Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Kaçmak Mı🎈

@pandanin_hapishane

öncelikle herkese meraba bu bölümü dün yazmış ve yayınlamıştım ama tammamen silindi ve taslakta falanda yoktu aynısını tekrar yazmaya başladım baya zor oldu ama sizlere değer.. Asıl hikayenin şimdi başladığını söyleyebilirim bu bölümün sonuna doğru olaylar dahada karışacak spoiler..

bir de hızlı ve uzun yazmaya çalıştığımız için sistemsel noktalama ve yazım yanlışları olabiliyor bizim elimizde olan bişey gerçekten değil bunun içinde özür dilerim iyi okumalar


Evinin yüzüne kapattığı kapının ardından perdeleri tekrar çeken Cihan Evin e olabildiğince sinirlenmişti bir umut kırıntısı bile vermediği kişinin ona böyle davranması onuda üzüyordu..


ama onun gözü Cihan da değil hanımağalıkta şöhret paradaydı bu sayede herkese sözü geçicekti belkide belkide gerçekte seviyordu kötülerde sevebilirdi dimi..


kafasını kaldırdığında karşı yatağında uyuyan güzelliğe baktı bir hafta sonra helali olacak kadına ..ne de masum uyuyordu günahsız bir melek gibi ..

asi tavırlarıyla cesaretiyle güzelliğiyle dikkkat çekmiyecek gibi değildi..

gardırobundan aldığı eşofmanıyla üstünü değiştirdi elindeki bandajıda çıkarıp yanındaki konsolun üzerine bıraktı acımıyordu zaten prensesinin sarrdığı yara açılırmıydı peki Cihan onu öyle görüyormuydu..

masumca uyuyan Asenin yanına yaklaştı kokusunu içine çekeçek kadar hemde bebek gibi cennet gibi kokuyordu doğal büyüleyici bir kokuydu parfüm olmadığı kesindi keskin bir koku değildi.

yüzünü iyice yaklaştırdı Asenine ne de güzel uyuyordu üstünü açmasıyla tekrar üstüne pikeyi çekti üstündelik elbiseyle uyması zordu .

üstünü değiştirmeyi düşündüğünde ne kadar şimdiden sahiplenip karım desede karısı değildi hatta nişanlısı bile değildi akşam takılacaktı belki yüzükler ama o bu işe çoktan gönül bağlamıştı.

Asen ne kadar evlenmek berdele kurban gitmek istemesede Cihan bu işe seviniyordu karlı çıkan kendisiydi Mardinin en güzel kadınıyla evlenecek ayrıca üzerlerine düşen lekeyide temizlemiş olucaktı.

tekrar Asenin üzerindeki elbiseye baktığında vücut hatlarının nasılda belirgin durduğunu gördü bir elbise bu kadar yakışabilirmiydi hizmetlilerden birinden yardım almayı düşünsede vazgeçti kendisinin dokunamadığı laf söz olucak diye yaklaşamadığı kadına kimsenin dokunmasını istemedi.

tekrar yanına uzanıp yastığını Asenin yastığının yanına dayadı yüzünü yüzüne daha da yaklaştırdı güzelini izlerken çoktan rüyasında izlemeye koyulmuştu.

..

üstümdeki ağırlık ve dışardaki kutlama seslerine kalkmıştım üzerimdeki kişinin bir erkek bedeni olduğunu anlamak zor değildi öyle bir sarılmıştı ki kurtulmak için büyük çaba göstermiştim resmen.

bir dakka ben neden burdaydım yanımda neden Cihan uyuyordu ve bu oda neresiydi yoksa biz yani şey o mu olmuştu..

gözlerimi kapatıp üzerime göz gezdirdiğimde kıyafetlerim üstümdeydi ee peki burası neresiydi vebenim ne işim vardı ve dışarda ne oluyordu. hızla cihanı uyandırmaya çalıştım

Cihan uyan

...

Cihan uyan hadi

...

Cihan uyansana ya

...

CİHANNNN

-Ne lan noldu savaşmı var karşı takım kim

mahmur gözlerle cihanın saçmalamısana göz gezdirdim

-Birde takım diyo ya maç yapıyoruz sanki cihan saçmalama yok savaş falan

-EE niye uyandırıyosun o zman beni yatağınımı beğenmedin

-Ne yatağı ya benim burda ne işim var ayrıca nerdeyiz

-Ha dün sizin konağın yakınlarında kaza olmuş giriş cıkış kapalı olunca bizim konağa getirdim konağa haber saldım meraklanmana gerek yok

cihan çokdan yataktan kalmış elindeki saatini takıyordu.

