Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10.BÖLÜM.DEPRESYON ANILARI

@pain.mdg

Derin bir nefes verdim.Hiç bir şey yemeden direk evden çıktım.Hastaneye gittiğimde Emre direkt elleri arkada bağlı bir sekilde beni bekliyoru."Sen ne yapmaya çalışıyorsun Ha?" "Senin dediğini.Benden uzak dur dedin.Yapıyorum işte" "Ya ben böylemi dedim.Evden kafana göre çekip gitmişsin.Üstelik.." "Ekim..." "Ne yapmaya çalışıyorsun.İlk başta yakınlaşıyorsun sonra bir anda hiç bir şey olmadan uzaklaşıyorsun." "Emre!" Emre bana sarılırmışçasına sırtımdan tutarak kendine çekti."Ekim.Ben artık bir netlik istiyorum.Bir seviyorsun bir sarılıyorsun sonra uzaklaş diyorsun.Ben ne zaman yakınlaşmak istesem uzaklaşıyorsun.Ya bir adım yakınlaşmak istiyorum.Sarılmak istiyorum.Ondan bile kaçıyorsun.Ya biz evliyiz.Neden benden kaçmak istediğini anlamıyorum" "Bak Emre" dedim ve işaret parmağımı kaldırıp ona doğrulttum.Bir anda beni boğazımla omzumun arasından öptü."Ekim.Neden anlamıyorsun?" "Neyi?" "Seni ne kadar sevdiğimi." Emre.Bu konunun sevgiyle alakası yok.Evet bende seni seviyorum.Evet sana aşığım.Belki dünyalar kaar seviyorum.Senin için herkesi karşıma alırım.Ama sana daha öncede söyledim.Ben is hayatımla ilişkimi karıştırmam." "Ama ben karıştırırım.Çünkü sana çok aşığım.Ama demekki sen değilsin."

"Ve ben senin kuklan olmaktan çok sıkıldım." "Üzgünüm" dedi ve gitti.

Aslında üzülmüyordum.Ama bir yerden sonrada canım acıyordu.O akşam hep hastanedeydi.Aradığımda açmıyordu.Mesajlarıma bakmıyordu.Neden eskisi gibi olamıyorduk.Neden nişanlıykenki gibi mutlu değildik.İkimizde evlenince daha çok mutlu olucağımızı düşünüyorduk.Ama iki günde tüm geçmişmiz.Yaşadıklarımız.Hatta sevgimiz yok olmustu.İkimizde yarım ve paramparçaydık.

Birbirimize sadece önemli şeylerde konuşuyorduk.İşimizle ilgili.Yada birimiz sadece "Eve ben bu gün gidicem" derdi.Öbürüde "Bende hastanede kalıl gemiyicem" deri.Aramız çok bozuktu.İkimizin dışıda içide boşluktu.Yorgunduk.Bitkindik.Ama ikimiz içinde en iyisi buydu.Kendi kendime bir karar almıştım.Telefonumu açtım.Mesajlarıma girdim.Emreye tıkladım.

-Emre..

cevap vermiyordu.Sadece görüldü vardı.

-Kendimi acındırıyor gibi gelicek ama...

-Umrumda bile değil.

-Ben...

-Sadede gel Ekim

-Ben intihar etmeye karar verdim.

Emrenin umursamadığına emindim.Çünkü sadece görüldü atmıştı.Hastanenin terasına çıktım.Soranlara hava alıcam biraz.Belki huzur bulurum dedim.Gözlerimi kapadım.Derin bir nefes aldım.Cıkıntıya bastım.Bu sırada Emre geldi.Koşarak bana yaklaştı."Gelmezsin diye düşündüm." "Ekim sakın bir delilik yapma!" "Beni sevmediğini,umursamadığını kendin söyledin.Şimdi niye aksini yapıyorsun" "Ekim!İn ordan aşağı." "Asağı inicem.Merak etme.Ama merdivenle değil." "Ekim sakın!" "Hem.Bu sayede benden kurtulursun.Hastanede durmak zorunda kalmazsın.Ben annemle mutlu olucam.Kuşkun olmasın."

