Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@ozmik_ozcnl

Bugün pazardı ve gerçekten mutluydum. Geçirebileceğim en yoğun iki günün ardından bu mola bana ilaç gibi gelecekti. Sabah koşumu yapıp güzelce bir duş almıştım. Şimdi ise kahvaltımı hazırlıyordum.

Flaşı açacak cesarete sahip değildim ve şu an şifreli kasamda duruyordu. Fakat en yakın zamanda da açmam gerektiğini biliyordum. Aylin ve diğerleri ise bu durumu anlayışla karşılamışlardı. Bundan sonra onları bu işe pek bulaştırmak istemiyordum. Neticede konu benim babamla alakalıydı. Onların başını derde sokmak doğru olmazdı.

Kahvaltıya anne babamı çağırmıştım. Amacım babamın bu işin içinde olup olmadığına dair ağzından laf almaktı. Bu günün akşamı da flaşın içindekini öğrenecektim. Korkularımdan kaçmanın anlamı yoktu. Kapı çaldığında hızlıca açmaya gittim.

Annem her zamanki gibi süslenip gelmişti. Annem fakir bir aileden gelmişti aslında daha sonra babamla tanışıp evlenmişlerdi. Annemse babamın parasıyla gayet konforlu bir yaşam içerisindeydi.

Fakat bir gün babam batarsa veya daha farklı bir durum olursa annemin verebileceği tepkiyi az çok kestirebiliyordum.

İçeri geçmelerine müsaade edip sofraya konulacak kalan şeyleri ayarladım.

Annem “Kız senin evin de çok güzelmiş arada kalmaya mı gelsem.” Demesiyle gözlerimi devirdim.

Kastettiğim şey buydu. Fakat bozuntuya vermeden gülümsedim “Kapım size her zaman açık.” Babam her zamanki gibi telefonuyla uğraşırken bir anda yüzünden korku dolu bir ifade geçti.

Sofraya bende oturup kahvaltıya başladığımda sanki normal bir şeyden bahsedircesine “Baba bir sorun mu var?” Başını kaldırıp yüzündeki ifadeyi yok etmeye çalışsa da hala korku dolu ifadesi vardı. “Şirketimizle alakalı önemli bilgilere sahip flaş çalınmış. Haberin var mıydı?” Evet baba ben çaldım.

Son zamanlarda söylediğim yalanların haddi hesabı olmasa da mecburen “Yo baba ne ile ilgiliydi ki flaş? İstersen kamera kayıtlarına bakalım.”

Kural bir: Suçlu olduğunu belli etmemek için suçluyu ararmış gibi yap.

“Çok iyi olur kızım sen ister misin kamera kayıtlarını.” Demesiyle “Baba ben bugün birkaç belge almaya gideceğim o zaman bakarım.” Fakat babam sert bir tavırla “Erva benden bir şeyler gizliyorsan gizleme. Ayrıca o kamera kaydı şimdi istenecek.”

Damarıma basmayacaktın baba.

“Senden saklayacak bir şeyim yok fakat sende var gibi baba. Bir flaş için ne bu endişe? Yoksa bir şeyler mi saklıyorsun? Ha bu arada şirket dışındayız ve bana emir veremezsin çok istersen kendin iste kamera kayıtlarını. Size afiyet olsun.” Deyip sofradan kalktım.

İtiraf ediyorum ki havalı bir kalkıştı.

Babam arkadan “Kızım çok özür dilerim gerçekten. Kendimi kaptırmışım.” Bense aldırmadan odama çıkıp şirkete gitmek için hazırlandım.

Ayrıca olay anında kameraları imha edemeyecek kadar aptal değildim.

…..

Şirkete geldiğimde kimse yoktu haliyle. Genelde Pazar günleri geç gelip çizim yapmayı severdim. Sessizlik bana daha iyi gelirdi her zaman. Tam odama geçiyordum ki Atlas’ın odasından seslerin geldiğini duydum.

O da benim ayak seslerimi duymuş olacak ki kapısının önüne çıkmıştı. “Atlas ne yapıyorsun burada?” dememle “Kalan işlerimi bitirmek için gelmiştim fakat sorunsa gidebilirim.” Bu haline gülmeden edemedim.

“Elbette sorun değil fakat izin günündesin. Çalışmak istemen ilginç.” Sende sanki oynamaya geldin Erva. Toparlamak adına “Gel kahve içelim bende çalışmaya başlamadan iyi gelir.” Hızlıca kafasını sallayıp odama geçti.

Bu gün çalışanlar olmadığı için kahveyi kendim yapıp odama geçtim. Karşısına oturup “Amaç çalışmaktan ziyade kafanı dağıtmak değil mi?” diye sorduğumda kafasını ağır ağır salladı. “Sorunun neyse anlat belki açılırsın.” Başını iki yana sallayıp “İş arkadaşıma sorunlarımı anlatmayı doğru bulmuyorum.”

