1. Bölüm

1. Bölüm

Özlem Otluoğlu
ozlem_abut_otluogl

 

 

"Karakter ve olaylar hayal ürünüdür."

 

SORULAR, CEVAPLAR…

 

İstanbul 2016

 

Yorgundum, ara vermek bana iyi gelecekti. Mesleğimde ilerlerken yılların nasıl geçtiğini fark etmemiş, pek çok şeyi ertelemek zorunda kalmıştım. Ülkenin en saygın gazetecilerinden biri olarak anılırken ayrılmak bana en doğrusu gibi geliyordu. Profesyonel hayattan elimi eteğimi çekmeyecektim, camiada varlığımı koruyacaktım ama yaşamı iliklerime kadar hissetme sırası nihayet bana gelmişti. Bu fırsatı kaçırmaya kesinlikle niyetim yoktu.

Gazetede yoğun çalışma tempomuzun içinde kaybolduğumuz bir gündü yine. Yazı işleri müdürü ile yaptığımız toplantının ardından odama kapanmış çalışıyordum ki asistanım Merve çıkageldi.

“Zümrüt Hanım, Meltem Erdemli telefonda. Cepten ulaşamamış size, bağlamamı ister misiniz?”

“Hay Allah Merveciğim, toplantıdan çıktık ya telefon sessizde kalmış. Söyle kendisine, ben müsait olunca onu ararım. Yazımı bitirmek üzereyim, bölünmek istemiyorum.”

“Elbette, sorun değil…”

Cep telefonumu elime aldığımda arayan onlarca çağrının arasında kayıtlı olmayan bir numara gözüme çarptı. İki kez denemişti şansını, muhtemelen Meltem Erdemli’ye ait olan bu numaraydı. Merve’yi boşuna uğraştırmaya gerek yoktu, onu kendim aramaya karar verdim.

“Numarası nasılsa bende çıktı, sen uğraşma, ben ilk fırsatta ararım.”

Gazetede çalışan gençler bizleri yakalamak hatta geçmek istercesine azim ve hırsla çalışıyorlardı; Meltem Erdemli de onlardan biriydi. Bize katılalı iki yıl olmasına rağmen başarılı işlere imza attığını sıkça duyar olmuştum. Onu pek çok yönden kendime benzettiğimden dikkatimi çekmişti. Genç, dinamik, akıllı ve oldukça alımlı bu genç meslektaşımla görüşmek, yirmi beş yıl öncesine ışınlanmak, zamanda bir nevi yolculuk yapmak olacaktı.

Bildiklerimi paylaşmak, deneyim ve tecrübelerimi yerimizi bırakacağımız yeni jenerasyona aktarmak kutsal bir görevdi benim için. Yazımı bitirir bitirmez Meltem’e telefon ettim. Onunla koridorlarda birkaç kez karşılaşmış, selamlaşmıştım ama hiç kendisiyle bir araya gelmemiştim.

Telefona cevap veren Meltem’in sesi heyecandan titriyordu.

“Merhaba Meltem, beni aramışsın. Senin için ne yapabilirim?” diyerek hemen konuya girdim, lafı uzatarak kızcağızı germek istemiyordum.

“Zümrüt Hanım, ne kadar naziksiniz. Bu kadar çabuk arayabileceğinizi düşünmemiştim. Sizden bir ricam olacaktı...”

Benim gibi lafı dolandırmayacaktı belli ki. Onu ciddiye aldığımı hissettirecek bir ses tonuyla cevap verdim.

“Dinliyorum…”

Titrek sesli genç kadın, ona yardım etmeye can attığımdan henüz habersiz, heyecanla sürdürdü konuşmasını.

“Bana pazar ekinin orta iki sayfasını teklif ettiler, sanıyorum siz devretmek istiyormuşsunuz. Yıllardır, her hafta yaptığınız röportajlar çok konuşuldu, merak edildi, gündemi belirledi.”

Gülümsedim. Meltem’i yönetime ben önermiştim çünkü. Belli ki bundan haberi yoktu.

“Duydum, hayırlı olsun. Ben bu konuda nasıl yardımcı olabilirim sana?”

“Demek istiyorum ki, ilk röportajı sizinle yapsam nasıl olurdu? Devir teslim gibi olur, okurun merakı giderilir. Tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir onur olur benim için. Siz de uygun görürseniz tabii.”

