Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Hayalimdeki canavar

@pakizegul

Sadece beni sevsin diye dua ettiğim bir babam olsun istemiştim bu hayatta. Sahi benim babam ne zaman başımı okşamıştı yada ne zaman seni seviyorum demişti. Kız çocukları babalarına düşkün olur derlerdi ama ben kendimi bildim bileli babamdan nefret etmiştim.

Masadaki tüm bakışlar meraklı bir şekilde bana döndü. Giydiğim kıyafetler ve saçımın dağınık hali aklıma gelince yüzümü buruşturdum. Sahi bunca insanın karşısında nasıl görünüyordum?

Bakışlarım Aytuğ ile buluştu. Gözlerin de tiksinti, kibir yada bir şok belirtisi aradım ama yoktu. O yeşil gözlerinin içi beğeni doluydu.

Rezil oldum mu ki? Yok canım daha neler

Babam, “Sanem’i çoğunuz tanıyorsunuz. Sanem gel otur kızım” babam normal görünmeye çalışıyordu ama sinirlendiği çok açıktı.

Gözlerim masada annemi aradı ama annem yoktu! Bir sürü erkeğin içinde tek kadındım! Babam her zamanki gibi masanın başında oturuyordu ve Bahadır ağabey bir adım gerisinde ayakta duruyordu. Aytuğ’un yanındaki sandalyeye oturdum.

Aytuğ bana döndü ve sessiz bir şekilde “çok güzel görünüyorsun” dedi. Söyledikleri doğru mu diye yüzünü tekrar inceledim ama o gözlerde beğenide vardı.

Sanem! Sen bu seksi adamla küsmüştün kendine gel! Bende onun duyabileceği bir şekilde fısıldadım.

“senden iltifat isteyen olmadı.” Aytuğ gözlerini devirdi ve elini saçlarının arasından geçirdi.

Aytuğ, “benimle hala küs müsün?” bakışlarımı önüme çevirdim.

“Evet hala küsüm.” Bıkkın bir şekilde aldığı nefesi sesli bir şekilde verdi.

Babam, “İsviçre’den getirilecek olan mallar yola çıktı. İki gün sonra elimizde olurlar”

Benim karşımda oturan orta yaşlı ve kilolu bir adam konuştu.

“Karadan getirtmiyorsun değil mi Selim?”

Babam kendini beğenmiş bir tavırla konuştu.

Babam, “bana ne yapmam gerektiğini söyleme Ahmet. Yaptığım işi iyi bilirim.” Masadaki herkes babam ile Ahmet'in konuşmasını dinliyordu.

Ahmet, “dikkat et, ayağın taşa takılmasın” Ahmet'in sözlerinde bir ima vardı. Babam bu tehdide aldırış etmemiş olacak ki arkasına yaslanıp yüksek sesle güldü

Babam, “o taşı önceden ortadan kaldırmayı iyi bilirim.” Babamın kendine olan güveni ona biraz hayran olmamı sağladı.

Aytuğ, “bu işte benim kârım ne olacak?”

Babam, “her Eser’in ne kadar fiyata mâl olduğunu bilmiyor musun Aytuğ?” eser kaçakçılığı yapıyor pis hayvanlar.

Aytuğ, “ben bu işe karışmak istemiyorum” Babam yerinde dikleşti ve sinirle ona baktı.

Babam, “umarım geçerli bir bahanen vardır Aytuğ”

Aytuğ, “paraya ihtiyacım yok Selim bey, biliyorsunuz”

Babam, “yine çok şey kaybedeceksin Aytuğ” babamın bu sözleri iş ile alakalı değildi, farklı bir ima vardı ama tehdit değildi. Aytuğ’un elleri masanın üzerinde yumruk haline geldi ve siniri öfkeye dönüştü.

