Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Harabe

@ozlemkaplan

Sonerin ağzından

Eve doğru ormanın içinden geçerken , kullanılan çoğu bitkinin buralarda yetiştiğini gördüm . Şaşırtıcı değildi aslında sadece tuhaf gelen nokta bu köyde her şey nasıl bu kadar eşsiz bi şekilde buluşmuştu . İki dere iki incir ağacı arasında bi define , deliren köy , köyü delirtmek için bulunabilecek bütün otların burda olması ve daha nicesi . Bu düşüncelerle yanımda Mesâ ile adeta koşarcasına gidiyorduk . Elimde kuranı Kerim arasında bazı surelerimin yazılı olduğu kağıtlar ve bi kaç ot bulunuyordu . Tılsımları ya da muskaları bulmak için aynı ölen hocanın evinde olduğı gibi Mesâ bana yardım edecekti . Allahın izni ile biraz düğümleri çözdük mü her şey yoluna girecekti .

 

Eve yaklaştıkça içim bi huzursuz olmaya ve rahatsızlık hissetmeye başladım . Hale nasıl buraya gelip o kadınla konuşup bütün bunlara ikna olmuştu aklım almıyordu . Besmele çekerek çitlerin olduğu noktadan içeri girdik . Mesâ insan formuna dönmek istedi ama izin vermedim , bu riskli olurdu neyle karşılacağımızı bilmiyorduk . Ruhani formu bana daha çok yardım edebilirdi .

 

Evin kapısına geldiğimizde aralık olduğunu farkettim . Yavaşça besmele çekerek içeri girdim . İçerden gelen koku yüzünden yüzümü buruşturdum . İçerisi aynı ahır gibi kokuyordu . Ufak çaplı bi göz gezdirdim evin içine . Kimse var mı diye seslenmektense Mesâya baktım ne anlatmak istediğimi anlamış ve evi saniyeler içinde dolaşıp yanıma geri gelmişti . Evde kimse yok dedi kulağıma eğilip . İyi bi fırsattı .Hemen içeri gidip kapıyı nasıl bulduysam öyle bıraktım ve evi dolaşmaya başladık . Salonunda uzun l bi döşek vardı altlarına sağına soluna baktım bunları yaparken dua okumayı da ihmal etmiyordum . Mesâya baktım ortalıkta görmedim onu . Biraz daha alt kata bakındıktan sonra üst kata çıktım . İçimden bi ses üst katta bi şeylerin yolunda gitmediğini söylüyordu . O sırada Mesâyı yatak odasında gördüm . Gölgemsi ruhani formunda karşısında her ne varsa kapı eşiğinden göremiyordum ama dua okuma seslerini duyabiliyordum.

 

Kapıyı açıp içeri girince o varlığı gördüm . Bu bahsettikleri kız olandı . Zuzula kabilesindendi .Tıslıyor garip sesler çıkarıyor ve Mesâya yaklaşmaya çalışıyordu . Yüzünde iğrenç bi gülümseme vardı gözleri neredeyse yuvasından çıkacak gibiydi . Yatağın tam yanında duruyordu .

 

 

Derin bi nefes aldım yanlarına iyice yaklaştım , konuşmaya başladı .

" Siz ölümlüler , buraya gelmekle çok büyük bi yanlış yaptınız sonunuz bu köydekilerinki gibi olacak . "

"Biz Allah'ın izniyle bu köyü de yaptığınız bütün kötülükleri ve insanlara da yaptığınız bütün zülümleri size çevireceğiz " dedi Mesâ

"Sen ateşten yaratılan allahtan korkun yok mu hiç bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz ? " diye sordum . İğrenç gülümsemesi daha da büyüdü ve kahkaha atmaya başladı .

"Sizin tanrınızdan korkan kim herkes bizim önümüzde diz çökecek secdeye eğilecek , sandığınızdan daha da güçlüyüz " diye bağırdı . Mesâya git işareti yaptım ben dualarla onu durdurmaya çalışırken onun büyüleri bulması gerekiyordu yoksa buraya boşuna gelmiş olurduk .

"Birazdan babam ve kavmi gelecek o zaman göreceksiniz kim kimden korkacak "

"Değil babanın kavmi bütün ifritler gelse bizim tek korkumuz Allah'tır " dedim . Kahkalarla gülerken elimdeki kurandan ve ayetlerden yardım alıyordum .

"Elindeki ile mi kovacaksın bizi " diyip aralarında kendi yazdığım surelerin alev almasını sağladı . Besmele çekip devam ettim duaları okumaya ...

