CİHAN ASLANBEY- YAŞLI BİRİSİNİ FAZLA ÖNEMSİYORSUN SEVİYOR GİBİ YAPMA NEYSE UYU HADİ İYİ GECELER RÜYANDA DEĞİL HAYALLERİNDE BENİ GÖR.

ÇEVRİMDIŞI...

Kalbimden vurmuştu resmen o son kelimeleri RÜYANDA DEĞİL HAYALLERİN DE GÖR içimden söyledim SEN ZATEN BENİM HAYALLERİMDİN BEN HAYAL KURMAYI SENLE HAYALLERİMİ ÇİZMEYİDE SANA BIRAKMIŞTIM ÇİÇEKLİ YÜZÜK GİBİ..

Elimdeki yüzüğe bakarak içimden gelen sözler dudaklarımdan döküldü neden böyle hissediyordum elimdeki telefonu yatağa fırlattım ani bir sinirle..

Gitmelimiydim yanına içmişmiydi acaba nasıldı iyi mi belkide keyif yapıyodur ihtiyacı ne gezsin diyerek düşündüm.içim içimi yiyordu attığım telefonu tekrar elime aldım mesaj yoktu son kez bana yazıp çıkmıştı anlaşılan ne yapsam gitsemmi yok ya gidip napıcam gitmek istyen bir kalbim vardı durmayı bile başaramayan aklım bu sefer kelbimi dinlicem aklım fazla oluyor diyerek elimdeki telefonu hemen tekrar yatağıma attım.

Gardırobumdaki yazlık ince tatlı bir elbise gözüme şarpmıştı beyazlar üzerine çesitli güzel çiçek ve renklerin olduğu bir elbise ve uzun bir yırtmacı vardı ne ara almıştım ben bu elbiseyi askısından çıkarıp hızla giyindim ağlamaktan şişmiş ve belirgin olan göz altlarımı hızla kapatıcı ile kapatarak yüzüme nemlendirici vbb krem uyguladım çatlamış dudaklarımı nemlendirip hafif penbe tonlarında olan rujumu uyguladıp makyaj yapmak bedenimi iyileştiriyordu adeta uzun kipriklerime rimel le kıvırıp saçlarımı yuukardan dağınık bir tpuz yapmıştım yanına geldim diye süslenmiş gibi görünmek istemiyordum masada duran siyah spor çantamın içine telefonumu kulaklığımı glos krem ve cüzdanımı atarak çıkacakken dışarıda hala gece olduğunu hatırladım.

dikkat çekmemek için ince fularımı başıma takıp siyah gözlüğümü taktım yastığım altında duran küçük silahımı tabancamı almayı en sonunda akıl edebilmiştim zorluk çıkabilirdi.. çantamı alarak sesiz adımlarla odamdan merdivenlere yöneldim herkez normal olarak uyuyordu.

konağın kapısına geldiğimde kapıdayken korumaları yeni görüyodum koruma sayısı artırılmıştı kaçmamam içindi anlaşılan..

ayakta uyuyolardı resmen horlayan bile vardı ıyy diyerek kaçmak istiyordum ama şuan olmazdı.Veysel abi beni görünce yanıma geldiğinde hızla sözünü keserek arabanın anahtarını istedim.

Arabanın anahtarını ver

ama hanımağam ağamın emri var

anlaşılan bizimkiler öğretlemişti kızarak üzerine birkaç adım attım.Çantamdaki silahı boynuna dayadığımda hızla kendi belindeki silahı çoktan almıştım..

Veysel abi kaçmıyorum kaçsam sence konağın Gbs li aracınımı alırım bu zeka fazla değil mi geri gelicem şimdi veriyomusun ölüyomusun son kez diyorum sana arabamın anahtarını ver

bu kadar ani hareket etmemi beklemesi gerekmekteydi bir Melikzade olarak beni silah eğitmenliği için az yollara düşmemiştik anlaşılan boynuz kulağı geçmişti.Yüzünde korkudan üstüne daha fazla gitmek istemeden cebinden zarzor çıkardığı anahtarı vermişti hemde birisini istersen ikisini vermişti ne kadar gülmek istesemde bu anı ve ciddiyetimden ödün veremezdim.

