Dört diyar yaratılmıştı. Bu diyarların içinde yer alan gezegenlerden biri de benim gezegenim olan Rebu. Buzul çağını yaşayan bir gezegen. Berrak suların buz tuttuğu bir diyar. Yaratılan bu diyar sonsuzluğun simgesi gibiydi. Ölümün soğukluğu olarak tanımlayanı da çok saflığın temsili olduğunda. Bana göre ikisini de ifade ediyordu. Doğumum muzicelerle doluydu. Dört diyarda görünmeyen Buz ateşle doğmuştum. Ateş diyarının bile mistik ateşiyle yarışır mahiyetteydi. Doğduğum gece her yer bu mistik ateşin varlığıyla kaplanmıştı. Bu yolculuğa hükmetmek adına ismim Belen olarak seçilmişti. Biricik babamın en küçük tanrıça kızlarından biriydim. Bir farklı özelliğe daha sahiptim. Yarı insan tanrıçaydım. Annem ölümlü diyardandı. Babamın insan diyarına gittiğinde aşık olduğu tek kadın olan annem Rona. Şimdi ise tanrı katında o da yarı tanrıça olmuştu. İki kutuplu olmak bizi daha güçlü kılıyordu. Tanrılık ve insanlık duygularını çok iyi yönetebiliyorduk. Bizden sonra bu durum dört diyarda yasaklı hale getirilmiş. Oluşabilecek tehlikelerden de korkmuşlar. 10 bin yaşında genç bir tanrıçaydım. İnsan aleminde 19 yaş diyebiliriz. Büyüme sürecimde bir çok tehlikelerle karşılaştım. Bu eşşiz güce sahip olmak isteyen diğer klanlar vardı. Özellikle de Ateş klanı.

İnsanoğlu biraz nankör olarak benden nefret ediyorlardı. Onların dünyasına kış ve ayazı getirmekten sorumlu tek tanrıçaydım. İkiz kardeşim Talay vardı. Okyanuslara Hükmetmekten sorumlu tanrı da oydu. Benim erkek versiyonum diyebiliriz. Zamanın çoğunu birlikte geçiriyorduk. Kendi güzelliğine vurulmuş biriydi Talay. Gözü kendinden başkasını görmez, sürekli yansımasına vurulurdu.

...

Rüzgâr klanı sessizliğini koruyordu. Üçüz imparatorlar yönetiyordu. Aynı yaşta üç erkek kardeş. Barın, Yarkın ve Zada. Doğu, batı ve kuzey kanatlarında yer alıyorlardı. Adaletli yönetime sahip olmasına rağmen halk bu konuda tedirgindi. İç huzur karışmaya başlamıştı. Zada biraz daha diğer ikizlerinden ayrılıyordu. Kutsal yada taşıyla doğmuştu. Onun kutsallığından oluşturuyordu. Bu da onu daha güçlü kılıyordu. Kardeşler arasında şu an bir sorun gözükmüyor gibiydi.

...

Ateş klanı ise kendinden emin ve güçlüydü. Tek erkek çocuk Aten'di. Güneş'e de hükmediyordu.