Yeni Üyelik
18.
Bölüm

Rahime

@ozlemkaplan

İfrit çocuk cinin ağzından

"Annem çocuğu olmayan bi kadın için kara büyü yaptı . Kadına tahtadan yapılmış bi bebek verdi . Ayrıca yanında 4 günün sabahı ve gecesi yapması gerekenlerin listesini adaması gereken de bi adağı olduğunu söyledi . Kadın 4 gün sabahı yaptı lakin son gece adağı adamayı unuttuğu için ifrit cinler kadını aldılar bu duruma çok sinirlenen adam da peşimize düştü . Amacı annemi öldürüp intikam almaktı . Anneme bi kaç bilezik vermişlerdi para olarak büyünün , lakin annem adamın durması yaklaşmaması kendisine zarar vermemesi için onları da köyde bıraktı . Böylece geldik . Soracak olursan siz niye bi şey yapmadığınız diye adamın tanıdığı bi hüddam var . İsmi Mahsun . Belki bilirsin neyse ondan çekindi annem . O yüzden buradayız " diyerek lafımı bitirdim . Bu iğrenç yerde bu kadınla olmak hoşuma gitmiyordu . Her şeyden kıllanan uyuz bir tipi vardı .

Belki de yalanıma inanmamıştı ama beni alakadar eden tek nokta susup daha fazla soru sormamasıydı . Sıkılmıştım insanlardan .

Annem Rahime fal bakmaya bi eve gittiğinde tek kaldığımızda söze girdi

" Rüyamda haleye ekmek yedirdikleri o büyüyü yaptığım banyodaydım . Hale beni yıkıyor karşımda da mesâ denen cin vardı . Öyle korkunçtu ki bembeyaz kefen andıran tülümsü çarşafıyla bana doğru eğildi . Yakında Allah yoluna gireceğimi girmezsem de kefene gireceğimi söyledi . "Yutkundu ve devam etti .

"Hale mesâ bunları bana fısıldarken şarkı söyleyerek başımdan aşağı su döküyordu . Bi anda yüzünü bana doğru eğdi . Yüzü tanıdığım herkesin yüzüne benzemeye değişmeye başladı . Garip şekillere bürünüyor doğrudan gözlerime bakıyordu . " derin bi soluk daha aldı tüyleri kalkmış tekrar kabustan uyandığı gibi terlemeye başlamıştı.

"Bana kaçışımın olmadığını söylediler " dedi ve cümlesini zar zor bitirdi . Zaten köye yeniden dönecektik ama bu rüya onun dediği gibi olumlu değildi . Zaten işin sonunda ölecekti ama bu sandığından daha kısa bi süre de olabilirdi . Babama baktım bi köşede ruhani formunda tiksinerek bakıyordu anneme . Onun yaptığı hata yüzünden buradaydık ve hale için gece büyüyü nasıl yapacaktık hepsi bi soru işaretiydi kafamızda .

Anneme döndüm donuk gözlerle bi yere kitlenmiş bakıyordu .

"Görüyor musunuz gelmişler buraya kadar " dedi . Baktığı yere baktığımızda bi şey göremedik . Babamla birbirimize baktık .

"Züleyha galiba tılsımlandın , biz bi şey görmüyoruz " dedi babam .

 

Tanrısal bakış açısı

Evet ifrit çocuğun dediği gibi olmuştu . Mahsun hoca boş durmamış ve gece olan öfkesi ile züleyhanın boş durmaması için etrafında sürekli mesâyı görmesini sağlamak için tılsımlamıştı . Evde bıraktığı taraftaki saçları almış bi kaç tane de elbisesini alıp bunu yapması yeterli olmuştu . Tılsımı bozması için köye gelmesi gerekliydi aksi taktirde kendi ifritlerini gönderirse de onları da tutacaklardı . Bu süreçte muhtarlıkta Hüseyin kendine gelmeye çalışırken tepesinde haleyi görünce olanlar olmuştu . Soner ve mahsun hoca zar zor hüseyini tutmuş ve sonerin kaldığı odaya kitlenmişlerdi onu . Akıl sağlığı pek yerinde değildi gerçi yerinde olsa bile kızından nefret ettiğinden ne yapacağı belli olmazdı . Halen yemek hazırladı Soner . Mahsun hoca sabah ezandan sonra yemeğini yemiş bütün bu olaylarla bi de Hüseyin'le uğraştıktan sonra iyice bitap düşüp uyumak için muhtarın odasına gitmişti .

Hale ve Soner dışarda sakince oturmuş çaylarını içiyorlardı . Hava bu haftaya göre daha iyiydi . Haleye

"Burhanı biliyor musun hale? senin yaşlarında bi çocuk " diye sordu . Hale kafasını olumsuz anlamda sallayınca

"İstersen meydana gidelim tanışmış biraz olsun kafanı dağıtmış olursun belki o da sevinir " dedi . Hale umutla doldu saniyelik olarak . Sonra başını yere eğdi

"Benden korkarsa..." diye tedirginlikle cümlenin sonunu getiremedi .

