _Şu an çok gülünçsün her şeyi fark ediyor ve baba mı soruyorsun? _Seni özlüyor. Seni istiyor! Şimdi mutlu musun?
Asıl Belen gülümsedi ve toz zerrecikleri içerisinde kayboldu.
Zada hiddetle Kötü Belen'in yanına geldi. Kolundan tuttuğu gibi kaldırdı. Beklenmedik tokat anında Belen'in yüzüne indi. Elindeki şarap yere düşüp taş parçacıkları içerisinde kırıldı. Sızıyordu. Son ıslaklıklar taşı kaplamıştı. Belen'in gözyaşları da yüzünü. Kaldırmıyordu. Zada şimdi başına taş düşmüş misali kendine geldi. Bu o değildi. Bu kadar pislik bir herif değildi. Ne yapmıştı?
Sendeledi. _Bel.. Belen! _Ne yaptığımın farkında değilim! Yapmak istemedim. Bir an kendimi kaybettim. Elini ona uzattığı an Belen bir adım geri çekildi. Ve yüzünü yerden kaldırdı.
_Ovvv! Sen, bana böyle şefkat dolu seslenen sen misin? Haaa! Bana değil de asıl Belen'ine... _O da hiddetle bir tokat ona vurdu.
Kimse bana vuramaz sen dahi Zada. Sen! Bunu unutma bir daha bana vurursan o ellerini kırarım.
Zada bir an karşısında kötü Belen ile birlik te kendi Belen'ini gördü kafa karışıklığı yaşadı.
|
0% |