@pain.mdg
|
"Babaanne!Gri üstüm nerde?" dedi seslenerek Ekim."Askıda olması gerekiyor Ekim" dedi babaannesi Ekim'e.Ekim dolabının kapısını kapatıp salondaki askılığa doğru ilerlerken girişteki aynadaki yansımasına baktı.Masmavi gözlerini,heycandan uyuyamadığı için gözlerinin altındaki morluğu,dirseğinin üstüne gelen koyu kahve perçemli saçlarını gördü.Derin bir nefes alıp salondan açık gri üstünü alıp odasına gitti.
Altındaki siyah pantolonu karnının biraz daha üstüne çıkarttı.Siyah küçük kol çantasını alıp kapıya doğru ilerledi."Babaanne ben çıkıyorum" "Dur kızım bir kahvaltı etseydin" "İlk günden geç kalmak istemiyorum" "Peki".Siyahtan daha açık olan paltosunu askılıktan alıp dışarı çıktı.Siyah arabasına binip hastaneye gitti.Kapıdan içeri girer girmez etrafa baktı."Vay be. Demek burası.Her şeyin başlayacağı yer." dedi ve ileri doğru yürüdü.Bir anda sağ çaprazında ki adam yere düşüp bayıldı.
"Biri yardım etsin!" "Ay adam bayıldı!" Ekim hemen koşup yere çöküp işaret ve orta parmağını birleştirip adamın boynuna koydu."Nabız yok" adamın alnına baktığı zaman kanadığını fark etti.İşaret parmağını burnuna koyarak nefes alım almadığını kontrol etti."Nefes alamıyor.Ciğerleri sıvıyla dolmuş olmalı" "Entübe etmeliyim" "Bana laringoskop,entübe tüpü ve balon getirin.Acil!" "Siz kimsiniz?" "Ben doktorum" Herkes geri çekilsin" "Geldi hocam" "Laringoskop" hemşire laringoskopu Ekim'in eline verir."O şeyi ağzınamı sokçaksınız" "Şaka gibi" laringoskopu gırtlağına soktu."Entübe tüpü" hemşire entübe tüpünü Ekim'e verir."Bu bize zaman kazandırır.En azından 15 dakika"
"Hocanızı çağırın" "Banada bir önlük falan bişey verin" "Peki hocam" Ekim elindeki tokayı alıp saçını toplar."Geldim.Nedir?" "Ellili yaşlarda erkek.Bir anda yere düşüp bayıldı.Kafasında kanama var.Nefes alamıyordu şu hoca entübe etti.Nabız yok." "Bir ünite kan getir.Kaç dakika kazandık" "On yada on beş" bir anda doktor Ekim'e döndü."Siz kimsiniz?" "Ben beyin cerrahı yım." "Burda bu gün çalışmaya başladım" doktor Ekim'e bakıyordu."Ameliyathaneyi hazırlayın" dedi Ekim'e bakarak."Emre hocam ameliyathane hazır" "Tamam hemen geliyoruz" sedyenin koridorlarda yankılanan tekerlek sesleri duyuldu.
"Bistüri" neşterle adamın göğüzünü açarken bir anda Ekim ve Emre'nin üzerine kan sıçradı.Ekim bir anda ellerini havaya kaldırıp derin bir hıçkırdı.Gözlerini kapatıp kaşlarını havaya kaldırdı.Kulağı çınlıyordu.Emre "İyi misin?" "İy-İyiyim" dedi kekeleyerek."Emin misin?Değilsen çıkıp dinlen." "Yok ben iyiyim." Emre kafasını salladı."E tanışamadık" "Ben Emre.Emre AKYILDI," "Bende Ekim DEMİREL." bir anda hızlıca duyulan bir ses geldi.Bu ses adamın çok kan kaybettiğinin sesiydi.
