@ozlemkaplan
|
Günlerdir kafamın içinde dönen "kalk kes bileklerini ,bizimle gel , seni kimse istemiyor " seslerini bastırmaya çalışıyordum . Öyle zordu ki saçlarımı yoluyor tırnaklarımı kanayana kadar ısırıyordum . Sakinleşmek için evden çıktım . Gece yarısı olmasına rağmen korkmadan çünkü zaten alışmıştım onlarla yaşamaya . Başımdan geçenleri yazmayı düşündüm kendime ait bi şeyim olsun bu dünyadan gitmeden insanlara bırakacağım herhangi bi şey . Yürüdüm yürüdüm bi derenin yanında buldum kendimi yaşadığım yer Muğla'nın küçük bi köyüydü . Köyde yaşamak dehşet verici güzellikleri ve kötülükleri de getiriyordu yanında yalnızlığıda . Dereye eğildim suya elimi soktum bi yudum aldım avucumdan . Yüzümü yıkadım . Hava esnemeye başladı ağaçlar sallanıyor ve çalı çırpı kokusu geliyordu . Bi ara sanki bi odun yanıyor gibi is kokusu aldım . Eğildiğim yerden kalktım kokunun geldiği yere gittim . Ahmet abiyi gördüm bizim köyde yaşayan geçimini tarlasından elde eden ailesi olan normal biriyidi. Normal biri dememin sebebi bu köyde yaşayıp bana kötülük yapan ve karşılığını bulacak olan biri olmamasaydı ya da Tamamiyle benim yanlış düşüncemdi . Ahmet abiye yaklaştım tarladaki yabani otları toplamış yakıyordu bu saatte . Beni görünce gel işareti yaptı ; " Gelde yardım et bana yakalım şunları " "Abi gece gece neden bunları yakıyorsun gündüz torbaya mı girdi ?" "Gelde yardım et bana yakalım şunları " dedikten sonra yüzüme baktı gözleri simsiyahtı biraz daha yaklaştı bana "Önce bunları sonra da seni yakalım birlikte " dediği an uyandım . Derenin yanındaydım hemen kalktım nasıl burda uyudum anlamadım koşarak gece eve geri döndüm . İçeri girdiğimde annemle babam kardeşim herkes uyumaya devam ediyordu . Sessize odama girdim yatağa oturdum aklıma evden çıkarken düşündüğüm yazma olayı geldi . Deri kaplı bi defterim vardı haki yeşili severdim ben yeşili hemen aldım elime geçtim masaya açtım gece lambasını kararımı vermiştim olayların en başından yazacak ve sonra da bana yaşatılan her şeyi bende onlara yaşatacaktım .
Merhaba ... nasıl giriş yaoacapımı bilmiyorum . Her şeyin başladığı güne geri gidelim tam tarih olarak 7 Ekim 1988 cuma akşamı tam olarak 12 yaşındayım annemle oturuyoruz bi ıslaklık hissettim . "Anne bi şey oldu " dedim . Annem oturduğu yerden kalktı "kalk içeri geç " diyip bana olan biteni anlattı . Kadınlığa ilk adımmış korkmama gerek yokmuş . Akşam yemeğinde hep birlikte sofraya oturduk sofra daha kalabalıktı bu gün amcamlar gelmişlerdi . Bizim ailemizde baba tarafımda 2 amcam ve anne tarafımda bi tane dayım olmak üzere fazla büyük olmayan bi aile . "Hale kalk çorbayı getir de yemeye başlayalım " dedi annem . Kalktım sıcak geniş tenceredeki çorbayı elime aldım getirmek üzere salona gidiyordum ki kendi aralarında konuştuklarını duydum . En büyük amcamın sesiydi . " Demek bu gün o gün sonunda hepimiz zengin olacağız . Bu gece yatsı ezanından sonra yapacağız bu işi ve gidip bulacağız defineyi " Ne definesi diye düşündüm gerçi Muğla tarihi bakımından zengin bi yerdi ama çocuk aklım çokta takılmadım buna zaten karnım ağrımaya başlamıştı , tek istediğim yatıp uyumaktı . Keşke bunu yapmasaydım . " Getirdim anne " dedim çorbayı koydum yer sofrasına başladık yemeğe . Yemekler yenildi çaylar içildi ben de anneme iyi hissetmediğimi yatmak istediğimi söyledim başta biraz mırın kırın etti erkek kardeşine bak tarzı şeyleri söyledi sonra ikna oldu yatmama izin verdi . Yatağa geçtim kendimi sıcak yorgana bıraktıktan sonrası gözlerimi açtığımda rahatsız bi yerdeydim rüya gibiydi bedenim uyuşuktu başımda bi şeyler okuyan sağa sola dönen çarşaflı insanlar vardı . Yani insan diyorum ama bilmiyorum ne olduklarını sadece insan gibi gözüküyorlardı . Nabzım hızlandı onların dansı da aynı şekilde hızlandı . Söyledikleri sözleri söyleyen sesleri kalınlaştı bağırmaya başladılar bi tanesi kulağımın dibine geldi ve bana "Bu saatten sonra bizimsin seni bize verdiler karşılığını alacaklar " dedi bunu söylerken ağzındaki dişleri sivrildi iğrenç bi koku sardı etrafı çok geçmeden uyandım . Kalktığımda yatağımdaydım . Derin ve sesli bi nefes aldım uykum kaçmıştı içeri geçmeye karar verdim ki kapıyı açamadım odam kitliydi . Anne diye seslendim , duyan ya da gelen olmadı . Bu sefer baba diye seslendim yine aynı şekilde çıt yoktu . Odanın içinde sağa sola dönmeye başladım o an boy aynamın önünde durdum arkamda evin tavanına değen siyah çarşaflı bi şey vardı . Eğildi çarşafın içinden ellerini çıkardı buruşuk derili uzun siyah tırnaklı elini yüzüne doğru götürdü ve şşş işareti yaptı sonra beni gösterdi ve çarşafın içinden gözüken iğrenç dişleri ile gülmeye başladı .