-Tamam saol teşekkür ederim.

-Rica ederim

-Beni konağa bırakırmısın

-tamam bırakırım

-şimdi sana gonca nın burdaki kıyafetlerinden gönderiyim onlardan giy bunlarla aşağıya inme

dedi pis pis gülerek..

-Nedenmiş burnlarla inerim ben

-Milettin gözüne gece ne yaptığımızı sokup gecelik gibi olan elbisenle dün katil olmadım diye bugün katil yapmak istiyosan anlarım.

Cümlenin başında kullandığı kelimelerle Asen şok ve panikle Cihan a döner

-Cihan saçmalama olmadı dimi öyle bişey

cihan gülerel

-Bİlmem hatırlamıyormusun

-CİHANN

Asena elindeki yastığı sinirle kapının kenarında olan Cihan a atar .

-Tamam tamam olmadı bişey o kadar şerefsiz değilim neyse ben aşağıya iniyorum sende üstünü değiştir akşama nişan var zaten çok iş var.

-Tamam

cihan kenara attığı yastıkla odadan gülümseyerek çıkar.

avluya doğru indiğinde bu kutlamayı kendiside anlayamaz avludan baktığında kurbanlar kesildiğini görür babasını Ahmet Ağanın yanına yaklaşıp kurbanları göstererek konuşmaya başlar.

-AĞAM HAYIRDIR NE BU KURBAN MUTLULUĞU

-OĞLUM EVİNE GELMİŞ KESİLMESİN Mİ İKİ KURBAN OĞUL

-KESİN BABA KESİLSİN

Diye onaylayarak bahçedeki mutfağa doğru ilerler.

Mutfağa adım atmasıyla hekes kendisini düzeltip başını yere eğer.

Evin i mutfakta hizmetli lere yardım ediyor olması onu hayli şaşırtır Evin in yüzünde ise güller açıyordur.

Cihan bakışlarını çekip günaydın hanımlar diye konuşmaya başlar kadınlarda günaydın ağam dedikten sonra Cihan gözleriyle süsdüğü bir kıza şöyle buyurur.

-GONCA NIN ODASINDA ÇIK BİR KAÇ PARÇA KIYAFET ALIP KARIMA GÖTÜR .

Diye söylenir.

Karıma dediği yeri bastırarak Evin e doğru söylemesi evinin yüzündeki gülümsenin solmasıyla Cihan daki gülümseme büyür.

mutfaktan çıkarken Sevim hanımı annesini gören Cihan annesiyle özlem giderir annesinin yüzündeki mutluluk her şeye değerdir.

Yukarı çıkmak için heveslendiğinde Asenin belki giyinmemiştir diye düşünür sonra telefonun almadığını fark etmesiyle beraber tekrar odasına çıkar.

Tok ve sert sesyle MÜSAİTMİSİN CİHAN BEN diyerek kapıyı çalar.

Asenin gel sesiyle odaya girer hala dünki kırmızı elbisesiyle duruyordur.

-ÜSTÜNÜ NEDEN ÇIKARMADIN

-FERMUARINI AÇAMIYORUM SAÇIMA SIKIŞMIŞ

cihan gülmeye başlamıştı .

-EE NAPALIM YANİ

-CİHANNN

cihanın gülmesinden sinirlenen asena ondan başka yardım edecek olmayacağını düşünür. yani mecburdur.

-CİHAN ŞEY DÜZGÜN VE EDEPLİ BİR BİÇİMDE BURAYI BASTIRARAK SÖYLÜYORUM BANA YARDIM EDERMİSİN.

cihan gülerek yaklaştı.

-DÖN ARKANI

Arkasını dönen Asena elerinin tenine değmesiyle utanmıştı.

saçlarını bir tarafa çekerek boy aynasının önünden Cihan ı izlediğinden habersizdi.

cihan sıkışan saçlarını fermuardan kurtarıp yavaş ve narin bir şekilde incitmeyerek açmıştı fermuarını ardından izlediği teninden ellerini ve gözlerini çekip bittiğini söyledi.

Asenanın teşekürünü onaylarak üstünü giyinmesine müsade ederek odadan telefonunu alarak çıktı.

asena kıyafetini indirmeye başlayıp hizmetlinin getirdiği sade çiçekli çok güzel tam bir yazlık kıyafet olan elbiseyi giymişti aynandan kendisine baktığında çok yakıştığını fark etti.

Gonca da baya zevkliymiş diye içinden geçirdi yerdeki kıyafetini alacak iken koltuğun yanına düşmüş bir hap kutusuyla karşılaştı..