Bu kızda iş vardı, doğru yoldaydı. Ben de onun yaşında, onun yerinde olsaydım aynı şekilde hareket ederdim. Bu gazeteye yirmi yılı aşkın bir süredir hizmet ediyordum, ideallerim için bir şeyler yapmanın tam sırasıydı. Kendi hayatımdan yola çıkarak toplumda kadın olmakla ilgili bir kitap yayımlamak istiyordum. Ara vermek, nefes almak, kendi kabuğuma çekilip dinlenmek için can atıyordum. Patronum Hilmi Bey ayrılmama müsaade etmediğinden dışarıdan yazı göndermeye devam edecek, kadroda kalacak ama ucu açık uzun bir tatile çıkacaktım.

Pazar ekinde, her hafta iki tam sayfa şeklinde yaptığım röportajlar için Meltem’i önermemin nedeni onda müthiş bir ışık görmemdi. Benim yakaladığım çıkışı yapması adına ona fırsat sunmak kadın dayanışmasının bir nişanı gibiydi benim için.

Meltem’in yeni sayfasına ilk beni konuk etmek istemesi akıllıca bir hamleydi. Bana yaptığı bu teklif, verdiğimin kararın ne kadar isabetli olduğunu kanıtlıyordu.

“Uygun Meltemciğim.”

“Yani, şimdi kabul ettiniz mi gerçekten?”

Sesinin rengi ala kaçmıştı sanki sevinci ve heyecanı iç içe geçmiş, şaşkına dönmüştü. Konuşmasına devam ederken endişesi yerini hissedilebilir coşkuya bıraktı. Makineli tüfek gibi konuşmaya devam ediyordu.

“Ama sanal yapmayalım olur mu? Sizinle karşılıklı oturmak, sohbet etmek benim için çok değerli bir tecrübe olurdu. Ben Merve’den randevu alırım.”

“Gerek yok, beklemeyelim. Burada bugünkü işlerimi tamamladım sayılır. Hadi çık gel, iki kat aşağıdasın. Kayıt cihazını al, ben de fotoğraflar için bizim Altan’a haber veririm. Bugün salı, pazara ancak yetiştirirsin.”

Meslek hayatına adım atarken böylesi önemli bir fırsatı yakalamış olmanın genç bir gazeteciyi ne denli heyecanlandıracağını bildiğimden anlayabiliyordum Meltem’i. Ona kendisini böyle hissettirmiş olmaktan memnundum. İyi bir şeylere vesile olmaktan daha güzel ne olabilirdi ki hayatta?

“Zümrüt Hanım, binlerce kez teşekkür ediyorum. Işınlanarak geliyorum.” diyerek kapattı telefonu.

Meltem, hakikaten de ışınlanırcasına dakikalar sonra odamdaydı. Yıllar evvel, dünyaca ünlü rock şarkıcısı Alan Cooper ile yaptığım maceralı röportaj geldi aklıma, keyiflendim. Hayat bir bayrak yarışından farksızdı, o iki sayfayı gururla bugünlere getirmiştim. Şimdi sıra Meltem’deydi. Koltuğunda oturmakta ısrar eden yaşlı politikacılar gibi olmayacaktım, kenara çekilmenin vakti gelmişti.

Heyecan ve tereddütlerle dolu genç meslektaşımı cesaretlendirmek için vakit kaybetmeden söze başladım.

“Meltemciğim, ben bu mesleğe aşığım ama buradaki misyonumu tamamladım. Sıra sizlerde. Adını iki yıldır övgüyle duymama rağmen yaklaşık altı aydır yakinen takip ediyorum seni, yeteneğin bariz ortada. Seni seçmemin sebebi de bu. Okurların aradığı en önemli şey samimiyettir, o nedenle bana her şeyi sorabilirsin. Sakın çekinme, çekinirsen gazeteci olamazsın. Dikkat edeceğin yegâne şey, saygı sınırını aşmamaktır o kadar.”

“Zümrüt Hanım, inanılmaz mahcup oldum ama gururlandım da. Beni sizin önerdiğinizden haberim yoktu. Mütevazı olduğunuzu söylemişlerdi ancak bu kadarını beklemiyordum.”

“Boş ver bunları! Hadi bakalım, sana teslim oluyorum. Sorularına açığım, sence insanlar Zümrüt Paşaoğlu hakkında neleri merak ediyorlar?”

Elindeki kayıt cihazını masama bırakan Meltem, klasik, bir o kadar da masum bir soruyla başladı.

Çocukluğumu anlatmamı istedi benden ya da ondan hafızama kazınanları...

Bölüm : 01.12.2024 19:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Özlem Otluoğlu / MÜCEVHER GÖZLÜ ANKA / 1. Bölüm
Özlem Otluoğlu
MÜCEVHER GÖZLÜ ANKA

12 Okunma

9 Oy

0 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...