Yeni Üyelik
6.
Bölüm

(Asi) 6.Bölüm

@paptyayazar

Yetimhanedeyken müdüremizi sevmezdim kızdığında sokak kedileri diye bağırırdı o zamanlar pek takmıyordum ama şimdi kimsesizliğimi takıyorum dün gece bir kezdaha benim bir ailem olamayacağını gördüm ne kadar umursamamaya çalışsamda içimde birseyler kopup gidiyordu bazen kendimi Çiçeğin yerine koymaya çalışıyorum ama yapamıyordum yakıştaramıyordum kendimi kimsesizlik okadar üstüme sinmişki yapamıyordum böyle olmayı ben istememiştim gülmeyi sevmeyi şefkat gösterilmesini istemiştim ama ne güle bilmeyi ne sevmeyi ne de şefkat gösteren biri olmamıştı hayatımda bende vatanıma sığınmıştım başka sığınacak kimsem yoktu zaten sahil kenarında oturuyordum elimde ki sigaramdan bir nefes daha alıp söndürdüm denizin tuzlu kokusu iyi gelmişti martıların sesi ruhumu dinlendirmişti gözlerimi kapatıp kafamı geriye atım esen rüzgar kısa saçlarımı havalandırıyordu cebimdeki telefonum titremeye başlayınca cebimde çıkartıp arayana baktımda yabancı numaraydı

- alo karşı taraftan derin nefes alma sesi gelmişti

- alo asi ben Asya şaşırmıştım Asya hanınımın beni aramasına

- sorun mu var Asya hanım

- yok hayır ben sadece yaptıgım hatayı telafi etmek istiyorum hemen ret etme çok pişmanım bugün akşam yemeğine gelirmisin lütfen sona doğru sesi kısılmış tı

- gelmesem iyi olur Asya hanım

- lütfen kızım seni ne kadar sonradan tanısamda sen benim kızımsın lütfen kabul et ağlamaya başlamıştı sesinden de anlaşılıyor ki gerçekten pişman ne kadarda hatalı olsada o bir anneydi onu daha fazla üzmek istemiyordum

-tamam Asya hanım geleceğim

- tesekkür ederim kızım akşam 8.00 da bekliyorum diyip telefonu kapatı

İyimi yapmıştım yoksa kötümü onu gidince anlıycaktım saate baktımda altıydı banktan kalkıp taksi durana yürüdüm otele geldimde odama geçip duş aldım dolaba baktımda siyah bir gömlek onun altına dar paça siyah kotpantolon giydim ayağıma postalarımı giydim siyah uzun kabanımıda giydikten sonra çekmecemdeki silahımı pantolonunun arkasına koyduktan sonra otelden çıkmıştım yarım saat süren yolculuktan sonra Hancı malikanesine gele bilmiştim arbadan indikten sonra kapıya doğru yürüdüm kapıyı çalıp beklemeye başladım beni yine o günkü çalışan kız açmıştı

- hoşgeldiniz efendim

Baş selamı verip oturma odasına doğru yürüdüm gülüşme sesleri geliyordu solana girdiğimde bütün gözler bana dönmüştü Murat bey ve Asya hanım ayaklanıp bana doğru yöneldinde bende onlara doğru yürüdüm Asya hanım bana sarılmaya çalıştı boyumdan dolayı boynuma yetişemediği için biraz eğilmek zorunda kalımıştım

- hoşgeldin kızım

Düz bir ifadeyle hoşbulduk diğe cevap verdim Murat beyde hoşgeldin diğince bende onun gibi ifadesiz bir şekilde hoşbulduk dedim bu özeliği mi kimden aldım beli olmuştu Murat beyle çok benziyor dum Poyraz ve Semih de hoşgeldin dediğinde onlarada hoşbulduk demiştim kerem Ayaz ve Yağız ifadesiz bir şekilde bakıyordu Çiçek bana iğrenç bir şeymiş gibi bakıyordu anlaşılan bugün olaysız bitmiycek gibiydi herkes yerlerine oturunca bende boş olan koltuğa oturmuştum yaraları biraz sızlamıştı biraz bekleyip acı geçince arkama yaslandım

- nasılsın kızım iyimisin yaralanmışsın bir yerlerin ağrıyor mu Ayaz konturol etsin dedi itiraz etsemde Murat beyde destek verince kabul etmek zorunda kalmıştım Ayaz gönülsüsce ayağa kalıp yanıma gelip boş olan tarafa oturmuştu

Çalışanlardan birisi pansuman malzemelerini getirmişti Ayaz gömleğini çıkar dedi kırık kolmla biraz zorlansam da gömleği çıkardım altımda sporcu sütyenim vardı bakışlarımı Ayaza çevirdiğimde önce şokla yaralarıma bakıyordu kendini toparlayıp yaranın üstündeki bandajları çıkarmıştı pansuma malzemelerini hazırlamıştı yarama pamuğu deydirdiğinde yaram yanmaya başlamıştı pansumana devam ettikçe yaram yanıyordu başımı koltuga dayayıp gözlerimi yumdum çenemi kasmaktan ağrımıştı önümdeki yara bittince arkamdaki yaralara sıra gelmişti Ayaza arkamı döndüm orayada pansuman yapmaya başlamıştı bu sefer çok kötüydü açıdan kesik kesik nefes alıyordum yüzümün kızardına emindim Ayaz son yaramı temizlerken yarama pamuğu bastırdığın da azımdan acılı inleme çıkmıştı kafamı koltuğa yaslamıştım daha fazla dayanamayıp Ayazın elini tutup durdurdum

