@ozlemkaplan
|
Tanrısal bakış açısından Karşısında yüzü dövmeli kadını görünce önce şaşırdı. Kendi köyünde ya da yöresinde olmayan bi şeydi bu hafifçe yerinden doğrulmaya çalıştı . Acıdan yüzünü buruşturup ,zar zor doğrulduğunda kadın hemen arkasına bi yastık daha koydu . Vücuduna baktı her yeri sargılıydı . Hayatta kalmıştı. Hayatta kalmanın yükünü o an hissetmedi . Hissettiği duygu minnetti . Kadına minnettardı o soğuk mezarlıkta onu orda ölüme bırakıp gitmediği için içten içe gülümsedi . Yüzü darbelerden dolayı acıdığından dışarıdan belli olmasa da . Zümrüt boğazını temizledi "Kuzum benim adım zümrüt , ben bu köyden değilim arabım ben o yüzden yüzümde gördüğün bu dövmeler benim yöreme özgüdür . Korkmamışsındır umarım benden " diyip kıza baktı . "Yok estagrullah siz benim ... hayatımı kurtardınız . Ben teşekkür ederim . Her şey için . Benim adım " nefes aldı derince kaburgalarını acıttı bu nefes "Adım Zehra " diyebildi zar zor . Zümrüt kaynayan çaydan getirdi kıza "Önce bundan iç boğazını yumuşatsın sonra yemek yeriz kuzum " dedi kadın . Kızcağızın neyi olduğunu sormak için erkendi . Belki de kendisi anlatırdı diye geçirdi içinden zümrüt . Kıza karşı herhangi bi kötü niyeti yoktu . O yemeği kontrol etmek için yerinden kalktığında Zehra gözlerini dolaştırdı odada . Her yerde kitaplar vardı . Çoğu koyu haki renkli bazıları da kahverengi renkli ve eski görünümlü kitaplardı . Okumuş kadın bana yaklaşımından belli kim ne olduğunu bilmediği birini evine alıp bunları yaparki diye geçirdi içinden . İlçeye gidebilse kendisi de devam etmek istiyordu okumak belki bi gün doktor,hakim , öğretmen olmak istiyordu . Daha neyden hoşlandığını hangi alana ilgisi olduğunu bile bilmiyordu . Zümrüt yaptığı tavuk ve safranlı pilavla birazda ayran getirdi . Kızın yemesi için yardım etti . Zehra mahçup bi şekilde yemeğini yedikten sonra konuşmaya başladı . "Çok teşekkür ederim zümrüt abla , kimse kimseye bunu yapmaz . Benim sana verecek pek bi şeyim yok . Kusura bakma bu yüzden iyiliğin karşısında iyileşince istersen istediğin şeyleri yaparım yemek ,temizlik ya da çalışır parasını öderim sana " dedi . Zümrüt istemsizce gülümsedi . Saçını okşadı Zehra'nın . Zehra zümrüde benziyordu sadece saçları farklıydı . Kendi kızı gibi sevdi onu . Zehra şaşkınlıkla baktı . Zümrüt lafa girdi "Zehra kuzum ben para için yapmadım çok şükür ki var zaten para , ben sende kendimi gördüm . O an kendimi seninle bir tuttum . Benim arkamda ailem vardı yalnız değildim ama sana ne olduysa seni oraya bırakıp gitmişlerdi . Ailene ulaşmak ister misin ?" Diye sordu merhametli bi şekilde . "Zümrüt abla zaten bana bunu yapan benim ailem " diyebildi zar zor . Zümrüt ona üzgünce bakarken lafına devam etti Zehra "Olayların en başından anlatacağım ama bu evden iyileşince gidecek bi yerim yok izin verirsen seninle kalayım . Kirana yardımcı olurum evine ..." derken sözünü kesti zümrüt "Zehra istediğin kadar kalabilirsin yanımda senin ailen sana bunu yapmışsa artık ailen benim . Sorun değil sana bunu yapan insanların yanına gitmeni istemem zaten merak etme ve artık bi şeyler için çalışmana gerek yok burda benim yanımda kalıp bana arkadaş olsan benim için her şeyden daha kıymetli olur inan bana . Benim hiç evliliğim ve haliyle çocuğum da olmadı . Ailemi de kaybettim . Bir başım yaşıyorum . O mezarlığı da ailemi ziyaret etmeye derdimi anlatmaya giderim her gün . " dediğinde Zehra onu anlamıştı . Karşındaki kadın da