Aytuğ, “eğer şuan bu masada bir mafya lideri olarak oturuyorsam gereken her şeyi elde etmişim demektir Selim bey ve daha yapacak çok şeyim var”

Babam ayağa kalkıp masada öne eğildi.

Babam, “o zaman bol şans Aytuğ. Size afiyet olsun.” Babam salondan çıktıktan sonra Bahadır ağabeyde dahil herkes teker teker evden ayrıldı. Aytuğ hala masada oturuyordu. Bana döndü.

“sen de mi mafyasın?” güldü.

Aytuğ, “doğru, hem de lider olanından”

“sana soru sorabilir miyim?”

Aytuğ, “sor”

“baban neden gitti, yani ben onun iflas ettiği için aileni terk ettiğini duydum.” Sözlerimle gülen yüzü öfkeye dönüştü.

Aytuğ, “ne duyduysan o işte.” Gözlerimi kısıp yüzünü daha dikkatli incelemeye başladım.

Aytuğ, “yakından daha yakışıklı görünüyorum öyle değil mi?” biraz geri çekildim.

“Anlamadım” siniri hemen geçmiş olacak ki gülümsemeye başladı.

Aytuğ, “diyorum ki yüzümü neden inceliyorsun? Hem de yakından ” yüz ifademi değiştirmedim.

“seni daha iyi anlayabilmek için”

Aytuğ, “peki gözlerini neden kısıyorsun?”

“seni daha iyi görebilmek için”

Aytuğ, “Sanem, kırmızı başlıklı kız masalı mı canlandırıyoruz burada?” Kıkırdadım.

“Çok güzel olurdu”

Aytuğ, “konuştuğuna göre barıştık galiba”

“hayır “ kaşlarını çattı.

Aytuğ, “o sevdiğim canın niye hala benimle barışmak istemiyor?”

“barışası gelmiyor ben ne yapabilirim.”

Aytuğ, “söyle o zaman artık benimle barışsın”

“Sanem, güzelim, Aytuğ ile barışmak istiyor musun? Hayır diyor” Aytuğ inanamayan gözlerle bana baktı.

Aytuğ, “Ya havle! Sen tam bir veletsin” Bahadır ağabey salona girdi.

Bahadır, “Sanem an-“ Yanımda Aytuğ’u görünce ciddileşti.

Bahadır, “sen daha gitmedin mi Aytuğ?”

Aytuğ, “henüz gitmeye niyetim yok.” Bahadır ağabey bu sefer bakışlarını bana çevirdi.

Bahadır, “Sanem, seninle işimiz var benimle gel.”

“ne işimiz var?”

Bahadır, “bir kerede dediğimi yap Küçük Fare!” Aytuğ bu lakabımı duyunca bana baktı.

“tamam geleceğim” Bahadır ağabey bize son bir bakış atıp salondan çıktı.

Aytuğ, “Küçük Fare ha, güzel bir lakap” yüzümü buruşturdum.

“Bahadır ağabey bana hep böyle lakaplar takar aldırma sen” kollarını göğsünün altında birleştirip arkasına yaslandı.

Aytuğ, “ben beğendim.”

“iyi” ayağa kalktım.

Aytuğ, “nereye?”

“Bahadır ağabey beni çağırdı ya, hem zaten herkes gitti sende git” oda ayağa kalktı.

Aytuğ, “gitmemi mi istiyorsun?”

“evet.” sırıttı.

Aytuğ, “gitmek istemiyorum”

“niye? Az önce seni kovmuş sayılırım.”

Aytuğ, “babanın iş ortağı olduğumu unuttun galiba. İstemesen de sürekli gelirim.”

“bu evimize sürekli geleceğin anlamına gelmiyor.”

Aytuğ, “ama ben sürekli geleceğim.” Göz kırpıp yanımdan geçti ve evden çıktı. Seksi adam! Beni sinir etmekten başka bir işi yok! Arkasından bende salondan çıkıp Bahadır ağabeyin yanına gittim. Bahçede tek başına duruyordu.