Ceketinin cebinden düştüğünü düşündü.

Cihanın bir hastalığımı vardı. Asen kapsüle baktığında gramajından ağır dozlu bir ilaç olduğunu anlamıştı .

ilacın ve kapsülün adını hemen eline aldığı telefonuyla çekti bir eczacıya soarrım diye içinden geçirdi peki o ilaç ne ilacıydı ve Cihan da ne geziyordu.

ardından telefonu nu ve eşyalarını bir çantaya koyup aşağıya doğru inmeye başladı avluda oturan Cihan ve ailesinin yanına doğru yürüdü.

Cihan kafasını kaldırdığında Aseni yanına yaklaşırken gördü utangaç hali gözünden kaçmıyordu.

elbisenin bu kadar yakışacağını hiç beklemiyordu o kadar yakışmıştı kıi cıvıl cıvıl duruyordu gülümsemesiyle elbiseye renk katıyordu.

ardından Asenin kendisine yaklaşmasıyla ilk babasının ve annesinin elini öpüp konağa gitmek istediğini yeterince rahatsızlık verdiğini dile getirdi Ahmet ağa ve Sevim hanım yanlarına aldığı Asenle konuşurken Cihanda üstünü değiştirmek üzere yukarı çıktı.

üzerini değiştirirken konsolun üstünde duran ilacı gözüne çarptı çeketimden düşürmüşümdür diye elini attığında Asenin ilacı görme ihtimalini gözden geçirdi görmüşmüydü..

ya ilacın uyuşturucu bağımlılığından sonra uzun süre kullanması gereken ilaç olduğunu anladıysa..

Bu cihanın da adınında felaketi olurdu.

Tabi gelecekte olacak evliliğinde berdelinde.

ilacı ceketine atıp odadan sert yüzüyle çıktı.

avluya doğru indiğinde annesiyle babasıyla kaynaşmış sohbet eden bir çift Asen duruyordu ailesiyle bu kadar iyi anlaşabileceğini düşünmüyordu özellikle babasıyla..

köşedeki perdeden pis bakışarıyla bakan Zenan onu görmemle perdeyi sonuna kadar çekti.

cihan sinirli ve ketun görüntüsünden pay vermiyordu Asen Cihan ın gelemsiyle ayağa kalkıp gitmek için doğruldu tekrar babası ile annesinin elini öpüp vedelaştı.

tam kapıdan çıkacak iken onları durduran Ahmet ağa nın seslenmesi oldu.

-OĞUL DURUN HELE BİR HEDİYEM VARDIR .

diyerek Asen e doğru getirdiği mücevher kutusunu açtı aievi yadigar annesinin elmasve pırlantayla dolu olan yaprak ve çiçek şekli ile süslenmiş tokayı gelinine doğru uzatıp şöyle seslendi.

-SENİN SAYENDE OĞLUM TÖVBESİNİ BOZUP KONAĞINA GELDİ AİLESİNE DÖNDÜ SEN BANA DÜNYALARI BEN DE SANA ANNEMİN YADİGARI OLAN BU HEDİYEYİ VERİREM.

Asen tövbe konak laflarından bişey anlamamıştı ayrıca kendisi ne yapmıştı Cihana döndüğünde ise ketun suratıyla karşılaştı .

onuda bozmuyarak Cihanın onaylaması ile hediyeyi kabul edip teşekürlerini buyurdu .


..


Aslanbey konağından çıkmış Melikzade konağına geliyorduk yolculuk da sessizliğimizi koruyorduk.


kafamda ne kadar soru varsada Cihan ın özelidir deyip susmaya koyuldum ne o konuştu ne ben Melikzade konağına geldiğimde konağın kapısının açık olmasıyla şenliklere başlanıldığını anlamıştım.

Cihan a veda edip onun hal ve hareketlerine anlam yükleyememiştim garipti gereksiz bir sertlik vardı üstünde bu konuyu kenara süpürüp konağa doğru yürüdüm.


Konağa girdiğimde herkes telaşlar içerisindeydi herkesin üstünde göz gezdirdikten sonra avluda oturup kahvaltı yapan aileme doğru yürüdüm mirza ve gonca da yan yana oturmuştu beni görünce utançlarından başlarını eğmişlerdi haklılardı utanmakta onların yüzünden Asen kendisinden vazgeçmişti.


Ne kadar sinirlensede birisi abisi diğeride yiğenin annesiydi o yüzden bu siniri küslüğü devam ettirmek istememişti.


