Yeni Üyelik
28.
Bölüm

Adak

@ozlemkaplan

Zehra'nın ağzından

Uyandığımda Güneş yeni doğuyordu. Çok uyuyamamıştım heyecandan. Nasıl yaparım nasıl ederim diye düşünüyordum. Tabi birde son gördüğüm rüya da epey bir tetiklemişti beni.

Yataktan kalkıp mutfağa geçtim çay suyu koydum. Bir kahvaltı hazırlamak geldi içimden. Peynir zeytin çıkardım. 2 De yumurta kırdım. Hepsini siniye dizip oturma odasına götürdüm. Anamın odasının kapısının önüne gittiğimde konuştuğunu duydum. Arapça bir şeyler diyordu. Arapçam çok kuvvetli değildi ama kelimeleri seçebiliyordum. "Bu adaklar onu güçlendirecek, belki biraz zorlayacak onu ama başarırsa bir hayli kuvvetlenecek onda bu gücü hissettim. Sizlerde onun yanından eksik olmayın bu Cuhenna kavminden olan Sabbar Zehra'nın kolay altından kalkabileceği bir Cin değil." Dedi. Biraz korkmuştum. Birazda üzüldüm çok çabalıyordum acaba başaramayacağımı mı düşünüyor. Anamı hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Kapıyı çalıp gel demesini bekledim. İçeri buyurduğunda " Şey kahvaltı hazırladım ana gel beraber yiyelim" gülümsemesi genişlemişti. "Oy kuzum ellerine sağlık geliyorum geç sen".

Kafamla onu onaylayıp odadan çıkıp sofranın başına geldim. Çok sürmeden annemde geldi. Oturduk bir güzel kahvaltı ettik. Adakları alacağımız yeri konuştuk saat kaçta nerde olacağımızı her şeyi detaylıca anlattı bana. Önce köydeki Davut amcadan keçileri alıp ordan iple hepsini bağlayıp mağaraya gitmeden eve uğrayacaktık . Evden gerekli aletleri alıp bunlar biraz daha ip , birini kurban ederken diğerlerinin kaçmaması için ağaca bağlamam gerekecekti . Kesici aletleri bilemek gerekliydi ve tabii ki aletlerin hepsi ... temiz bi kaç üstte annemde kalacaktı . Sonrasında bana vermesi için . Sabaha kadar sürebilirdi 20 keçiyi öldürmem tek başıma . Hayvanlar acı çekecek debelenecek ve benim cılız kollarımda zar zor öleceklerdi ... düşüncesi bile bedenimi sarsmaya yetmişti . Ama yapmam gerekiyordu . Her şeyden önce ailem... daha doğrusu anam için bana yaşatılan her şeyi düşünmek bile sinirimi iki katına çıkarmaya yetiyordu .

Akşam olunca hemen vakit kaybetmenden altınları da alıp davut amcanın ahırının oraya gittik . Evi hemen yanındaydı . Annem davut amcayla konuşmuş başka bi köye yardım amacı ile alacağımızı ve dağıtacağımızı söylemişti . Haliyle yalan söylemesi gerekiyordu yoksa davet amaçlı bi cine adak olarak verdiğimizi söyleyemezdik . Davut amca anamın yapacağı iyiliğe ortak olacağından bi hayli mutlu ve çoşkunlu bi şekilde hepsini bağlamamıza yardım edip altınlarını aldı . Vedalaşıp eve gelmemiz bi hayli uzun sürdü . 20 keçi bi sağa bi sola giderken onu zapt edip tek sıra halinde getirmeye çalışmak bizi yormuştu . Belki yanımızda bi erkek olsa her şey daha kolay olurdu ama gerek yoktu kendimiz başaracaktık . Yapmamız gereken bi sınavdı ve ben bu sınavda anamın yüzünü kara çıkarmayacaktım verdiğimiz emekler boşuna değildi zirâ alınması gereken bi intikam vardı ....

 

Evdeki aletleri ipleri alıp kendimizi hemen dışarı attık . Anneme seslendiğimde yanında bi bohça içinde biraz yemek ve sonrası için beni temizleyip yeniden giydirmek için kıyafet almıştı . Hemen bize denilen mağaraya doğru yola koyulduk .

Yürümek o kadar zordu ki 20 keçi ile ben önde anam arkada baş etmeye çalışırken yüksekteki mağaraya soluk soluğa yürümek ....Artık takatimin kalmadığını gören annem cinlerini çağırıp bana yardım etmelerini buyurdu . Ordan benim yerime gelip ipin ucunu tutacaklar sandım ama hayır öyle olmadı keçi kılığına girip sağdan ve soldan onları boynuzlarıyla dürterek yolu gösteriyorlardı . Diğer keçilerde gösterilen yoldan ilerliyorlardı .

"Zehra be kadar az yardım alırsak ilerisi için daha iyi kuzum benim . Yoksa ben ister misin sen yorul , üzül, canın yansın ama her şey bazen istediğimiz gibi gitmeyecek kuzum . Alışmamız lazım . Yine de ne olursa olsun ben seni çok sevdim , bunu da unutma sakın " dediğinde anlayışla gülümsedim ona

"Biliyorum ana sen bana kimsenin yapmayacağı şeyleri yaptın . Artık ana kızız seni yanlış anlamam merak etme benden çekinme ben zaten yıprandım yıpranacağım kadar . Bu kadarı hiç mühim değil senin için yine olsa yine bu 20 keçiyi 40 kere getirirdim " dediğimde yüzündeki gülümseme ile varmamız gereken yere yakın bi yerde durduk . Keçilerinden bi tanesini ayırıp diğerlerini de ağaca sabitledim artık tek başımaydım anam sabitlediğim yere yakın bi yere örtü sermiş ,oturmuş izliyordu . Başında 3 tane cini kendi alemlerindeki görünüşleriyle duruyorlardı . Vakit kaybetmeden ayırdığım tek keçiyi ipinden tutarak mağaraya geldim .