"Ekim.İn ordan aşagı" "Sen sevmediğini söyledin.Umrumda değil dedin." "Ne mesajıma bakıyorsun nede aramalarıma cevap veriyorsun.Ameliyat hane dısında birrbirimizi görmüyoruz bile." "Ekim!" "Ekim ben hala seni seviyorum." "Sadece..." "Üzgünüm" dedim ve ayağığımı geri doğru attım.Tam düşerken Emre tuttu."Sakın!Sakın bir daha böyle bir delilik yapma!"dedi ve sarıldı.

"Emre." "Uzaklaşalım burdan.Ya ne biliyim.Yurt dışına gidelim.Buradan uzaklaşalım." "Tamam.Bakıcam tamam mı?" "Senin kafan çok mu karışık?" "Bilmiyorum.O kadar şey yaşadık." "Biraz uzaklaşmak iyi gelir." "Öyleyse gel." "Nereye?" "Bir süre evde duralım.Hatta bu gün daha bir yere gitmeyelim.Yağrına kadar evde dururuz.Kafamızı toparlar çıkarız." "Olur." Arabaya binince ben hiç konuşmadım.Sadece alnımı elimle destekleyerek camdan dışarı baktım.Babamın annemi öldürüş anını düşünüyordum."Emre fark etmiş olmalı ki bana dönüp "Ne düşündüğünü tahmin ediyorum.O babanın suçuydu.Senin hiç bir suçun yok Ekim."

"Ondan değil.Eğer..Birilerine daha erken haber verseydim." "Sen yinede kurtaramazdın." "Ama oda benim yüzümden öldü.Annem boşanmak istemiyordu.Ama babam boşanmak istiyordu.Babamda boşanıp o Yasemin'le evlenecekti.Annemde izin vermeyince.Öldürüp boşanmadan Yaseminle evlenecekti.Annemde ben babasız büyümiyim diye boşanmak istemiyordu.Yani benim yüzümden öldü annem." "Ekim.Bu annenin kararıydı.Seni babasızda büyütebilirdi.Sadece babalı büyümeni tercih etti.Buda onun sonunu getirdi.Bu onun kararıydı." "Ama benim iyiliğim için verdi bu kararı." "Ben doğmasaydım belki annemde ölmiyecekti." "Ama belki.Bi ihtimal sadece.Senin için ölmesede başka bir şey için ölücekti." "Baban kaç yıl yattı?" "Hiç" "Ne demek hiç" "Yatmadı.Mahkeme erkek olduğu için onu haklı buldu." Emre derin bir nefes verdi."Şu cinsiyet ayrımı her zaman vardı.Niye var hala anlamıyorum."

"Bende" gelmiştik.Dalgın bir şekilde eve doğru ilerledim.kapıyı açacakken anahtarların olmadığını fark ettim."Off nerde şimdi bu anahtar ya" Emre bir anda cebinden anahtarı çıkarttı."Burda.Elinden aldım ve sen fark etmedin bile" "Emre verirmisin şunu" "Hayatım.Senin neden bu kaar kafan dağnık?" "Söyledimya Emre.Olaylardan" "Bu sadece yaşadıklarımızla ilgili olamaz.Başka bir şey olmuş" "Gerçekten yok." "Eminsin değilmi?" "Eminim verormisin artık şu anahtarları" kapıya taktı anahtarı."Al hadi o zaman" "Ya Emre" dedim ve sağ tarafa doğru çevirdim.Emre üzgün bir turatla bana baktı."Senin gerçekten baya kafan karışık." "Şimdi ne oldu?" "Gerçekten soruyormusun?" "Kapı açıktı ve sen kitledin." "Saçmalama biz kapıyı kitledik" "Ona bile dikkat etmemişsin kapıya anahtarı koyarken açmıştım." "Saçmaladın iyice kapıyı kitlemedim ben" "Açmayı dene o zaman" elimi kapı koluna attım ancak açılmadı."Yaa.Gördün mü?"

