Sabah uyanıp kahvaltımı yapıp erkenden salona gelmiştim.Yarışmada kazandığım tabloyu girişteki duvara asmıştım.Odama geçip kalan dağınıklığı toparlamıştım.Salona da biraz temizlik yapıp ortalığı toplamıştım.Ece geldiğinde masasına geçip işine koyulmuştu.Saat 14'e geliyordu. Öğrencilerim tek tek gelmeye başlamıştı.Bu hafta son derslerimizdi.Kontejan az olduğu için kapatmak zorunda kalmıştım.Dersleri tamamladıktan sonra öğrenciler gitmişti.Velilere tek tek bilgi vermiştim kapatmak zorunda olduğumu.

___
 

Mirza mesaj atıp yanıma geleceğini söyledi.Salondan çıkarken yanıma gelmişti.Arabadan inip yanıma geldi.Bi yandan sarılırken bir yandan da başıma öpücük konduruyordu.

-Seni görmeden yapamıyorum.

-Aramızda bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Sakince söylediğim bu cümleye ben bile şaşırmıştım.O da beni haklı bulmuş olacak ki susmuştu.

-Beraber kahve içelim mi? Seninle bir şey konuşmak istiyorum.

-Olur tabi tek araba gidelim o zaman.

Mirza'nın arabasına binerek yakındaki cafelerden birine gelmiştik.İki tane kahve söyledikten sonra konuşmaya başladık.Daha doğrusu Mirza konuştu ben dinledim.

-Benim hazırlandığım bir koleksiyon vardı.Bu hafta da ayakkabıların çekimi olacaktı.Ama mankenimiz artık bizimle devam etmek istemediğini söyleyip işten ayrıldı.

-Tamam ama bu konunun benimle ilgisi ne?

-Tam da burda ilgisi.Seni dans ederken gördüm,izledim.Yanlış anlama ama ayakların çok güzel taşıyor ayakkabıyı.Acaba bizimle çalışmak ister misin? Mankenimiz olmaya ne dersin?

-Ben bilemedim yani yapabilir miyim? Bu çok ani oldu.Hem benim hiç deneyimim de yok.

-Yapabilirsin neden olmasın.Bir kaç mekanda fotoğraf çekecek arkadaşlar.İstediğin ücret de verilecek.Tabi ki sende istersen.Önümüzdeki hafta başlayacağız çekimlere kabul edersen sadece sözleşme imzalayacağız.Haftaya da çekimlere geleceksin.

Böyle bir şeyi beklemiyordum.Neden aklına ben gelmiştim? Başka manken neden tutmuyorlardı?

-Başka birisiyle yani daha deneyimli birisi ile neden çalışmayı düşünmüyorsun?

-Haklısın ama bir haftada öyle istediğim gibi bir mankeni bulmak zor olur.

İstediği manken ben miydim o zaman? Yani beni istiyordu ve ilk aklına gelen kişide bendim.

-Annemle konuştuktan sonra cevabımı söylerim.Onun da fikrini almak isterim.

-Tamam önemli değil ama en kısa zamanda söylersen hazırlıklar ona göre ayarlanacak.

-En geç yarına kadar haber vermiş olurum.

Kahvelerimizi içtikten sonra beraber sahilde yürüyüş yapmıştık.Beraber süt mısır yiyip birlikte fotoğraf çekinmiştik.İlk fotoğrafımızdı bu.Elimizde süt mısırlarımız ikimizinde yüzünde gülümseme...Eşsiz bir fotoğraftı benim için.Arabaya bindikten sonra yorulmuş olmalıyım ki kendimi bir an uykuya bırakmıştım.Yüzüme değen eli hissettiğimde tepki veremedim.

-Seni çok seviyorum.Az kaldı sana her şeyi itiraf etmeme.Sana olan aşkımı haykırmaya.

Usulca alnıma öpücük kondurdu.Yavaşça seslenince mırıltılar çıkardım.

-Deniz kalk hadi geldik.Ha istersen seni kucağımda çıkarabilirim odana.Anneni göze aldıysan tabi.

