Yine yanlızlıkla baş başasın olması gerektiği gibi hep yanlızdım ne değiştide Asya hanımın dediklerinden alındın ki seni kim kabul etti de Asya hanım kabul edecek kim olduğumu hatırlatı bana Mardin'e geleli 7 ay oldu buraya alışmıştım 7 ay içinde bir çok önemli göreve katıldığım.

Son katıldığım görevde ağır yaralandığım için bir ay izin vermişti albay bavulumu toplayıp karakoldan çıkmıştım taksi bekliyordum sol kolum kırık vücudumun bir çok yeri yanıktı ucağa binmiştim evet İstanbul'a gidiyordum orda ne yaparım bende bilmiyorum hadi ama kandırma kendini Asi Hancıları merak ettin için gidiyorsun acaba beni merak etmişlermidir.

Kendini kandırma merak etseydiler çoktan ararlar dı dimi?

Otele yerleşeli bir hafta olmuştu Hancılardan kimseyle karşılaşmamıştım akşam olmuştu karnım açıkmıştı otelin çaprazındaki restoranda gitmeye karar vermiştim restoranda girdim siparişimi verip yemeğimin gelmesini bekliyordum sırtım ve vücudumdaki yaralar sızlıyordu bir an önce otele dönmek istiyordum yüzümdeki yaralar ve kolumdaki alçı yüzünden insanların dikkatini çekiyordum başımı kaldırıp restorantın dekorasyonuna bakarken çaprazımda ki masa dikkatimi çekmişti bütün Hancı ailesi oradaydı yanında iki ailede oradaydı gülüşerek sohpet ediyorlardı Çiçek Ayaz ve yüzünü göremiyordum ama tahmini bizle yaşıt bir çocukla sohpet ediyorlardı aile yemeğiyine çıkmışlardı galiba onlara bakarken keremle göz göze gelmiştim ilk önce şaşırmış sonrada çatık şekilde bakmaya başlamıştı onunla bakışırken siparişim gelmişti birdaha başımı oraya çevir medim yemeğimi zar zor yiğebil miştim kahve de sipariş ettim başımı tekrar çevirdiğimde kerem sohbete geri dönmüştü diğer aileye bakarken Hatay'da ki Ali albay olduğunu farketmiştim fazla samimi olmasakta Ali albay severdi beni kahvem gelmişti kahvemide içtiktim hesabı ödemek için masadan kalktım montumu zor bela giymiştim telefonunuzda elime aldım kasaya gide bilmek için keremler'in masasının yanından geçmem gerekiyordu masanın yanından geçip kasaya doğru gidiyordum ki Ali albayın sesini duydum

" Yüzbaşı" demişti

üstüme alınmamışdım

"Asi yüzbaşı"

tekrarladığında arkamı döndüm masadaki bütün bakışlar üzerimdeydi onlarla göz göze gelmeden

"komutanım "dedim bedenimi dikleştirerek

"yaralanmışsın ölüm"

demişti takma ismimle söylemişti dağda ölüm komutan olara bilinirdim birçok teröristin ölümü elimden olduğu için bu takma ismi vermişlerdi

" öyle oldu komutanım"

" Bu sefer ölümde dönmüş gibisin "

"vatan için ölmeyi yeğelerdim komutanım" dedim de

sesim buz gibi gözlerimde bir okadarda hissiz samimiyetsiz bir sırıtma vardı dudaklarımda karşımda ki Ali komutan yerine bir başkası olsaydı korkudan gözlerimin içine bakamazdı Ali komutan gür bir kahka atıp

"Deli kız en çok bu huyunu seviyorum korkusuz olman en büyük yeteneğin "

Başımı salamıştım

"İstanbul'a mı çıktı görev yerin ben Mardin diye biliyordum "

" Mardin'de görev yapıyorum komutanım "

"İstanbul'da napıyorsun yakının yok diye biliyorum "

dudaklarımda ki hissiz tebessüm yerine donuk bir surat ifadesi gelmişti kafamı masadaki Hancılara çevirdiğimde hepsi bana bakıyordu daha fazla Ali albayın bekletmemek için bakışlarımı onlardan çekmiştim

"Doğru biliyorsunuz yakınım yok komutanım "

"Yaralısın istersen bizde kala bilirsin hem Aytaçta görevden geldi " dediğinde

"Sağolun komutanım kendimi idare ediyorum Aytaça selamımı iletin en kısa sürede buluşmamız lazım onunla"

"Seni zorlamıyorum Asi inatçı olduğunu benden başkası bilemez Aytaç da seninle buluşmak istiyordu selamını iletirim en kısa sürede evime misafirliğe bekliyorum kızım ha eğer gelmezsen ne olacağını biliyorsun yüzbaşı " dedikten sonra gür bir kahka atı

"İzninizle komutanım "

"İstersen bize katıl "

"Sağolun komutanım biraz yorgunum dinlensem iyi olacak "

"Peki yüzbaşım" tam gidiceken

"Asi unutma sen kendini korumazssan seni koruya bilecek bir ailen yok bu yüzden kendini korumak zorundasın yüzbaşı tıpkı vatanı koruduğun gibi ."

"Emredersiniz komutanım "

Oradan hızlıca uzaklaştı Ali albay haklıydı beni bende başka koruyan olmazdı .

Hancılar 

Asi restorantın çıkmıştı Ali albay bir süre giden kızın ardından bakıp geri masaya dönerek

"Bu kıza bakınca ailemin değerini biraz daha iyi anlıyorum Harp okulundan mezun olduktan sonra Aytaç la birlikte bizim karargahta ilk görevinin yapmaya başladılar beş yıl beraber çalıştık eskiden harp okulunda öğrencim di Asi kızım sayılır yanı yıllardan beri tanırım tek bir yanlış bir hareketini görmedim kendini vatana adamış bir asker bizim karargahta görev yapmaya başlayalı bir yıl ne olmuştu herkesin ailesi falan gelmişti ilk kez Asinin yüzünde o gün güldüğünü görmüştüm bir bankta oturmuş erlerden birisi kızıyla sarılıyordu onlara gülümseyerek baktığını görmüştüm "

Ali albayın sözlerinden sonra masada uzun bir sessizlik olmuştu ;

Sonra sohbete geri döndüklerinde Hancılar kendi vicdanıyla baş başa kalmıştı en çok da Asya hanım bir anne olarak öbür evlatlarını korurken diyerini bu denli hiçe sayması .

Asiden

Restorandan çıktım da derin bir nefes almıştım ailemi buldum da bir an acaba demiştim acaba ailem olurlar mı hiç görmedim anne baba sevgisini 28 yaşımda görebilirmidim demiştim onları o restorantı görene kadar bı umut vardı ama onlar bensiz mutlu neden olmasınlar ki ben sedece onların aile düzenini bozardım ki Kerem'in ağzını burnunu kırdıktan sonra kanıtlamıştım ki Asya hanımda böyle düsünüyor ki beni evinden kovmuştu olsun bu aile fikrine alış madan son bulmuştu iyi olmuştu yağmur başlamıştı hızlıca otele girip odama çıktım sıcak bir duş iyi gelmişti yatağa uzanıp bugünü düşünürken uykuya dalmıştım.

Ben geldim 6 .bölümü nasıl buldunuz umarım beyenmişsini

zdir beyenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen şimdiden teşekkür ederim :)))