Duyduklarıma inanamayarak Mirza'ya baktım gülümseyerek bar sandalyesine oturdu.Deniz gözlüm mü dedi bana o ben mi yanlış duydum.Bu çocuk benim gerçekten dengemi bozuyordu.Flört mü ediyordu benimle? Yakınlaşmaya çalışıyor gibiydi.

-Deniz gel istersen buraya.

Mirza yanındaki sandalyeyi göstererek yanına çağırdı.Yanına oturup şarabımdan bir yudum daha aldım.Kırmızı şarap cesaret, aşk ve tutkuydu benim için.Tek içtiğim alkol çeşidi çoğu zaman bu oluyor.Mirza'ya baktığımda kaşının üzerindeki yarası tam olarak daha kurumamıştı.Bacakarı iyileşmişti rahatlıkla yürüyebiliyordu.Sadece vucudünda ufak tefek çizikler ve yaralar kalmıştı.Çabuk atlatmış olması beni mutlu ediyordu.

-Cansu geldi mi? Yakın arkadaşınla tanışmak isterim.

-Geldi ama dans etmekle meşgul birazdan gelir yanımıza.

Mirza kafasını sallayarak bir kırmızı şarapta kendi için söyledi.Elinde tuttuğu kadehi kaldırıp gülümsedi.Ne kadar da güzel gülüyordu.Farkında bile değilde ona bu derece bağlandığımı.

-Tüm kadehler senin için bundan sonra.Hayatın boyunca hep böyle güzel başarıların olsun.

-Teşekkür ederim.

Mirza'nın kaldırdığı kadehe karşılık verip bir yudum daha aldım.

-Mirza siz misiniz? Deniz neden tanıştırmıyorsun bizi? Bu arada Deniz sizden çok bahsetti.

Cansu sıraladığı cümlelere yetişemedim.Son cümlesine takılı kalmıştım.Mirza da takılmış olacak ki gülüyordu.

-Benden mi bahsediyorsun? Merhaba Cansu olmalısın ben Mirza.

Mirza elini Cansu'ya uzatıp onunla tanışmıştı.Cansu daha fazla patavatsızlaşmadan dans etmeye gitmişti.Mirza bana dönerek kulağıma yaklaştı.Yüksek sesten resmen bağırarak konuşuyorduk.

-Çok güzel olmuşsun.Acaba bana eşlik eder misiniz rica etsem? Sizin gibi güzel bir kadınla dans etmek benim için bir şeref olur.

Mirza' nın uzattığı elini tutarak ayağa kalktım.Bugün beni utandırmaya niyet etmiş gibiydi.

-Aslında pek sevmem ama senin için bir kerelik edeyim.Bir daha isteme ama olur mu?

Mirza gülerek beni kalabalığın ortasına çekti.İkimizde birbirimize ayak uydurarak çılgınca dans ediyorduk.Arada belime dokunup kendine çekmesi içimdeki kelebekleri uyandırıyordu.Cansu'da ara sıra yanımıza gelip uzaklaşıyordu.Tekrar yanımıza gelip bana doğru yaklaştı.

-Gitmem gerekiyor.

-Sorun yok değil mi? Bende geliyorum.

-Hayır bugün senin günün eğlenmene bak.

Cansu'yla vedalaştıktan sonra yanımızdan uzaklaştı.Amacının bizi yalnız bırakmak olduğundan eminim.En yakın arkadaşımı çok iyi tanıyordum.

-Daha sakin bir yere gidelim mi?

Gerçekten sesten kafam patlamak üzereydi.O yüzden kafamı tamam dercesine sallayıp elime çantamı aldım.Kalabalıktan Mirza yetişemediğim için elimden tutmuştu.Şaka yapmıyorum gerçekten şuan elimi tutuyordu.Dışarıya çıktığımızda ben hâlâ elimize bakıyordum.O da bunu fark etmiş olacak ki elini elimden çekmişti.

-Yürüyüş yapalım mı sahilde?

Mirza'nın sunduğu teklif üzerine saate bakmıştım.Çünkü geç kalırsam biliyorum ki annemde beni bekleyecekti.Bir saatlik daha vaktim vardı.O yüzden kabul etmeye karar vermiştim.

-Tamam olur.

Mirza'yla beraber sahile inmiştik.Topuklularla kumda yürüyemediğim için ayakkabılarımı elime almıştım.
-Ayakkabıları tutmamı istersen tutabilirim.

-Hallediyorum teşekkürler.

Denize iyice yaklaşınca ayağımıza su değmeye başladı.Bir süre yürüdükten sonra Mirza sessizliği bozdu.

-Benim için çabalaman beni mutlu etti.Daha çok yeni tanışmamıza rağmen hemde.