Mirza tam beni kucaklamaya yönelmişti ki gözlerimi açtım.

-Ya Mirza! İnsan böyle mi uyandırılır?

Mirza gülerek kenara çekildi.

-Öperek mi uyandırmamı isterdin.

Ben şaşkınlıkla ona bakarken o da bana gülüyordu.Ne kadar açık sözlü konuşuyordu.Benim utanmam hoşuna gidiyor heralde.Kızaran yanaklarımı fark etmiş olacak ki yüzüme dokundu.

-Her halin çok güzel.

Ben bişey demeyince Mirza devam etti.

-İki saat sonra kapındayım.Seni özel bir yere götüreceğim.İtiraz istemiyorum her şeyi ayarladım.

Ben şaşkınlıkla olanları anlamaya çalışırken Mirza tekrar şöför koltuğuna geçti.Ben arabadan inip eve doğru geçince o da arabayı çalıştırdı.Anahtarımı çıkarıp eve girerken o da gitmişti.Neydi bu böyle ? Her şey çok hızlı gelişmişti. İçeriye geçip ayakkabılarını çıkardım. Annem mutfakta olunca onun yanına geçip yanağına öpücük kondurdum. Akşam Mirza'nın geleceğini söyledim.Anneme söylemeden bir şey yapmak istemiyordum.Bana güveniyordu,güveniniz boşa çıkarmak istemem.Zaten olgun birisi olduğum için her zaman kararlarıma saygı duymuştur.O yüzden benden annemden bir şeyler gizlemeyi asla sevmem.Odama geçip Cansu'yu aradım.Onunla uzun uzun sohbet etmek beni mutlu ediyordu.Her şeyimizi birbirimize hep söylerdik.Birbirimizin hep yanında olmuştuk.Ona her koşulda destek olmayı seviyordum.O da bana.En yakın tek dostum.Bana birisiyle tanıştığını anlattı.Pek içime sinmediğini söylesem de karışmak istememiştim.O gün dışarıya çıktığımızda bir saat içinde tanışmıştı.Ve çok hızlı ilerlemeleri kafamda kuşkular uyandırıyordu.Fikrimi söylemekten çekinmeyip onunla ilgili düşüncelerimi belirtmiştim.Tabiki özellikle ne olursa olsun dikkat etmesini de.Mirza'yla özel bir yere gideceğimizi söyleyince o da benim gibi heyecanlanmıştı.Gelmeyi çok istese de nöbeti olduğu için yanıma gelemedi.Bende saatin yaklaşmasıyla hazırlanmaya başladım.Dolabımdan uzun süredir gitmediğim saten vişne çürüğü rengi elbisemi giydim.Askılı olup sırtındaki dekoltesiyle elbise muhteşem duruyordu.Boydan bileğime kadar uzanıyordu.Altına yakanı olarak gümüş gri topuklu tercih etmiştim.Saçlarımı sırt dekoltemi göstermesi için topuz yapmıştım.Makyajımı elbiseme göre daha sade yaptım.Üzerime şık bir ceket almayı da ihmal etmedim.Telefona gelen mesaj sesiyle hemen elime aldım.

Mirza 

-Yaklaştım neredeyse hazırsan iner misin?

Mesajına hemen cevap yazdım.

-Beş dakikaya aşağıdayım.

Telefonumu elime aldığım gri çantanın içine koydum.Üzerime sıktığım çikolata kokulu parfümle artık hazırdım.Anneme seslendikten sonra dışarıya çıktım.Mirza kapının eşiğinde beni bekliyordu.Baştan aşağı beni süzdükten sonra elimi tuttu.

-Kusursuzluğun beni deli edecek seviyede.

Kızaran yüzümü fark etmiş olacak ki elleri yanaklarıma dokundu.Alnıma koydurduğu minik öpücükle tekrar elimi tutup arabaya bindik.

-Böyle kızardığını gördüğümde seni daha çok utandırmak istiyorum.Kızarmış yanaklar bir insana bu kadar mu yakışır.

Mirza sessiz kalmayarak sözlerine devam ediyordu.Ben daha çok kızarıyor yüzümdeki sırıtmaya engel olamıyordum.

