@oziiiii
|
Karşımdaki aynadan kendime bakıyordum. Üzerimde siyah askılı, hemen dizimin hizasında biten bir elbise vardı. Göğüs dekoltesi vardı ama abartılıcak derece değildi.
Dışarı arkadaşlarım ile her ay gittiğimiz bir mekana gidiyorduk.
Geç kalmamak için hemen yatağın üzerindeki çantamı alıp odamdan çıktım. Tam kapının oraya geldiğimde telefonum çaldı.
Telefonu çantamdan çıkardım ve arayanın kim olduğuna baktım. Ekranda yazan Melis yazısını görünce hemen açtım.
"Efendim, Melis."
"Nerdesin sen ya. İki saattir seni bekliyoruz az hızlı ol!" diye birden bağırınca yüzümü buruşturup telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.
"Geliyorum şimdi, az bekleyin." dedim.
"Tamam, iki dakikan var, çabuk ol." dedi ve telefonu yüzüme kapattı.
Telefonu hemen çantama koyup, dışarı çıktım.
Az ilerledikten sonra Uraz'ın arabasını gördüm. Hemen gittim ve arabaya bindim.
"Selam." dedim neşeli bir sesle.
Melisa, "Sonunda gelebildin be." dedi ters bir sesle. Yüzüne bakınca gerçekten sinirli olduğunu anladım.
"Sanada merhaba Melis." dedim, gözlerini devirdi.
Zeynep, "Hoşgeldin, canım." dedi benim kadar neşeli bir sesle.
"Sende geldiğine göre artık gidebiliriz." dedi ve arabayı çalıştırdı.
Herkese baktığımda bir kişinin eksik olduğunu fark ettim.
"Ceyda nerede?" diye sordum.
Normelde her zaman gittiğimizde o ne olursa olsun gelirdi ne olduda gelmedi anlamadım.
Alara, "Abisi sevgilisi ile tanıştırıcakmış onları ondan gelmedi." dedi ve sonra ekledi, "Normalde geliyordu da abisi kalması için biraz zorlamış."
"Anladım." dedim.
Bir süre hepimiz sesiz kaldık. Bu sesizliği ise Uraz bozdu. Zaten konuşmadan dursa şaşırırdım.
"Sevgili bulan varmı aranızda bakım?" diye çok saçma bir soru sordu.
Zeynep, "Benim var valla." dedi.
Uraz, "Tabiki var, o da benim." dedi.
Hayatımda bu çocuk kadar salak birisi görmedim.
Melisa, "Çok isterim ama bulamıyorum. Doğru düzgün biri çıkmıyor ki karşıma."
"Valla benim de hiç karşıma doğru düzgün biri çıkmıyor." dedi Alara.
"Sende varmı sevgili, Derya?" diye bu sefer bana sordu Uraz.
"Yok. Zaten benim için özel bir kişi istiyorum ben." dedim.
Zeynep, "Şimdi biz senin için özel biri mi bulucaz."
"Ben biliyorum onun için özel biri ama neyse." diye birşey mırıldandığını fark ettim ama ona duyduğumu fark ettirmedim.
Bunu onunla sonradan konuşmak istiyordum.
Ama kafama takılmıştı, benim için özel olan kimdi?
Bunu Melisa nereden biliyordu?
Bunu Melisa kendisi mi uyduruyor yoksa böyle biri var mı?
Aklıma bir sürü soru doldu ama hepsini geriye attım. Eve gidince düşünecektim hepsini.
Uraz, "Geldik." dediğinde hepimiz arabadan indik ve mekana doğru gittik.
Mekana girdikten sonra her zamanki yerimize oturduk.
Bir süre saçma sapan şeylerden konuştuk durduk.
Bir süre sonra aklıma gelen şeyle Melisa'ya dönerek, "Soner abi ne zaman geliyor?" diye sordum.
"Bu hafta geliyor ama tam olarak hangi gün geliyor bilmiyorum." dedi Melisa.
Başımı aşağı yukarı salladım.
Soner abi yani Melisa'nın abisi birkaç hafta arkadaşının yanına Fransa'ya gitmişti.
"Soner abi gelmemiş miydi zaten?" diye sordu Alara.
"Yoo, bu hafta geliyor dedim ya." dedi Melisa.
Şuana kadar fark ettiğim bir şey vardı, o da Alara'nın Soner abiye hepimizden daha yakın davrandığıydı. Aynısı Soner abi içinde geçerliydi.
Bir süre daha her konudan konuşup güldük. Melisa'ya baktığımda bir kişi ile mesajlaştığını gördüm.
"Kiminle mesajlaşıyorsun?" diye sordum.
Kafasını kaldırıp bana baktığında, beni bu kadar dibinde gördüğü için yerinde sıçradı.
"Sen ne zaman benim bu kadar dibime girdin?' diye sordu.
Gülerek, "O kadar dalmıştın ki dibine kadar girdiğimi bile görmedin Melis." dedim.
"Yok ya abim ne yaptığımı merak etmiş onunla konuşuyordum." dedi.
"Ne zaman geldiğini söyledi mi?" diye sordum.
"Yarın geliyormuş." dedi sonra ekledi, "Neden bu kadar merak ediyorsun ne zaman geliceğini?"
"Çünkü bana Fransa'dan istediğim çantayı getirecek." dedim.
Melisa kaşlarını çatıp, "Benim neden haberim yok bundan?" diye sordu.
"Bilmen mi gerekiyordu?" diye sordum bende.
"Evet." dediğinde güldüm ama cevap vermedim.
Soner abinin Fransa'ya gittiğini öğrendiğimde hemen onu arayıp istediğim çantayı almasını istemiştim.
Bir zaman sonra, "Ben az lavaboya gidip geliyorum." dedim ve çantamı alıp masadan kalktım.
Lavaboya doğru giderken birden birine çarpınca durmak zorunda kaldım.
Ama bu nasıl biriyse burnum sızlıyordu.
Kafamı kaldırıp kimin olduğuna baktım ve onu gördüm. Normelde hatırlamadığım ama birden görünce hatırladığım kişiyi.
Nefesim hızlandı, kalbim yerin den çıkacakmış gibi attı.
Aklıma ise bir sürü cümle doldu ama aralarından sadece birini seçtim;
Seni çok seviyorum Derya'm.
|
0% |