@pain.mdg
|
"Beni sorguya çekmeyi kes!" "Nedenmiş o?Beni ölü yapıp Emre'yle evlenmek isteyen sen değilmiydin?" "Ne saçmalıyorsun sen Emre Hoca sadece benim eski bir arkadaşım!" "Dolabının kapısındaki mektuplar ne peki?Her gün sanki karşılıklı konuşuyormuşsunuz gibi?" "Yok öyle bir şey!" "Neden o zaman gözlerin büyüdü?" "Büyümedi!" "Tamam..Öyle olsun." "Ekim bak benimle uğraşma!" "Uğraşmıyorum.Sende hastanede olduğumuzu ve özel hayatımızı burada yaşamamamız gerektiğini bil." "Bana işimi öğretme!Ben senin öğrencin değilim!" "Evet değilsin.Olsaydın zaten seviyen bu kadar düşük olmazdı." dedim ve hızlı adımlarla uzaklaştım. Emre beni acilde bekliyordu."Nasılsı-" diyemeden sarıldım."Emre.." "Efendim hayatım" "Gidelim buralardan" "Gidelim bu şehirden.Giddlim bu ülkeden" "Sen zaten Türkiye'ye geçen yıl İngiltereden gelmedin mi?" "Yeniden gidelim" "Tamam.Gideriz.Ama neden?" "Irmak yine.Sinirimi bozdu biraz.Hem buralarda sürekli bir olay oluyor.Hem bize hemde sevdiklerimize." "Tamam hayatım gideriz.Merak etme sen." "Teşekkürler..Hadi sen hastalarınla ilgilen bende giyinip geliyim" "Acil sakin şuan.Büyük bir vakada yok.Küçük şeyler var.Bende babamla konişiyim bu konuyu" "Tamam." dedim ve gittim.Emre'de babasının yanına gitti.Kapıyı tam açarken bir ses duydu."Ekim'in annesini öldüren zaten bizdik.Yani o hata olmasaydı zaten ölmiyecekti.Ama bu hatayı birinin bilmesi sadece büyük bir sorun yaratır.Özelliklede Ekim'in". Konuştuğu adam odadan elindeki kahve çantayla selam vererek çıktı.Emre ne yapacağını bilemeden kapıyı açtı. "Sen bunu nasıl yaparsın ya!" "Sen bir katilin nasıl silgisi olursun!" "Ne diyorsun sen oğlum?" "Ne silgisi?" "Sen neden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun!Ya ben sana baba demeye utanıyorum ya!" "Bak neler duydun bilmiyorum ama gerçekten hiç birşey bildiğin gibi değil" "Bensana söyliyim mi?Ekim haklıymış.Sende masum değilmişsin!" "Bak neler biliyorsun bilmiyorum.Ama öyle bir şey yok." "SUS!SUS ARTIK SUS!" "Ömrüm boyunca bir dediğini iki etmeden, her istediğini yaptım.Önüne kırmızı halı serdim.Oda yetmedi istemediğim halde Türkiye'ye geldim.Olsun dedim.Sen emekli olunca yerine ben geçerim dedim.Sırf sen istedin diye!Bende bir yetimi evlat edindin diye çok iyi bir insan olduğunu sanırdım.Sus artık.Gözlerimin içine baka baka yalan söyleyebilen birinin oğlu olamam ben.Ben az önce ne duyucağımı dudum.Neler yaptığınızı biliyorum Ziya AKYILDIZ.Yada YAKAMOZ mu demeliyim?" dedi masadaki kağıtlara bakarak. "Ne saçmalıyorsun sen!" "Evet ben ne saçmalıyorum?Söyliyim mi?Polis öğrendi.Sende kaçmak için Soy adını değiştirdin." "Ama yok.Her şeyi öğrenmeme rağmen yok.Sen hala saçmalıyorsun.Keşke saçmalasaydım.Keşke delirseydim" "En azından bir tesellim olurdu." dedi ve arkasına bakmadan dönüp gitti. Emre yanıma geldi."Ekim.Sana bir şey söylemem gerek" "Hayatım çok işim var şimdi şunlar bir bitsin sonra konuşalım olurmu?" dedim ve yanağından öptüm."Akşam görüşürüz" dedim ve hızlı adımlarla ameliyathaneye koştum. 