Gonca nın asena nın üstündeki kıyafeti görüp kendisin olduğunu fark etmişti utançla tekrar önüne döndü

asen kıyafetini fark eden Gonca ya bakıp gülümseyerek

-YAKIŞMIŞ MI SENİN KIYAFETİNİ ÇALMAK ZORUNDA KALDIM ÖZÜR DİLERİM.

Gonca utanarak başını salladı

-ESTAĞFİRULLAH O NE SÖZ ÇOK YAKIŞMIŞ

-TEŞEKKÜR EDERİM

Goncanın sözü beni gülümsetmişti.

hemen ardından dedeme kaza haberini anlatıp özür dilemeye koyuldum ne de olsa burası Mardin di .

izin alıp odama çıkacakken arkamı döndüğümde azatın kızarmış gözleri çıkarmış olduğu bandajsız üstünde kanı kurumuş eliyle karşılaşmayı beklemiyordum uzun uzun baktı bana dün kü olanları hatırlayınca gözlerimi gözlerinden çekip hemen odama geçtim.

odama geldiğimde ilk iş olarak telefonumu sarza takıp kıyafetlerimi kenara koydum ardından elimi yüzümü yıkayarak tekrar avluya doğru gelip kavhaltı etmeye başladım şansımada tam karşımda da AZAT oturuyordu kahvaltını yaparken resmen yüzümün her telini incelemişti rahatsız olmaya başlamıştım.

ardından dedem akşam ki hazırlıklar için öğütler veriyordu.

öğütlerinden ben bile sıkılmıştım azat en son dayanamarak hızla sinirli bir şekilde kalktıp konanağın kapısını hızla çarptı .

Bu berdel olayı onu harap etmişti kolaymıydı sevdasından vazgeçmek kolaymıydı sevdasının o na uzattığı elinden red yemek buna rağmende usanmadan sevmek.

çok canım istemesede bişeyler atıştırıp sofra dan kaltım ardından odama gidip bir duş aldım duş almak iyi gelmişti hem üstümdeki yorgunluğu ve stresi almıştı.

duşun ardından çıkarması kolay olur diye tekrar elbiseyi giydim gözlüğümü ve yazlık şapkamı da alarak çıkdım.

annemin gelemeyeceğini işlerle ilgileneceğini duyunca üzülmüştüm o da haklıydı bir çok iş vardı bende aramızdaki buzlarında erimesi için Gonca ve Gül ü davet ettim az ısrar sonucu ikiside kabul etmişti.

Gül ile berdel yüzünde aramız baya bozulmuştu ikimizde çok farklı karakterlerede sahip olsak anlaşabiliyorduk ta ki son mevzuda aramızda geçen mülakaşadan ötürü

çarşıya doğru geldiğimizde duymayan kalmamıştı nişanlanacağımızı tabi burası Mardin di berdele kurban gidiyor değil evlenip mutlu olacak diye çıkmıştı adımız ulu Ağalarıyla komik geliyordu hep bu töre işleri ta ki içine girince komikliğin dışarda olduğunu oyunun dışarda olduğunu anladım.


..


Gonca ile mağazadan çıkıp Gül hanımı bekliyorduk en süslümüzü.. ağaç olup kök salmıştık bir türlü istediği kıyafeti bulamıyordu.


bense ilk girdiğimiz mağazadan mavi uzun göğüs ve sırt dekoltesi olan balık bir uzun abiye seçip almıştım hepsi çok güzeldi ama beni üstündeki zarif ince çiçek detayları mest etmişti.

Goncada gözleriyle aynı renkte olan yeşil bir elbise seçmişti çok çok yakışmıştı şimdi abimin neden Goncayı kaçırdığını anlıyordum adı gibi yeşil olan gözleri kalçasına kadar uzanan açık kahve saçlarıyla mükemmel duruyordu.

en son girdiğimiz mağazadadnda Gül ün beğenmesi ile baya şık bir abiye almıştık Gül ün doğal sarı saçları mavi gözleriyle onu prenses gibi göstermişti Gül ün güzeliği adı gibi dillere destandı.

çok geçmeden elbise ayakkabı aksesuar gibi şeyleri almış halletmiştik ayrıca çok yorulduğumuz için kendimizi ilk gördüğümüz kafeye doğru attık.

..

hem konuşuyo hemde sipariş etttiğimiz tatlıları yiyordık Gonca nın kısa sürede bize uyum sağlamasını bu kadar beklemiyordum Gül le aramızdaki sorunda çözülmüş buzlar erimişti.

en son çıkktığımız mağazalardan birinin muhabbetini edip gülüyorduk Gül ün sade dediği beyaz elbisenin gelinlik çıkmasıyla ilgiliydi.

