Sudan engin bir edayla çıktı. Elbisesinden dökülen su damlaları parıltılar saçıyordu. Tıpkı yağmurun toprağa düşmesi gibi eşsizdi. Yere narin bir iniş yaptı. Zada kısılan gözlerle dikkatlice Belen'e bakıyordu. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi doruk noktaya ulaşmıştı. Ama o, bunun farkında bile değildi.

_Eeeee! Buraya geliş sebebin nedir ?

_ Büyülü meyveler toplamak için tabii ki. Ha bir de seni...

_Tekrardan hoş geldin diyelim misafirimize.

_Duydum ki yolculuk içerisindeymişsin?

_Evet,öyle oldu.

_Bir ara anlatırım.

_Senden ne haber Zada?

_Topraklarında durumlar nasıl?

_Sakinlik içerisinde.

_İyi bakalım.

Güneş odasına geçtiler. İçerisi aktın gibi ışıltılar içerisindeydi. Bir o kadar da kadifemsi bir yumuşaklık hissi veriyordu. Şarkı söyleyen papatyalar vardı. Belen'i görünce uyku numarası yaptılar.

_Ovvv! Muhteşem.

_Teşekkür ederim.

_Anlat hakalım Zada. Ne sihirli meyvesi topluyordun. Ve de niçin?

_Yada geyiğim için. Bu aralar garip bir şekilde güçten düştü. Onu eski haline getirmenin yollarını arıyordum. Sanırım işe yarayacak da.

_Buralardan bulduğun her şey şifa içerir. Sen merak etme! Kısa zamanda toparlayacağına eminim.

İçeride birden Fuzan belirdi.

_Bu da ne!

Fuzan, şarap kovalarının içerisine dalmış. Geldiğinden beri pek meraklıydı. Böyle olacağı belliydi. Aslında çok komik bir durumdaydı. Küçük göbeği önde kendi ayakta. Daha doğrusu ayakta durmasına bin şahit gerek. Sallanıyor daha sonra etrafında dönüyor. Yeni doğduğu için henüz konuşma belirtileri yoktu. Sürekli hıçkırmaya devam etti. Hatta bir ara alev çıkarmaya çalıştı. Oluşan alev balonları, suratında patladı.

Zada ve Belen kahkahaya boğuldu.

_Yaramaz şey seni!

_Gel bakalım buraya.

Belen küçük yavruyu kucağına aldı. Onu Zadayla tanıştırdı. Zada, bu küçük yaratığı çok komik bulmuştu. Birden sihirli Yada taşı dönüşüm geçirdi. Sihirli geyiğe dönüştü. Kıskanmış olacakki. Zadanın yanına yapıştı. Başı dik küsmüş ve imalı bakışlar atıyordu.

_Yadaaaaaaa! Ne kıskanması!

_Fuzan daha küçük bir bebek.

...

Talay yine ikizini alıp dağlara yolculuğa çıkardı. Bu yolculuk Fuzan içinde iyi olacaktı. Fuzan babasını istiyordu. Gerçi onu da çok ozlemişti. Bu yüzden Aten'i davet etmeye karar verdiler. Aten'in geleceğini duyan Fuzan mutluluktan bir oraya bir buraya uçuyordu.

_Sen yok musun sen!

_Dediğini hemen de yaptırıyorsun.