Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Beni daha iyi yanı

@pakizegul

Umutsuz vakaydım aslında, benimle küçüklüğüm bile gurur duymuyordu. Artık hayatımın neresi yanlış neresi doğru bilmiyordum, bir yanım hep eksik ve hayatım hep yarımdı. Derin düşüncelere dalmış bir şekilde pencereden kayıp giden yolu izliyordum.

Birkaç dakika sonra eve geldik, hava çoktan kararmıştı. Aytuğ arabayı durdu.

Aytuğ, “bir daha görüşmek üzere”

“Aslında yemek saati, yemeğe kalmanı çok isterim.”

Aytuğ arabadan indi, arkasından bende indim. Birlikte evin bahçesinden geçip eve doğru ilerledik.

İnsan bir evet der ama...

Kapıyı çaldığımda hizmetçimiz Ayşe abla kapıyı açtı ve bize gülümseyip geçmemiz için kenara çekildi.

Birlikte oturma odasına girdik. Babam ve annem yanımda Aytuğ’u görünce şaşırıp önce bir birlerine baktılar, sonra babam gülümseyip ayağa kalktı.

Babam, “bu ne hoş bir sürpriz Aytuğ, oysaki daha birkaç gün önce evime gelmiştin.”

Gülmemek için kendimi zor tutuyorum şuan. Açıkçası evime niye geldin diyor.

Aytuğ’da gülümsedi ve cevap verdi.

Aytuğ, “Sanem ile karşılaştık, bende evine getirdim.” Bu sözlerle babamın rengi attı ve kaşları çatıldı.

Annem, “yemeğe kalmak ister misin Aytuğ?” Babam anneme dik dik baktı.

Aytuğ, “hayır diyemem”

Birkaç dakika sonra yemeğe oturduk, Aytuğ yanıma oturmuştu. Babam her zaman ki gibi masanın başında, annem ise benim karşımda oturuyordu.

İlerleyen saatlerde babam tek kelime etmedi, açıkçası Aytuğ’un burada bulunmasından hoşlanmıyor gibiydi.

Aytuğ’un telefonunun çalması ile masadaki sessizlik bozuldu.

Aytuğ, “çok özür dilerim buna bakmam gerek.” Masadan kalkıp bahçeye çıktı.

Kocaman ev, gidip salonda yada başka bir yerde konuşsana be adam.

Babam, “Sanem, bu adamla ne işin var” yemeğimi bırakıp bakışlarımı babama çevirdim.

“sadece denk geldik baba” Sözlerim ile babam suratı asıldı ve yemeğini yemeye devam etti. Yemeğimi bitirdim ama Aytuğ hala gelmemişti. Masadan kalktım ve bahçeye gittim. Aytuğ hala telefonla konuşuyordu.

Aytuğ, “ne demek trafik cezası yedin? ” hattın diğer ucundaki kişinin sesini duyamıyordum ama Aytuğ baya sinirlenmiş görünüyordu.

Aytuğ, “hata bende sizin gibi geri zekalılara güvenirsem sonucu bu olur” sinirle telefonu kapattı.

Aytuğ, “Yok yok Allah çarpsın hata bende, yol mu vardı orda lan! Kocaman tabela koymuşlar oraya buradan geç diye. Tiksiniyorum Aytuğ senden tiksiniyorum. Allah belamı versin! Yada benim niye veriyor tabelanın versin! Ama önce Sanem’in belasını versin. Hayır yani Aytuğ kızı evine bırakmak sana mı kalmış?”

Ona gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Sonra kendimi düzeltip konuştum.

“asıl Allah senin belanı versin! Sen kimsin bana bela okuyorsun?” sözlerimle arkasına döndü ve kollarını göğsünün altında birleştirip bana dik dik baktı.

Aytuğ, “sen beni mi dinledin?” bende kollarımı göğsümün altında birleştirip ona dik dik baktım.

“yemeği bitirdim hala gelmedin, ben de dedim ki herhalde bu adama bir şey oldu”

Aytuğ, “bu beni dinlediğin gerçeğini değiştirmiyor!” bana dik dik bakmaya devam etti.

“asıl bana bela okuduğun gerçeğini değiştirmiyor!”

Aytuğ, “asıl beni evine getirdiğin gerçeğini değiştirmiyor!” ona sinirle dik dik bakmaya devam ettim.

“Sanki başına silah dayayıp zorla getirdim! Tek hücreli canlı!” daha da sinirlenip çenesini sıktı ve dişlerinin arasından konuştu.

Aytuğ, “biyoloji yapma bana! Ayrıca taklidimi yapmayı bırak!”

“istediğim şeysileri yaparım ben!” Sinirli olmasına rağmen bir an gülecek gibi oldu.

Aytuğ, “şeysiler?” yerimde dikleştim ve bakışlarımı kaçırdım.