Adamın ilkeleri vardı resmen.

“Pekala o zaman beni iş arkadaşın olarak görmediğin bir zaman anlatırsın.” Dememle güldü “O zaman olur bak.”

-İLAHİ-

Cengiz telefonundan Şevket’i aradı.

“Hala yok mu flaş?” diye kaygıyla sorduğunda karşı taraftan gelen yanıt hiç olumlu değildi. “Maalesef.”

Cengiz öfkeyle masasının üstündeki şeyleri yere fırlattı. “Size bu işe bulaşmayalım demiştim geri zekalı herifler. Erva da bir şeylerden şüphelenmeye başlamış zaten. Sizin yüzünüzden aileme bir şey olursa gebetirim sizi.”

Telefon yüzüne kapatılan Şevket hızlıca Bekir’i aradı “Erva bir şeylerden şüpheleniyormuş. Evini arayın.”

Şevket’in tek bir görüşü vardı “Şüphelileri yok et.”

Gerekirse Erva’yı da yok etmeye hazırdı. Ciddi paraların geldiği bu işi bırakmak onun için aptallık olurdu. Ve şu gerçeği biliyordu ki artık Erva Afşin’e çok daha dikkat etmeleri gerekecekti. Ortağı Cengiz’in kızı olsa bile..

 

-ERVA AFŞİN-

İşlerimi hallettikten sonra şirket çıkışında Atlas’ı görünce yanına yürüdüm. “Flaşı açacağım eve gidince. Eğer gelmek-” diyordum ki arabasının ön koltuğun açıp binmem için işaret verdi.

Bu jestine gülümseyip sessizce arabaya bindim. O da sürücü koltuğuna oturunca “Eviniz tam olarak neresiydi hatırlayamadım da?” demesiyla kıkırdadım. “O gün nasıl bulduysanız tekrar öyle bulun Atlas Bey.”

…..

Eve gelmiştik. Atlas’ı salona alıp kendim flaşı almak üzere odama çıkmıştım. Gerginliğim hala üstümdeydi fakat bunu yapmazsam daha büyük felaketler olacağı için kendime güvenmeye çalışarak dolabımın kapağını açtım. Kıyafetlerimin arkasındaki kasaya ulaştığımda beynimden vurulmuşa döndüm.

Çünkü şu anda kasamın kapağı kırılmış içindeki flaş alınmıştı. Ne yaptığımı bilmez şekilde hızlıca aşağıya inip koltuklarda oturan Atlas’ın karşısına geçtim.

“Flaş yok!”

Daha sonra beni koltuğa oturtup “Erva tamam sakin ol. Nereye koymuştun?” demesiyle zar zor “Odamda gardırobumdaki kasada.” Beni bırakıp hızlıca üst kata koştuğunda hemen Aylin ve Ilgaz’a yazdım.

Evime kadar girmişlerdi. Ki bu da ne kadar tehlikede olduğumu ve hatta uğraştıklarımın da ne kadar tehlikeli olduğu anlamına geliyordu.

Ve bunları yapanların kim olduklarını çok iyi biliyordum. Babamın ortakları. Onlardaki kazanma hırsını çok iyi bildiğim için başka bir ihtimal dahi veremiyordum.

Kapı çaldığında aşağıya inen Atlas kapıyı açtı. Aylin koşarak yanıma gelip “Evine kadar girmişler mi gerçekten?” diye bir giriş yaptı. Arkasında kalan Ilgaz daha sakin görünüyordu. Atlas ona bir şeyler anlatırken onu bölüp “Herkes gelebilir mi?”

Karşımdaki koltuğa oturduklarında endişeli gözlerle bana bakıyorlardı. Bense direkt konuya girdim. “Gördüğünüz gibi uğraştığımız adamlar tehlikeliler. Bu sebeple sizi bu işe asla karıştırmak istemiyorum. Siz şirkette basit bir çalışansınız ve bunlar yaşanmadı tamam mı?”

Bana karşı çıkan ilk kişi Aylin oldu “Kızım manyak mısın? Seni bu adamlara karşı tabi ki de tek bırakmayacağım. Unut bunu.” Onun arkasından Ilgaz “Erva Aylin haklı hem koca koca insanlarız istemesek hiç bulaşmazdık. Seni bu adamlara bırakmayız.”

Bakışlarım Atlas’a döndüğünde onun da böyle düşünüp düşünmediğini merak ediyordum. Bakışlarımız kesiştiğinde yüzündeki ifade bende korku uyandırdı. Fakat tam aksine

“Hiç söylemediğini kabul ediyorum Erva. Demek ki bu adamlar flaşı aldıysa içinde gerçekten önemli bir şey var. Onu geri almalıyız. Bir planım var.”

 

Loading...
0%