9 saatlik bir ameliyat sonunda yorgun argın çıktım.Güzel haberi verip maskemi ve eldivenlerimi çöpe attım.Gidip üstüme siyah dar bir elbise ve üstünede kahve bir palto giydim.Dışarıda yağmur yağıyordu.Ten rengi topuklularımın arkasını çektim.Koyu kırmızı çantamı alıp çıktım arabaya doğru ilerledim.Arabaya binince "Ekim" dedi bir şeyler söyliyecekmiş gibi."Efendim?" dedim."Sana önemli bir şey söylemem gerek." "Aa benimde.Neredeyse unutuyordum." "Benim bir sürprizim var.Eve gidince görürsün." "Ekim." "Çok seviceğin bir şey" Emre derin bir nefes aldı.Eve gelmiştik girer girmez yemek masasının arkasındaki dart tahtasını gösterdim. "Aa odamdaki dart tahtasından değil mi ?Hani benim svede almam lazım bundan dediğim." "Evet o.Hadi gel." dedimve elinden tutup önüne getirdim.Dartı elime alıp ortadaki küçük halkanın içine attım.İçten ikiye gitti.Emre'de "Yapamıyorsun." dedi ve arkama geçti.Arkamdan elimi tutu ve elimi hizalayıp elimi ileri doğru ittirdi.Dart tam 12'deydi. "Ya ben tek başıma yapıcaktım gıcık." dedim ve gülümsedim."Gıcıkmıyım ben?" dedi ve duvara doğru itti beni.Yüzlerimiz çok yakındı.Bir elini çenemin gerisine koydu.Kalp atışım çok hızlıydı.Derin nefeslerimin sesini duyabiliyordum.Sanki herşey ağır çekimdeydi.Sonra bir anda kapı çaldı."Ben bakarım" dedim ve gidip kapıyı açtım.Emre "Aç tabi aç.Kapıda çalmasa şaşardım zaten." dedi ve duvara sırrtını yasladı.Ellerini bağladı.Kapıyı açtım.Kargoydu.Kargo Emre'yeydi.Kargoyu aldım ve masaya koydum. "Bu sana gelmiş." "Bana mı?" "Bir şey sipariş etmemiştim." "Babandan falan gelmiş olabilir mi?" Emre bir anda panik ile bana baktı.Gözleri hafif kızarıktı.Paniklemiş gibi bir şekilde yüzü değişmişti. "Babamdan mı?" "Neden bu kadar korktun?" Emre yanıma geldi.Ellerimi tuttu ve çenesinin hizatına getirdi.Yavaşta elimi aşağı doğru indirdi."Sana bir şey söylemem gerek" "Evet evde söyliyecektin." "Ekim sen haklıydın." "Ne gibi" "Babam..." "Baban.." dedim yutkunarak. "Babam..." "Babam soy adını daha önceden peşindekiler yüzünden değiştirmiş..Yani soy adını örtmek için sahtesini kullanmış.Yani ne benim soy adım Akyıldız nede seninki. "Bir dakika.Şimdi ikimizinde soy adı aslında Akyıldız değil mi?" "Hayır." "Peki neymiş?" "Yakamoz" "Çok değişik hissediyorum." "Yani zaten yeni evlendik soy adıma alışmaya çalışıyorken bir anda oda yalan çıktı." "Bende aynı hissi yaşıyorum.Annemle babam ölünce soy adımın ne olduğunu yani onlar ölünce ben yetimhaneye gidecektim.Soy adımın ne olduğunu bilmiyordum.Yetimhaneden babam beni evlat edinince soy adım değişti." "Emre.Kahve içelim mi?Zaten bu gün çok yoğundum birde üzerine bu 9 saat ameliyat geldi.İyice yoruldum." "Olur zaten uzun süredir içemiyordum." "Sen otur o zaman ben yapıp getiriyim." "Bende yardım edeyim.Hem biz nerde kalmıştık" dedi ve yanağımın altına koydu elini." Çocukluk yapma Emre geç otur şuraya.Yoksa mafyalara yaptığımı yaparım görürsün" dedim ve kahve bakinasına kahve doldurup bardakları koydum.Emre'de gidip koltuğa uzandı.Kahveleri doldurdum.İçeriye doğru ilerlerken Emre'nin uyuduğunu fark ettim.Gülümseyip kahveleri sehpaya bıraktım. Yandaki battaniyeyi alıp üzerini örttüm.Alnına öpücük kondurdum ve yukarı çıkıp bende uyudum.
|
0% |