1. Bölüm
elifim / DEMENTOR / Duyuru

Duyuru

elifim
papatyaniz

Bölüm şarkısı: Gnossienne: no 1- Erik satie, Alexandre Tharaud

Sabahın ilk ışıkları ile gözümü açtım, kendimi çok dinlenmiş hissediyordum , yataktan kalktım, lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım, aynadaki yansımama bakmaya başladım. Göz altlarımda koca koca morluklar vardı. Çekmeceyi açıp içinden göz altı morlukları için olan bandı çıkartıp göz altıma yapıştırdım. Dudaklarımda çatlamalar hep olurdu ona dudak balmı yapıştırdım, Spor kıyafetlerimi giymeye başladım. Siyah bir tayt, üstüne de bir büstiyer giyip mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Annem uyuyordu sessizce dolabı açıp içinden bir elma çıkarttım, termosa da su doldurdum, telefon ile kablosuz kulaklığımı alıp spor ayakkabılarımı giydim. Anahtarlarımı alıp kapıdan çıktım, ayakkabıları giyip merdivenlere yöneldim. Apartmanda asansör olmadığı için merdiven kullanıyorduk. Evin en üstünde -yani 3. Katta- oturduğumuz için merdivenlerden inmek bir eziyet gibi geliyordu. Sonunda kapının önünde geldim, büyük bir ses ile kapıyı açtım eski kapı çok fazla ses yapıyordu ve kimsenin kapıyla ilgilendiği yoktu.

Kulaklıkları takıp belli bir tempo ile koşmaya başladım. Bugün 12. Sınıfın ilk günüydü artık 12. Sınıftım. Sorumlulukların attığı, ders çalışmanın bir ip gibi boynuna dolandığı o meşhur sene.. Ben Eflal, Eflal Korkmaz. Herkesin nefret ettiği, eleştirdiği, tiksinerek baktığı o kişi. Dokuzuncu sınıfta 80 kiloydum. Dombili , fıçı,patates vb şeyleri bana takma ad olarak söylerlerdi. Lise hayatım boyunca türlü türlü zorbalıklara maruz kaldım. Ve yaşadıklarım yetmemiş gibi annem ve babamın şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma süreci başladı, bu birçok kişiye dalga konusu olmuştu, bu insanların arasında bu duruma üzülenler kadar sevinenler de vardı. Tüm her şeye rağmen okula gidip derslerimda başarılı olmak için çabaladım. Okuldakilerin nefretini ve hocaların sevgisini kazandığıma göre sanırım çabalarım işe yaramıştı. Fakat okulda olanlar ailemin umurunda değildi , onlara göre lise hayatımın belli bir kısmını kaplayan şuan nefret etsem de ileride mutlu hatırlayacağım eğitim bariyerinden başka bir şey değildi. Ve ben liseye adım atar atmaz basketbol takımında olan Ateş Acara vurulmuşum. İlk gördüğüm andan itibaren karnımda kelebekler uçuşuyordu, tabiki de sevgilisi olan Büşra vardı, okulun voleybol takımında olan her zaman tayt giyer ve düşmesede yukarı çekerdi düzgün bir fiziğe sahipti. Sarı uzun saçları her zaman bakımlı, yeşil gözlerini ortaya çok güzel çıkartıyordu. Bana gelince açık kahverengi saçlarım bal köpüğü gözlerim, yüzümde dağınık bir biçimde duran küçük küçük çiller ve küçük dudaklarım vardı. Tabiki de 80 kilo halimden eser kalmadı, sandece biraz kilo verdim .

Bakkalın oraya geldim. Anneme yağlı ekmek , mısır ekmeği ve 3 tane ekmek alıp eve koşmaya başladım. Saat 8 de ders başlıyordu saat 7 ye gelmek üzereydi. Tempomu hızlandırıp koşmaya başladım, bugün kendime söz vermiştim ateşi unutacaktım ve yeni aşklara yelken açacaktım.

