Yeni Üyelik
17.
Bölüm

Uzun Gece 4

@ozlemkaplan

Tanrısal bakış açısından

Mesa ve diğerleri çağırdıkları kavmin istediği kurbanı getirdikleri zaman mahsun hoca Soner ve hale ormana girmek için onları bekliyorlardı . Hale köşede neler olduğunu anlamaya çalışan bi ifade ile dururken , Soner çağırma ayininden ötürü bi hayli yorgun gözüküyordu içinden geçirdi ;sabah mı bulsaydık züleyhayı acaba bu şekilde yardımım olacak mı diye . Mahsun hoca ise gayet kararlı bi şekilde yaşına rağmen bilgisine kitabına ilmine ve kendisine olan güveni ile ayağa kalktı . Mesânın elindeki kurbana baktı .

"Mesâ sen mağaraya götür dikkatli ol geri geldiğinde gireceğiz ormana" dedi kararlı bi sesle . Mesâ kurbanı da aldığı gibi saniyeler içerisinde mağaranın önüne gelmişti onu bekliyorlardı sessizce .

" Ey cin kardeşlerim bize yardımız için bu kurbanı veriyoruz

" Ey cin kardeşlerim bize yardımız için bu kurbanı veriyoruz . " diye bağırdı . Cinler bi karşılık vermedi . Kurbanı mağaraya bıraktı ve geri döndü .

Mahsun hoca ve diğerleri ile birlikte ormana girdiler . Ağaçlar çok sık ve bazıları dikenliydi bu yolda oldukça zor ilerlediler . Soner halenin zorlandığını görünce ceketini çıkardı haleye verdi . Dikenler canını yakmasın diye . Sanki o onun küçük kızıymış ya da kardeşiymiş gibi içini burkuyordu hale ....

Uzunca bi yol yürürler hale tedirgin hareketler yapmaya başlayınca anladılar yakınlaşıyorlardı . Bu sırada Züleyha da tılsımın bozulduğunu ve içeri girdiklerini anlamıştı . Daha doğrusu çocuğu olan ifrit söylemişti . Yaklaşıyorlardı . Kocasının dediği gibi akılsızca davranmanın sonu böyle mi olacaktı ? Hayır kendisinden emin bi şekilde evden çıktı onların tersi yönünde koşmaya başladı . Onun sonu öyle olmayacaktı . Koştukça koştu köyün diğer çıkışına gelince bu saatte minibüs gelmeyeceği için ilçeye doğru yürümeye başladı . Bi süre sonra geri gelirdi sabah olunca diye geçirdi içinden başka planlar yapması lazımdı . Yarın gece için yatsıdaki büyüyü yeniden yapmalıydı . Kızı ve parayı almalıydı . İlçede arkadaşı vardı ona gidecekti . Biraz idare eder beni diye düşündü . Arkadaşı da kendisine benzeyen tarot falı bakan kötü niyetli biriydi . Olayları ona anlatırsa ortak olurdu o yüzden neler söyleyeceğini düşündü ve kocası ile çocuğuna planından bahsetti arkadaşının cinlerine bi şey söylememelerini ve başka bi planı olduğundan .

 

Bu sırada mahsun hoca ve Müslüman kardeşleri züleyhanın derme çatma evini görmüş oraya doğru süratle ilerliyorlardı . Önlerinde mesâ evde kimsenin olmadığını farket edince durdu geri döndü mahsun hocaya bakarak kafasını olumsuz anlamda salladı . Bütün yaptıkları bu gece her şey boşuna mıydı ? Diye geçirdi içinden mahsun hoca . Sinirlenmişti olan biten her şeye en çokta Züleyha karısına . Derin bi nefes aldı yaşlılığın da verdiği yorgunlukla hadi geri dönelim bu gece başka bi şey yapmayacak daha doğrusu yapamayacaklardı . Geri dönmeye başlamışlardı .

 

Züleyha sabaha karşı anca varmıştı yürüyerek ilçeye yorgunluktan bitap düşmüşken Rahimenin evini gördüğünde sevinçle gülümsedi . Bu gün zaferi o kazanmıştı . Kapıyı çaldı . Rahime uykulu gözlerle 3. Çalışta açtı kapıyı . Karşısında çocukluk arkadaşı züleyhayı bulunca çokta şaşırmadı zaten Züleyha ne zaman başı dara düşse ona gelirdi . İçinden geçirdi acaba bu sefer ne halt yedi diye .