“ne var yani? Alt tarafı ‘şeyler’ kelimesinin ortasına ‘si’ eki koydum.” Siniri geçmiş olacak ki yeşil gözleri gülmeye başladı.

Aytuğ, “sen gerçekten tuhafsın” dayanamayıp bende güldüm.

“bu bana bela okuduğun gerçeğini değiştirmiyor” Ofladı.

Aytuğ, “özür dilerim Sanem. Oldu mu?”

“Hı hı oldu” rahat bir nefes aldı.

“Ama seninle konuşmayacağım” Aytuğ bir küfür savurdu ve tekrar sinirlendi.

Aytuğ, “niye ulan!” kıkırdadım.

“Bana bela okuduğun için”

Aytuğ, “ya havle, özür diledim ya”

“olsun ben yine de küsmek istiyorum.”

Homurdanarak eve girdi.

Hayır yani seksi adamlar bile bana bela okuyamaz. Arkasından bende içeri girdim. Babam ve annem yemeğini bitirmiş koltukta oturuyorlardı.

Aytuğ, “ben artık gitmeliyim.” Annem tebessüm edip ayağa kalktı.

Annem, “tabi, iyi akşamlar.” Babam da ayağa kalktı.

Babam, “iyi akşamlar Aytuğ”

Aytuğ, “hadi Sanem kapıya kadar bana eşlik et.” Omuz silktim.

“Af buyur, ne?” Aytuğ sırıttı.

Aytuğ, “diyorum ki bana kapıya kadar eşlik et.” Gözlerimi kısıp ona baktım.

“sen bana emir veremezsin” ofladı.

Aytuğ, “Sanem benimle kapıya kadar eşlik eder misin?” sırıttım.

“Ha şöyle yola gel, ama sana eşlik etmek istemiyorum.” Sözlerimle çenesi kasıldı.

Aytuğ, “yolunu... ağzımı bozmayacağım. Peki neden?” sırıtışım büyüdü.

“çünkü ben seninle küsüm” Derin bir nefes aldı.

Aytuğ, “iyi! Küs o zaman”

“Bende onu diyorum ya, küsüm seninle”

Babam sinirli bir şekilde bizi izlerken annemde şaşkınlıkla aramızdaki diyaloğu dinliyordu. Aytuğ sinirle evden çıktı ve arabasına binip uzaklaştı.

Babam, “yanlış sularda yüzüyorsun Sanem.” Soğuk bir ses tonuyla konuşup odadan çıktı.

Annem, “Sanem, bu adamdan uzak dursan iyi olur. Baban bu durumdan hiç hoşlanmıyor.”

“ben bir şey yapmıyorum. Ayrıca onu ortağı yapan senin kocan” daha fazla bir şey söylemeyip odama gittim.

***

Aytuğ gideli 3 saat olmuştu. O seksi adam bana neden bela okumuştu? Nazlı’ya mesaj atacaktım ama telefonum yanımda değildi, muhtemelen aşağıda ve oturma odasında kalmış olmalıydı.

Yataktan kalktım ve merdivenlerden inip oturma odasına gittim. Koltuğun üzerinden telefonumu alıp odadan çıktım. Babamın çalışma odasının önünden geçerken Bahadır ağabey konuştuklarını duydum. Kapıya biraz daha yaklaştım.

Bahadır, “haklısın ağabey, Sanem’i bugün uyarmıştım ama beni dinlemeyip birde arabasına binmiş”

Babam, “aklım almıyor Bahadır, Aytuğ ne yapmaya çalışıyor?”

Bahadır, “bilmiyorum ama onu şirketine ortak ederek kötü bir işe kalkıştın”

Babam, “amacım onu daha fazla tanımaktı. Kendi babasını öldürdüğüne adım kadar eminim ve bunu araştırmaya devam edeceğim.” Babamın sözleriyle afalladım. Aytuğ babasını mı öldürmüştü? Yok canım daha neler.

Babam, “Sanem'i sakın yalnız bırakma Bahadır. Uzaktan bile onu takip ettir.”

Bahadır, “merak etme ağabey, Sanem’in kılına zarar gelmeyecek.”

Babam, “gidebilirsin” hızla merdivenlere yöneldim ve odama girip kapıyı kapattım.

Babam neden Aytuğ’dan uzak durmamı istiyor? Yada Aytuğ nasıl birini yani öz babasını öldürmüş olabilir ki? Bu ihtimaller karşısında tüylerim diken diken oldu. Yatağa oturup Nazlı'ya mesaj attım.

“Nazlı müsait misin?” birkaç dakika sonra yanıt geldi.

“Evet müsaittim”

“bir şeysiler var ama çözemedim”

“Ne gibi şeyler? Yoksa Aytuğ mu?”