Kapının önünde geldim var gücümle kapıyı iterek açtım, merdivenlere yöneldim. Birinci katta oturan Emine nine ekmek almazdı. Mısır ekmeğini severdi her gün aldığım ekmeği kapının önüne astım bir tane de normal ekmek vardı. Üçüncü kata çıkmaya başladım, çoğu kişi uyuyor, kalanlar ise işe gidecek eşleri için hazırlık yapıyorlardı . Kapının önünde geldim. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Zilli -yani kedim- uyanmıştı. Aç olduğu zaman huysuz olurdu ona mama vermek için mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Dolabı açıp içinden yaş mama çıkarttım kediye verdim iştahla yemeğe başladı, odama doğru girerken annemin kapısı açıldı, gözleri uykusuzluktan kızarmış , yorgunluktan bitmiş üzereydi. "Günaydın bebeğim,ne Zaman uyandın? Uyuya kalmışım, ben kahvaltı hazırlayana kadar duşunu al ilk günden geç kalmak istemezsin " ah bir de okul vardı değil mi? Odama gidip hızlı bir şekilde duş aldım saçlarımı kurutma makinesi ile kurutup hafif bir dalga yaptım. Yüzüme CC krem sürdüm. Biraz alık, maskara ve hafif Pembe olan lipbalmımı sürdüm sonrasında gözlerime kahverengi bir sürme çektim, şeftali renginde farı da çok dikkat çekmeden göz kapağıma sürdüm artık yüzüm ile hiç bir işim kalmamıştı. Okul formamı giyip annemin yanına ilerledim. Kahvaltıyı hazırlamıştı, annem babamdan boşanınca duygusal bir boşluğa düşüp depresyona girdi şuan bir şirkette çalışıyor. Babam nerede bilmiyorum ve evde onun hakkında konuşmak yasak bazen merak etmiyor değilim. Kahvaltımızı büyük bir neşe içinde yaptık, beni annem okula götürecekti tam bir iş kadını gibi giyiniyordu. Birini sevdiğini söylemişti, ama daha tanışmadık , kapıdan çıkıp annem ile hiç konuşmadan merdivenlerden inmeye başladık, Birinci kata geldiğimizde Emine nine ekmekleri içeri alıyordu, ona selam verdikten ve o da bana teşekkür edip iyi dersler dedikten sonra kapıdan çıktık. Annem çantasında olan arabanın anahtarlarını aradı kısa bir süre sonra buldu artık yola çıkmak için hazırdık okula doğru ilerlemeye başladık.

Okulun önünde durduk son bir defa kendimi süzdüm bir daha ezik olmayacağım diyerek okula doğru ilerledim. Herkesin gözü benim üzerimdeydi ilk defa kendimi bu kadar özenli hissediyordum. Okula gidip sınıfıma doğru ilerledim. Cam kenarı ikinci sıraya yerleştim. Ateş ve Büşra kapıda görüktü, tabiki de onlara aynı sınıftaydım ve her şekilde benimle uğraşacak birşey buluyorlardı . Büşra ile göz göze geldik kaslarını çattı beni gördüğünde sevinmişe benzemiyordu.

"Hey ezik orası bizim sıramız kalk sıramızdan kendine yeni bir yer bul " ne? burası benim sıram başka yere oturmam. bugün kendime verdiğim sözü tutma zamanı artık ezik olmak yok "malesef ben yerimden kalkmam mümkünse kendinizle bir yer bulun tamam mı? yada dur zaten yeriniz var değil mi? duvar kenarı en arka sıra. Bak ne tesadüf çantanız da orda o zaman yerine git! bu sıranın kimin doldurduğunu biliyorsunuz, ve burada oturup hocanın önünde fingirdeyebileceğinizi de hiç sanmıyorum yani sıranıza gidin!" ben bunları diyince Büşranın yüzünde hafif bir şaşırma duygusu geçti artık ezik Eflal yoktu karşılarında özgüveni tavan yapan biri vardı.

Ben bunları söyledikten sonra ders zili çaldı, herkes yavaş yavaş sınıflara dağılmaya başladı coğrafya hocası derse girdi . Kısa bir konuşma sonunda kapı çaldı . Nöbetçi öğrenci içeriye girdi ders programı ile sınıf defterini birde bir duyuru olduğunu söyledi hoca duyuruyu okuması için bir işaret verdi, nöbetçi öğrenci bir nefes alıp elindeki kağıdı okumaya başladı ." Sevgili öğretmenler ve öğrenciler yeni bir eğitim öğretim yılına girmiş bulunmaktayız, birçok öğrenciler sınav stresi yüzünden bunalmış durumda bu bir ilk olarak katılmak isteyenler öğrenciler 500 TL vererek yeşil vadiydi görmeye gideceklerdir, kap alanı olarak ayarlanmış bu gezi orda yatılı olarak kalmaktadır, salı, Çarşamba, Perşembe cuma, cumartesi gününe kadar sürmektedir, yarın 10 da olacak bu gezi okulda olan otobüsler ile gidilecektir. Herkese iyi dersler ." Bu demek oluyor ki bu hafta okul Yok ve gezi var bu mükemmel, bütün yaz dersaneye gittim şimdiden tyt 60 net ayt ise 55, 60 arası yapıyordum bu geziye kesin katılacaktım .

Yeni gelen öğretmenler, öğrenciler, ders kitabı dağıtımı, müdürün ve öğretmenlerin motivasyon konuşmaları falan derken bugün okul bitmişti. Kendimi çok yorgun hissediyordum, son saat olduğu için çok heyecanlıydım 8 saat boyunca hiçbir şey yapmamış sadece eğlenmistik , arkadaşlarımın hepsi yarın geziye gidiyorlardı 6 kişi olarak gittiğimiz bu gezi bize çok şey katacaktı inşallah güzel geçer.

 

 

 

 

Herkese merhaba bu benim ilk romanım bir fantastik olacak, başka bir kurgu da var aklımda eğer bu güzel olursa onu da yazacağım o da bir polisiye olacak . Neyse şimdilik kitap giriş kısmı bu şekilde inşallah daha güzel olacak. Tavsiyelerinize açığım. DEMENTOR için ilk adım.


Bölüm : 08.11.2024 14:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...