"Hoşgeldin Züleyha , buyur geç içeri üşüme " dedi . Züleyha saatlerdir yürüdüğü için hem aç hem üşümüş hemde yorulmuştu ama başına bütün bunları kendi açmıştı . Koltuğu oturdu . Ev çokta eski olmayan Rahimeye ailesinden kalan bi evdi .Rahime geçimini falcılıktan sağlıyordu . Eskiden bi musallat olmuş ve arkadaşı Züleyha sayesinde kendi kontrolü altına almıştı . Böylece geçiminin geri kalanını da cin yardımcısı ile birlikte sağlıyorlardı . İçeri geçince hep birlikte oturdular Rahime doğrudan Züleyhanın gözlerine bakıyordu . Sanki gözlerinden gerçeği okumak ister gibi . Söze Züleyha girdi

"Rahime birine para karşılığı büyü yaparken elime yüzüme bulaştırdım asla verdiğim şekilde yapmadı gerzek karı o yüzden kaçtım köyden bi kaç yün kalabilir miyim burda " diye içtenlikle sordu . Rahime züleyhanın ne kadar doğru söylediğini hala bilemiyordu çocukluk arkadaşı olmasına rağmen belki daha sonra gerçeği öğrenebilirdi bi şekilde . Züleyhayı süzdü yüzüne samimi bi gülümseme kondurdu yalandan

"O nasıl söz sen benim dostumsun benim evim senin evin "dedi . Ardından ekledi

"Açsındır sen ben bi çay koyayım siz yorulmuşsunuzdur " diye yanındaki ifritleri de kastetti .

"Evet vallahi Rahime kusura bakma ben biraz uzanayım anlatırım sana yorgunluğum geçince detayları " dedi Züleyha ve yalanına inandığını düşündü Rahimenin ama Rahime kurnaz bi kadındı ve para için o da dostunu satardı Züleyha bunları iyi biliyordu . O yüzden rolüne daha iyi devam etmesi gerektiğini düşündü . İnanması için gerekli olan her şeyi yapacak sonra uygun zamanda gidecekti . Yine de buraya gelmesi iyi olmuştu burda eski Türk tarihinden kalma bi büyü kitabı vardı Rahimedeyken onu iyice okuyacak ve işine yarayan kısımları not alacaktı .

Rahat bi şekilde koltuğa bıraktı kendini . O sırada ordan kurtulmanın vermiş olduğu gevşeme ile yorgunluk birleşince Rahime yemek hazırlayana kadar uykuya daldı .

Rüyasında daha çok kabusunda da denilebilir . Köyde halenin yanında banyoda mesâ denen cinle birlikte duruyorlardı . Hale züleyhayı yıkıyor mesâ da onları izliyordu . Mesâ beyaz tülü andıran çarşafı ve olmayan yüzü ile züleyhaya yaklaşıp

"Kaçtığını zanneden züleyhaya kötü bi haberim var Züleyha kaderinden de bu kefenden de kaçamaz " diye fısıldarken hale şarkı söyleyerek Züleyhanın çıplak bedenine kovadan  aldığı suyu yavaşça döküyordu  

"Kaçtığını zanneden züleyhaya kötü bi haberim var Züleyha kaderinden de bu kefenden de kaçamaz " diye fısıldarken hale şarkı söyleyerek Züleyhanın çıplak bedenine kovadan aldığı suyu yavaşça döküyordu . Ortam kasvetli ve korkunç hissettiriyordu . Haleye doğru dönünce hayatında gördüğü en korkunç yüzü sürekli değişiyordu . Bi Necla oluyordu ,bi İbrahim ,bi kendi çocuğu ,bi kendi kocası bazen Soner bazen mahsun hoca şekline dönüyordu .

Hale saçını okşarken yüzünü züleyhaya doğru eğdi

"Şşş geçirecek Züleyha Allah yoluna gireceksin merak etme peşindeyiz " diyip gülmeye başladı .

Bi anda sıçrayarak uyanınca Rahimeyi de korktu . Hayatında gördüğü en ürkütücü şeyler sırasında ilk biri zorlayan bi kabus olmuştu . Kan ter içinde yattığı koltuktan kalktı

"İyi misin Züleyha ne oldu ne gördün " diye sordu . İfritleri de merakla ona bakıyordu . Züleyha zar zor görmüş olduğu rüyasında etkisi ile dili damağı kurumuş ve sesi çıkmıyordu . Masa da duran bardağı ve sürahiyi alıp su içtikten sonra

"Kabustu Rahime büyü yaptıran karıyı gördüm beni boğmaya gelmişti " diye yalan salladı . Rahime bunun üzerine

"Tamam hadi gel yemek yiyelim sonra dinlenirsin " birlikte kalkıp yemek yemeye başladılar . Yemekten sonra ne yapacağını ne anlatacağını detaylı bi şekilde bulmalı ve mantıklı bi hikaye olmalıydı . Kafası bunlarla doluyken gördüğü rüya da onu bi hayli ürkütmüştü . Çocuğu bunu anlamış gibi ona bakıyordu ama tek kelime laf etmemişti . Yemek yedikten sonra Rahime kahve yapmaya mutfağa geçtiğinde kocası

"Ne gördün Züleyha betin benzin attı bi anda " diye sordu

"Burda söyleyemem dışarı çıktığında anlatacağım ama pek hayra alamet değildi " diyip kısa kesti .

"Asıl mesele ne anlatacağım ben Rahimeye " diye isyan ettiğinde çocuğu

"Annne sen bana bırak sadece sus " dediğinde arkasına yaslandı . Rahime kahvelerle içeri geldiğinde meraklı gözlerle züleyhaya bakarken Züleyhanın ifritten doğan çocuğu insan çocuk formuna bürünüp onun yerine söze girdi ...

 

Loading...
0%