@ozican
|
Çaldıkça Belen kendine hâkim olamıyordu. Karşıdanda eşlik ediliyordu. Notalar dökülüyor. Döküldükçe aşkın şiddetini hissettiriyordu. Yükseğe daha yükseğe... Tellerden biri koptu ve kan Guqine sıçradı. Şimdi buzdan ateşin alevleri kan kızıla boyandı. Kapılardan sonuncusu açıldı. Ve o adam, Aten'di. Belen çalmaya devam etti. O çalmaya devam etti. Kusursuzluğun eseri bir kez daha ikisinin elinde vücut bulmuştu. Gözler birbiriyle karşılaştı. Onun kızıl saçları dikkat çekiyordu. Bir dure bakışlar konuştu. Şimdi onların sıradıydı.
_Beni ve küçük yavruyu kurtardığın için sana çok minnettarım. Sana kendimi tanıtmama izin ver ben... _Biliyorum. Kim olduğunu. Sen Buz tanrıçası Belensin. _Evet. _Siz de... _Benim kim olduğumu anlamışsınızdır. _Aten! _Evet! Küçük gülümseme fudağının kenarında belirmişti.
_Buyrun içeri gelin. Yeni kendinize geldiniz. Henüz tam olarak toparlamadınız. _Teşekkür ederim efendim. _Size bir ricada bulunmak için geldim. Bu benim için çok önemli bir konu. Yanımdaki o küçük yumurtayı görmüşsünüzdür. Onun adına sizden kutsal ateşinizi isteyeceğim. Gelişimini tamamlaması için ihtiyacı var. Karşılığında ne isterseniz yapabilirim. Onunla aramdaki bağ çok kuvvetli. Umarım dileğimi yerine getirebilirsiniz!
Bir süre sessizce duran Anten: _Elbette! _Yardımım dokunacaksa ne mutlu bana. Belen şaşırmıştı. Kabul edeceğini hiç umuyordu. Söylentilerdeki kibirli Aten gerçekten böyle biri mi? _Ciddi misiniz? _Ciddi olmasam şu an burada olamazdınız! _Çok çok teşekkür ederim! Bu iyiliğinizi unutmayacağım. Ne isterseniz gerçekleştireceğim.
... Kutsal ateşe mühurlenen yumurta şimdi daha da canlanmış dudumdaydı. Aten ellerini ona doğru uzattı. _Küçük şey seni! Bu iyiliğimi unutma! Ellerini yumurtaya götürdü. O da ne? Yumurtanın içinden el de ona karşılık vermişti. Anlaşılan Aten'e sevgisini sunmuştu. _Seni sevdi. _Ben de onu! _Birkaç gün daha burada kalmalı. Bu yüzden siz misafirim olacaksınız. _Memnuniyetle!
Bu sürede ikisi arasında güzel dostluk oluşuyordu. Müzik onların ortak noktasıydı. Saatlerce bunun hakkında sohbet edebilirlerdi. İkisi de yorulmak orada dursun zamanı tüketip bitirmeye yer arıyorlardı. İkisi de birbirinin yeni yönlerini keşfediyorlardı. Bu arada yumurtada son çatlamaya gelmişti. İkisi de koşarak bu küçük yaratığın yanına gitti. O küçük el dışarı çıkmıştı. Küçük yaratık ejderha yavrusuydu. Mistik bir ejderhaydı. İşin garibi çift özelliğe sahipti. Daha önce eşi benzeri görülmemişti. Alevleri buz ateşi ve mistik ateşti. Anlaşılan bu yaratık iki gücün birleşimiyle doğmuştu. Oluşan bağ boşuna değildi. İkisi kahkaha attılar. _Sonunda seni küçük şey! _Uzun zaman oldu annen seni bekliyordu. _Evet seni bekliyordum küçük yavru sonunda kavuştuk. Benden mutlusu yok. _S ana Fuzan diyeceğim. Senin adın Fuzan! |
0% |