“evet. Babam ondan uzak durmamı istiyor ve peşime koruma takacak.”

“neden? Hem Aytuğ onun iş ortağı değil mi? Madem uzak durmanı istiyor yada onu sevmiyorsa neden ortak oldu?”

“bilmiyorum”

“şimdi söyle bakalım bana”

“neyi?”

“Aytuğ ile aranızda ne var?”

“ay Nazlı başlama yine hiçbir şey yok aramızda”

“tamam tamam” başımı yastığa koydum ve telefonu yastığımın altına koydum.

Bu kadar yeni bilgi ve şüphe benim güzel beynime iyi gelmiyor.

Ertesi gün...

Sabah uyandığımda Nazlı bana Güney'in evine gideceğini söyleyince bende Nazlı ile beraber Güney’in evine geldik.

Güney, “özür dilemeye mi geldiniz?”

Nazlı, “ne için?” Güney omuz silkti.

Güney, “bana alışveriş yaptığınızda söylediğiniz şeyleri unutmayın” gözlerimi devirdim.

“Güney cidden buna inandın mı? Allah aşkına bazen senin beyninden şüphe duyuyorum”

Güney, “şaka mı yapıyordunuz bana?” Nazlı ve ben bir ağızdan “eh herhalde” dedik.

Güney, “yemin ederim rahatladım” Nazlı kalkıp mutfağa gitti ve tepside 3 bardak çayla yanımıza geldi.

Nazlı, “Güney! Sana misafirliğe gelmemize rağmen ben sana hizmet ediyorum!”

Güney, “kızım ne misafirliği, teessüf ederim burası sizin de eviniz sayılır” tekrar gözlerimi devirdim. Tanımasam ne iyi bir insan derim.

Nazlı koltuğa oturdu ve çayını masaya koyarken yere düşürdü.

Güney, “dikkat etsene! O benim en nadide bardak takımımdı!” Utanmasa ağlayacaktı. Nazlı afallamış bir şekilde Güney'e baktı.

Nazlı, “alt tarafı bir bardak ne abartıyorsun” dayanamayıp kıkırdadım.

Güney, “temizle bari.” Nazlı gözlerini devirip süpürge aldı ve kırık cam parçalarını toplayıp süpürdü.

Güney, “hazır elin değmişken bulaşıkları da yıkasana” Nazlı öfkeyle Güney’e baktı.

Nazlı, “hizmetçin miyim ben senin? Pis fırsatçı”

Güney, “vallahi ben bilmem en sevdiğim bardak takımımı kırdın bir şeyler yap” Güney pis pis sırıttı.

Nazlı, “bak hala sırıtıyor. Hiçbir şey yapmıyorum”

Güney, “tamam, tamam bir şey demiyorum.”

“şimdi tüm odak noktanızın ben olmasını istiyorum, ikinizde bana odaklanın” sözlerinle İkiside bana bakışlarını bana çevirdi.

“güzel, şimdi konumuz Aytuğ, babam, Bahadır ağabey ve ben”

Güney, “kadroda bir biz yokuz anası” gözlerimi devirip devam ettim.

“babam ve Bahadır ağabey Aytuğ’un babasını öldürdüğünü düşünüyor” Nazlı'nın gözleri kocaman açılırken Güney donmuş gibi beni izliyordu.

“Ve bu yüzden onu benden uzak tutmak istiyorlar” Nazlı şoktan çıkıp konuştu.

Nazlı, “anlamadım, şimdi Aytuğ babasını mı öldürmüş?”

Güney, “öldürmüş dedi ya” sinirle elimi saçlarımın arasından geçirdim.

“Öyle bir şey yok, yada var. Benimde kafam karıştı ama gerçek şu ki ispatlamak için babam Aytuğ’u iş ortağı yapmış”

Güney, “ben bir daha asla Aytuğ ile yan yana gelmem ve aynı ortama da girmem”

Nazlı, “saçmalama Güney”

Biraz daha bu konu hakkında konuşup eve geldim. önce banyoya girip duş aldıktan sonra pijamalarımı giyip saçlarımı dağınık topuz yaptım. Henüz akşam yemeği vakti gelmemişti ama yorgun olduğum için yatağa girip uyudum.

  ***

Uyandığımda saate baktım muhtemelen şuan annem ve babam yemek yiyordu. Üstelik sadece bir saat uyumuştum ama hala biraz yorgun hissediyordum. Üstümü değiştirmeye üşendim ve aşağı inip yemek salonuna geçtim.

Kapıdan girer girmez yemek masasında oturan bir sürü adam gördüm ve bunların çoğunu tanıyordum. Babam ile birlikte karanlık işler yapan insanlardı. Gördüğüm kişi ile şok oldum Aytuğ’un burada ne işi vardı? Ve böyle insanların içinde ne yapıyordu?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%