"Allah kahretsin!Çok kan kaybediyor!" "İlk hastamı öldüremem.Üç ünite kan koyun" "Clamps" "Çok kan var Ekim.Hiç bir şey göremiyorum." Ekim Emre'ye baktı."Hocam." Emre bir şey fark etmiş gibi Ekim'e baktı."Damar yırtıldı!" "Ekim sakin ol!" "Halledicez tamam mı?" "Eldiven değiştirin!" "Ekim ne yapıcaksın?" "Damarı tutucam" "Ne demek damarı tutucam" "Çok kan kaybediyor dayanmıyacak." hemşire eldivenleri değiştirdi.Ekim bir anda kesik yerden elini içine soktu.Bir anlık seyirci yerine baktı.Bir sürü doktor ve hemşire orada izliyordu.Emre'ye doğru bakıp gözlerini kapadı.
"Ekim hastayı kaybediyoruz!" Emre fısıldayarak "Ekim bırak." Ekim bir anda gözlerini açtı.Hemen ardından ses normal sesine döndü. Emre Ekim'e bakıyordu.Yukarıdan bir ses yükseldi.Bu alkışlardı.Hepsinin yüzünde aynı gülümseme vardı.Hepsinin gözünde aferin diyordu sanki.Herkes Ekim'le gurur duyuyordu."Aferin doktor.Aferin" dedi gülerek Emre.
Yaklaşık 3 hafta olmuştu. Ekim hastaneye geldiğinde Emre karşıladı."Ben bunu çok düşündüm.Ve sana bir şey sormak istiyorum Ekim." Ekim Emre'nın koyu kahve gözlerine baktı."Benimle şeyy" "Benimle evlenir misin Ekim?" "Ne?" "Saçmalama" "Bir nisan!" "Ne bir nisanı?14 eylüldeyiz" "A pardon ben karıştırmışım" "Ekim,Emre hocam acil bir vaka var hocam acil gelmelisiniz" "Tamam sen git biz geliyoruz Fatih." "Tamam Emre hocam" "Oh" "Ne?" "Koş" koşarak acile gittiler."Nedir?" "Yapışık ikizler" dedi kısık bir sesle Ekim."Yapışık ikizler.16 yaşında kadın.İnşaatın yanından geçerken adamlardan biri yüz üstü düşmüş.Demir çubukta karınlarına girmiş." "Işık ver" Emre ışığı alıp gözlerine baktı."Zayıf" "Çubuğu organlara zarar vermeden nasıl çıkarabiliriz?" "Hocam emarada sığmaz bu haldeyken." "Haklısın Temmuz" "Hocam ama emarsız nerden geçtiğini nerden bilicez?" "Bilmiyorum" Ekim bir anda çubuğu alıp çıkardı.Herkez Ekim'e bakarken "Ne?Ne bakıyor sunuz?Pansuman yapın.Onudan ben mi size söyliyim?" Irmak "Hocam bir şey söylemiyecek misiniz?Çok sorumsuzca bir davranıştı" "Organların yada damarların içinden geçmiyordu.Sadece boşluktaydı." Ekim biraz bekledi."Sonra teşekkür edersin Yağmur.Geçmiş olsun kızlar" Akşam Emre eski bir kutuyu açtı.Bir fotoğraf gördü.
(anı)"Bana bi söz verdin.Emre Hocam" "Sözüm söz Ekim." "Eğer ben mezun olunca doktorluğa dönmezsen seni ben ellerimle öldürürüm.Duydun mu?" "Hiç şüpem yok." "kızlarla yaptıklarını biliyorum." "Ne yapmışım?" "Hani pastanede admı dövmüşsun sonrada kızlarla peşine takılmış ya.Sizde kaçmişsınız" "Farkındamısın Ekim.O dövdüğün çocuk komada" "Ama bende hapis yattim bir ay" "Sicinine işlenmedi.Ama neden" "bende bilmiyorum.Doktor." "Şunu yapmayı kes Ekim öğrencim" ikiside güldü."Söz verdin" "Tamam" "Bende doktor olucam" "Neden?" "Annem..." "Biliyorum." "O ölmeden önce tek istediği benim doktor olmamdı." "O kadın onu öldürmeden önce." "Gel Ekim" dedi ve sarıldılar.Ekim ağlamaya başladı.(anı bitti)
Emre fotoğrafı masaya fırlattı.Sandalyesini geri doğru itti.Elini hafif sakalına götürdü."O fotoğraftaki..Ekim mi?" "O zaman Ekim benim eski öğrencim." |
0% |