- teşekkür ederim dedim

-kızım daha bitmedi diğen Asya hanıma kafamı olumsuzca salayıp

- lavabo nerde diye sordum

- ben seni götüreyim diğip ayaklanmıştı Asya hanım Ayaz çoktan yerine geçmişti işine gelmişti gömleğimi ve pansuman aletlerini zarzor tek elime alıp Asya hanımı takip etim lovaboda yaramı kapatıktan sonra gömleğimi zorla giyindim aynaya baktımda sol gözümdeki morluk elmacık kemiğindeku morluk yeşil rengini almıştı dudağımda ki ve kaşımda ki yara kabuk tutmuştu bok gibi görünüyordum acınısı halime daha fazla bakmadan salona geri döndüm biyolojik abiler aralarında muhabet ediyorlardı benim gelmemle birlikte sohbeti son verip bana dönmüşlerdi yavaşca yerime oturmuştum kerem

- yaralar nerde oldu

- ırak diye cevap verdim

-nasıl oldu

-bomba patladı diğince Asya hanım korkuyla hiii dedini duydum Çiçeğin bile korkulu gözlerle bana baktını fark etim

- kaç oldu diye sordunda benden başkası anlamamıştı

- 2000 sen diğe sorduğum da

- 2300 diyip sırtmıştı kafamla onayladım

Çicek

- abiğğğğ ne dediğinizi biz anlamadık ama diğe sorunca yüzümü buruşturmamak için zor durdum Murat bey ve Asya hanımda merakla onaylayınca kerem açıklamaya başladı

- bugüne kadar gittiği görevde eşek cennetine gönderdigi şerefsizler in sayısı diye cevapladı tuhaf bir yüz ifadesiyle bana baktılar .

- bugüne kadar kaç göreve gittin diğe soran kerime anlam veremeyerek bakıyordum ne yapmaya çalışıyordu

-300 ikiyüz elisi dış görev elişi türkiyede diğe çevapladım anlamaz şekilde ona bakarken o da cevaplamak zorunda kalmıştı

- yüzbaşı rütbesini hakınla alıp almdını çözmeye çalışıyorum dedi alayla

Ne bekliyordun seni tanımaya çalıştığını falan mı zanetdin Asi beni kışkırtmaya çalışıyordu Çiçek de kıkırdayınca buz gibi bakışlarımın hedefi Çiçek olmuştu buz gibi baktımı fark edince sırıtmayı bırakıp bakışlarını kacırmıstı iyide yapıyordu Asya hanım Kerim'i uyarmıştı kısa bir süre sesizlik olmuştu Asya hanım sesizligi bozmak için

- kızım burda iyileşinciye kadar kalsana hem Ayaz doktor pansuman eder yaralarına diğip ona dönmüştü isteksizce başını salamıştı

- rahatsızlık vermek isteme

- ne rahatsızlığı burası seninde evin sayılır .

- anne ısrar etme kalmak istemiyor hem daha yeni tanıdığımız birisini nasıl güveniriz başımı Çiçeğe çevirip

- korkma ben sadece düşmanıma ve vatanhâini olan şerefsizlere zarar veririm sen de benim düşmanım olmadığına göre yoksa düşmanımısın

- nediyorsun sen beni neyle suçluyorsun ve sen KİMSİNDE beni tehdit ediyorsun

- ben tehdit etmem aklıma koyduğumu yaparım dediğimde Çiçek korkuyla Ayaza sokulmustu onlara göz devirip Asya hanıma döndüğümde bana korkuyla bakıyordu suçu olmayan kimseye zarar vermem beni görevim suçsuz insaları korumak dediğimde başını salayıp tebessüm etti

- kalıyor musun kızım diğe soran Asya hanımın ısrarına daha fazla dayanamayıp kabul etim biraz daha oturup herkes odalarına çekilmişti Asya hanımda misafir odasını gösterip odasına gitmişti oda sade çift kişilik yatak gardolap ve ebeveyin banyosu vardı Asya hanımın benim için getirdiği eşofman ve tişörtü giydim yatağa uzandıp silahı yastığın altına koyup bugünü düşündüm kerem ve Çiçek dışında güzel gecmişti en büyük abi zaten beni hiç taklamamıştı kuru bir selam verip tabletine dönmüştü arada Murat beyle iş hakında sohbet etmişti Ayaz Semih ve Yağız tepkisiz kalmışlardı Çiçekte tüm akşam laf sokmaya çalışmıştı ve son konuşmada vatan haini olduğuyla ilgili ima yaptığımda çok tedirgin olmuştu içimden bir ses bu kız da bir bokluk olduğunu söylüyor yakında kokusu çıkardı onu takmadığımı anlayınca benle uğraşmayı bırakmıştı bugün çok yorucu gecmişti yaralarım çok az sızlıyordu kırık olan sol kolumda ayn

ı şekilde bir süre sonra uykuya dalmıştım

Loading...
0%