-Nereye gidiyoruz?

Mirza sapa bir yola girip bana döndü.

-Hoşuna gidecek bir yere.

Yol uzadıkça uzamıştı sanki.Karanlık yolda ilerledikten sonra bir evin yanında durduk.İçerideki loş ışık boydan olan camdan dışarıya vuruyordu.Mirza arabadan inerek yanıma geldi.

-Burası yazlık kullandığımız ev.Senin için biraz hazırlık yaptım da.Eminim çok beğeneceksin.

Mirza'nın uzattığı elini tutarak içeriye girdim.Bir an bile olsun elimi bırakmıyordu.Büyük salona geçtiğimizde elimi bırakıp üzerindeki ceketi çıkardı.Bende çıkarınca elimden alıp ikimizinkinide dolaba koydu.İçerideki yemek masası çok ihtişamlıydı.Sandalyemi çekince bende oturdum.Çantamı kenara bırakıp Mirza'ya döndüm.

-Her şeyi sen mi hazırladın?

Mirza sandalyeye oturduktan sonra bana döndü.

-Yemekleri ben yapmadım ama servisi ben yapabilirim diye düşünüyorum.Her şey senin için.

Mirza tekrar ayağa kalkıp hazır olan yemekleri servis etti.Tekrar yerine oturduktan sonra yemeğe başladık.

-Afiyet olsun.

-Teşekkür ederim.Her şey çok güzel görünüyor.

Yemeklerimizi yedikten sonra yakılı olan şöminenin yanına geçtik.Yer minderlerine oturduktan sonra Mirza konuşmaya başladı.

-Deniz gözlüm.Hayatında olmak istiyorum.Seninle bu ilişkinin adını koymak ve buna aşk demek istiyorum.Sana ilgi duyduğumun farkındasındır.Seni gerçekten seviyorum ve ben bu ilişki için bir adım atmak istiyorum.Tabiki sende istersen.Hemen cevap vermek zorunda hissetme kendini.Sana zaman verebilirim.Hazır olduğun zaman düşündüğün zaman tekrar konuşabiliriz.

Mirza'nın aşkla söylediği her cümleyi dinlemiştim.İkimizinde gözleri birbirimize bakıyordu.Aramızdan bir şey geçmeyecek kadar yakındık.Nefesimiz tenimize değiyordu.Bende bir cevap bekliyordu.Bu cevabı ona vermek istiyordum.Bende onu mutlu etmek onu sevdiğimi söylemek istiyordum.Ellerini ellerime koyup gözlerini tekrar bana kilitledi.Bir cevap beklediğini biliyordum.Sessiz sakin usulca gözlerime bakıyordu.Onu seviyordum.Ben de ona ilgi duyuyordum.Ona değer vermek çok güzeldi.Aynı hisleri benimde ondan görmem.Benim için elinden gelen her şeyin fazlasını yapıyordu.Çabaladığı aşikardı.Mutlu olmak,bir adım atmak istediğini,aynı şekilde benim de öyle ona karşı olan hislerim...Onunla mutlu olmayı istiyordum.Onunla mutluluğa da mutsuzluğa da razıydım.Denemek istiyordum.Her şey güzel olacaktı buna inanıyordum.Mirza tam ellerini benden çekecekken dudaklarına dudaklarımı bastırdım.Bunu beklemiyormuş gibi önce afalladıktan sonra ellerini belime doladı.Omuzlarına koyduğum ellerimi ensesine çıkarıp mutlu olmak için ilk adımı attım.

-Seninle her şeye varım.

Nefeslerimizin birbirine çarptığı bu yakınlaşmada ona cevabımı söylemiştim.Yüzündeki gülümsemesi büyürken kollarını daha sıkı sarıp sarıldı.Başıma koydurduğu öpücükler en huzurlu ânımdı.

Heyecanla beklediğimiz o sahne geldi.Bakalım devamında bizleri neler bekliyor.Heyecan dorukta.

Deniz'den beklenmedik hareketler değil mi?

Sevgiyle kalın.