B-buyrun hanımağam

Birisini istedim ikisini değil al şunu ayrıca şunlara söyle horlamasınlar konak salandı resmen..

emredersiniz hanımağam

yarım bir gülüşle yakından duran arabayı açarak yanına doğru ilerledim şoför koltuğuna geçip elimdeki çantam ve silahımı çantama yerleştirip yanıma koydum hızlı bir manevra ile Mardin in ıssız sert sokaklarından konağın dışı sayılacak bir yere doğruu araba ile haraket ettim ağacın altına girdiğimde arkamdan birinin gelip gelmemesi için kontrol etmek için bakındım gelen giden yoktu korku yetmişti anlaşılan..

Çantamdaki telefonu arabanın konum sinyaline bağladığımda ortalama bir yere doğru gitmeye koyuldum ortalama yarım saatte boş sokak ve caddelerde en sevdiğim surat ve hızla gelmiştim baya büuük bahçesi olan ihtişamlı bir evdi nerdese dağın başında sayılacak kafa dinlemelik bir yeri tercih etmişti .

Arabayı güvenliğin oraya geldiğimde silahımı çantama iyice yerleştirip elime aldım fular ve gözlükten az çok tanınmıyodum arabadan inerken yanıma gelen korumalara nişanlısı olduğumu sürpriz yapmak istediğimi söyleyerek çekillmesini istedim

en azından burdaki korumalara uyumuyor ve horlamıyolardı..

evin bahçesine girdiğimde ihtişamı yüzüme çarpıyordu lüks demek bunun yanında basit kalırdı.Bende bu zamana kadar iyi bir yaşam geçirmiştim ama bu kadarı hayallerimden bile öteydi bir mimarla anlaştığı kesindir çok vakit kaybetmeden yürüyüş yolundan kapıya kadar geldim koruma lar yine beni karşılıyordu tabi ama ellerinde klasik silahlarıyla..

elimi kaldırarak dur işareti yaptım silahımı çıkarıp uğraşmak istemiyordum hem çok ses oluyor kulaklığımı saçma biri için zarar veremem dimi..

onada nişanlısı olduğumu söyleyip çekilmesini emrettim ama birisi kıl gibi önümde duruyordu anlaşılan işimiz vardı çantamdan çıkardığım silahı bu seferde ben çekince bütün silahlar bana çevrilmişti burdan sağ çıkmam inkansızdı o yüzden gerekli bir uyarı vermek zorundaydım

hava ya bir el ateş ettim Cihan silah sesiyle yanıma gelirken bütün korumalar yanıma doluşmuştu namluları bana dönen silahlarıyla

ilk konuşan ben oldum.

-Gel dedin geldim anlaşılan pek istenmiyorum

dedim önümdeki çekilmiş silahları gösterek

-İndirin silahlarınızı hanımağanızı nasıl tanımasınız aptallar.

diyerek resmen kükremişti sinirli olduğu belliydi geleceğimi anlaşılan düşünmemiş ihtimal bile vermemişti yoksa haberleri olur bu kadar olaya gerek kalmazdı.

Başımlı onaylayarak yarım bir gülüş ile bende silahımı indirip çantama atmıştım tanınmamak için taktığım gözlük ve fuların bu kadar kamufle edeceğini düşünmemiştim .

Cihan ın bakışları üstümdeki elbisenin yırtmacı ve ardından gözlerime kaydı kaşlarımı sinirle çatarak

-Görende kıskanıyosun zannedecek Cihan ağa

Cihan ın gülüşü dediğim cümle ile resmen katlanarak büyümüş kahkahaya dönüşmüştü sinirli bir bakış ve ciddiyetimi koruyarak kapının önünde durmaya devam ettim.

Cihan gözlerimi gözlerine kenetleyip elini koyduğu kapı kolundan çekip yanıma doğru ilerledi ilerledi..

nefesini tenimde hissedebiliyordum kalbimin saçma sapan sapıntıları kalbi delerken yüzümdeki utancı gizlemek için çırpınan bir ben vardım cesur bakışları gözlerimden dudaklarıma kayarken konuşmaya başladı.

