61. Bölüm

61.Bölüm

Nisa
papatyaninuzuntusu

İyi okumalar,seviliyorsunuzz♥️

Başımda birilerinin konuştuğunu duyabiliyordum,ne dedikleri belirsiz olsada etrafımdaki seslerin farkındaydım.Gözlerimi açmak için kendimi birkaç sefer zorladığımda sonunda etrafımı bulanıkta olsa görebiliyordum.

Karşımda endişeyle bana bakan Ayşe teyze ile Rıdvan amcanın bana karşı olan endişe dolu bakışlarını gördüğümde iyiyim anlamında küçük bir tebessümle yetinmiştim.Aklıma dolan düşünceler ve o adamın abim için söyledikleriyle Hızla ayaklanmak için doğrulurken Rıdvan amca Yanımda bitmişti.

“Kızım en azından serumun bitene kadar kalkma”dediğinde konuşmuştum.

“Rıdvan amca siz beni merak etmeyin,iyiyim ben ama şuan gerçekten abimi görmem gerekiyor”dediğimde bu sefer konuşmaya Ayşe teyze atlamıştı.

“Ceylan en azından Rıdvan amcan doktordan izin alana kadar biraz bekleyelim olur mu yavrum?”Az önce doğrulmaya çalıştığımda başıma saplanan derin ağrının geçmesi için ne kadar istemesemde bu fikri onaylamıştım.Rıdvan amcanın odadan çıkmasıyla Ayşe teyze yanıma gelmişti.

“Arka bahçede bayılmışsın,yavrum sen niye gittin oraya?Ya seni hemen bulamasaydık”

“Çok bunalmıştımda,birde yanıma o köpek gelince Birden peşine takıldım...Sonra da başım döndü heralde”Cümlelerimi arka arkaya sıraladığımda bu kadar yalanı peş peşe söylediğim için kendimden utanıyordum.

“Neyse geçti gitti artık,ağrın sızın Yok değil mi?”dediğinde hayır anlamında başımı iki yana sallamıştım.O sırada odaya giren doktorla beraber yerimde dikleşmiştim.Açlık ve stresten kaynaklı olduğunu söylediğinde Rıdvan anca bana birşeyler almak için doğru kantine gitmişti.Ne kadar yiyecek durumda olmadığımı söylesemde şuan beni pek dinledikleri söylenemezdi.

Yoğun bakımın önüne geldiğimizde,her be kadar içeri girmek istesemde doktor benim içeri girmeme izin vermemişti ve bu yüzden abimi sadece camdan görmekle yetinmeye çalışıyordum.

Ortamdaki sessizlik ise İlhan’ın dediklerinin tekrar Ve tekrar beynimde yankılanmasına sebep oluyordu.Bana karşı dediği cümlelerde oldukça ciddi gözüküyordu.Bahsettiği doktor abimin şuan ki doktoru olabilir miydi,peki Ya tim onlar şuan nasıldı?

Bunları yoğun bakımın kapısında bekleyen askerlere sorma dürtüsünü içimden atamamıştım Ve bunun üzerine konuşmaya başlamıştım.

“Timden bir haber var mı?Ya da ne zaman dönecekler biliyor musunuz?”dediğinde onların başına birşey gelmemesi için içimden dua ediyordum.

“Maalesef şu anlık durumları aynı”diyen askerle içimin rahatladığı söylenemezdi.İçimden bir his bu konu hakkında birşey bildiklerini söylesede yalan söyleyip söylemediklerini anlamam mümkün değildi.Bu konu kapandığında Ve daha fazla birşey söylemediklerinde doktor hakkında herhangi birşey söyleyip söylememe fikri kafamda dolanıp duruyordu.

O sırada yanımıza yaklaşan Rıdvan amca elindeki tepsiyle beraber önümüzde durmuştu.

“Kızım bunların hepsini yiyorsun,birde şu telefon durmadan çalıyor.Ayıp olmasın diye açmadım ama sen bir bak istersen.”diyip cebinden bana ait olan telefonu çıkardığında ekrana bakmıştım.

Bilinmeyen numaradan gelen 6 cevapsız çağrıyı görmek kaşlarımı çatmama sebep olsada bunun kim olduğunu tahmin etmek çokta zor değildi.Bu ortamdan biraz uzaklaşıp koridorun sonuna geldiğimde ise aramayı yanıtlamıştım.

“Size denilenlerin dışında herhangi birine birşey söylemeye kalkarsanız,buradakilerin sonunu getiren biz deği siz olacaksınız”diyen sesi daha öne duymadığıma emindim ve bu numaranın ilhan olduğunu düşünmüştüm.Fakat adamın dinlenme ihtimaline karşı böyle birşey yapma fikri oldukça mantıklıydı.Telefon suratıma kapandığında 2 tane fotoğraf gönderilmişti.Abim hariç bütün timin elleri tavana zincirliydi ve hepsi baygın gözüküyordu,Ali’yi ve diğerlerini bu halde görmek beni fazlasıyla yıpratırken önümdeki fotoğraflar bir anda kaybolmuştu,mesajın silindiğini anladığımda içimde yayılan sinir dalgasına hakim olamamıştım.

“Yeter yeter,yeter ARTIK,istemiyorum hiçbir şey görmek istemiyorum.Bıktım anladınız mı herşeyden o kadar yoruldum ki BIKTIM,yaşamakta istemiyorum anlıyor musunuz BENİ”Yanımda durup beni sakinleştirmeye çalışan hemşireleri az çok seçebilsemde yüzleri oldukça bulanıktı.Birinin bana yaklaştığını görmemle tekrar konuştum.