O sırada anlık bi şekilde aşağı inme isteği geldi içime bulmuştu sanırım büyüleri . Arkamı dönmeden duaları yüzüne karşı okuyarak geri geri çıktım odadan . Hızlı adımlarla merdivenden indim ve Mesâyı gördüm . Elinde yaklaşık 4 tane büyü kağıdı tutuyordu . Hava kararalı neredeyse 1 saati geçiyordu gelmeleri an meselesi olacaktı Hemen evden çıkmalıydık .

 

Koşarak Mesâ ile dere kenarına geldik , yavaşça elime verdi kağıtları . Besmele çekerek açtım ilk kağıdı . Bu halenin kendini öldürmesi için yapılan 5 yatsı büyüsüydü . Üzerine biraz su attım biraz da toprak bu büyüleri yakmak en tehlikelisi ve yapılmaması gerekeniydi . En iyisi akan bi dereye atmaktı ama bu dere akmıyordu o yüzden toprağa suyla ıslattıktan sonra gömecektik .İkinci kağıt Necla için yapılmıştı ve üçüncü de Hüseyin içindi ; son kağıt ise tabii ki ölen hocanınkiydi . Züleyha zuzula kabilesini kullanmıştı ama bu işin içinde başka bi kavim daha vardı o da ayinin yapılırken adak verilen kavimdi . Belki de Hale biliyor olabilirdi . En iyisi burdan sonra onu görmek zaten sözleştiğimiz zamana az kalmıştı . Büyüleri ıslatıp dualarını okuyup gömdükten sonra , derin bi nefes aldım ve muhtarlığa doğru yola çıktık .

Mesâ yine ruhani formunda etrafa bakarak ilerliyorduk karanlık ormanda bi elimde kuranı Kerim'le . Muhtarlığın önünde donmuş bi halede duran ibrahimi ve yanında Halime'yi gördüm . Halime eğilmiş İbrahimin kulağına bii şeyler söylüyordu . O sırada köy meydanından geçen gençleri gördüm Okan'la göz göze geldik gülümsedim bi problem olduğunu anlasınlar istemedim o an bi de onları sakinleştirmekle uğraşmak istemiyordum . Zira züleyhanın evinde uğraştığımız cin yüzünden başım ağlıyordu kendimi pekte iyi hissetmiyordum . Daha kabalık olsalar yenilebilirdim .

Okan ve arkadaşları ilçeye gidip bi şeyler yapacaklardı sanırım o yüzden direkt yanımızdan selam vererek geçtiler . Halime'yle İbrahim'e döndüm . İbrahim bana baktı

"Soner yalvarırım Halime'ye bi şeyler oluyor yardımcı ol bize Allah rızası için diyip ayaklarıma kapandı " kalkması için kolundan tuttum .

"Gel İbrahim size gidelim bi çaresine bakalım ama önce bi yazma ayarla bi de bakır tas ve 6 kez ayetel kürsi okunmuş su ayarla geliyorum peşinizden "dedim .

Bi cin çıkarma yapacaktık bu durumlar arasında kalan suçsuz köy halkına musallat olan başka kavimlerdende cinler vardı . Dua ettim Mahsun hoca gelsin ve bize yardım etsin diye . Muhtarlığa girdim cin çıkarma için gerekli olan parşömen kağıtları biraz tarçın ve safran ve kimyon alıp çıktım . Doğruca İbrahimin evine doğru yola koyulduk . Yol ortasında Mesâya bize lazım olacak bi ip bulmasını da söyledim . Halime'yi bağlayıp bi yere oturduktan sonra yazma ile kafasını kapatıp okunmuş su ve diğer otları karıştırıp hem sure okuyup hemde başından dökecektik . Biraz içse içine giren cini de daha hızlı çıkabilirdik ama zapetmesi zor olacaktı ...

Mesâ dediğimi yapmış ve bi halat bulmuştu . Ayrıca Mahsun hocanın söylediği mezarın da kefenini değiştirmem gerekiyordu en kısa sürede . O kadar çok yapmam gereken şey vardı ki enerjim azalıyordu yemek bile yemiyordum . Daha doğrusu yiyecek vakti bulamamıştım henüz. Ama problem değildi şimdilik hala ayaktaydım yine de kendimi avutmamam ve enerji almam için yemek yemem gerekiyordu . Bütün bunları İbrahimin evine gidene kadar düşündüm aklımın bi köşesine yerleştirdim . Mesâ ile evin kapısında durduk içeriden

"Gelme hoca gelirsen sonun olur " diye bağıran Halime'yi duyduk . Ama sanki kendisi gibi değildi içine giren cin söylüyordu kalın ve tok sesi ile .

Besmele çekip evin kapısını içeri doğru iterek eve girdik ...

 

Loading...
0%