 

Elime yeni bilenmiş kocaman bi bıçak aldım . Tam o sırada sabbar geldi

"Çamurdan yaratılan gelmiş . Bakıyordum da verdiğin sözde kararlı durup gelmişsin . Ve adaklarını da getirmişsin şimdi sana söyleyeceğim sözleri söyleyip kanları akıt " diyip İbranice az çok anladığım sözleri söyledi bunun Türkçeye tasviri ' benden istenilen bu adağı şeytanın huzurunda cühenna kavmine veriyorum . Adağım sonucunda bu anlaşmayı onaylıyorum . Karanlıktan daha karanlık olanlara içmeleri için bu 20 keçinin kanını heba ediyorum .'

 

Keskin bıçağı tam kafasının altında boynuna vurup sola çektim . Fışkıranlar kanlar tam mağaranın içerisinde giderken keçiyi zar zor zaptettim . İpini belime bağladım ve boynuzlarından tuttum . Bi hamle daha yaptım ve kestiğim yerden boynunu kırdım . İçerden gülme sesleri eşliğinde 'ahad ' sesini duydum bu 'אחת' İbranice 1 demekti . Evet keçi elimde zar zor ölürken mağaranın dibindeki siyahtan daha siyah gözleri gördüm . Belime bağladığım ipi çözüp keçiyi zar zor aşağı itekledim ... aynılarını kollarımda derman kalmayacağı zaman kadar yaptım son bi keçi kalmıştı . Ama o kadar inat ediyordu ki gelmemek için . İpini belime bağladım . Ellerimle çekiştirerek zor güç çıkardım mağaranın başına. Her bir keçiden sonra tekrar sivirilmesi için bilediğim büyük bıçağı aldım ama bi terslik vardı. Bıçak körelmiş ve paslanmıştı . Gözlerime inanasım gelmedi dokundum ama cidden öyle olmuştu . Bana yapılan bi oyundu annem cinlerine söylediği gibi sabbar zor bi kavimdendi ve oyun oynamayı seviyordu anlaşılan . İpi keçinin tam boğazına getirip iyice sıktım hayvanın canı yanıp ses çıkarana kadar .... Bıçağı taşlara vurdum . Ucunu kırdım . Hemen batırdım sağa sola çektim bıçağın ucunu . Kanlar fışkırırken zar zor tuttuğum boynuzları param parça olan ellerime girip çıkıyordu . O kadar zordu ki biraz daha uzun sürerse bayılıp kalacağıma eminim . Dilim damağım kurumuş doğan güneşe çok az kalmıştı ... son keçide nefesini verip vücudu soğumaya başlayınca ayağımla itip geri çekildim . Büyük bi kutlama sesleri davul zurna sesi geliyordu içerden kulağıma bi ses yankılandı

'כל הכבוד' aferin demekti bu İbranice konuşmuşlardı hep bi ağızdan . Kendimi zar zor aşağı indirip bedenime baktım . Her yerim kan ter içinde pislikten ölüyordum . Ellerim bi hayli yaralanmış ve belim bağlı olan iplerin çekiştirmeleri ile param parça olmuştu . Derin derin nefes alarak kendimi bana doğru koşan anamın kollarına bıraktım . Saçlarımı okşayıp

"Aferin benim kınalı kuzum az kaldı dayan. " dediğinde kurumuş olan ağzımı açamadım . Hemen beni serdiği örtüye oturtup önce ağzımı yüzümü yıkadı . İçmem için ağzıma su verdi . İçim o kadar yanmıştı ki su bile söndüremiyordu. Anama baktım bohçadan yiyecekleri çıkardı . Zar zor yedim . O kadar halsizdim ki tek istediğim uyumaktı . Anam beni zar zor kaldırıp mağaraya gelirken bulduğumuz dereye götürdü . Üstümü başımı çıkarıp kendimi akan soğuk dereye bıraktım . Güzelce temizledim bedenimi . Dereden çıktığımda hem yemek yemek hemde yıkanmak beni aşırı mayıştırıp bu yorgunluğun üzerine üstüme serpilen bi yorgan olmuştu . Soğuk su yaralarıma iyi gelmişti . Daha az yanıyorlardı . Üstümü giyip çıktığımda anam hemen eve gitmemiz için beni sırtına aldı .

"Saçların ıslandı kuzum hemen eve gidelim hasta olma ." Dediğinde kendimi onun sırtına güvenli hissettiğim yere bıraktım . O kadar yorgun hissediyordum ki gözlerimi açacak ya da soğuktan üşüyecek mecalim bile yoktu .

Kendimi yavaşça kapanan gözlerimle birlikte uykuya bırakırken sabbarın sesini duydum

"Aferin çamurdan olan az kaldı , dayan " diyordu ...

Her yer karanlıktı bi keçi vardı tam önümde iki bacağının üzerine kalkmış kara keçiye baktım bana doğru geliyordu .

"Zehra kalk yapman gerekenleri yap , bizi boşuna öldürmedin dimi  

"Zehra kalk yapman gerekenleri yap , bizi boşuna öldürmedin dimi . Kalk al intikamını . Rahata erdir bizi de " diyordu .

"Sizler kimsiniz ?neden sizi de rahata erdirmem gerekiyordu ? "

"Bizi öğreneceksin , daha yakından tanıyacaksın . Bi zaman gelecek Zehra sen bizden daha güçlü olacaksın " ...

 

Loading...
0%