yaralıydı . " Zümrüt abla , ben birini seviyordum ismi Soner sorsan hala çok seviyorum onu ama kırgınım ve çokta kızgınım ona . Soner babasından tarla zengini olan bir ailede çalışıyordu . Babası felçli annesi de hastaydı . Hüseyin adında bi oğulları olan bu ailede Soner'i çok severlerdi . Ta ki Hüseyin'le Soner benden hoşlanana kadar , gerçi Soner hiçbir zaman söylemedi bana benden hoşlandığını . Ben bizim evin büyük kızıydım benden küçük Necla adında bi kardeşim var. Bi gün bu hüseyinin ailesi neclayı beğenip kendilerine uygun gelin olarak seçmişler . Bizde evin önce büyüğü evlenir , ama ailem karşı gelmedi . Hüseyin o zaman sonerle benden hoşlandıklarını konuşup tartışmışlar . Hüseyin büyük bi hırsla neclayı istemeye görücü geldikleri zaman bana bana yar olmadın kimseye de olamayacaksın dedi . İlk başta anlam veremedim . Aradan biraz zaman geçince öğrendim işin aslını sonradan öğrendim . Kendisiyle para için yattığımı ve bu yüzden beni değilde neclayı gelin olarak aldıklarını söylemiş herkese . Ailem öğrenince de ilk başta beni eve kitlediler yemek su vermediler . Her gün ağladım Soner'i düşündüm . Bi gün gelip beni kurtaracak hislerimiz karşılıklı diye . Ama Soner çoktan köyden ayrılmış kendisine yatılı bi iş bulup hem yatalak babasını hem hasta anasını hemde sevdiğini söyleyip hayatını kararttığı kişiyi yani beni bırakıp gitmişti ." Derin bi nefes aldı ve devam etti lafına "Bunu öğrenince yüreğim çıkacak kadar ağladım . Madem sevmiyordu neden kısmetimi kapatıp beni öylece bırakıp gitmişti . Neden bana iftira atılmasına izin vermişti . Aileme en sonunda cesaretimi toplayıp daha fazla köyde yaşamayacağımı benimde iş bulup gidip onlara ordan para kazanıp göndermek istediğimi söyledim . Zira kimse suratıma bakmayı bırak evden dışarı adımımı attırmıyorlardı . Ben bunları söylenince babam beni dövmeye ve hakaret edip o işi yapıp mı bize para göndereceksin burası bitti de sıra oraya mı geldi diyerek beni bu hale getirdi . Bilincimi geri kazandığımda beni mezarlığa bıraktıklarını farkettiğim " hepsi bu kadar . Diyip dolan gözlerini yavaşça eliyle sildi . Zümrüt bi hayli sarsılmıştı . Gencecik yaşında hayatın tokadını değil mermisini yemişti . Zümrüt yavaşça yerinden kalktı canını acıtmamaya çalışarak Zehra'ya sarıldı . Bunu etkisi ile dolan gözlerini sonunda serbest bırakıp sarsılarak ağlamaya başladı . O ağladıkça ve vücudu sarsıldıkça yaraları acıyordu zümrüt onu bırakmadı saçlarını okşadı . Ona doğru dönüp "Üzülme kınalı kuzum , bundan sonra ben varım. Halledeceğiz her şeyi birlikte . Bildiğim her şeyi sana da öğreteceğim . İlim irfan sahibi olacaksın " dediğinde Zehra'nın ağlayan gözleri parladı . "Teşekkür ederim her şey için zümrüt abla " dedi . Zümrüt göz yaşlarını sildi Zehra'nın .... Zümrüt maalesef zehrayı kendi kaderinin ellerine bırakmamış belki de bırakamamıştı . Bu onların hayatının başlangıcı bazı hayatların da sonu olacaktı . Kim bilebilirdi ki kaç eve ateş düşüp yakıp kül edecekti . Zehra'nın intikam ateşi ne zaman kendisini ele geçirip onu zümrüt gibi hatta belki de ondan daha da hırslı biri haline getirecekti ? Zaman her şeyin ilacı diyen insanlara inat hiçbir şeye ilaç olmayan zaman tam tersine insanlara zehir olacak kanlarına karışacaktı . Bu iki kadının da kanları ve ruhları birbirine karışacak intikam arzusu ile karşılarına gelen her şeyi yıkacaklardı . Kim bilirdi sonun nasıl biteceğini ? Ya da sonun neyin başlangıcı olacağını ?
|
0% |