@ozican
|
Belen antrenman sonrası gitmeye karar verdi. Bu kadın Taran için fazlasıyla merak uyandırdı. Oku kullanma şekli, yüzündeki o ciddiyet. Bircok erkekten daha cesur bir görünüşe sahipti. Ama öyle ki bir o kadar da narin bir görünüşe... Belen atına bindi gidiyordu. Sessiz bir rüzgâr esintisi vardı. Hava gayet güzeldi. Buz diyarı olmasına rağmen eşşiz zmanları oluyordu. Yazı aratmayacak hem de. Belen en çok bu zamanları seviyordu. Meydanda davullar çalıyor, sesler birbirine karışıyordu. Bir grup yancı, halka saldırıyordu. Kımız dükkânları bu imparatorlukta çok ünlüydü. Türk tanrılarının vazgeçilmez ilahi içkisi diyebiliriz. Belen sırtından bir ok aldı ve yancılardan birinin başına isabet ettirdi. Ortalık biraz daha karıştı. Yancılar neye uğradığını bilmedi. _Kim o! Buna nasıl cesaret eder!
_ Ben ederim seni ahmak! Sesler daha da yükseldi. _Olamaz bu tanrıça Belen.
Korkular yüzlerinden belli oluyordu. Yancı birden yere düştü. Kelimenin tam manasıyla dehşet vericiydi. Diğeri saldıracakken Taran elinden taş attı. Atılan taşla diğer yancı yere yığıldı. Belen kafasını çevirdiğinde Taranla göz göze geldi. Bu kimdi? Daha önce görmemişti. Taran ona sinsi sinsi güldü. Dişlerinin sivriliği belli oluyordu. Belen'i garip bir şekilde etkilemişti. Saygıyla ona başını eğdi. Aynı şekilde Taran'da.
|
0% |