Zada, kendini geçmedi sonunda mağaraya ulaştı. Burayı gscmesi gerekiyordu. Onu hep inandığı felfesesi vardı. Umut ettiği sürece mucizeler deolacaktı. Elbette olmalıydı. Şimdi Belen nasıldı?

Mağaranın girişine doğru ilerledi. Burada geçmeyi engelleyecek oluşumlar kurulmuştu. İçsel enerjisiyle halledecek miydi? Bu merak edilecek konuyu görmek için devam edelim. Girişe geldiğinde ikiz kurtlar oluşumu kurulmuştu. Gizli iplerin muhtuyke kaplanmıştı. Şimdiye kadar kimse aşamamıştı. Hareket ettiğinde ayağı iplerden birine değdi. Titreşim oluşturduğu müddet zehirli iğneler fırlamaya başladı. Zada, rüzgâr esnekliğiyle bu çetin savaşı vermeye kararlıydı. Sağdan sola, soldan sağa değişmiyordu. Her yerden zehirli iğneler sıçrıyordu. Hatta biri Zada'nın elmacık kemiğini teğet geçti. Öylesine şiddetli fırlatıldıyordu. Sin hareketini yukarı doğru yaptı. Rüzgâr kılıcıyla ipleri bir kısımda kıvırarak toplamıştı. Ardından kendine doğru güçlü çekim yaptı. Şimdi ikiz kurtlar paramparça olmuştu. İçeri doğru adımını atmıştı. Labirent gibi başka yollar çıkıyordu. Belen'e olan endişesi arttıkça hızı da artıyordu. Biraz daha ilerlediğinde yol, bitkilerin olduğu bir ormana çıktı. Burada yaygın olmayan görülmemiş bitkiler mevcuttu. Yeni bir yaşam vardı. Zada gözlerini esenlikle açtı. Bir tabut gördü. Tabutu açtığında başka mezarlar da ortaya çıktı. Bunlar yet altının gizli sakinleriydi. Evet ölmüşlerdi. Zamanın sonsuz akışı içinde burada kalmışlardı. Bir kadın bedeniydi. Kime ait olabilirdi? Zada dikkatle incelemeye devam etti. Birtakım bir şeyler ortaya çıkıyordu. Anlaşılan bu kişi sonsuzluk kraliçesiydi. Son kişi kalan... Zamanın bu sınırsızlığına dayanamayan...

Açılan tabut bir şeyleri de uyarmıştı. Ruhlar da bir kıpırtı oluşmuştu. Yavaş yavaş halk yattığı yerden kalkmaya başlamıştı.

_ Bizi kim uyandırdı?

Zada, sonsuzluk uykusunda olan bu ölü halkı uyandırmıştı. Tabii ki sade onlar uyanmamıştı. Biti daha vardı. Sonsuzluk kraliçesi Kamay. Kamay, kendi bedenine tam olarak dönemese de halkıyla birlikte tekrar hayata dönmekten memnundu. Nasıl oldu da uyandılar. Kim basarmıştı? O da ne! Bu genç adam kimdi? Anlaşılan o yapmıştı?

Kamay, yerinden kımıldadı. Yavaş yavaş o genç adamïn olduğu yere doğru ilerlemişti.

...

_Cesaretine hayran bıraktın bizi. Tekrardan uyandırman bizim için borç meselesidir. Ne istersen dile. Yerine kesinlikle getirilecektir.

_Önem verdiğim kişi şu an çok kötü durumda; onu kurtarmam gerek. Zehir için bir şeyler istiyorum. Burada daha önce görmediğim bitkiler var. Bana bu bitkilerden vermenizi diliyorum.

_Cesur olduğun kadar yüreği de açık biri çıktın. Dilediğini almakta serbestsin.

_Bu arada kimsin sen?

_Ben Zada!

_Rüzgâr imparatorluğunun tanrısı. Şans ki sizin asrınızla karşılaştım. Minnetim sonsuz olacaktır!