İyi okumalarr,seviliyorsunuzz❤️

“İlahi Bakış Açısı”

Anka timi sonunda askeriyeye giriş yaptıklarında Ceylan’ın telefon ve çantası ellerindeydi,telefonun arama geçmişinde en son Enes’in numarası olmasına rağmen askeriyeyi ve lojmana karış karış bakmalarına rağmen Enes hiçbir yerde yoktu.

Hepsinin kafasında muhtemel iki senaryo vardı,ya Ceylan’ın yanına gitmiş ve her ne olduysa onunda başına gelmiş Ya da herkesten habersiz Ceylan’ı aramaya kalkmıştı.

Hepsi ikinci senaryonun gerçekleşmesini umarken odaya giren albayla herkes ayaklanmıştı.

Albay”Mobesedeki kayıtlara göre kaçırılmış,şoför bu adam ama arkasında kim var onu da bulucam.Enes teğmene ulaştınız mı?”

Arda”Olumsuz komutanım”

Albay”Neredeyse onu da Öğretmenide bulun”demiş ve kamera kayıtlarını açmıştı.Ceylan’ın gittiği yolda aynı saatlerde tek bir araba geçiyordu ve muhtemelen buydu.

Herkes şoförün yüzünü akıllarına kalırken Albay ise çoktan toplantı salonundan çıkmıştı,onun çıkmasıyla beraber Mehmet Ali’de Hızla ayaklanmıştı.

Onunla beraber Ömer ve ardından diğerlerinin ayaklanmasıyla genç adam yerinde duramıyor,toplantı salonunun içinde oradan oraya volta atıyordu.

Arda”Bir o tarafa bir bu tarafa yürümen elimize hiçbir şey geçirmiyor,kendine gel ve çözüm bul asker”

Desede genç adam hiçbir şey duymuyor kendini büyük bir boşlukta gibi hissediyordu.O sırada önündeki bilgisayarda birşeyler kurcalayan Murat’ın klavyedeki eli durmuş ve odayı bir video sesi doldurmuştu.

Başkan”Asker asker bu adamı ne hafife almışsın”diye konuşmaya giren adamla tüm tim Murat’ın etrafına toplanmış videoyu izliyordu.

Genç adam içinden ettiği tüm küfürleri durdurmaya çalışarak kendini videoya odakladı.

Başkan”Ah asker ah siz beni dağlarda ararken gözünüzün önündekini kaçırdınız valla bir tık salak adamlarınızı ama biliyon mu?”

Başkan”Ama bak ben siz miyim?Seninkini azcık misafir edek dedim ne iyi etmişim ama demi”diyip kamerayı Ceylan’a çevirmişti.

Elleri zincirle tavana bağlı olan genç kadının dudağındaki patlak dışında yarası Yok gibi gözüküyordu,fakat bu bile Ali’yi çıldırtmak için büyük bir nedendi.Ama sustu içindeki tüm öfkesine rağmen videonun bitmesini bekledi

Genç kadın sanki onun gözlerine bakmak ister gibi boynunu dik bir konuma getirmiş sadece kameraya bakıyor yanındaki adama ise bakmaya bile tenezzül etmiyordu.Genç adam kızın gözlerindeki o korkusuz bakışların ardını görebiliyordu,korktuğunu biliyor kalbi bu yüzden derin bir şekilde süzülüyordu.

Başkan”Çok suskun be kadın komutan,kadın dediğin bu kadar az konuşmamalı ama biz onu konuştururuz,he dimi seversiniz siz bizim konuşturma yöntemlerinizi”

İşkenceden bahsediyordu bu olmazdı,böyle birşeye kalkışmazdı kaşıklamazdı,böyle birşey yaparsa Ceylan buna dayanamazdı,korkardı ki o çok korkardı.

Genç adam videonun başından beri ağzını açmamış tek kelime etmemişti,ama bakışlarını gören bir insanın aklından neler geçtiğini anlamaması mümkün değildi,şuan mümkün olsa ekranı delip geçer yine alırdı Ceylan’ını ama yapamıyordu.

Başkan”Neyse komutan sen kara kara düşün belki bulursun bir çözüm yolunu”dediği sırada arkadan Ceylan’ın”Manyak herif”dediği sesi gelmişti,görüntü kapanmadan ekranda görülen son şey ise Ceylan’ın yüzüne inen sert tokatın etkisiyle genç kızın başının yana düşmesiydi.

Bu son noktaydı içindeki öfkeyi buraya kadar bastırabilmiş,ne kadar sakin kalmaya ve soğukkanlılığını korumaya çalışsada içindeki öfke fazlasıyla ağır basmıştı.

Mehmet Ali”Allah’ın cezası,orospu çocuğu seni gebertip o başını gövdenden ayırmazsam,seni sike sike gebertmezsem kodumununun şerefesine bak,ulan”

Diye uzun uzun içindeki öfkeyi dışarı kustuğunda daha fazla odada kalamamış ve oradan çıkmıştı.Ceylan’ı bulması gerekiyordu ki bulucaktıda başka çaresi yoktu.

Askeriyeden Hızla çıkarken aynı zamanda Ömer’e mesaj atmıştı.

”Ben askeriyeden çıktım,en ufak şeyde haber ver,ve şu videoyu bana yolla”yazıp mesajı göndermişti.

Aradan geçen iki dakikanın ardından Ömer’in videoyu atmasıyla üniversite yıllarında tanıştığı bir arkadaşını aramıştı,ona kısaca bu videonun çok önemli olduğunu acilen yerinin bulunması gerektiğini söylediğinde adam onu onaylamış ve en kısa sürede yazıcağına söylemişti.

Bu arkadaşıyla harp okulundan tanışsada o okulu bitirememiş,bunun üzerine yazılım üzerine olan farklı bir okulda öğrenim görmüştü.Onunla o zamanlar iyi anlaşmaları aralarındaki bağı koparmamalarını sağlamıştı.

Ne yapıcağımız hakkında hiçbir fikri olmamasına rağmen durmadan birilerini arıyıp birşeyler sorup soruştuyor bilgi Edibe’me çalışıyordu,aynı zamanda da Ömer kendi bulduğu bilgileri ona atıyordu.

Bu esnada yapabildiği tek şey bilgi toplamaktı,aradan geçen bir saatin ardından Ömer’in onu acilen askeriyeye çağırmasıyla geri dönmüştü,zaten fazla uzaklaşmasana o anlarda askeriyede durmak onu fazlasıyla boğmuştu.

Hızlı olmalı ve birşeyler yapmalıydı Ömer’in onu çağırmasının iyi bir sebebi olmalıydı,Ceylan’a en kısa sürede ulaşıp onu oradan alması gerektiğini biliyordu,orada geçirdiği her bir saniyenin onun hayatını nasıl etkileyebileceğini bellide en iyi o biliyordu...