Bahadır, “o herifle aynı ortama bile girmeni istemiyorum Sanem. Anlıyor musun?”

“Neden? Nedenini söyle bende uzak durayım”

Bahadır ağabey bana döndü gözleri soğuk bakıyordu.

Bahadır, “sandığımdan daha akıllı olduğunu biliyorum Sanem, babanın çalışma odasına ilk girdiğinde aslında öncesinde o kapıyı ben bilerek açmıştım.” Kafam karışmıştı.

“neden?”

Bahadır, “bazı şeyleri öğrenmen için.”

“neden söylemek yerine gizli saklı bir şekilde iş çevirip öğrenmemi istiyorsun?”

Bahadır, “bazen öğrenmek için uğraşmak gerek.” Yüzümü buruşturdum.

“Böyle konuşunca yaşlı dedelere benziyorsun.”

Bahadır, “iki dakika ciddi olsan olmaz mı?”

“bu benim doğama aykırı.” Cebinden küçük bir ayna çıkarıp yüzüne baktı. Ne yani yanında ayna mı taşıyordu?

Bahadır, “çok yakışıklı görünüyorum. Hayır yani dedelere benziyorsun ne demek?”

“alınma canım konuştuğun şeysiler için söylemiştim.” Aynayı cebine koydu.

“Aytuğ’un babasını öldürdüğünü neden düşünüyorsunuz?”

Bahadır, “bunu sana açıklayamam am-“ Sözünü kestim.

“ne ama? Madem yanımda olmasından ve onunla konuşmamdan hoşlanmıyorsunuz o zaman bana her şeyşileri söyleyin.” Sessiz kaldı, cevap vermedi. Oysaki er yada geç her şeyi öğrenecektim.

“susmaya devam mı edeceksin? Bana yardımcı olduğunu sanıyorsun ama sadece sanıyorsun!” elini saçlarının arasından geçirdi.

Bahadır, “zorlama Sanem, senin en azından birkaç şey öğrenmeni bile babandan gizli sağlıyorum. Lütfen fazlasını isteme”

“ne yapacağım biliyor musun? Dediğinin tam tersini yapacağım, Aytuğ ile daha da yakınlaşacağım ve gerçeği öğreneceğim. Biliyorum bunun altında öğrenmem gereken çok şey var.” arkamı dönüp eve girdim. Odama çıkıp yatağa uzandım sadece babasını öldürmüş birini benden uzak tutmak istemeleri çok saçma.

Birkaç gün sonra...

Erkenden uyanıp sınava gireceğim okula gelmiştim. Nazlı ve Güney'de buradaydı. Hemşire olmak istiyordum bu benim küçüklük hayalimdi ve ben bugün bu sınav ile hemşire olacaktım. Nazlı ve Güney polis olmak istiyorlardı.

***

Sınavdan çıktıktan sonra birlikte bir kafeye gittik ve oturduk.

Güney, “görmeniz lazımdı bir soru sormuşlar Adana barajı kadar, o kadar uzun yani.”

Nazlı, “farkındaysan sınava bizde girdik. Ama bu sene çok sıkı çalıştığım için kolaylıkla soruları çözdüm.”

Güney, “o dediğinden bende yaptım. Sonuç olumlu”

“yani demek oluyor ki yakın zamanda meslek sahibi oluyoruz.”

Nazlı, “inşallah, peki senin sınavın nasıl geçti Sanem.”

“yani biraz zorladı ama güzel geçti.”

Güney, “bir şeyler içelim artık” garsona işaret etti ve garson yanımıza geldi.

“ne almak isterdiniz?”

Nazlı, “ben çay almak istiyorum” Güney ve bende onaylayıp çay istedik. Garson yanımızdan uzaklaştı ve birkaç dakika sonra çaylarımızı getirip uzaklaştı. Çayımı bitirdim yanlarından ayrılıp eve gittim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%