-Nişanlımı kıskanamazmıyım küçük hanım

yüzümde gezen gözlerini çekmedi cesur bakışları gibi konuyu değiştirerek öne atıldım

-İçeri davet etmiyeceksen gideyim dondum burda ihtiyar adam.

Cihan üstümdeki bakışlarını çekip doğruldu eliyle önümden çekilip içeriyi geçmem için işaret etti.içeri girdiğimde koyu renk ve tonlamanın yarattığı güzel ve lüks mobilya ile döşenmiş zangin para şöhret diye bağıran bir evdi kiminin hayali kiminin sessizlik yönergesiydi bu ev genişiği güzelliği şatafatı gözleri kendine çekerken sessizliğide ürperticiydi karanlık bir mağara Cihan neden böyle bir evdeydi garibime giden evi konumunu bir köşeye attıp unutmuştum.

Sertçe kapattığı kapıyla gözlerimi kapatmam ile yanıma geldibunun yakın teması neydi neden bu kadar çok yaklaşıyordu ne olsun istiyordu.Bir adım uzaklaşarak devam ettim çantamı siyah deri koltuk takımının üstüne bırakıp yanına geçerek oturdum .

İlk konuşan Cihan olmuştu.

-Geleceğini düşünmemiştim dedi oturduğu deri koltuğun yanındaki masadan alkolüne uzanırken ..

içimde o zaman bir şeyler kırıldı sanki benim tanıdığım Asaf alkolden nefret ederdi ..

yüzümü ve gördüklerimi toparlayarak sorusuna yanıt verdim.

-Canım istedi geldim gelemezmiyim

Cihan gözlerini tekrar irislerime derinlemecesine kitleyerek histerik bir gülüşle bana dönerek devam etti.

-Gelebilirsin de beklemiyordum nefret ettiğin adama gelmen şaşırttı.

-Senden nefret eden falan yok seninde evlenmek istemediğini biliyorum ayrıca konuşmaya geldim.

Cihan hafif şaşkın bakışlarla beni inceliyordu.

-Beni özlediğinden gelmedin yani

dedi pis pis gülerek hemen ayaklanmıştım resmen beni kendine bağlıyordu bile bile..

-Cihan bak giderim

Ayaklanmamdan istifade elindeki bardağı bırakıp hemen yanıma gelip ellerimden tuttu teninin tenime değmesi resmen beni yakıyordu aynı zamanda sakinleştirmesi gibi ciddiyetimi koruyarak yüzüne sinirle baktım.

-Tamam tamam gitme gel küçük hanım

elini elimden çekip tekrar yerime oturdum kıskanıpta farkettirmek istemediği ama belirtmekten zevk aldığı yırtmacımla ona dönerek bacaklarımı üst üste attım herşeye tamamdı ama KÜÇÜK HANIM demesi benim sinirlerimi hoplatmaya yetiyordu.

-aşiret lideri beylerbeyi falan ne konuştular kararı neymiş onu tam öğrenmeye geldim ben

dedim solgun umutsuz kırık gözlerle..

-bişeyler içermisin anlatıcam.

-bir soğuk su alıyım lazım olucak

yerinden kalkarak mutfak diye düşündüğüm yere doğru yürüdü girmesiyle küçük led ışıklar açılmıştı nasıl yani kocaman ağanın kendi evinde hizmetlisi yokmuydu diye düşündüm yerimden lakarak çantamı da alıp bende ilerledim aldığı siyaj kupa bardağa su koyarken bana dönmeden konuştu.

-Al bakalım suyunu

diyerek kupayı uzattı aldığım suda bir yudum aldım kendiside bir kaç yudum su içip cam şişeyi tezgaha bıraktı tezgaha yaslanıp derin bir nefes aldı sanki kendisini rahatsız eden büyük birşey vardı bir kocaman zengin ve merhemetsiz bir ağanın derdi ne olabilirdi ki parası şöhreti uçsuz bucaksız namı varken derdi neydi..

söze girmesini beklediğimde girdi söze..

-Bugün bazı büyük kararlar alındı berdel bozulacaktı ben kardeşimden zaten vazgeçtim ama ya suçsuz bir melek olan çocuğu..

konuşurken merhametsiz asi sinir dolu dediğim adamın dudakları titriyordu sanki kelimeleri gibi gözlerini kaçırarak devam etti..