çok fazla elimiz dolu olduğundan ve yüreyecek halimiz olmadığından konaktan bir araba istemek için konağı aradım kısa süre içerisinde orda olur ASENA HANIM demesiyle telefonu kapatmıştım kısa süre içerisinde yanımıza yaklaşan kişiyi görünce şaşırmıştım.

AZAT.

Azatın buraya gelmesini beklemiyordum o da yanımıza oturup sohbet başladı tam kalkacak iken gelen kişi ile gözlerimi kapattım.

CİHAN.

Cihan azatı burda görmesiyle hayli sinirlenmişti ama bunun sorumlusu ben değildimki sonuçta ben çağırmamıştım .

cihan kolumdan tutarak konuşmak istediğini söyledi zorluk çıkarmadan kenara doğru yürüdük Cihan içine birikmiş her şeyi söyleme başladı içinden sanki bir canavar çıkmıştı kötü kalpli bir canavar ..

bir damla gözümden gözyaşı aktığını hissettiğimde yüreğimden kopan o soruyu sordu.

-SEN AZATI SEVİYORSUN O YÜZDEN ÇAĞIRDIN ZATEN BURAYA DA

KALBİMDE BİŞEYLERİN KIRILDIĞINI HİSSETTİĞİMDE ASIL BENİ PARÇALAYAN SORUYU SORDU.

-SEN AZATLA NE YAŞADIN AŞIKSIN DİMİ ONA

Dün içimi açtığım herşeyi anlattığım adam karşıma çıkmış aynı soruların hesabını öfkeyle kusuyordu.

o soruyu duyduğum an kafam dan vurulmuşa döndüm ama kalbimden gerçekten vurulmuştum.

Ben kimdim karşımdaki bana hesap sormaya tenezül edip beni namusumla suçlayan kimdi..

Göz yaşlarımı sildiğim elimle bir tokat atmak için elimi kaldırdım gözlerini kapatıp bileğimden tuttu. vuramamıştım ..

hızla tuttuğu kolumu kurtararak göz yaşlarımı silmeye koyuldum masaya geldiğimde Cihanda olduğu yerden hızlıca cekip gitti.


Ağladığımı ilk anlayan Azat olmuştu diğerleride ardından tabi..


çok geçmeden konağa gidip hazırlıklara başladım en üzgün gelin adayı olarak.


tekrar bir duş alıp gelen makgöz ve kuaförleri odama geçmesi için buyur ettim ardından hazırlıklık için seçtiğimiz saç ve makyaj modelini yapmaya başladılar .


içeriye gelen gül ve gonca dan iltifatlar alınca azda olsa gülümsedim bu gülümseme geçiçi ve yalandı ama ..


evet bitti sonunda diğerek kalmıştım bana göre baya uzun sürmüştü sonunda hazırdım ama içimdeki heyecanı öldüren bir çift berdel ve mavi gözlü Cihan vardı ne diyebilirdim elimden ne gelirdi.

Annemin odama girmesiyle göz yaşlarını tutamamıştı benim kızım büyümüşte evleniyormuş dedi.

kızım berdele kurban gidiyor demiyordu..


... 


odada canım yeterince sıkılmıştı hazırlıklar bitmeye yakındı bende avluya çıkıp konağı izlemeye koyuldum


kapıdan çıktığım anda duyduğum sesler hiç hoşuma gitmemişti.

azatın möhteber ana ile benim yüzümden kavga ediyordu her şeyin suçlusu bendim herşeyin şimdi ise bir deliye kurban gidiyordum.

konağa baktığımda ahşap merdivenler çiçeklerle sülsenmiş çok güzel bir görüntü oluşturmuştu led ışıkların oluşturduğu ambiyans nişan organizasyon şirketinin düzenlemesi ile mükemmel olmuştu her şey gelen balonlar Ağamıza gelen çelenkler tıpkı hayallerde ki gibiydi..


arkamı dönmem ile birisine kaya gibi çarpmıştım kolumun acısı ile kafamı kaldırdığımda Azatı gördüm Azat açarpmıştım uzun uzun izledi beni makyajımı saçımı elbise mi gözlerini alamamıştı adeta özür dileyerek tam gidecekken elinden tuttum.


ben bile şaşırırken ağzımdan çıktı o sözler


-Hala benimle kaçmaya varmısın hala beni kabul edermisin

... bölüm sonu


Loading...
0%