-Yeni tanışmış olabilirdik belki ama insan yakın hissettiği zaman vazgeçmek istemiyor.Galiba seni kaybetmek istemedim.

Mirza konuştuklarıma şaşırmış olacak ki dönüp yüzüme baktı.Gözlerimi gözlerinden kaçırıp Deniz'in ufkuna doğru baktım.Sessizliğin en güzel haliydi benim için.Durgun suları yeri geldiğinde hırçın dalgaları...

-Bende seni kaybetmek istemiyorum.

Mirza yüzündeki gülümsemeyle söylediği bu sözle dönüp yüzüme baktı.Duygularımı ölçmek ister gibiydi.Ne hissettiğimi bilmek istiyor gibiydi.Ben acele etmek istemiyordum.Belkide önümüzde uzun yıllar vardır kim bilir.

-Ben eve gitsem saat çok geç olmadan.

-Ben seni bırakırım istersen tabi.

-Zahmet olmasın.Ben taksi çağırırım.Hem daha yeni toparlandın.Araba kullanabilecek misin?

-Olur mu geceyle, ben bırakırım seni.Arabamla geldim zaten.

Mirza'ya tamam dedikten sonra beraber sahilden çıktık.Arabanın yanına geçip ön koltuğa oturdum.Kemer sıkışmış olmalıydı ki takmakta zorlandım.Mirza'da bunu fark etmiş olmalı ki hemen kemeri eliyle tuttu.Tabiki istemsizce aramızda bir yakınlaşma oldu.Ben ona bakarken o da bir anda bana dönüp yüzümü inceledi.Gözlerimi kaçırınca Mirza' da emniyet kemerini takıp geri çekildi.

-Sert çekince bazen sıkışıyor.

Sessizliğimi koruyup yolu izlemeye başladım.Mirza evin oraya yaklaşınca durmasını söyledim.

-Geldik ev göründü ben burada ineyim.

Mirza dinlemeyerek evin önüne kadar bıraktı.

-Burasıydı değil mi eviniz.

-Evet burası.Teşekkür ederim zahmet verdim.

-Olur mu canım zevkle yaptım.

Elime çantamı alıp arabadan indim.

-İyi geceler.

-Sana da iyi geceler.

Kapıyı kapatıp çantamdan anahtarımı çıkardım.Mirza da eve girmemi bekliyordu.Kapıyı açıp içeriye geçince dönüp gülümsedim.Kapıyı kapatınca arabanın sesinden gittiğini anladım.Annem erken yatmıştı.Ses yapmamak için odama geçip kıyafetlerimi alıp duşa girdim.Sıcak su günün bütün yorgunluğumu alacaktı.Odama geçip üzerime pijamalarımı giyip yatağıma uzandım.Saate baktığımda 12 yi geçiyordu.Daha fazla oyalanmadan telefonumu bırakıp rahat bir uykuya kendimi bıraktım.

___

Sabah erkenden uyanıp koşmak için sahile gittim.Saate baktığımda daha fazla geç kalmadan eve gittim.Makbule Sultan ben gelmeden kahvaltıyı hazırlamıştı.Kahvaltımı yaptıktan sonra daha fazla oyalanmadan üzerimi değiştirmek için odama gittim.Beyaz tişört giyip sonrada kot tulumumu üzerime geçirdim.Saçımı yukarıdan bağlayıp açık bırakmıştım.Peluşlu ceketimi de üzerime aldım.Hafif makyaj ve spor ayakkabılarımla kombinimi tamamladım.Anneme seslenerek evden çıktım.Arabama bindikten sonra radyodan şarkı açtım.Bu araba işimi kolaylaştırmıştı Havalar soğumaya başlamışken arabasız yapamazdım.Arabayı yarışmadan bir kaç gün önce almıştım.Radyoda güzel şarkı olmayınca kapatmıştım.Zaten salonun önüne gelmiştim.Eve yakın olduğu için çabuk geliyordum.Arabadan inerek içeriye yöneldim.

-Günaydın Ece.Nasılsın?

-Hoşgeldin abla.Sanada günaydın.İyiyim 10 dakika filan oldu bende geleli.

-Aferim bu işi kaptın sen böyle devam et.

Ece'ye gülümseyerek odama geçtim.Cansu'yu arayıp bir yandan üzerimi değiştirip bir yandan da telefonu tuttum.

-Denizciğim bende seni arayacaktım.Gece nasıldı?

Tabiki Mirza'dan bahsediyordu.Gece nasıl uyudu meraktan zaten kim bilir.

-İyiydi sahilde yürüyüş yaptık sonra beni eve bıraktı.