"Öffff kafam karışık değil sadece gerginim" "Tamam öyle olsun" "Ama senden bir şey istiyicem" "Bana şöyle güzel bir patates kızartması yaparmısın?" "Tamam" "Süper" dedi ve gülümsedi.Elimi yıkayıp patatesleri soydum.Yağı ocağa koyup ateşi yaktım.Ancak dalmışken elim ateşe deydi ve yüzümü ekşilterek elimi suya tuttum.Emre'de bana yardım ederken elimi fark etti."İyi misin?" "Her şeyde sorucakmısın?" "Ya napıyim?" "Elini çevir" "Ya bir şey yok altı üstü yandı" "Ekim!" istemeyerek elimi çevirdim.Hafif su toplamıştı."Hani bir sey yoktu.Yanmış işte"

"Ya bak gerçekten acımıyor" "olsun" dedi ve içerden krem getirip sürdü." arada bana bakıyordu.Bende ona."Acırsa söyle tamam mı" "Fena yakmışsın" "Ya canım acımıyor hem bir şeyim yok benim" bir anda yanan yere hafifçe dokundu.Benim bağrışımı duyunca "Demek ki varmış değilmi doktor?" gözlerimi devirdim.Elimi çekip yemeye döndüm.Karıştırırken eski anılarım aklıma geldi.

(anı)Doktorculuk setimle Nisa'yla beraber oyun oynuyorduk.Nisanın oyuncaklarını tedavi ediyorduk beraber.O gün beni Nisa,Yasemin'in beni sürekli kitlediği arkadaki yıkılmış hastanenin içinden çıkartıp oyun oynamak için odasına getirmişti."Bak Nisa annen görürse çok kızar." "Merak etme kızmaz." "Hem bak ben sana ne aldım!" dedi ve elinden o gün Yasemin,ben ve Nisa ile birlikte gittiğimiz oyuncakçıda benim çok istediğim doktor kitini almıştı."Gerçekten mi?" "Evet hadi gel oynayalım." "Hızlı olalım" "Tamam" oynamaya başlamıştık.Bir kaç dakika sonra pazardan Yasemin geldi.Bizi odada oyun oynarken içeri girdi."Ben sana demedim mi benim kızımdan uzak dur diye!" "Ama anne ben çağırdım." "Bide eşyalarına elini sürdürtüyorsun!" dedi ve beni azarlıyarak dövmüştü.Bir çok yerim kanıyordu.

"Bak eger baban gelince tek kelime edersen seni bahfederim Duydun mu?" ağlayarak kafamı salladım.(bitiş)

"Hayatım!" bir anda Emre'ye baktım."Ne oldu" "Hayatım on dakikadır sesleniyorum daldın gittin öyle pazatesler yanıyordu zor kurtardım." "Ya şey öyle eskiye takıldım afedersin" "Sürekli böylemi oluyor?" "Yani" "Şimdi ne düşündün?" "Yaseminin beni hastaneye kapatip Nisaylada oynadığım için saatlerce dövüp sonrada tahtitle susturuşunu." Emre bana doğru gözlerini aşağı düşürdü.Ellerini yanaklarıma koydu."O kadının problemleri var.Sakın morelini düşürme.Hem eskiye bu kadar takılma"

dedi ve sarıldı."Emre.Ben sadece annemi kaybettim ve bu kadar takılılıyorum.Sen babanıda kaybettin.Nasıl takılmıyorsun?Yada nasıl başa çıkıyorsun?" Emre'nin yüzü üzüntüye boğuldu."Kendimi alıştırdım.Hem beni evlat edinen çok güzel bir babam var." "Benide evlatlıktan soğutan Yaseminle babam var" "Yada sana yeter diyip bir kaşık almama rağmen benim önümden alıp Nisaya veren birçok anım var.Yada nisa oturup televizyon seyrederken benim ev işleri yaptıran bir kadın var."

"Bunları düşünme şimdi. Gel biraz oturalım." "Tamam." dedik ve hemen karşımızda duran koltuklardan birine oturduk.Karşımızdaki şöminenin üstündeki televizyonu açıp izledik.