İşte her şey o günden sonra başladı . Aklım yavaş yavaş bu konulara ermeye başlayınca anladım . Ailem birden köydeki en zengin ailelerden olmuştu tabii ki amcalarımda . Herkesin bize bakışı değişmişti . Amcamlar köydekilerin garip bakışlarından rahatsız olarak büyük bi arsa alıp ev yaptırmışlardı . Bizde değişen bi şey olmamıştı . Babamla anneme yaramıştı bütün bu olanlar . Deli gibi altın alıp bi yerlere gizliyorlardı . Bazen kendi aralarında bize zarar vermezler dimi diye soruyordu annem . Babamda yok onu aldılar artık onunla uğraşacaklar diye cevap veriyordu .
O dedikleri de bendim , bedenimde . Bazı geceler deprem olmuş gibi beni sallayarak uyandırıyorlar bazen tepemde gülüyorlar bazen de bedenime zarar veriyorlardı . Kurtuluş olmadığını düşündüm hep bi ara köye yeni dul kalmış bi Kadın geldi . Kadın çok güzel alımlı yaşından ötürü ağır başlı biriydi . Kocasının ona bıraktığı paradan buradaki bi arsayı almış ve küçük bi ev yaptırmıştı . İsmi Züleyhaydı . Kırmızı gür ve kıvırcık saçları vardı . Pek geleni gideni olmazdı ben her dolaşmaya çıktığımda evinin önünden geçerdim .
4 Kasım 1992 çarşamba O gün yine her zamanki gibi ormana doğru yürüyüşe çıkmıştım . Ormanlık alanı yakındı evi mis gibi çam ağacı kokusu dolardı içime . Bu sefer ordan geçerken beni gördü gel işareti yaptı çitlerden geçtim içeri girdim . Bahçesindeki otları yoluyordu . Elindeki otları kaynayan kazana atıp bana baktı kehribar rengi gözleri ile . "Nasılsın hale iyi misin " diye sordu . "İyiyim Züleyha abla sen nasılsın " "Pek iyi durmuyorsun hale betin benzin atmış otur sana bi bardak su vereyim " Oturdum , beni rahatsız eden bi durum vardı ama yine de dediğini yaptım . Kapı eşiğine baktığımda küçük bi kız gördüm bana bakıyordu aynı annesinin gibi kehribar rengi gözleri vardı . Kimse söz etmemişti züleyhanın bi kızı olduğundan . Bi bardak suyla içerden geldi "Teşekkür ederim Züleyha abla yürümekten sanırım yoruldum ondan betim benzim atmıştır "verdiği suyu tutan elim titredi bardak ben daha içemeden yere düştü . İçime bi his doğdu bi şeyler konuşmaya başladı . İçme o suyu , seni öldürecek önce sen onu öldür . Ortam birden kasvetli bi hale geldi . Züleyha ablaya baktım o da bardağa bakıyordu . " Ben suyu okumuştum hale , sana iyi gelsin diye . Senin kötü bi enerjin var bi şey var sende . Buraya geleli neredeyse 4 yıl olacak ama sen sanki ilk günkü hiç değişmiyorsun ne ruhen ne bedenen . Bi şeyler senden besleniyor gibi hale "Ne diyeceğimi bilemedim , öylece boş gözlerle bakarken birden kızı çığlık atmaya başladı . "Anne onda arkasında bize kötü şeyler söylüyor " diyip ağlamaya başladı . Evet yine insanlara rahatsızlık vermiştim . Ayağı kalktım koşarak çitlerden çıktım nereye gideceğimi ne yapacağımı bilemedim o gün . Ağladım saatlerce neden ben Allahım diye . Ne yaptım ? Kimim ben neyim var ? Bana yardım et lütfen.... Akşam üzeri Eve dönüş yolunda annemi gördüm evin çevresine elindeki poşetten tuz döküyordu . "Anne ne yapıyorsun ?"diye sordum "Sus Allah'ın cezası sus seni daha almadıkları için daha ölmediğin için sinirliler bize gelecekler . Niye gidip kendini öldürüp bizi de kurtarmıyorsun ki " diye bağırdı bana . İlk kez bana böyle davranıyordu ama son olmayacaktı . Delirmiş gibi daireler çizerek etrafa tuz döküyordu . Eve girdim gece uykumda garip rüyalar bağırışlar çağrışlar davullar zurnalar vardı . Bi karmaşa vardı ve ben tam ortasındaydım . Çok geçmeden kan ter içinde uyandım . Yatakta doğrulmaya çalıştım ama nafile kıpırdayamıyordum . Yatağımın sol tarafı çöktü biri oturmuş gibi . Eğildi nefesini boynumda hissettim tırnaklarını yüzümde gezdirdi . "Hale az kaldı zaman geliyor ama sana bi teklifim var kulağını aç ve iyi dinle intikam almak ister misin bizimle bi anlaşma yapmak , kurtulmak ister misin ?"
|
0% |