Yatışma Dönemi

Kısıl şu gunlerde sakinlemişti. Belen ise artık daha iyi haldeydi. Toparlamaya başlamıştı. Bu gaddar yumuşamaya mı başlamıştı? İlk kez bugün yemek saatinde Belen'i de çağırttı. Masada Belen'in ölümlü dünyada sevdiği atıştırmalıklar duruyordu. Belen hatırlıyordu ama tadı nasıldı? Bir ısırık aldı. Çok hoşuna gitmiş olacaktı bir iki tane eline sıvıştırdı. Bu ruh hastası adamın işi belli olmazdı.

Kısıl, adını duyurmuştu. Bir sürü mürit toplamaya geçti. Ölümlü diyar ilk hedefiydi ve ardından ölümsüz diyar ...

Zada, kılık değiştirme büyüsü yaptı. Başka bir kimlikte olacaktı. Hizmetli kılığına büründü. Böylece kimse bir şey anlamayacaktı. Belen'in daha da yakınında olmayı başarmıştı.

Kısıl Han, Belen'e bakarak:

Düğünümüz olacak!

Belen olduğu yerden kalkarak:

_Benden daha ne istiyorsun? Niyetin beni öldürmek değil mi? Yeter! Bana daha nasıl işkence etmeyi düşünüyorsun?

Kısıl Han:

_Sana iyi davranıyorum seni nankör! Hâlâ aynı tavırlarda mısın?

Belen ne anlatsa boşuna olacaktı. Bu gaddar hiçbir şey anlamayacaktı.

_Odaya kapatın!

Zada, içeri girdi. Belen'e yaklaştı.

_Ne garip bir kadın!

Zada birden görünümüne döndü:

_Ben geldim! Belen'im

....

Belen koşarak Zada'nın kucağına atladı. Hüngür hüngür ağlamaya başladı.

_Sonunda buradasın! Beni bırakma! Seni öyle özledim ki!

Zada:

Seni bırakmayacağım! Planlarım var.