(anı)"Abla!Tuvaletteyimde arkadaşlarım geldi kapıyı açarmısın!" "Tamam Nisa!" dedim ve kapıyı açtım.Bir sürü çocuk vardı.Hepsi koşuşup eğleniyordu.Çocuklardan biri evde koşarken yerlere boya sıkıp televizyonu düşürdü.Tevizyon param parça olmuştu.Herkes bir anda durmuştu.Yasemin gelincede televizyona en yakın ben olduğum için bana bağırmaya başladı."Senin gibi çocuk olmaz olsun!Sana evlat denmez!Keşke ölüp gitsen!" diyip bana tokat attı."Bu televizyonun halının parasını gidip sen çalışarak vericeksin!Duydunmu?" diyip dövmüştü.Gerçektende 1 yıl çalışıp paraya hiç dokunmadan ona vermiştim.Ama ne televizyonu yeniledi nede gidip halının yenisini aldı.O parayla hidip kendine kıyafet aldı.(bitiş)

"Hayatım.İyi misin sen?" "He?Ha evet iyiyim." "Şimdi neyi hatırladın?" "Yok bir şey yani gereksiz." "Bakben sana nişanlandıktan sonra ne demiştim.Yaralarımızı iyileştiricez.Ben seninkini sende benimkini iyileştireceksin dedim.Sen benimkini iyileştirdin.Ama benim seninkini iyileştirebilmem için yaranın ne olduğunu bilmem gerek"

"Bak gerçekten önemsiz." "Söyle hadi" "Nisanın arkadaşları hlıyı boyayıp televizyonu kırmışlardı.Yaseminde bana kızıp dövüp sonrada 1 yıl aralıksız işte çalıştırıp tek bir kuruşunu bana vermeden kıyafetlere ve takılara harcamıştı" "Ben sana ne dedim.Eskileri kapat.İyi gelir dedim.Sen neden hala düşünüyorsun?" "Bilmiyorum bir anda dalıp böyle düşünüyorum işte.O anlar gözüme geliyor."

"Tamam.Üzülme artık." "Ben uyusam iyi olur." "Ama açsındır yemek yemedin bu gün hiç." "Yok ben tokum sen ye" dedim ve gülümsiyip yukarı çıktım.Gardolabımı açıp ceketimin cebindeki annemle sandiviç yerkenki fotoğrafımıza baktım.Gözlerimdeki yaşı sildim ve yatağa yattım.Aşağıdan Emre'nin telefonla olan komuşmasını dudum."Abi ben ne yapıcağımı bilmiyorum.Ya bir gün güzel geçiyor akşamı kötü bir şey oluyor bu gün intihar edicekti.Zor durdurdum.Şimdide depresyonda gibi sürekli ailesiyle ilgili kötü anılara dalıp gidiyor."

"Emre biraz sabret.Sen sadece karının yanında ol.Yaralarını sarmaya çalış.Onu çözmeye çalış analamaya çalış.Bak Emre yaşadıklarınız normal şeyler değil.Nişanlandığınızdan beri başınıza gelmeyen iş kalmadı.Şimdi birde diyorsunki o benim eski öğrencim.Bunu söyleme ona.Tamam mı.Zamanı gelinze öğrenir.Şimdi kafası karışık zaten dahada karıştırmayalım."

"Deniyicem.Abi birde babamın Annesinin ölümünü ört pas ettiğini düşündüğünü söyledi."

"Bırak öyle düşünsün.Belkide buna inanmak istiyordur." "Saol abi" "Görüşürüz Emre" Emre'nin merdivenden gelen seslerini dudum.Ardından odaya girdi.Fısıldayarak Hayatım uyudunmu?" "Hayır." "Yanına gelmemi istermisin?" "Evet" yanıma yattı.Ona doğru döndüm. "Belkide Yasemin haklıydı.Belkide gerçekten her şeyin sorumlusu bendim.Yada ölmem gerektiği" "Şst sakın öyle düşünme!O kadın kötü biri.Bu yaşananların hiç biri senin suçun değil." "Bilmiyorum" "Bilmeyecek hiç bir şey yok." "Sende gkendini bu kadar üzme."

Loading...
0%