-Bu kadar mı ya? Yakınlaşma, sarılma, öpüşme olmadı mı?

Cansu'nun heyecanlı heyecanlı konuşması ve araya kattığı kahkalara gülmeden edemedim.

-Ya Cansu abartma lütfen.Biliyorsun her şey çok yeni küçük küçük iltifatlar bile yeni başladı.

-Tamam canım iltifatlar başladıysa flörtleşme de başlamış demektir.

-Valla anlattığım kadar.Neyse ders başlamadan arayayım dedim.Kapatıyorum görüşürüz.

-Görüşürüz canım benim.

Telefonu kapatıp salona geçtim.Beril de gelmişti.Acaba Mirza mı bıraktı diye düşünmeden edemedim.

-Günaydın çocuklar.

Herkes hep bir ağızdan günaydın diye cevap vermişti.Derse başladıktan sonra önce ısınma hareketleri çalıştık.Daha sonra fon müziği açıp biraz dans etmiştik.

-Evet çocuklar biraz dinlenin.Bu arada ailelerinize mesaj atacağım okul haftaya başladığı için kurs saatlerini değiştireceğim.Bilgileri ailenize atarım.

Herkes beni dinleyip mola için oturdular.Teiefonuma bakınca Mirza'dan mesaj vardı.

-Beril'i bırakmaya geldim ama seni göremedim.açılışta da babam gelecek almaya biraz işlerim var.

Büyük ihtimalle ben odadayken gelmiş olmalıydı.Kısa bir mesaj atıp telefonu bıraktım.

-Galiba ben odadayken gelmişsindir.Hazırlanıyordum.

Derse başlayıp dans etmeye devam ettik.Saat dolmuştu bile.Öğrenciler tek tek dağılmıştı.Mirza'nın babasını görünce selam verdim.Ayak üstü kısa bir sohbetin ardından gitmişlerdi.Ece'yi de gönderip bende salonu kilitleyip çıktım.Eve gidip ders saatlerini öğrenci annelerine mesaj attım.Artık öğleden sonra 14.00 den 18.00 a kadardı.Bazı anneler önümüzdeki hafta kurstan alacaklarını söylemişlerdi.ne de olsa çocuklar için hem okul hem kurs zor olacaktı.Şimdiden dört tane anne kurstan çocuklarını almıştı.Kışın fazla işlerim yoğun olmuyordu.Genelde yaz tatillerinde daha yoğunum.Aslında kendime part time iş bakabilirdim.En azından öğlene kadar çalışırdım.Bir kaç yere başvuru yapmıştım.Olumlu olursa dönüş yaparlar zaten.Annemle beraber akşam yemeğini yedikten sonra kendimize film açıp izledik.Tam odama yönelirken telefonum çalmıştı.Arayan Mirza'ydı.Çok geçmeden telefonu açtım.

-Deniz.

-Efendim Mirza.

-Nasılsın diye aramak istedim.

-Teşekkür ederim iyiyim.Sen nasılsın.

-Bende iyiyim.Bugün yoğundum işe gittim.Bir kaç evrak imzaladım.Yeni bir iş bağladım.Anlayacağın yorucuydu.

-Benim sakindi her zamanki gibi.Bundan sonra iyice sakinleşir zaten okullar açılıyor.

-Evet yengemde kurstan alacak galiba hem okul hem kurs yorabilir diye düşünüyor.

-Haklı bencede çocuklar fazla yoruluyor.Eğer kontejan sayısı az olursa kışın işletmeyebilirim.

-Anladım.Peki kışın ne yapıyorsun?

-Geçen sene bir kaç özel ders vermek için gitmiştim.Salon kapalıydı öğrenci sayısı az olduğu için.Bilmiyorum bu sene ne olur.Neyse sende yorgunsun bende dinlensem iyi olacak.

-Peki o zaman iyi geceler sana deniz gözlü kadın.

Yine deniz gözlü demişti tabiki cevap vermeye utandım.Mirza da sesimi duymayınca merak etmiş olacak ki hemen seslendi.

-Deniz orda mısın?

-Buradayım iyi geceler diyordum.

-Evet diyemedin galiba.

Mirza'nın gülerek söylediği cümle beni de güldürmüştü.

-Yapma bunu bana kapatıyorum ben.Bu arada sana da iyi geceler.

Telefonu kapatıp yatağıma uzandım.Utandırmayı çok seviyordu.Yüzümdeki sırıtmaya engel olamamıştım.Üzerime örtüyü çekip kendimi uykuya teslim ettim.

Evet bölümümüz sona erdi.Fikirlerinizi belirtirseniz mutlu olurum:)Yorum yapmayı unutmayalım.

Sevgiyle kalın.Mutlu kalın.