@ozlemkaplan
|
Züleyhanın ağzından Onlardan saklanmak zorundaydım . Diğer kavimden alacaktık o kızı ve daha fazla para gelecekti elimize. Sevinçle kocaman baktım . Ruhani formunda düşünceli gözüküyordu . "Ne oldu neyin var?" "Züleyha mahsun hoca geldi kendini ona kanıtlamaya çalıştın . Amacın ne ? O adam güçlü biliyorsun ve tek değiller kaçma güçlü olan üç tane Müslüman cinle birlikteler " "Sen şimdiden korkup onu övmeye mi başladın " diye sesimi yükselttim bi kaşım istemsiz bi şekilde havaya kalktı . "Züleyha beni sinirlendirme hiçbir topraktan yaratılmayı övmem ben ama neyse onu söylerim . Sakinleş ve bence düşünceli bi şekilde hareket et yoksa bu işin sonunda kendini paralı bi şekilde görmekten ziyade kefenli bi şekilde göreceksin " dediklerini beni bi hayli sinirlendirmişti . " Salak ifrit sen ne anlarsın ben sizi yönetiyorum . Bu plan da bana ait sırf eşimsin diye benimle böyle konuşamazsın yoksa senin de sonun pek bana dediklerinden pek farklı olmaz " diyip birden yerimden kalktım . Ormanda gizlendiğim ufak bi ev vardı . İçeri geçtim . Kazanı kaynatıp büyüyü güçlendirmek için elimi kestim kanımı akıttım biraz kazana . Gerekli olan sözleri söyledim halenin saçını attım bi tutam . Birazda kimyon tohumu attım . Bi kâğıt aldım siyaha boyadım . "Bu kağıdın tekrar beyaz olmayacağı gibi , bu kimyon tohumunun tekrar ekilemeyeceği gibi bu kızın da bahtı tekrar ak olmasın " diyip İbranice duayı okumaya başladım . Kazanı karıştırdıkça karıştırdım . Ev sallanıyor köpek uluma sesleri geliyordu . Tam istediğim gibi gidiyordu her şey planıma uygundu . Her şeyi bitirdikten sonra kazandaki suyu aldım . Bi tasa koydum içine küflü ekmek böldüm halenin fotoğrafını parçaladım içine ekledim, domuz kulağı ve kanını da ve az bir şey de talaş serptim dışarı çıktım . Dışarda bağlı olan siyah köpeğin önüne koydum .3 yatsı bundan yapıp yedirirsem her şey daha da içinden çıkılmaz bi hale girip bizim tarafımızda kavmin musallat olmasını ve diğerlerinin uzaklaşmasını sağlayacaktım .
Halenin ağzından Çevremde o kadar çok kara çarşaflı vardı ki konuşuyorlardı fısır fısır . Bi tanesi annesine yaptığımızdan yapalım öyle bi ölüm olsun , diğeri yok daha kanlı olsun kafası bile kopsun dişleri dökülsün diyordu . Evin içindeydim . Babam annem neredelerdi bilmiyorum . Kafamı karıştıran onların yokluğu değildi . Konuşulanlara bakılırsa annemi öldürmüşlerdi zaten pekte şaşırmamıştım . Kafayı yemişti her geçen gün . Derin bi nefes aldım . Kardeşime bakındım ama o da evde yoktu . Benden her şeyimi çalan istediğim hayatıı yaşayıp tüm sevgiyi kendisinde toplamıştı . Bütün bunları düşünürken bi anda kendimi yerde buldum . Etrafımda onlarcası dönüyor bana taş atıyor garip fısıltılar çıkarıyorlardı . Ellerini o buruşuk gri ve uzun tırnaklarını iğrenç kokulu ağızlarını üzerimde gezdiriyorlardı bu sefer farklı bi şey oluyordu. Bi tanesi beni saçımdan tuttu tuvalete sürekledi . Birden ani bi şekilde kapandı kapı onunla kalmıştım arkasını döndü yavaşça annem gibi gözüküyordu . Gözleri kocaman siyahın daha koyu tonundaydı . Ağzı yamuluyor burnu ise yoktu . Yanıma geldi çarşafından küflü bi ekmek çıkardı . " Ye bunu " diyip tuvaletteki suya batırdı . "Tadı nefis tam ağzına uygun " gözleri daha da açıldı . Ağzı sağa sola kayıyordu . Bunu yiyemezdim hem küflü hem tuvalet suyu hemde tuvalette ... başımı hayır anlamında salladım Bi anda çarşafını kaldırdı içinde kardeşimi gördüm . Ağlayan gözlerle bana bakıyordu "Abla ye yoksa beni öldürecek " diye ağlıyordu . Kafayı yiyecektim ne yapacağım diye düşünüyordum . Ölse ne kadar umrumda olacaktı ama o orda öylece o gözlerle bakıp böyle söyleyince kalbimde bi acı hissettim belki de babam da ölmüştü ve geriye sadece kardeşim kalmıştı . Ya onu da öldürüp beni kandırıyorlarsa diye geçirdim içimden "B-ben nasıl inanacağım yalan söylemediğinize ve onu da öldürmediğinize ?" Diye zar zor olduğum yerde iki büklüm sordum . Boyu bi anda tavana kadar uzadı kafasını eğdi