"Ben yanındayım senden korkmaz merak etme hem gerekli erzaklarımızı da almış oluruz artık bizimlesin Allah'ın izni ile kardeşini de onlardan alırsak ve köyden bu laneti temizlersek her şey daha da güzel olacak söz sana " sözüme devam etti

"Mahsun hocanın masasına not yazayım gideceğimize dair sen burda beni bekle " diyerek içeri geçti .

Hale derin düşüncelerle boğuşurken dışarıya boş boş bakıp Soner'i bekliyordu . Sonerde mahsun hocanın odasına girdiğinde hocasının uyuduğunu görüp sessizce not kağıdına meydana gidip Burhanı göreceklerini gerekli olan erzakları alacaklarını yazdı . Kapıyı kapatıp dışarı çıktı . Haleyi derin düşüncelerle boşluğa bakarken görünce yavaşça omzundan dürtüp daldığı yerden ona bakmasını sağladı .

"Hadi hale kalk gidelim işlerimiz var " diyip meydana doğru yola koyuldular . Meydana geldiklerinde erzakları alıp kahveye gittiler . Burhan'a bakındı Soner ama burhanı ortalarda göremedi . Göremeyince sormak için birini dürttü ama herkes yine her zamanki gibi donuk bi haldelerdi . Burhanın evini hiç sormadığı için kendine kızdı Soner . Haleye dönüp

"Hale burhanı göremedim sanırım bu gün dışarı çıkamamış evini de sormamıştım . İstersen geri dönelim hava kararmadan gitmiş oluruz " dedi . Halenin suratı biraz düşse de kabul etti . Geri döndüler muhtarlığa . Vardıklarında mahsun hoca kalkmış muhtarlığın çevresine kırmızı bi boya ile çeşitli yazılar ve görseller çiziyordu . Soner bunun ne olduğunu anlamıştı bu korunmak için tılsımda . Eğer züleyhanın ifritleri züleyhaya yapılan tılsımı bozmak için geri dönerlerse buraya gelememeleri içindi . Kapana kısılacaklardı çünkü aynısından köyün giriş ve çıkışına da hasâ yapmıştı . Derin bi nefes aldı mahsun hoca arkasına dönüp baktığında haleyle Soner'i ellerindeki poşetlerle gördü. Yardım için yanlarına gitti o da tuttu bi ucundan girdiler muhtarlığa . Hüseyinin olduğu odanın kapısı açıktı

"Bu o'ospuyu neden getirdiniz buraya her şey bu lanet yüzünden başladı zaten " diyerek ayağa kalkıp saldırmaya çalışıyordu . Mahsun hoca odanın kapısından itibaren tuz döküp bi kaç kırmızı yazı da oraya yazmıştı Hüseyin çıkamıyordu odadan . Haleye dönüp

"Kızım babana musallat oldukları için kendinde değil dediklerini ciddi görme duyma burda kalması gerekiyor onu da kaybetmememiz için . Farkındayım seni define için adak adayan büyüyü yaptıranlardan biri de baban ama hiçbir canlıyı öldürmek gibi bir hakları yok onların ." Hale mahsun hocaya baktı gözlerini babasının üzerinde gezdirdi . Haklıydı mahsun hoca bi şey diyemedi . Kimsenin ölmesine gerek yoktu . Derin bi nefes aldı durumu kabullenmek adına omuzları inip kalktı aldığı nefes karşısında kafasını sağa sola salladı . Zar zor

"Tamam hocam " diyebildi . İçeri geçip sandviç tarzı bi şeyler yapıp karınlarını doyurdular . Soner düşünceliydi ne olacağını nasıl yol alacaklarını düşünüyordu olaylar hızlı gelişiyordu acaba Züleyha nerde ne yapıyordu hepsi bi soru işaretiydi . Mahsun hoca da aynı şekildeydi etrafta hasâ hayâ yoktu mesâ onlarlaydı . Diğerleri köyün giriş ve çıkışlarını düzenli olarak kontrol ediyorlardı .

Köyün girişinde gece saatlerinde bi hareketlilik olmaya başladı . Hasâ düşündü bu gün neydi günlerden sahi ya bu gün halenin doğum günüydü 17 yaşına girmişti . 18 e son bir yaş kalmıştı . Gidip mahsun hocaya haber verdi . Mahsun hoca büyük bi soğukkanlılıkla sakin bi tonda

"Korumaları yaptık , sıkıntı olmayacak hasâ " dedi . Kitabını eline aldı okumaya başladı . Tüm o karanlıktan daha koyu olan ruhani varlıklar çevreyi de sarmıştı. Camdan bakan haleyi şoke eden bi cinin göğe doğru yükselmesi oldu . Çığlığı bastığı anda hepsi birden cama baktığında tılsımı yıkmaya çalışan ifritleri gördüler .

Mahsun hoca derin bi nefes aldı

Mahsun hoca derin bi nefes aldı . Neler yapabileceğini düşünürken kitabını eline aldı güçlü ve tok bi sesle okumaya başladı . Bu gece de her zamanki gibi zorlu geçen gecelerden biri olacaktı anlaşılan ...

 

 

Loading...
0%