“YAKLAŞMA,hiçbiriniz yaklaşmayın anladınız mı?İstemiyorum hiçbirinizi istemiyorum.Ali gelsin abim Yanımda olsun istiyorum,bir kere mutlu olmak istiyorum.AMA OLMUYOR,HİÇBİR ŞEY İYİ GİTMİYOR VE BEN DAHA FAZLA DAYANMAK İSTEMİYORUM”derken elimdeki telefonu yere fırlatmamla beraber kolumda hafif bir sızı hissetmiştim.Arkamı döndüğümde elinde şırınga olan birini görsemde kim olduğunu bilmiyordum,sadece vücudum fazlasıyla uyuşuktu ve şuan kendimi içi bomboş olan bir çuvaldan farksız hissetmiyordum.Kendime dair hiçbir hissin yoktu sadece boşluk vardı Ve ben o derin boşluğun beni içine çekmesine bir kez daha izin verdim...

🌫🌫🌫

Yüzümde hissettiğim ıslaklık kendime gelmeme sebep olurken birkaç saniye ortama alışmak için beklemiştim.Etrafı daha net görmeye başladığımda ise Hızla nerede olduğuma bakmıştım.

Gözlerim ile odayı süzerken ben dahil tüm timin ellerinin zincirlerle bağlı olduğunu fark etmiştim ve odanın ortasında durmuş elindeki bir kova suyla tüm timi ayıltan adam dışında herhangi birşey yoktu.Timdekiler birbir uyanmaya başladığında elinde kova olan adam konuşmaya başlamıştı.

“Ohoo siz ayılana kadar akşam oldu,kalkımda bir gül yüzünüzü görelim”diyip bir kahkaha patlattığında,kendisi gayette İstanbul Türkçesiyle konuşuyordu.O sırada konuşmaya başlamıştım.

“Bizim gül cemalimizi görmek için getirmediniz heralde buraya”dediğimde Ömer lafa atlamıştı.

“İsteseydiniz fotoğraf atardım ne uğraştırıyorsunuz insanı”dediğinde Timdekiler bağlı ellerine ve ıslak hallerine rağmen gülmüştü Ve bu durum ortadaki adamı kızdırmışa benziyordu Fakat bu durum kimsenin umrunda değil gibiydi.

“Eh yeter be kesin zevzekliği”diyip elindeki kovayı yere atmış Ve sinirle odadan çıkmıştı.Onunla beraber tüm tim ciddiyete bürünürken konuşmaya başladım.

“Ciddi birşeyiniz var mı?Herkes iyi mi?”dediğimde hepsi iyi olduklarına dair beni onaylamıştı.

“Adamın dağdakilerden olduğunu sanmıyorum”diyen Cem’i hepimiz onaylamıştık.Zincirkerin takılı olduğu yerlere baktığımda çengel gibi birşeye geçirdiklerini fark etmem tebessüm etmeme yol açarken adamların böyle bir salaklığı nasıl yaptıklarını düşünüyordum.

Ya çok yeniydiler ama öyle insanlardan bir timi kaçırıp onları pusuya düşürmelerini istemezlerdi,ya da çok salaktılar fakat başları her kimse salak insanların hayatta kalıcağına izin vericeğini düşünmüyordum.Geriye ise son bir ihtimal kalıyordu,bizim kaçmamızı istiyorlardı aralarında hain mi vardı yoksa planları bizim kaçmamız üzerine mi kuruluydu emin değildim Fakat bu İşte büyük bir saçmalık olduğu kesindi.

“Zincirlerin takılı olduğu çengelleri gördünüz mü?”diye time hitaben konuştuğumda hepsi başlarını tavana çevirmişlerdi.

“Bu insanların ciddi manada zeka sorunları var”diyen Murat’a hak verirken zinciri yerinden çıkarmak için birkaç kere hareket ettiğimde tavanın yüksekliğinden dolayı kımıldatmak epey zordu.Önümdeki kovayı ayağımla kendime çekmeye çalışsamda bana fazlasıyla uzak kalıyordu.

“Mustafa kovaya erişebiliyor musun?”dediğimde aklımdan geçenleri anlamış olucak ki hızlı davranarak kovayı kendine çekmeye çalıştı.Birkaç denemenin sonunda başardığında zincirleri kolayca tavandan çıkarsada elleri hala bağlıydı.

“Helal be abim benim”diyen Ömer’le Mustafa hepimizi sırayla tavandaki çengellerden kurtarırken odaya yaklaşan adım seslerini duyabiliyordum.Hılz kapının arkasına geçtiğimde içeri geçen adamın boynuna anında zinciri dolarken biri de kapıyı kapatıp başka biri varsa diye o kişinin görmesini engellemişti.

Adam sonunda hareketsiz kaldığında cem Hızla adamın üstünü aramıştı.Üstünden çıkan anahtarlarla Hızla elimizdeki zincirlerden kurtulurken küçük bir plan yapmış Ve yavaşça odadan çıkmıştık.

Tüm evi baştan sona tarasakta ortalıkta hiç kimse yoktu.Bir odada kendi silah Ve telsizlerimizi bulduğumuzda ise birşeylerin aşırı derecede saçma gittiği aşikardı.Saçma olan çok şey vardı Ve henüz bunların anlamlarını bilmiyorduk...

Ay sonunda Ramazan geldi,bugününüz nasıl geçtii??Ceylan’ında yüzü bir gülmedi,bir insan hiç mi mutlu olamaz ya bu kızın sonu pek hayra alamet değil gibi :((

Bölüm : 02.03.2025 01:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...