kafama tam suratı suratımdaydı . Ağzını açtı sola doğru bükülmüştü . İğrenç kokuyordu "İnanıp inanmamak sana kalmış Hale istersen ye istersen yeme ve hemen buracıkta geber " Bütün vücudum titiriyordu . Ellerim ayaklarım her yerim sesim çıkmıyordu . Elimi zar zor uzattım bütün bunları neden ben yaşıyordum diye geçirdim içimden kardeşim gibi erkek doğmamıştım tüm sebebi bu muydu? İçime öfke yayılıyordu . O ise orda acıyan dolu gözlerle bana bakıyordu "Abla ben annemin yanına gitmek istemiyorum lütfen " diyordu . Bi an başka bi şey düşünemedim . O ekmek o an Bana dünyadaki en lezzetli şey gibi geldi hepsini elime aldım ve yedim . Yedikten sonra birden kendime geldim sanki her şey rüyaymış gibiydi . Ani gelen bi mide bulantısı ile yerimde doğrultum salondaydım . Uyumuştum ve sanırım kabus görmüştüm . Bi anda tepemde dikilen kardeşime baktım . Simsiyah gözleri ile bana gülüyor ve "Bu ilk geceydi geriye kaldı 2 gece hale ,kendini hazırlasan iyi olur " diyip kayboldu . Ellerimle kafamı tuttum ağzımın kenarında ekmeğin küfleri duruyordu . Her şey gerçekti . Bu düşünce ile midem daha da kötü oldu tuvalete koşamadan salona kusmaya başladım . İçimde hiçbir şey kalmayana kadar kustum . O kadar çok şey çıktı ki bakarken tekrar midem bulanmasın diye tuvalete girdim ağzımı yüzümü yıkadım . Aynada kendime baktım iğrenç gözüküyordum . Gözlerim yorgunluktan açılmıyordu , saçlarım aylardır duş almamıştım kokuyordum ve rengim bi hayli soluktu . Odama gittim . Kendimi yatağa bıraktım . Kimseyi düşünecek halim yoktu . İki gece daha aynısını mı yaşayacaktım ? Kafamla bütün sorularla uyumaya çalışıyordum .
Bi anda kapıya vurulma sesi ile yerimden sıçradım . "Hale benim Soner aç kapıyı "Soner mi gelmişti ? Beni kurtaracağını söylemişti ama daha annemi bile kurtaramamıştı . Her şey her geçen gün daha da kötü oluyordu belki de yeniden benimle oynuyorlar diye düşündüm . Sesimi çıkarmadım . "Hale Allah'ın üzerine yemin ederim ki benim yanımda hocamı getirdim bizim bi şekilde züleyhayı bulmamız gerekiyor" Allah'a yemin etmişti . Allahın adını ağzına alan ve pis bi şekilde konuşmayan şeytansı yaratıkları duymamıştım hiç . Ayağa kalktım kapıya yöneldim . Hafif araladım kapıyı . Göz gezdirdim arkalarında beyaz çarşaflı üç tane cin yanında yaşlıca bi adam ve Soner abi vardı . Ellimi uzattım dokundum ona gerçek olup olmadığını anlamak için o da sesini çıkarmadı . Emin olunca kapıyı tam açtım . İçeri geçmeleri için yana kaydım . Beyaz çarşaflı cinler bana acı dolu bakıyorlardı . Yüzleri yoktu ama anlamıştım bi şekilde . " Salona geçmeyin daha yeni kustum " diyebildim sesim çıktığı kadar . Beni dinlemeden salona doğru yürüdüler peşlerinden gittim . Salona geldiğimizde kustuğum yerde bi şey olmadığını gördüm yine mi hayal gördüm diye geçirdim içimden yine oyunlarına gelmiştim . Beyaz çarşaflılardan bi tanesi öne çıktı normal bi insan formundaydı ama suratı yoktu . "Burda görebiliyorum . İçinde onlarca iğrenç şey var . Ne yaptılar sana ? " diye sordu . Sesi metalik ama rahatsız edici değildi . Kokmuyordu . Garip bi hissiyatları vardı . Yanıma biraz daha geldi . " Düşünme küçük kız ben hasâ Müslüman olan ilk 7 cinden biriyim ben diğerleri de öyleler sana ve bu köye yardım için buradayız korkma ve bize olan biteni anlat yalnızca bu gece yeterli olur " dedi . Müslüman olanları mı vardı ve ilk yedi derken neyi kastediyordu ?
"Hale baban muhtarlıkta ama anneni kaybettik kızım ben mahsun hoca Sonerin hocasıyım dergahım var burdaki bize yardım eden Müslüman kardeşlerimizden çok var senin yaşlarında benim ilmimi öğrenmek için uzak yerlerden gelen çokça insanda var kızım . Sakin ol bi şekilde halledeceğiz sen hasânın dediği gibi bize bu geceyi anlat " zar zor koltuğa oturdum titremem biraz azalmıştı . Sesimin çıkmadığını anlayınca Soner abi bana bi bardak su getirdi . " Önce suya bak üç kerede iç hepsinde besmele çek " dedi mahsun hoca Dediğini yaptım . Biraz iyi geldi anlatmaya başladım ...
|
0% |