Ona kıyamadım yoksa hiçbiri umrumda değil ama bu seferde sen varsın istemediğin bir koca olarak hayallerinin giriş noktasını kırıp parçalayacak olarak düşünen bir zamanlar Aşık olup şimdide yüzüne bile bakmayı düşünemediğin adam ne yapabilirim çok düşündüm ama olmuyor.

gözlerindeki kırgınlık üzüntü vardı bana zarzor bakan gözleriyle devam etti konuşmasına..

Bugün beylerbeyi babama devretti ama babam kabul etmeyip bana verilmesini söyledi başta ağaların babamı küçük düşürmeyip benden önce babama vermesi nedeniyle.. beylerbeyi olmak milyon tane belayıda getirecek özellikle ikimizede senden hamile kalman beklenicek benden zalimlik çoçuğumuz kız olursada kuma..bilmiyorum bu cehennemi yaşayabilecekmiyiz EN ÖNEMLİSİDE KALDIRABİLECEK VE MUTLU OLABİLECEKMİYİZ SEN BENİMLE MUTLU OLMAMAK İÇİN BU KADAR ÇABALARKEN.

Sesi olabildiğince kötü çıkıyordu elimdeki bardak kayıp düşücekti sanki bunun nasıl bir cehennem olduğunu biliyordum aslında Beylerbeyi olmak Cihan a bir zararı olmucaktı onun gücüne güç parasına para şanına şan katıcaktı tek düşüncesi burda bendim..

Bu adam beni seviyormuydu ya dediklerinden çıkardığım tek bişey vardı birisini Gonca nın bebeği için üzülmesi goncadan vazgeçmişken.. diğeride ben ama sadece ben yanına koyulabilecek bir kelime daha olmadan.

sonlara doğru kurduğu cümlenin ağırlığının ikimizde farkındaydık dolduğunu bildiğim gözlerle baktım.

-Mutluluğu sende bulamayacağımı düşündüğüm doğru evliliğin ne yeri ne de zamanıydı benim için ayrıca törenin yaş farkından berdeli kabul etmeyeceğini düşünmüştüm.

Cihan sözlerini toparlamaya çalışan açıklama yapmak için çabalayan elindeki yüzüğün diğer yarısına baktı evet haklıydı yaş farkı zaman farkı yer farkı hayal farkı..

-haklısın bişey diyemem yaş farkı da var yerde zamanda bunu benim yapmadığımı elimde olan bişeyin olmadığını bilmeni istiyorum sadece...

Cihan ın aklı arkadaşı ile dertleşirken ki zamana gitmişti..

5 gün önce

Aklım almıyor Hazar kardeşim bir Melikzade ye kaçacak kadar mı akılsız oldu kan davamız varken bir de bu işin sonu ya berdel ya ölüm berdel varken ölüm yapılmaz .

-haklısın kardeş Gonca bacım büyük hata yaptı kaçmakla ama sevmiş işte berdel yapılacak mecbur kızı gördün mü peki

-Yok görmedim Hazar ben benden 10 yaş küçük bir kıza nasıl kadın gözüyle bakıcam

-belkide güzeldir kız ne malum seversiniz belki..

Günümüz

Aklına gelen anıları yüzünden sildi acaba bu kadını sevmişmiydi sevecekmiydi..

belkide çoktan sevmişti..

Asenin gözü Cihan daydı ilk defa bu kadar savunmasız ve güçsüz görmüştü Cihanı ilk defa alkolün etkisindedir diye düşünsede başka bir derdi oluğuda kesindi.

-Cihan iyimisin korkutuyorsun beni

-Y-yok korma iyiyim ben başka soracağın bişey varmı

Asen söylemekle söylememkek arasındaydı ne kadar Cihan a cesur olarak kendini ifade etsede ASLANBEY deyince kimsenin yüzüne bakamayacağını korkudan zalimlikten başka bişey bilmediğini bilir ve düşünürdü..

-Asen korkma ne diyeceksen de

-B-ben ben şey

bütün cesraretini topluyarak cümlesini tamamladı.

-ben anlaşma yapmak istiyorum.

bölüm sonu

takip etmeyi

destek yorum beğeni ve oylamayı unutmayın

seviliyorsunuz