Bir anda Alaz kolumu çekti.Ve biraz uzaklaştık."Babam duyunca beni mahfetti.Lütfen beni affet.""Seni neden affedeyim?" "Sonuçta biz nişanlıyız" "Ama ailemizin işi için." "Gerçekten öyle mi?" Alaz'ın ne demek istediğini anlamamıştım.Bir zamanlar gerçekten onu sevmiştim.Ama sonra onu gerçek yüzünü gördüm.

Onunda benden hoşlandığını sanıyordum ancak sürekli babasının zoruyla bana pahalı hediyeler çiçekler alıyordu.Ancak ben içinden geleni yapmasını istiyordum.

Bana sürekli hediyeler alıyordu ancak ben ona hiç bir şey alamamıştım.Bende ona doğum günü için bir anahtarlık satın aldım.Ancak gördüğü anda "Bu ne?" diye sordu.Bende "Sana doğum günü hediyesi almak istedim.Sonuçta doğum gününü sevmiyorsun.Bende hem sebebini öğrenirim hemde belki sevdirebilirim diye gelmek istedim" tam devam ettirecektim ama sözümü kesti."Çünkü annemin öldüğü gün.Tamam mı?Mutlu musun şimdi Gizem?" dedi ve anahtarlığı yüzüme fırlattı.Yere düşünce üzerine bastı "Bir daha da bana böyle çöp şeyler alma" dedi.

Bende o günden beri onla düşmanım.Babam ile beraber Alaz'la yemeğe çıktık.Her zamanki gibi beni aldı ancak yüzüne bile bakmadım.Ama bu sefer her zamankinden farklıydı.Bana bakıyordu.Yüzüme saçım geldiğinde çekmişti.Ama babam olduğu için yaptığına emindim.

Yemek yerken bir anda bir kolye çıkardı.Çok pahalı bir markanın pahalı bir kolyesiydi.Bende tabiki şaşırmıştım.Çok fazla beğendim diyerek teşekkür ettim.Bir anda ayağa kalktı ve boynuma kolyeyi taktı.Ben şaşkınlıktan dona kalmıştım.Babam bile şaşkınlıkla duruyordu.Ben utanarak işimin olduğunu söyledim ve kalktım.Hemen ayağa kalkıp endişelenmiş gibi bir ifadeyle "Seni ben bırakayım" dedi ve sandalyemi çekti.Kapıyıda o açmıştı.Ben bile babamdan bu kadar ilgi almıyordum.Gerçekten bir şüpelendim.Kafasına saksı düşmüş gibi davranıyordu.Her gün 5-6 defa beni arayıp iyi olup olmadığımı soruyordu.

Bazende okuldan sonra beraber geziyorduk.Bu sefer gerçekten içten hediyeler alıyordu.Elimi içen tutuyordu.Normalde elimi babam yada onun babası olduğunda tutardı.Okulda bile sürekli yanıma geliyordu.

Anlaşılan bir işler çeviriyordu.Yakında çıkar kokusu diyerek rahat bıraktım.Ama yüz vermiyordum.

Cuma günü beni paten antrenmanına o bıraktı.Tam içeri girerken Doruk ellerini bağlamış bir şekilde bana bakıyordu."Alaz'la ne işin var Gizem?" Ben cevap vereceğim sırada Alaz benden önce davrandı."Nişanlımı kursuna bırakıyorum.Ne var bunda?" "Ne mi var?Sen hiç Gizem'le ilgilenmezdin.Şimdi başına saksı mı düştü?" "Hayır.Sadece onu seviyorum.Ve onunla zaman geçirmek istiyorum." "Onu sevdiğini kanıtla o zaman" "Tamam.Sadece bu akşamki konferans salonunda olacak videoyu bekle." "Ne demek bu şimdi Alaz?" "Sadece bekle Gizem" Alaz'ın ne demek istediğini düşünüyordum.Yine bir şeyler yapacaktı.

Akşam olduğunda konferans salonuna gitmiştik.Ama Alaz ortalarda yoktu.Güz yanıma oturdu "Çok heyecanlıyım.Bunu Alaz düzenlemiş.Ah yoksa sana mı?" "Bilmiyorum.Sabahtan beridir bunu düşünüyordum." Yan tarafıma baktığımda yan sırada oturan Doruk'u gördüm.Çok sinirli ve keyifsiz görünüyordu.

Bir anda video başladı.Bana iyi davrandığından beri ve çocukluğumuzun fotoğrafları vardı.Ben çok duygulanmıştım.Herkes videoya ve bana odaklanmıştı.Bir anda video kapandı.Beyaz bir ışık yanmıştı sahnede.Baktığımızda Alaz'ı gördük."Öncelikle hepinize çok teşekkür ederim.Özelliklede sana Gizem.Hayatımı renklendirdin.Seni tanıdığımda gerçek aşkın ne olduğunu öğrettin.Bu yüzden sana bir şey sormak istiyorum.Benimle evlenir misin?" herkes şaşkın bir şekilde bakıyordu.

Gözüm bir anda Doruk'a baktı.Doruk'un yüzünde üzügün ve hayel kırıklığı vardı.Bende ne diyeceğimi bilememiştim.Ama Alaz'a güveniyordum.Ancak bir yandan da Doruk'un ne kadar üzüldüğü ve korktuğunu görünce de biraz endişeleniyordum.Korkarak "Evet" dedim.Bir anda herkes ayağa kalkıp alkışlamaya başladı.Hatta Güz mutluluktan ağlamıştı.Ancak mutlu olmayan tek kişi Doruk'tu.Yine ellerini bağlayıp oturuyordu.Bir süre sonra gözünden yaş geldiğini fark ettim.Doruk'u yıllardır tanıyordum ama ilk defa ağladığına şahit olmuştum.

Koşup sarılmak istedim ama yapamazdım.Sadece koşup Alaz'a sarıldım.Oda bana sarıldı.Bir süre sonra yüzüğü çıkartıp elime taktı.Ama benim ak

lım hala Doruk'taydı.